
İslam dünyasında bir benzeri yok!
Erzurum’da 1001 Hatim okuma heyecanı başladı
Erzurum’da 488 yıldır devam eden 1001 Hatim Okuma geleneği bu gün kılınan sabah namazının ardından ilk cüzlerin okunmasıyla başladı. Korona salgınını dikkate alan Erzurum İl Müftülüğü 1001 Hatimlerle ilgili bazı düzenlemeler yaptı. Bu düzenlemelerle ilgili haberi gazetemizden okuyabilirsiniz.
1001 Hatim adı altında, 488 yıl önce, Pir Ali Baba tarafından başlatılan Kuran tilaveti geleneği, şehir merkezi ve merkezi köylerin iştirakiyle okunuyor. Son yıllarda Erzurum’un tüm ilçe ve köyleri (mahalle) bu geleneğe iştirak ediyor. Geleneksel adı 1001 Hatim olmasına rağmen, katılımın yoğunluğu nedeniyle her yıl on binlerce hatim okunuyor.
1001 Hatim Kuran okuma geleneği yılın son ayının ikinci Cuma günü başlayıp yeni yılın ilk ayının ikinci Cuma gününe kadar, bir ay süreyle devam ettiriliyor. Yine gelenek gereği, şehrin en büyük ve en eski camisi olan, 841 yaşındaki Ulu Cami’de, Cuma namazı öncesi düzenlenen merasimle 1001 Hatim okunmasının sone erdiği ilan ediliyor.
Dünyada benzeri olmayan bir etkinlik
İslam dünyasında bir ay boyunca halkın katılımıyla 1001 Hatim okunması geleneği sadece Erzurum’a özgü bir gelenek. Erzurum’un manevi önderlerinden Alvarlı Efe’nin tespitiyle Erzurum şehir ruhu şundan ibarettir:
“Erzurum kilidi mülk-i İslam’ın
Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Erzurum derbend-i ehl-i İslam’ın
Mevla’ya emanet olsun Erzurum”

Erzurum; İslam mülkünün kilidi ve Erzurum İslam’ın kalesidir. 1001 Hatimler bu ruhun bir tezahürüdür.
Erzurum’da 1001 Hatim okunması geleneği, halkın gönüllü iştirakiyle gerçekleşen muhteşem dini bir faaliyettir.
Erzurum merkezi, ilçeler ve köylerinde 1001 Hatim okunmasının kış ayına denk getirilmesi harika bir zamanlamadır. Yazın okunmak istenseydi, herkes işinde gücünde olacağından, bu derece bir katalım mümkün olmayacaktı. Nitekim bir ara şehri yeterince tanımayan bir müftü efendi 1001 hatimlerin yazın okunması yönünde bir uygulama başlatmıştı, ama fiyaskoyla sonuçlanmıştı.
1001 Hatimlerin Aralık 15-Ocak 15 günlerinde okunması yerleşmiş bir uygulamadır, bu tarihlerle kimse oynamamalıdır.
Erzurum yüz yıllardan beri 40’ı aşkın medresesiyle dini ilimlerin öğrenildiği bir merkez olduğu gibi, sahih tasavvufi şahsiyetlerin de zuhur ettiği, irfanî hareketlerin bir başşehri olmuştur. Bu iki mertebenin temeli şehrin Kuran’ı baş tacı etmesidir.
Erzurum’da Kuran okunması, dini ilimler tedrisi ve tasavvufi hareketlerin varlığı birbirinin mütemmim cüzleridir. Erzurum, tarihsel olarak bu yapıyı kurmuş ve koruyarak günümüze getirmiştir. Dikkat edilmelidir ki bu ruh, ulemanın rehberliğinde mayalanan bir ahali ruhudur; resmiyetin icbarı olmadan, spontanedir; eşsizliği de buradadır. Yine malumdur ki Erzurum, imam-hatip ve hafız efendi yetiştiren muhteşem bir şehirdir. Bugün Türkiye’nin her yanında Erzurumlu hafızlar ve imam-hatipler yetkin bir şekilde İslam’a ve insanımıza hizmet etmektedirler. Erzurum ahalisi, bu manevi ruhla mücehhez yekta bir ahalidir. Kuran’ı daimi suretle terennüm eden Erzurum, Ramazan-ı Şerifi de hakkıyla ihya eden bir dağ aslanları yurdudur. Ehl-i insaf nice zât ifade etmiştir ki, İslam âleminde Ramazan’ın en güzel bir şekilde ağırlandığı ve ramazanla şereflenen yerlerin ilk ikisi Mekke-Medine ise üçüncüsü Erzurum’dur.

Bazı tehlikeler
Siyaset erbabı şehrin bu manevi atmosferine nefer olarak iştirak etmeli, önde görünmekten zinhar imtina etmelidir. 1001 Hatimlerin başlamasıyla ilgili Pir Ali Baba’nın kabir ziyareti müftü efendinin iştirakiyle sade olmalı, at üzerinde Kuran okumak gibi temsili hiçbir faaliyet işin içine sokulmamalıdır. (teatral sahneler, temsili ibadet olmaz!)
Öneriler
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi her yıl, 1001 Hatimlerle eş zamanlı, bir Kuran teması etrafında, sempozyum düzenleyebilir; düzenlemelidir. Müftülük ve Büyükşehir Belediyesi de bu hizmeti yapabilir. Müşterek de yapılabilir. Her sempozyumun ardından bildiriler kitabı basılmalı ve camilerde sembolik bir fiyatla halka arz edilmelidir. (Dua merasimi günü de dağıtılabilir)
Derinleşen bir yara
Erzurum’da bu muhteşem dini faaliyetlerin yanı sıra üzüntümüzü derinleştiren bir yara da var ki, maalesef onmuyor, hatta kanamaya devam ediyor. Nedir o yara? Erzurum camilerinde ilmi-ihlası tam kürsü hatipleri azalmaktadır. Oysa insanımız okumaktan çok dinleyerek öğrenmeyi benimsemiştir. Erzurum ruhunun bu arka plan gittikçe ortadan kalkıyor. Bu hâl bir fetret dönemine girdiğimizin de kuvvetli bir nişanesi kabul edilmelidir. Bundan çıkış yolu, hafız yetiştirmeye verdiğimiz önem kadar, ilmiyle amil âlimler yetiştirmek ve kürsüleri onlara teslim etmektir. (İrşat için sadece akıl değil, akıl ve kalp vaazı gerekiyor! Mesela kendisi sigara içtiği halde cemaate Allah’tan korkun diyen bir vaazın sözünü kulak işitse de kalp kulağı işitmediğinden, sözün mürşitliği tahakkuk etmeyecektir.) Camilerimizde her gün meal, tefsir ve fıkıh konularında dersler de okunmalı ve okutulmalıdır. En nihayetinde Kuran okumaktan gaye Allah’ın emirlerini ve yasaklarını öğrenmek ve emrettiği gibi dosdoğru bir kul olmaktır.
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un şu ikazı ile bitirelim:
“İbret alınmaz her gün okuruz ezbere de;
Bir ibret aranmaz mı ayetlerde?
Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne taze mezara okunmak, ne fal bakmak için…”
Cinisli: Erzurum’da doğal gaz pahalı!
Aydemir: Biz Erzurum’a deniz getirdik!
Sn. Aydemir’in ‘Erzurum’a deniz getirmişiz biz deniz; sen ne diyorsun ya!” ifadesini 2020’yılının Erzurum’daki en iyi repliği ilan ediyorum.
Bu diyalog TBMM’nde yaşandı. Bütçe görüşmeleri sırasında söz alan İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli kentin sorunlarını dile getirerek “Erzurum istihdam yaratan yatırımları, devlet himayesindeki yatırımları 1950 ve 1960 arasında almıştır, hangileridir bu? Tortum Hidroelektrik Santrali, Erzurum’a elektrik getiren santral; Atatürk Üniversitesi, hamdolsun büyük bir şerefle söyleyebilirim ki Demokrat Parti eski Milletvekili ve Bakanı, dedem Profesör Rıfkı Burçaktır kurucusu. Et kombinası, şeker fabrikası… Erzurum bugün millî gelirden yüzde 1’in altında pay alıyor. Bu bir ayıptır, bu bir utançtır Erzurum gibi bir şehrin millî gelirden yüzde 1’in altında pay alması” dedi. Daha sonra da doğal gaz fiyatlarının yüksekliğini dile getirdi ve bu konuda da şu eleştiriyi yaptı, Cinisli, “Doğal gaz fiyatlarıyla ilgili hiç konuşanı ben görmedim AK Parti sıralarında. Erzurum inim inim inliyor, bugün doğal gaz fiyatları yüzünden. Soğuktan dükkânında doğal gaz yakamıyor ki, evinde yakabilsin bu insanlar. AK Partiye ciddi destek vermesine rağmen yatırımlardan yeterince faydalanamaması vatanını milletini seven her bir hemşehrimi derinden üzüyor” ifadelerini kullandı.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ise, Cinisli’ye tepki göstererek, doğal gazın AK Parti döneminde geldiğini söyledi. Aydemir, “Hiçbir şey yapılmazsa Ovit Tüneli yeter, Erzurum’a deniz getirmişiz biz deniz. Sen ne diyorsun ya!” diyerek tepki gösterdi.
Kanaatim o ki, İbrahim Bey’in tepkisi haksız ve etkisiz bir tepki olmuş. Bir: Neden etkisiz bir tepki, çünkü İki olayın birbiriyle alakası yok. İki: Türkiye’nin en soğuk illeri Erzurum, Ardahan, Kars illeridir ve doğal gazı en çok tüketin iller de bu illerdir. Dadaşkent’te müstakil bir evde oturuyorum. Evi, ancak, 17-19 derece de ısıtabiliyoruz. Onun faturası da 11’nci ayda 800 TL geldi. Faturayı Sn. Erdoğan’ı ve ilgili bakanları ekleyerek twittrde yayınladım. On binin üzerinde tıklama aldım. Bu insanların büyük bölümü bu bölgenin insanlarıydı. İstediğimiz şudur: Hiç olmazsa bu illerden yüzde 18 KDV alınmasın. Sn. Cinisli dışındaki vekillerimizin bu talebi duymamakta ısrar etmesini anlamak zor. Oysa toplanıp ilgili bakanla, Sn. Erdoğan’la konuşabilirler. Üç: Sn. Aydemir’in ‘Erzurum’a deniz getirmişiz biz deniz; sen ne diyorsun ya!” ifadesini 2020’yılının Erzurum’daki en iyi repliği ilan ediyorum.
ŞİİR

ERZURUM’UN PAŞA CAMİLERİ
Erzurum'da sekiz paşa camisi
Din ü devlet mülk ü millet hamisi
Bu diyarlar kalesidir İslam’ın
Paşalardır kalelerin banisi
1559 yılıydı ilk cami Ayas Paşa'dan
Nice hizmet etti bak evkafından
Her eserin vardır vakıfnamesi
Issı soğuk geçti vakfın başından!
Lala Mustafa'dan cesim bir cami
1562'de başımızda, şehre oldu hami
Okul, hamam, dükkân, saray bıraktı
Nicoldu hizmeti asarı hani?
1566'da Ali Paşa’mızdır beylerbeyi
Hakka kulluk için yaptı camiyi
Hanı, hamamı nice bir hizmeti
Dua aldı halktan gördü himmeti
1573 yılında Murat Paşa oldu vali
Güne gün düzeldi şehrin her hâli
İlme medrese, kulluğa cami
Cehle düşmesin okusun ahali
1648'de Erzurum Eyaleti valisi
Gürcü Mehmet Paşa.. vardır camisi
Pek akıllı, tedbirli, dirayetli
Şöhretli paşadır uzundur bahsi
1668 yılıydı Kasım Paşa’yı gördük
Cami yaptı o da hizmeti büyük
İsmini yaşattık mahallesinde
Nice ad yok oldu yüzümüz dökük!
1764'te şehir İbrahim Paşa'ya nasip
Cami, kütüphane, medrese: hatip
İşitene hak söz; Hakk kula habip!
Manevi talimdir cümleye tabip
1836 yılıydı geldi Esat Muhlis Paşa
Nizam vermek istedi kuruya yaşa
Cami yaptı bir de muvakkithane
Sen de yap bir eser sen de çok yaşa
Sahib-i esere denilir mahmud
Müjde var ki nasiptir Cennet-i Huld
Servete makama kim oldu hasûd[1]
Zalime eş oldu sıfatı alud[2]
M. Talat Uzunyaylalı
[1] Kıskanç,
[2] Bulaşık, karışık