
Yeni yılda devreye girecek bir başka önemli uygulama ise su odaklı tarım politikası olacak.
Türkiye’nin su kısıtı olan bir ülke olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; “Minimum sudan maksimum faydayı sağlamak zorundayız. Bu nedenle destekleme modelini yani üretim planlamasını su kullanımı üzerine yapmalıyız. Üretim desenini, üretilecek ürünü ve bundan elde edilecek geliri tüketilen su miktarı üzerinden hesaplamak ve su miktarı ile elde edilen gelir seviyesini tespit ettikten sonra suyu daha az kullanan ancak geliri yüksek olan üretim modelini benimsemek politika esasını içermektedir. Yeni sulama yatırımlarının ve rehabilitasyon projelerinin tamamlanması, tarımda suyun etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması bu açıdan önemlidir” dedi.
Arazi bankacılığı devreye girecek
Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla 2020 yılında arazi bankacılığı uygulamasına geçilecek. Arazi bankacılığı konusunda Bakanı Pakdemirli özetle şu bilgileri verdi: “Ülkemizde gerek miras hukukundan kaynaklı arazilerin parçalılık sayısının artması ve böylece ekonomik üretim imkanlarının azalması gerekse kırsaldan kente göçün hızlanması ve bunun yanında kan davaları, terör vb. sosyal sorunlar yüzünden kırsal alanda tarım arazilerinin kullanım oranlarının azalması sonucu atıl tarım arazilerinin miktarı giderek artmaktadır. Bu amaçla bu arazilerin üretime kazandırılması ve ekonomik bir üretim modelinin oraya konulması amacıyla arazi bankacılığı yöntemi ile birlikte alternatif üretim modelleri oluşturularak yaygınlaştırılması, miras mevzuatı geliştirilerek tarım arazilerindeki intikal sorununun ve parçalılık yapısının azaltılması ile hem ülke tarım arazileri koruma altına alınmış olacak, tarımsal üretim artırılacak hem de toplulaştırılmış arazilerde üretim maliyeti düşeceği için gelir seviyesi artırılmış olacaktır’’ dedi.
Üretime kazandırılması hedeflenen arazi 3.2 milyon hektar
Pakdemirli, Arazi Bankacılığı uygulaması ile arazilerin tarımsal niteliğini korumak amacıyla el değiştirebilme imkanı olacağını belirtti ve “Tarım arazilerinin alım satım, kiralama gibi özellikleri de artırılacaktır. Böylece tarım arazilerinin kullanıcısı tarafından daha etkin kullanılması, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi yoluyla, yaklaşık olarak ülkemizde bulunan 3.2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması sağlanmış olacaktır. Bu arazilerin yaklaşık yüzde 20’si sulanabilir arazi özelliği göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Taklit ve tağşişe ağır cezalar gelecek
İlk olarak 2012 yılında başlayan taklit ve tağşişli gıda ürünlerin kamuoyuna açıklanarak teşhir edilmesine yönelik uygulama cezaların düşük olması nedeniyle caydırıcı olmadı. 2020 yılında yapılacak yasal düzenlemelerle taklit ve tağşişle daha etkin mücadele edilecek ve cezalar caydırıcı hale getirilecek.
Türkiye’nin su kısıtı olan bir ülke olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; “Minimum sudan maksimum faydayı sağlamak zorundayız. Bu nedenle destekleme modelini yani üretim planlamasını su kullanımı üzerine yapmalıyız. Üretim desenini, üretilecek ürünü ve bundan elde edilecek geliri tüketilen su miktarı üzerinden hesaplamak ve su miktarı ile elde edilen gelir seviyesini tespit ettikten sonra suyu daha az kullanan ancak geliri yüksek olan üretim modelini benimsemek politika esasını içermektedir. Yeni sulama yatırımlarının ve rehabilitasyon projelerinin tamamlanması, tarımda suyun etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması bu açıdan önemlidir” dedi.
Arazi bankacılığı devreye girecek
Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla 2020 yılında arazi bankacılığı uygulamasına geçilecek. Arazi bankacılığı konusunda Bakanı Pakdemirli özetle şu bilgileri verdi: “Ülkemizde gerek miras hukukundan kaynaklı arazilerin parçalılık sayısının artması ve böylece ekonomik üretim imkanlarının azalması gerekse kırsaldan kente göçün hızlanması ve bunun yanında kan davaları, terör vb. sosyal sorunlar yüzünden kırsal alanda tarım arazilerinin kullanım oranlarının azalması sonucu atıl tarım arazilerinin miktarı giderek artmaktadır. Bu amaçla bu arazilerin üretime kazandırılması ve ekonomik bir üretim modelinin oraya konulması amacıyla arazi bankacılığı yöntemi ile birlikte alternatif üretim modelleri oluşturularak yaygınlaştırılması, miras mevzuatı geliştirilerek tarım arazilerindeki intikal sorununun ve parçalılık yapısının azaltılması ile hem ülke tarım arazileri koruma altına alınmış olacak, tarımsal üretim artırılacak hem de toplulaştırılmış arazilerde üretim maliyeti düşeceği için gelir seviyesi artırılmış olacaktır’’ dedi.
Üretime kazandırılması hedeflenen arazi 3.2 milyon hektar
Pakdemirli, Arazi Bankacılığı uygulaması ile arazilerin tarımsal niteliğini korumak amacıyla el değiştirebilme imkanı olacağını belirtti ve “Tarım arazilerinin alım satım, kiralama gibi özellikleri de artırılacaktır. Böylece tarım arazilerinin kullanıcısı tarafından daha etkin kullanılması, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi yoluyla, yaklaşık olarak ülkemizde bulunan 3.2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması sağlanmış olacaktır. Bu arazilerin yaklaşık yüzde 20’si sulanabilir arazi özelliği göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Taklit ve tağşişe ağır cezalar gelecek
İlk olarak 2012 yılında başlayan taklit ve tağşişli gıda ürünlerin kamuoyuna açıklanarak teşhir edilmesine yönelik uygulama cezaların düşük olması nedeniyle caydırıcı olmadı. 2020 yılında yapılacak yasal düzenlemelerle taklit ve tağşişle daha etkin mücadele edilecek ve cezalar caydırıcı hale getirilecek.