
Yer küre üzerinde tarihi derinliği olan milletlerin sayısı fazla değildir. Türkler, Çinliler ve Persler gelenek sahibi milletler olarak görülürler. Avrupa, Amerika ve hatta Osmanlı Roma geleneğini sahiplenmiştir. Devletleri uzun ömürlü yapan şey, şüphesiz milli güç unsurları ve bunların doğru olarak kullanımıyla ilgilidir.
Birçok devlet kuran ve pek çok devletle siyasi münasebetlerde bulunmuş olan Türkler de istihbarata önem vermiştir. Türk tarihinde istihbaratla ile ilgili ilk bulgulara Orhun Abidelerinde rastlanır. Büyük Selçuklu Devleti’nin önemli devlet adamlarından Nizamü’l-Mülk’ün eseri “Siyasetname” de istihbaratın önemine vurgu vardır. İstihbarata önem verilmesi, bir istihbarat sistemi çerçevesinde organize edilmesi ilk defa Tanzimat (1839-1856) ve Islahat (1856-1876) yani II. Abdülhamid’in kurduğu ‘Yıldız İstihbarat Teşkilatı’ (1880-1908) ile gerçekleşmiştir.
Modern anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk istihbarat teşkilatı 1914 yılında Enver Paşa tarafından kurulan Teşkilat-ı Mahsusa’dır. Resmi kuruluş 1914 verilse de kuruluş 1909’dur ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın bu yıllardan itibaren faaliyetleri bilinmektedir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Teşkilatı Mahsusa hayalet konumuna geçerse de Karakol Cemiyeti istihbarat yapılanması aslında bu yapının kontrolündedir. Mim Mim Grubu, Karakol Cemiyeti, Kurtuluş savaşına ciddi oranda lojistik destek sağlamıştır.
MAH
1922 yılı ortalarından 1925 yılı sonlarına kadar istihbarat faaliyetleri ‘Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri’ tarafından yürütülmüştür. 1927 yılına gelindiğinde ise Gazi M. Kemal Atatürk’ün direktifiyle birlikte Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından Milli Emniyet Hizmeti (MAH)(1927-1965) kuruldu. MAH, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde modern anlamda kurulan ilk istihbarat örgütü olarak tarihte yerini almıştır. MAH, İçişleri Bakanlığı’na bağlıydı.
1965 yılına kadar MAH, Türkiye’nin asli istihbarat teşkilatı olarak başarıyla hizmet etmiştir. Türkiye’nin ulusal güvenlik aygıtını daha iyi konsolide etmek için yerini Milli İstihbarat Teşkilatı’na yani MİT’e bıraktı. 22 Temmuz 1965’te 644 sayılı kanunla Milli İstihbarat Müsteşarlığı kuruldu ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmaktan çıkarılarak doğrudan Başbakanlığa bağlandı. Bugün Türkiye’nin asli istihbarat örgütü olarak Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı faaliyetlerine T.C. Cumhurbaşkanlığına bağlı bir ‘başkanlık’ olarak devam etmektedir.
Devlet temizleniyor!
Ankara'da DHKP/C terör örgütünün memur alan yapılanması DMH(Devrimci Memur Hareketi) adına faaliyet gösteren aralarında sorumlu seviyede olanların da bulunduğu 8 şüpheliye yönelik planlı operasyonda 7 şüpheli yakalandı. Anlayacağınız birileri koca devleti yuvalanma için müsait görüyor ve yuvalanıyorlar.
Bu yapıların dış istihbarat desteği ve yönlendirmesi olmadan var olmaları, hatta olmaları mümkün değil. FETÖ, PKK/DHKP-C ve daha nice farklı isim, amaç, etnik kin hedefli yapılar devlete sızarak gedik açmayı hedefliyorlar.
Hainlerin devleti yuvalanma alanı yapamaması için daha sağlam istihbaratın yanında daha ciddi ve düzenli yapısal değişimlere de ihtiyacın göründüğünü söylemek gerekiyor.
Birçok devlet kuran ve pek çok devletle siyasi münasebetlerde bulunmuş olan Türkler de istihbarata önem vermiştir. Türk tarihinde istihbaratla ile ilgili ilk bulgulara Orhun Abidelerinde rastlanır. Büyük Selçuklu Devleti’nin önemli devlet adamlarından Nizamü’l-Mülk’ün eseri “Siyasetname” de istihbaratın önemine vurgu vardır. İstihbarata önem verilmesi, bir istihbarat sistemi çerçevesinde organize edilmesi ilk defa Tanzimat (1839-1856) ve Islahat (1856-1876) yani II. Abdülhamid’in kurduğu ‘Yıldız İstihbarat Teşkilatı’ (1880-1908) ile gerçekleşmiştir.
Modern anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk istihbarat teşkilatı 1914 yılında Enver Paşa tarafından kurulan Teşkilat-ı Mahsusa’dır. Resmi kuruluş 1914 verilse de kuruluş 1909’dur ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın bu yıllardan itibaren faaliyetleri bilinmektedir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Teşkilatı Mahsusa hayalet konumuna geçerse de Karakol Cemiyeti istihbarat yapılanması aslında bu yapının kontrolündedir. Mim Mim Grubu, Karakol Cemiyeti, Kurtuluş savaşına ciddi oranda lojistik destek sağlamıştır.
MAH
1922 yılı ortalarından 1925 yılı sonlarına kadar istihbarat faaliyetleri ‘Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri’ tarafından yürütülmüştür. 1927 yılına gelindiğinde ise Gazi M. Kemal Atatürk’ün direktifiyle birlikte Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından Milli Emniyet Hizmeti (MAH)(1927-1965) kuruldu. MAH, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde modern anlamda kurulan ilk istihbarat örgütü olarak tarihte yerini almıştır. MAH, İçişleri Bakanlığı’na bağlıydı.
1965 yılına kadar MAH, Türkiye’nin asli istihbarat teşkilatı olarak başarıyla hizmet etmiştir. Türkiye’nin ulusal güvenlik aygıtını daha iyi konsolide etmek için yerini Milli İstihbarat Teşkilatı’na yani MİT’e bıraktı. 22 Temmuz 1965’te 644 sayılı kanunla Milli İstihbarat Müsteşarlığı kuruldu ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmaktan çıkarılarak doğrudan Başbakanlığa bağlandı. Bugün Türkiye’nin asli istihbarat örgütü olarak Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı faaliyetlerine T.C. Cumhurbaşkanlığına bağlı bir ‘başkanlık’ olarak devam etmektedir.
Devlet temizleniyor!
Ankara'da DHKP/C terör örgütünün memur alan yapılanması DMH(Devrimci Memur Hareketi) adına faaliyet gösteren aralarında sorumlu seviyede olanların da bulunduğu 8 şüpheliye yönelik planlı operasyonda 7 şüpheli yakalandı. Anlayacağınız birileri koca devleti yuvalanma için müsait görüyor ve yuvalanıyorlar.
Bu yapıların dış istihbarat desteği ve yönlendirmesi olmadan var olmaları, hatta olmaları mümkün değil. FETÖ, PKK/DHKP-C ve daha nice farklı isim, amaç, etnik kin hedefli yapılar devlete sızarak gedik açmayı hedefliyorlar.
Hainlerin devleti yuvalanma alanı yapamaması için daha sağlam istihbaratın yanında daha ciddi ve düzenli yapısal değişimlere de ihtiyacın göründüğünü söylemek gerekiyor.