
Bölgede en büyük kalkınmanın madencilik sektöründe olacağını ifade eden DAİB Başkanı Ethem Tanrıver, Erzurum’un beş yıl içerisinde bakır madeninin merkezi olacağını söyledi. 2018 yılı değerlendirme toplantısında konuşan Başkan Tanrıver,“ Dünya’nın gözü burada” dedi.
Cihat İncesu/Pusula
Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Boz, Volkan Dölekli ve Abdurrahman Şakiroğlu ile birlikte 2018 yılı değerlendirme toplantısında basın mensupları bir araya gelen Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Tanrıver, birliğin yaptığı çalışmaları rakamlarla anlattı. 1937 yılında Atatürk’ün kararnamesiyle Türkiye’nin ilk ihracatçılar birliği olarak kurulan DAİB’in şu an 25 kişilik personel kadrosuyla 17 ile hizmet verdiğini hatırlatan Başkan Tanrıver, “ Beş ilde irtibat ofisimiz bulunmakta, iki ile daha ofis açmak için bakanlığa talebimizi ilettik. Birliğimizde şu anda aktif olarak 7 bin 464 ihracatçı firmamız var. Birlik olarak 2018 yılını 1 milyar 770 bin dolar ile ihracatımızı kapattık, 2 bin 379 ihracatçı firmamız ile bu rakamlara ulaştık. 175 ülkeye ihracatımız gerçekleşti. Geçen yıl birliğimize 277 aktif üye kaydettik. Bu ihracata verilen önemi yansıtmaktadır. DAİB olarak 43 tane yeşil pasaport verebildik. Yeşil pasaport ihracatçı için önemli bir unsur. Bunu daha aktif hale getirmek istiyoruz. 2018 yılında en çok 235 milyon dolarla makine sektöründe ihracat yaptık” dedi.
Üretim Olmadan İhracat Olmuyor
Bölgede üretici sayısının artırılması ile ihracatçı sayısının da artacağını ifade eden DAİB Başkanı Ethem Tanrıver, “Bütün ihracatçılarımızı sektörel projeler kapsamında hiçbir ücret talep etmeden yurtdışına götürüyoruz. Ürettikleri ürünlere göre hedef ülkeleri seçip o ülkelere götürüp onları dünya pazarı ile tanıştırıyoruz. Devletin bu konuda ciddi desteği var, hükümetimiz ihracatçılara pozitif ayrımcılık ile bakıyor. Masrafların yüzde 65’ini bakanlık karşılıyor. Yüzde 25’ini de biz birlik olarak destekliyoruz. Önemli olan bölgemizdeki ihracatçıyı pazarla buluşturmak. Onların bakış açılarını değiştirmek amacı ile bu gayreti gösteriyoruz, kısmen de başarılıyız. Bundan sonra daha çok ihracatçımızı bölgelerimize götüreceğiz. En çok önem verdiğimiz ülkeler ise komşularımız. Gürcistan, Nahcivan, İran, Irak, Suriye. Bizim yönümüz de dünyanın yönü de bu tarafta” diye konuştu.
Yeraltı Zenginliklerimizi Değerlendirmeliyiz
Doğu Anadolu Bölgesi’nin maden zengini olduğunu hatırlatan Başkan Tanrıver, “Doğu Anadolu Bölgesi’nde olmayan maden yok. Metalik madenlerden tutun kömür madenleri, nikel madenleri, doğal taşlar gibi aşağı yukarı bütün grup madenleri var. Dünyanın gözü de burada. Bölgemizde şu an en hızlı kalkınmanın madencilik sektöründe olduğunu düşünüyorum. Yer altı kaynaklarımızın aktif olarak hızlı bir şekilde ekonomiye katma değerli olarak sunulması gerekiyor. Biz madeni alıp, yer altından çıkarıp satmak değil Çin’in yaptığı gibi üretip nihai ürün haline getirmenin derdine düşmemiz lazım. Bizim Bayburt taşımızı Çinli alıp götürüyor, işleyip bizim gibi ülkelere satıyor. Şehrimizin de yeraltı kaynakları oldukça zengin. Erzurum belki beş sene sonra bakır madeninin merkezi olacak. İspir bölgesinde Türkiye’nin çok iyi firmaları oralarda yer alarak ciddi yatırımlar yapıyorlar” diye konuştu.
2018 Yılı Gayet Umutlu Geçti
İhracatçı açısından 2018 yılının iyi geçtiğini de anlatan Tanrıver, “ Fakat bu bizim için yeterli değil. Türkiye’nin ekonomik krizi başladığından itibaren en önemli konunun ihracat olduğunu herkes gördü. Benim bir sloganım var, bütün tüccarların ihracatçı olması hedefi ile yola çıktım. İhracat yapmak şimdi çok kolay, eskiden göze zor geliyordu. Bugün Türkiye’de ki iç pazara mal satmak kadar kolay. Önemli olan doğru yerde doğru insanlarla karşılaşıp doğru malzemeyi satabilmek. İnsanlara kaliteli ve doğru malı sunmak zorundayız. Bunu yaptığımız sürece faal olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Cihat İncesu/Pusula
Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Boz, Volkan Dölekli ve Abdurrahman Şakiroğlu ile birlikte 2018 yılı değerlendirme toplantısında basın mensupları bir araya gelen Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Tanrıver, birliğin yaptığı çalışmaları rakamlarla anlattı. 1937 yılında Atatürk’ün kararnamesiyle Türkiye’nin ilk ihracatçılar birliği olarak kurulan DAİB’in şu an 25 kişilik personel kadrosuyla 17 ile hizmet verdiğini hatırlatan Başkan Tanrıver, “ Beş ilde irtibat ofisimiz bulunmakta, iki ile daha ofis açmak için bakanlığa talebimizi ilettik. Birliğimizde şu anda aktif olarak 7 bin 464 ihracatçı firmamız var. Birlik olarak 2018 yılını 1 milyar 770 bin dolar ile ihracatımızı kapattık, 2 bin 379 ihracatçı firmamız ile bu rakamlara ulaştık. 175 ülkeye ihracatımız gerçekleşti. Geçen yıl birliğimize 277 aktif üye kaydettik. Bu ihracata verilen önemi yansıtmaktadır. DAİB olarak 43 tane yeşil pasaport verebildik. Yeşil pasaport ihracatçı için önemli bir unsur. Bunu daha aktif hale getirmek istiyoruz. 2018 yılında en çok 235 milyon dolarla makine sektöründe ihracat yaptık” dedi.

Bölgede üretici sayısının artırılması ile ihracatçı sayısının da artacağını ifade eden DAİB Başkanı Ethem Tanrıver, “Bütün ihracatçılarımızı sektörel projeler kapsamında hiçbir ücret talep etmeden yurtdışına götürüyoruz. Ürettikleri ürünlere göre hedef ülkeleri seçip o ülkelere götürüp onları dünya pazarı ile tanıştırıyoruz. Devletin bu konuda ciddi desteği var, hükümetimiz ihracatçılara pozitif ayrımcılık ile bakıyor. Masrafların yüzde 65’ini bakanlık karşılıyor. Yüzde 25’ini de biz birlik olarak destekliyoruz. Önemli olan bölgemizdeki ihracatçıyı pazarla buluşturmak. Onların bakış açılarını değiştirmek amacı ile bu gayreti gösteriyoruz, kısmen de başarılıyız. Bundan sonra daha çok ihracatçımızı bölgelerimize götüreceğiz. En çok önem verdiğimiz ülkeler ise komşularımız. Gürcistan, Nahcivan, İran, Irak, Suriye. Bizim yönümüz de dünyanın yönü de bu tarafta” diye konuştu.
Yeraltı Zenginliklerimizi Değerlendirmeliyiz
Doğu Anadolu Bölgesi’nin maden zengini olduğunu hatırlatan Başkan Tanrıver, “Doğu Anadolu Bölgesi’nde olmayan maden yok. Metalik madenlerden tutun kömür madenleri, nikel madenleri, doğal taşlar gibi aşağı yukarı bütün grup madenleri var. Dünyanın gözü de burada. Bölgemizde şu an en hızlı kalkınmanın madencilik sektöründe olduğunu düşünüyorum. Yer altı kaynaklarımızın aktif olarak hızlı bir şekilde ekonomiye katma değerli olarak sunulması gerekiyor. Biz madeni alıp, yer altından çıkarıp satmak değil Çin’in yaptığı gibi üretip nihai ürün haline getirmenin derdine düşmemiz lazım. Bizim Bayburt taşımızı Çinli alıp götürüyor, işleyip bizim gibi ülkelere satıyor. Şehrimizin de yeraltı kaynakları oldukça zengin. Erzurum belki beş sene sonra bakır madeninin merkezi olacak. İspir bölgesinde Türkiye’nin çok iyi firmaları oralarda yer alarak ciddi yatırımlar yapıyorlar” diye konuştu.
2018 Yılı Gayet Umutlu Geçti
İhracatçı açısından 2018 yılının iyi geçtiğini de anlatan Tanrıver, “ Fakat bu bizim için yeterli değil. Türkiye’nin ekonomik krizi başladığından itibaren en önemli konunun ihracat olduğunu herkes gördü. Benim bir sloganım var, bütün tüccarların ihracatçı olması hedefi ile yola çıktım. İhracat yapmak şimdi çok kolay, eskiden göze zor geliyordu. Bugün Türkiye’de ki iç pazara mal satmak kadar kolay. Önemli olan doğru yerde doğru insanlarla karşılaşıp doğru malzemeyi satabilmek. İnsanlara kaliteli ve doğru malı sunmak zorundayız. Bunu yaptığımız sürece faal olabiliriz” ifadelerini kullandı.