
Neredeyse rutine bağlandı. Her ay Erzurum Sağlık Müdürlüğü Basın Merkezi, ‘şehir hastanesinde sona gelindi’ başlıklı bülten geçiyor haber merkezlerine. 5 yıldızlı otel konforu tadında geçilen metinlerde net bir tarih verilmese de ayladır aynı nakarat devam ediyor. Biz Erzurum basını da her seferinde bir mücevher bulmuş gibi haberi ballandıra ballandıra veriyoruz.
Hastane açılmadan tüm odaları, koridorları, sosyal yaşam alanlarını falan hepsini gördük. Gerçekten güzel bir mimariye sahip, devasa büyüklükte bir hastane...
Fakat toplumun merak ettiği hastanenin fiziki yapısı değil ki. Asıl önemli olan ve merak edilen şey bu koca hastanenin içinde hangi sağlık birimleri olacak. Hangi başarılı doktorlar görev alacak. Örneğin gerçek bir onkoloji merkezi olacak mı? Bu hastane açıldığında şehirdeki doktor açığı kapatılacak mı? Şehirde daha önce olmayan herhangi bir merkez getirilecek mi?
Şu an hekim açığı ayyuka çıkmış durumda. Zorunlu doğu görevini yapan doktorlar tek tek kaçıyor kentten. Kanser hastası tedaviye bir doktorla başlıyor ama süreci aynı doktorla tamamlayamıyor. Bizim lüks binalara değil, doktora ve sürdürülebilir sağlık hizmetlerine ihtiyacımız var.
Yeni hastaneden anladığımız şu ki; mevcut hastaneleri tek merkezde toplayacak adına da şehir hastanesi diyeceğiz. İçine girdiğimizde küçük dilimizi yutacağız, birbirimizi kaybedeceğiz ama aradığımız doktora ulaşamayacağız.
Yapılan yatırımı asla gölgelemek ve küçüksemek gibi bir hal içinde olmadığımı söylemek isterim. Dana altında buzağı arama niyetinde de değilim. Ancak bugün görünen tablo budur.
Bilmem kaç hastanenin olduğu şehirde hala doktor sıkıntısı yaşanıyorsa, insanlar kanser tedavisi olmak için evini, arabasını satıp İstanbul ve Ankara’nın yolunu tutuyorsa, şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz lazım.
Bu açıdan bakınca sağlık müdürlüğünün artık binanın fiziki yapısını değil, şehir hastanesinin devreye girmesiyle birlikte getirilecek yenilikleri paylaşmasını tavsiye ederim.
Zamlı faturalar!
Öyle anlaşılıyor ki bu kış cidden çok sert ve sıkıntılı geçecek. Kasım ayının sonralarına gelmemize rağmen gündüzleri havaların şaşırtacak kadar sıcak olması sizi aldatmasın. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı, insanın nefesini donduracak kadar keskin.
Geçen yıla oranla bu yıl hava sıcaklığı gayet makul seviyede ama gelin görün ki doğalgaz faturaları geçen yılın aynı ayına oranla kat be kat fazla. Bu kadar sıcak havalara rağmen bir aylık fatura bile Erzurumluların canını acıtmaya yetti. Bir tek doğalgaz olsa neyse, buna birde zamlı elektrik faturaları eklenince vatandaş ne yapacağını şaşırdı.
Yaksa bir türlü yakmasa başka türlü.
Evde faturalar can sıkıyor, dışarda kirli hava.
Kar bu yıl gecikti ama kirli hava erken geldi.
Şehrin üstünü öyle bir kir bulutu kaplamış ki nefes al alabilirsen.
Anlayacağız bu kış da Erzurumlular açısından değişen bir şey yok.
Doğalgaz kazık, elektrik zamlı, hava kirli…
Hastane açılmadan tüm odaları, koridorları, sosyal yaşam alanlarını falan hepsini gördük. Gerçekten güzel bir mimariye sahip, devasa büyüklükte bir hastane...
Fakat toplumun merak ettiği hastanenin fiziki yapısı değil ki. Asıl önemli olan ve merak edilen şey bu koca hastanenin içinde hangi sağlık birimleri olacak. Hangi başarılı doktorlar görev alacak. Örneğin gerçek bir onkoloji merkezi olacak mı? Bu hastane açıldığında şehirdeki doktor açığı kapatılacak mı? Şehirde daha önce olmayan herhangi bir merkez getirilecek mi?
Şu an hekim açığı ayyuka çıkmış durumda. Zorunlu doğu görevini yapan doktorlar tek tek kaçıyor kentten. Kanser hastası tedaviye bir doktorla başlıyor ama süreci aynı doktorla tamamlayamıyor. Bizim lüks binalara değil, doktora ve sürdürülebilir sağlık hizmetlerine ihtiyacımız var.
Yeni hastaneden anladığımız şu ki; mevcut hastaneleri tek merkezde toplayacak adına da şehir hastanesi diyeceğiz. İçine girdiğimizde küçük dilimizi yutacağız, birbirimizi kaybedeceğiz ama aradığımız doktora ulaşamayacağız.
Yapılan yatırımı asla gölgelemek ve küçüksemek gibi bir hal içinde olmadığımı söylemek isterim. Dana altında buzağı arama niyetinde de değilim. Ancak bugün görünen tablo budur.
Bilmem kaç hastanenin olduğu şehirde hala doktor sıkıntısı yaşanıyorsa, insanlar kanser tedavisi olmak için evini, arabasını satıp İstanbul ve Ankara’nın yolunu tutuyorsa, şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz lazım.
Bu açıdan bakınca sağlık müdürlüğünün artık binanın fiziki yapısını değil, şehir hastanesinin devreye girmesiyle birlikte getirilecek yenilikleri paylaşmasını tavsiye ederim.
Zamlı faturalar!
Öyle anlaşılıyor ki bu kış cidden çok sert ve sıkıntılı geçecek. Kasım ayının sonralarına gelmemize rağmen gündüzleri havaların şaşırtacak kadar sıcak olması sizi aldatmasın. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı, insanın nefesini donduracak kadar keskin.
Geçen yıla oranla bu yıl hava sıcaklığı gayet makul seviyede ama gelin görün ki doğalgaz faturaları geçen yılın aynı ayına oranla kat be kat fazla. Bu kadar sıcak havalara rağmen bir aylık fatura bile Erzurumluların canını acıtmaya yetti. Bir tek doğalgaz olsa neyse, buna birde zamlı elektrik faturaları eklenince vatandaş ne yapacağını şaşırdı.
Yaksa bir türlü yakmasa başka türlü.
Evde faturalar can sıkıyor, dışarda kirli hava.
Kar bu yıl gecikti ama kirli hava erken geldi.
Şehrin üstünü öyle bir kir bulutu kaplamış ki nefes al alabilirsen.
Anlayacağız bu kış da Erzurumlular açısından değişen bir şey yok.
Doğalgaz kazık, elektrik zamlı, hava kirli…