
Vatanımız; 15 Temmuz gecesi aklın, hayalin almayacağı, en komplocu beyinlerin bile hesap edemeyeceği bir hainlik örneği yaşadı ve ülkemiz iç savaşın eşiğinden döndü.
Allah bizlere, bu asil millete fırsat verdi, yardım etti, basiretimizi açtı, cesaret verdi ve şükürler olsun bu hain tuzağı onların kendi başlarına çevirdi.
Günlerdir milletimiz, yöneticilerimiz hep birlikte, olağanüstü bir şekilde birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla teyakkuz halindeyiz, uyanığız, diriyiz ve sapasağlam bir birliktelik hissiyle hareket ediyoruz ama öte yandan sanki kötülüğü, savaşı, hainliği davet eder tavır, davranış ve konuşmalarımızla da hata yapıyoruz.
Bizler; düşmana, hainlere karşı hadi gelin, biz varız, sizi yeneriz, ezeriz, savaşmaya, çatışmaya hazırız gibi savaşı, hainliği ve kötülüğü bekler, ister gibi söylemler yerine barış, huzur, afiyet, sükûnet, hayırlı, sağlıklı bir hayat ve huzurlu bir ülke için söylemlerde bulunmalı, çalışmalı, enerjimizi buna yoğunlaştırmalı ve dua etmeliyiz.
Bizler hainlerin mağlubiyeti ve bu asil milletin muzaffer olması için ne kadar çok çalışıyor, çabalıyor, dua ediyor ve Allah’a sığınıyorsak, hainlerin yok olması, hatta hiç var olmaması, bu millete kimsenin ihanet ve düşmanlık içinde olmaması için de çalışmalı ve dua etmeliyiz.
Bakınız bizim dinimiz düşmanla karşılaşmak, savaşmak arzusunu, kötülüğü istemeyi yasaklamıştır. Peygamber efendimiz "Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı istemeyin, temenni etmeyin, Yâ Rabbi benim karşıma düşmanı çıkar, bir çarpışayım, vurayım, kırayım diye savaşı, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'tan rahatlık, huzur, saadet, afiyet isteyin. Başınız dinç olsun, vücudunuz rahat olsun. Afiyet isteyin Allah'tan. Amma, düşman da karşınıza çıkarsa; o zaman da sebat edin, sağlam durun, kaçmayın düşmandan. Karşısında kale gibi sağlam durun! Ve bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır."
Şimdi geçirmekte olduğumuz ve hala tehdit, tehlike ve hıyanet planlarının üzerimize yapılmakta olduğu bugünlerde çalışacağız, çabalayacağız, uyanık olacağız, cesur olacağız ama savaşı, kötülüğü davet eder konuşmalardan da kaçınacağız. Allah hepimizin kalbini, niyetini bilmektedir ve İnşallah bu asil millet rüştünü ispatlamıştır.
Duamız odur ki;
Allah'ım sen ki 15 Temmuz gecesi iç ve dış hainlere, düşmanlara fırsat vermedin, bu asil milleti korudun, kolladın, bundan sonra da bizlere yardım et, vatan millet sevgisi, iman, ihlâs, cesaret ve güç ver.
Bu sıkıntılı günlerde bizleri bir araya getiren milli birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı her zaman diri ve güçlü tut.
Allah’ım; bizi yönetenlere feraset, adalet, güç, cesaret ve merhamet ver.
Bizleri senden başkasına muhtaç etme, bizleri senden başkasına el açtırma, bizleri koru, yanımızda ve yardımcımız ol.
İç ve dış düşmanlarımıza, hainlere, merhametsizlere, bizleri aldatmaya çalışanlara fırsat verme.
Yarabbi acziyetimizin ve muhtaciyetimizin farkındayız, sana yalvarıyoruz bizleri affet, bizlere merhamet et ve bu asil milleti, bu asil devleti altından kalkılması zor imtihanlara tabi tutma.
AHMET BERHAN YILMAZ
Allah bizlere, bu asil millete fırsat verdi, yardım etti, basiretimizi açtı, cesaret verdi ve şükürler olsun bu hain tuzağı onların kendi başlarına çevirdi.
Günlerdir milletimiz, yöneticilerimiz hep birlikte, olağanüstü bir şekilde birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla teyakkuz halindeyiz, uyanığız, diriyiz ve sapasağlam bir birliktelik hissiyle hareket ediyoruz ama öte yandan sanki kötülüğü, savaşı, hainliği davet eder tavır, davranış ve konuşmalarımızla da hata yapıyoruz.
Bizler; düşmana, hainlere karşı hadi gelin, biz varız, sizi yeneriz, ezeriz, savaşmaya, çatışmaya hazırız gibi savaşı, hainliği ve kötülüğü bekler, ister gibi söylemler yerine barış, huzur, afiyet, sükûnet, hayırlı, sağlıklı bir hayat ve huzurlu bir ülke için söylemlerde bulunmalı, çalışmalı, enerjimizi buna yoğunlaştırmalı ve dua etmeliyiz.
Bizler hainlerin mağlubiyeti ve bu asil milletin muzaffer olması için ne kadar çok çalışıyor, çabalıyor, dua ediyor ve Allah’a sığınıyorsak, hainlerin yok olması, hatta hiç var olmaması, bu millete kimsenin ihanet ve düşmanlık içinde olmaması için de çalışmalı ve dua etmeliyiz.
Bakınız bizim dinimiz düşmanla karşılaşmak, savaşmak arzusunu, kötülüğü istemeyi yasaklamıştır. Peygamber efendimiz "Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı istemeyin, temenni etmeyin, Yâ Rabbi benim karşıma düşmanı çıkar, bir çarpışayım, vurayım, kırayım diye savaşı, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'tan rahatlık, huzur, saadet, afiyet isteyin. Başınız dinç olsun, vücudunuz rahat olsun. Afiyet isteyin Allah'tan. Amma, düşman da karşınıza çıkarsa; o zaman da sebat edin, sağlam durun, kaçmayın düşmandan. Karşısında kale gibi sağlam durun! Ve bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır."
Şimdi geçirmekte olduğumuz ve hala tehdit, tehlike ve hıyanet planlarının üzerimize yapılmakta olduğu bugünlerde çalışacağız, çabalayacağız, uyanık olacağız, cesur olacağız ama savaşı, kötülüğü davet eder konuşmalardan da kaçınacağız. Allah hepimizin kalbini, niyetini bilmektedir ve İnşallah bu asil millet rüştünü ispatlamıştır.
Duamız odur ki;
Allah'ım sen ki 15 Temmuz gecesi iç ve dış hainlere, düşmanlara fırsat vermedin, bu asil milleti korudun, kolladın, bundan sonra da bizlere yardım et, vatan millet sevgisi, iman, ihlâs, cesaret ve güç ver.
Bu sıkıntılı günlerde bizleri bir araya getiren milli birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı her zaman diri ve güçlü tut.
Allah’ım; bizi yönetenlere feraset, adalet, güç, cesaret ve merhamet ver.
Bizleri senden başkasına muhtaç etme, bizleri senden başkasına el açtırma, bizleri koru, yanımızda ve yardımcımız ol.
İç ve dış düşmanlarımıza, hainlere, merhametsizlere, bizleri aldatmaya çalışanlara fırsat verme.
Yarabbi acziyetimizin ve muhtaciyetimizin farkındayız, sana yalvarıyoruz bizleri affet, bizlere merhamet et ve bu asil milleti, bu asil devleti altından kalkılması zor imtihanlara tabi tutma.
AHMET BERHAN YILMAZ