
İlk defa Büyükşehir ile ilçe belediye başkanları arasında sorun yok görünüyor!
Duvara çöp sokun!
Ersan Gemalmaz Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ensar Coşkun Dadaşkent (Aziziye), Muhyettin Aksak Yakutiye, Sıddık Polat Yenişehir (Palandöken), Selahattin Parlak da Kazım Karabekir Belediye Başkanı idi. Refah Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Gemalmaz, aynı partili Muhyettin Aksak ile hiç anlaşamıyor, aralarında sıklıkla kavga çıkıyordu. Bir sonraki dönem MHP vardı sahada ve Mahmut Uykusuz Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ahmet Ergül Dadaşkent(Aziziye), Ebubekir Üstün Gülakar Yakutiye, İsmail Hakkı Asiltürk Yenişehir (Palandöken), Lütfü Koç da Kazım Karabekir Belediye Başkanıydı. Mahmut Uykusuz bir türlü aynı partiden Ebubekir Üstün Gülakar ile anlaşamıyor, sıklıkla kavga ediyorlardı. AK Partili Ahmet Küçükler dönemi başlamıştı. Fahrettin Atınç Yakutiye, Vahdettin Yaylalı Dadaşkent, Cenap Köksal Birdal da Palandöken Belediye Başkanıydı. Yenişehir’in adı Palandöken, Dadaşkent’in adı Aziziye olurken, Kazım Karabekir Belediyesi lağvedildi. Ahmet Küçükler’in özellikle aynı partiden olan Yakutiye Belediye Başkanı Fahrettin Atınç ile anlaşamıyor, aralarında sıkça kavga vuku buluyordu. Ahmet Küçükler ikinci dönem Belediye Başkanı olurken Fatih Cengiz Aziziye’ye, Orhan Bulutlar Palandöken’e, Ali Korkut da Yakutiye’ye başkan oldular. Ahmet Küçükler ikinci dönemde de hem Orhan Bulutlar hem de Ali Korkut ile anlaşamıyordu.

Küçükler dönemi bitip Mehmet Sekmen dönemi başlarken Yakutiye’de Ali Korkut, Palandöken’de de Orhan Bulutlar yeniden başkan oldular. Fatih Cengiz’in yerine de Aziziye’de başkanlık koltuğuna Muhammet Cevdet Orhan oturdu. Sekmen’in bu ilk döneminde hem Yakutiye hem de Palandöken Belediye Başkanı ile anlaşamadı, aralarında sıkıntılar çıktı. Sekmen ikinci defa Büyükşehir Belediye Başkanı olurken Yakutiye’de Ali Korkut dönemi sona erdi, Dr.Mahmut Uçar dönemi başladı. Palandöken’de de Orhan Bulutlar gitti yerine Av. Muhammet Sunar geldi. Aziziye’de de Muhammet Orhan ikinci defa koltuğa oturdu. Burada çektiğimiz fotoğraf, geçmişte Büyükşehir Belediye Başkanları ile ilçe belediyeleri arasında sorunların olduğunu gösteriyor. Ama Sekmen’in bu ikinci döneminde iki yıl geride kalmak üzere ve şu an için bir problem görünmüyor. Geçmişte daha ilk aylarda Büyükşehir ile ilçeler arasında sıkıntılar başgösterirken bugün iki yıla yakın olmuş görünürde bir problem yok. En azından kağıt üzerinde bu yok. Duvara çöp sokmak lazım derken bu sebeple diyoruz. Yoksa bir ard niyet taşımıyor, elbette ki aralarında problem olsun istemiyoruz. Bu benim son kararımdır.

Cahillik bende kaldı!
Temsilciliğini yaptığım Türkiye Buz Pateni Federasyonunda sürat pateninden sorumlu isimlerden biri başantrenör Polonyalı Anna ise, diğeri de Alman Daniel’dir. Uzun zamandır Sürat Pateni (Short Track) Milli takım başantrenörlüğü görevinde bulunan Anna Lukanova, Erzurum’da bulunduğu süre içerisinde bizden biri gibi oldu ama dil konusunda yine birbirimize yabancıyız. Bir çok Türkçe kelimeyi biliyor olmasına rağmen Anna ile görüşmek için ille de İngilizce bilmek gerekiyor. Bir şekilde birileri sayesinde hep görüştüğümüz Anna ile bu son görüşmemizde tercümanlığımızı kim yaptı dersiniz? Alman Daniel. O da 2 yıla yakındır federasyonumuzun Ankara’da ki ofisinde görevli sürat pateni uzmanı. Teknik konularda inanılmaz bilgiye sahip olan Daniel, biraz da Türk bir kadınla, yine federasyonumuzda görevli Sürat Pateni Branş Müdürümüz Nur Ertekin Köhler ile evli olduğu için çat-pat Türkçe konuşuyor, anlıyor. İşte o Daniel aracılığıyla Anna ile konuştuk. Bir Türk’ün bir Polonyalı ile arasında geçen sohbetin tercümanlığını yapan birinin Alman olması çok ilginçti. Tabi bu arada İngilizce’den uzaklığımız, İngilizce bilen bir Polonyalı ile görüşmemizi bir Alman’ın sağlaması suretiyle cahilliğimiz kayıtlara geçsin.
Efsaneyi efsaneden dinleyeceksin!
Dolu dolu yaşayanların bu yaşadıklarını kitaplaştırmalarını hep kıymetli bulmuş, bundan büyük haz duymuşumdur. Okumalara doyamadığım o hatıratlardan birinin de yolda olduğunu duydum, çok sevindim, çok. Özelleştirmeye kurban giden kurumlardan olan Sümerbank’ın efsane Bölge Müdürü Ali İhsan Toraman bu defa bu hatırata imza atan isim. Ne zamandır kayıplara karışan bir ağabeyimizdi, böyle güzel bir haber ile karşıma çıkıyor olması ayrıca güzel oldu. ‘’Dünde kalanlar’’ adını taşıyan kitap, Erzurumlu hemşehrimiz, ağabeyimiz Ali İhsan Toraman’ın doğduğu Tortum’da ve 15 yıl gibi uzun süre bölge müdürlüğünü yaptığı Erzurum’da ki Sümerbank’ta yaşadığı anıları içeriyor. Özellikle benim yaştaki kişiler başta olmak üzere 2 binli yıllara kadar çoğu kişinin hayatında yer edinmiş olan Sümerbank’lı günleri bu kitabında anlatan Toraman, Üniversitelerde araştırılsın diye akademisyenlerin sahaya sürüldüğü bir döneme bizzat götürüyor.

Efsane Müdür Toraman’ın efsane Sümerbank gibi Türkiye’nin o dönem dünyaya örnek olmuş bir sanayi kuruluşunda yaşadıklarını anlatıyor olması çok çok değerli. 1984 yılında memur olarak girdiği Sümerbank’ta muhasebeci, şef, müdür yardımcısı, müdür ve son olarak da Bölge Müdürü olan, sadece Doğu değil, Karadeniz’de de 30’un üzerinde Sümerbank mağazasının bölge müdürlüğünü yapan Ali İhsan Toraman’ın bugün-yarın elime geçeceği kitap da sanırım bir solukluk edeceğim kitaplardan olacak. Çoğu Erzurumlu 3 dönem Tortum’da belediye başkanlığı yapan Mehmet Toraman’ın ağabeyisi olan Ali İhsan Toraman’ı tanır ve onun dönemindeki Sümerbank’ı hep güzellikleri ile anar. Çalıştığı o kurum gibi hikayesi olan adamlardandı. Dolu dolu yaşamışlığı olanlardan biridir o da. 2003 yılında Erzurum’dan ayrılan ve Ankara’ya geçen, uzun süre TBMM’de müşavirlik görevinde bulunan bu 1947 doğumlu ağabeyimi kitabından ötürü kutluyor, sizleri de bu okuma ortaklığına davet ediyorum. Özetle efsaneyi efsaneden dinleyeceğiz. Bundan iyisi Şam’da kayısı!
Huzurlarınızda İncir Üzmesi!
Pandemi sebebiyle lokanta ve restaurantlar kapalı ama paket servisleri tam-gaz devam ediyor. Özellikle internet üzerinden satışların bayağı bir fazla olduğu Erzurum’da ürün kalite ve çeşitliliğine de ayrı bir önem veriliyor. Normalleşilecek günü iple çeken işletmeciler, ürünleri arasına yeni ürünler de eklemeyi başarıyorlar. Dönercibey’in sahibi Halil Özcan, Erzurum’da ilk defa mutfağa giren bir tatlıyı müşterilerine sunuyor. İncir üzmesi. Bir saray tatlısı olarak bilinen ve sütlacı andıran tatlı, sanırım Erzurum’da en çok yenilen tatlılardan biri olacak.
Ordu da bitti maşallah!
Türkiye’de sayıları hergeçen gün artan yeni statların haber ve resimlerine bakıp iç çekiyoruz ama benim derdim bugün bu değil. Modern görünümlü Ordu stadının yapımını üstlenen Erzurum firması ve o stadın proje müdürlüğünü yüzünün akı ile gerçekleştiren Cevat Taşkesenligil’dir mevzum. Uzun süredir merkezi Erzurum’da bulunan Akgün İnşaat Şirketinde çalışan Cevat Taşkesenligil, 2017 yılında başladıkları Ordu Şehir stadının yapım işini tamamlayarak bir güzel hikayenin sahibi oldu. 110 bin metre kare alan üzerinde yapımı gerçekleşen stad inşaat işi için gecesini gündüzüne katan Taşkesenligil, yakından biliyorum, yeri geldi statta sabahladı. Herşey inşaatın bir an önce bitmesi içindi. Ve sonunda oldu, inşaat tamamlanıp, teslim edildi, Taşkesenligil, ekibi İle birlikte Ordu’ya veda etti. Erzurumlu bir inşaat firmasının böylesine güzel bir tesisi Ordu’ya kazandırması elbette ki bir Erzurumlu olarak benim de övündüğüm bir olaydır. İlk defa girdikleri ‘’sıfırdan stat işi’’ni yüzünün akı ile tamamlayan Cevat Taşkesenligil ve firması, sadece Ordu’luların değil, Erzurumluların da gönlünü fethetti. Artık aynı firmadan Erzurum’da da böylesine güzel bir stadyum yapmasını bekleme hakkımız da oldu diye düşünüyorum. Böyle güzel statlar inşaa eden bizim de firmamızın olduğu ortaya çıktı. Bu benim son kararımdır.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER Aslında herşey, tükenen bir kaleme tükenmez dedikleri kadar yalan! (Sunay Akın)
DUVARIN DİLİ : Menfaati bitenin muhabbeti de biter!
Duvara çöp sokun!
Ersan Gemalmaz Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ensar Coşkun Dadaşkent (Aziziye), Muhyettin Aksak Yakutiye, Sıddık Polat Yenişehir (Palandöken), Selahattin Parlak da Kazım Karabekir Belediye Başkanı idi. Refah Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Gemalmaz, aynı partili Muhyettin Aksak ile hiç anlaşamıyor, aralarında sıklıkla kavga çıkıyordu. Bir sonraki dönem MHP vardı sahada ve Mahmut Uykusuz Büyükşehir Belediye Başkanı iken Ahmet Ergül Dadaşkent(Aziziye), Ebubekir Üstün Gülakar Yakutiye, İsmail Hakkı Asiltürk Yenişehir (Palandöken), Lütfü Koç da Kazım Karabekir Belediye Başkanıydı. Mahmut Uykusuz bir türlü aynı partiden Ebubekir Üstün Gülakar ile anlaşamıyor, sıklıkla kavga ediyorlardı. AK Partili Ahmet Küçükler dönemi başlamıştı. Fahrettin Atınç Yakutiye, Vahdettin Yaylalı Dadaşkent, Cenap Köksal Birdal da Palandöken Belediye Başkanıydı. Yenişehir’in adı Palandöken, Dadaşkent’in adı Aziziye olurken, Kazım Karabekir Belediyesi lağvedildi. Ahmet Küçükler’in özellikle aynı partiden olan Yakutiye Belediye Başkanı Fahrettin Atınç ile anlaşamıyor, aralarında sıkça kavga vuku buluyordu. Ahmet Küçükler ikinci dönem Belediye Başkanı olurken Fatih Cengiz Aziziye’ye, Orhan Bulutlar Palandöken’e, Ali Korkut da Yakutiye’ye başkan oldular. Ahmet Küçükler ikinci dönemde de hem Orhan Bulutlar hem de Ali Korkut ile anlaşamıyordu.

Küçükler dönemi bitip Mehmet Sekmen dönemi başlarken Yakutiye’de Ali Korkut, Palandöken’de de Orhan Bulutlar yeniden başkan oldular. Fatih Cengiz’in yerine de Aziziye’de başkanlık koltuğuna Muhammet Cevdet Orhan oturdu. Sekmen’in bu ilk döneminde hem Yakutiye hem de Palandöken Belediye Başkanı ile anlaşamadı, aralarında sıkıntılar çıktı. Sekmen ikinci defa Büyükşehir Belediye Başkanı olurken Yakutiye’de Ali Korkut dönemi sona erdi, Dr.Mahmut Uçar dönemi başladı. Palandöken’de de Orhan Bulutlar gitti yerine Av. Muhammet Sunar geldi. Aziziye’de de Muhammet Orhan ikinci defa koltuğa oturdu. Burada çektiğimiz fotoğraf, geçmişte Büyükşehir Belediye Başkanları ile ilçe belediyeleri arasında sorunların olduğunu gösteriyor. Ama Sekmen’in bu ikinci döneminde iki yıl geride kalmak üzere ve şu an için bir problem görünmüyor. Geçmişte daha ilk aylarda Büyükşehir ile ilçeler arasında sıkıntılar başgösterirken bugün iki yıla yakın olmuş görünürde bir problem yok. En azından kağıt üzerinde bu yok. Duvara çöp sokmak lazım derken bu sebeple diyoruz. Yoksa bir ard niyet taşımıyor, elbette ki aralarında problem olsun istemiyoruz. Bu benim son kararımdır.

Cahillik bende kaldı!
Temsilciliğini yaptığım Türkiye Buz Pateni Federasyonunda sürat pateninden sorumlu isimlerden biri başantrenör Polonyalı Anna ise, diğeri de Alman Daniel’dir. Uzun zamandır Sürat Pateni (Short Track) Milli takım başantrenörlüğü görevinde bulunan Anna Lukanova, Erzurum’da bulunduğu süre içerisinde bizden biri gibi oldu ama dil konusunda yine birbirimize yabancıyız. Bir çok Türkçe kelimeyi biliyor olmasına rağmen Anna ile görüşmek için ille de İngilizce bilmek gerekiyor. Bir şekilde birileri sayesinde hep görüştüğümüz Anna ile bu son görüşmemizde tercümanlığımızı kim yaptı dersiniz? Alman Daniel. O da 2 yıla yakındır federasyonumuzun Ankara’da ki ofisinde görevli sürat pateni uzmanı. Teknik konularda inanılmaz bilgiye sahip olan Daniel, biraz da Türk bir kadınla, yine federasyonumuzda görevli Sürat Pateni Branş Müdürümüz Nur Ertekin Köhler ile evli olduğu için çat-pat Türkçe konuşuyor, anlıyor. İşte o Daniel aracılığıyla Anna ile konuştuk. Bir Türk’ün bir Polonyalı ile arasında geçen sohbetin tercümanlığını yapan birinin Alman olması çok ilginçti. Tabi bu arada İngilizce’den uzaklığımız, İngilizce bilen bir Polonyalı ile görüşmemizi bir Alman’ın sağlaması suretiyle cahilliğimiz kayıtlara geçsin.
Efsaneyi efsaneden dinleyeceksin!
Dolu dolu yaşayanların bu yaşadıklarını kitaplaştırmalarını hep kıymetli bulmuş, bundan büyük haz duymuşumdur. Okumalara doyamadığım o hatıratlardan birinin de yolda olduğunu duydum, çok sevindim, çok. Özelleştirmeye kurban giden kurumlardan olan Sümerbank’ın efsane Bölge Müdürü Ali İhsan Toraman bu defa bu hatırata imza atan isim. Ne zamandır kayıplara karışan bir ağabeyimizdi, böyle güzel bir haber ile karşıma çıkıyor olması ayrıca güzel oldu. ‘’Dünde kalanlar’’ adını taşıyan kitap, Erzurumlu hemşehrimiz, ağabeyimiz Ali İhsan Toraman’ın doğduğu Tortum’da ve 15 yıl gibi uzun süre bölge müdürlüğünü yaptığı Erzurum’da ki Sümerbank’ta yaşadığı anıları içeriyor. Özellikle benim yaştaki kişiler başta olmak üzere 2 binli yıllara kadar çoğu kişinin hayatında yer edinmiş olan Sümerbank’lı günleri bu kitabında anlatan Toraman, Üniversitelerde araştırılsın diye akademisyenlerin sahaya sürüldüğü bir döneme bizzat götürüyor.

Efsane Müdür Toraman’ın efsane Sümerbank gibi Türkiye’nin o dönem dünyaya örnek olmuş bir sanayi kuruluşunda yaşadıklarını anlatıyor olması çok çok değerli. 1984 yılında memur olarak girdiği Sümerbank’ta muhasebeci, şef, müdür yardımcısı, müdür ve son olarak da Bölge Müdürü olan, sadece Doğu değil, Karadeniz’de de 30’un üzerinde Sümerbank mağazasının bölge müdürlüğünü yapan Ali İhsan Toraman’ın bugün-yarın elime geçeceği kitap da sanırım bir solukluk edeceğim kitaplardan olacak. Çoğu Erzurumlu 3 dönem Tortum’da belediye başkanlığı yapan Mehmet Toraman’ın ağabeyisi olan Ali İhsan Toraman’ı tanır ve onun dönemindeki Sümerbank’ı hep güzellikleri ile anar. Çalıştığı o kurum gibi hikayesi olan adamlardandı. Dolu dolu yaşamışlığı olanlardan biridir o da. 2003 yılında Erzurum’dan ayrılan ve Ankara’ya geçen, uzun süre TBMM’de müşavirlik görevinde bulunan bu 1947 doğumlu ağabeyimi kitabından ötürü kutluyor, sizleri de bu okuma ortaklığına davet ediyorum. Özetle efsaneyi efsaneden dinleyeceğiz. Bundan iyisi Şam’da kayısı!

Pandemi sebebiyle lokanta ve restaurantlar kapalı ama paket servisleri tam-gaz devam ediyor. Özellikle internet üzerinden satışların bayağı bir fazla olduğu Erzurum’da ürün kalite ve çeşitliliğine de ayrı bir önem veriliyor. Normalleşilecek günü iple çeken işletmeciler, ürünleri arasına yeni ürünler de eklemeyi başarıyorlar. Dönercibey’in sahibi Halil Özcan, Erzurum’da ilk defa mutfağa giren bir tatlıyı müşterilerine sunuyor. İncir üzmesi. Bir saray tatlısı olarak bilinen ve sütlacı andıran tatlı, sanırım Erzurum’da en çok yenilen tatlılardan biri olacak.
Ordu da bitti maşallah!
Türkiye’de sayıları hergeçen gün artan yeni statların haber ve resimlerine bakıp iç çekiyoruz ama benim derdim bugün bu değil. Modern görünümlü Ordu stadının yapımını üstlenen Erzurum firması ve o stadın proje müdürlüğünü yüzünün akı ile gerçekleştiren Cevat Taşkesenligil’dir mevzum. Uzun süredir merkezi Erzurum’da bulunan Akgün İnşaat Şirketinde çalışan Cevat Taşkesenligil, 2017 yılında başladıkları Ordu Şehir stadının yapım işini tamamlayarak bir güzel hikayenin sahibi oldu. 110 bin metre kare alan üzerinde yapımı gerçekleşen stad inşaat işi için gecesini gündüzüne katan Taşkesenligil, yakından biliyorum, yeri geldi statta sabahladı. Herşey inşaatın bir an önce bitmesi içindi. Ve sonunda oldu, inşaat tamamlanıp, teslim edildi, Taşkesenligil, ekibi İle birlikte Ordu’ya veda etti. Erzurumlu bir inşaat firmasının böylesine güzel bir tesisi Ordu’ya kazandırması elbette ki bir Erzurumlu olarak benim de övündüğüm bir olaydır. İlk defa girdikleri ‘’sıfırdan stat işi’’ni yüzünün akı ile tamamlayan Cevat Taşkesenligil ve firması, sadece Ordu’luların değil, Erzurumluların da gönlünü fethetti. Artık aynı firmadan Erzurum’da da böylesine güzel bir stadyum yapmasını bekleme hakkımız da oldu diye düşünüyorum. Böyle güzel statlar inşaa eden bizim de firmamızın olduğu ortaya çıktı. Bu benim son kararımdır.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER Aslında herşey, tükenen bir kaleme tükenmez dedikleri kadar yalan! (Sunay Akın)
DUVARIN DİLİ : Menfaati bitenin muhabbeti de biter!