
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Bülent Çakmak ve Erzurum ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral, yayınladıkları mesajlarla Erzurum’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun ve İstiklal Marşımızın kabulünün Yıl Dönümü kutladılar.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı,
12 Mart; zemherinin bahara döndüğü bu günlerde, düşmanın amansız kuşatması altında “Ya Özgürlük Ya Ölüm” düsturu ile koca bir ülkenin tek vücut olduğu günlerden biridir.
Savaş mağduru bir imparatorluğun her yanını saran derin muhasaranın, açık bir yok ediliş planının ve gözü dönmüş bir paylaşımın içinde boynunu bükmüş bir şehirdi Erzurum.
Bir mücadelenin, kaybedilmiş olduğuna inanılan bir savaşın son noktasında, silkinip toparlanmaya, dirilip var olmaya giden yolun kilit noktasında, Doğu’nun sınır taşının düşmanından, esaretinden kurtulmasının yıl dönümüdür.
Tarihe adını gururla yazdıran büyük Komutan Kazım Karabekirler, elinde satırı, yüreğinde vatan aşkıyla şahlanan Nene Hatunlar, Mehmetler, Ayşeler ve nice kadınlar, adamlar ve dahi çocuklarıyla ve topyekûn bir milletin verdiği savaşın Erzurum’da şahlanmasının, esaret bağlarından kurtulan Erzurum’un özgürlüğüne kavuşmasının 102. seneyi devriyesini gururla kutluyoruz. Vatanlarını canlarından aziz bilen şehitlerimizi de saygı ve rahmetle anıyoruz.
İstiklal Marşı
Kurtuluş Savaşı henüz devam ederken düşmana karşı varıyla yoğuyla tek vücut olarak savaşan bir milletin kahramanlığını, vatan sevgisini, özgürlük inancını, bayrağa, hilale, Allah’a olan aşkını cisimleştirecek, onu dalga dalga her ferdinin diline dökecek bir marşa ihtiyaç vardı.
Bir cihana karşı ‘Korkma’ diye haykıracak, tüten son bir ocak, tek bir nefes kalıncaya dek bayrağını yere düşürmeyecek bir milletin karşısına çıkma cesareti gösterenlere inat kükremiş bir sel gibi, yüzyıllardır bu uğurda, toprağın altında kefensiz yatan evlatlarıyla, mabedine, ezanına, taşına, toprağına yapılan hayasız akının karşısında duran bir milletin marşı.
Aradan geçen 99 yılın ardından aynı şuur aynı inanmış ruhla bugün İstiklal Marşının kabulünü Erzurum’un kurtuluş günüyle beraber kutluyoruz.

Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak
"Ekmeksiz yaşanır, vatansız yaşanmaz" ilkesiyle yaşayan ve bu yaşamın ana kaynağı olarak bağımsızlığını gören milletimiz, tarihin kendine yüklediği sorumluluğu çok defa yerine getirmiştir. 12 Mart 1918 güzide şehrimiz Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun yansıra yurdumuzun dört bir yanında bağımsızlık meşalesi ve şanlı bayrağımızın ilelebet dalgalanacağının nişanesi olması nedeniyle de insalık tarihi için önem arz etmektedir. 12 Mart 1921'de kabul edilen İstiklal Marşımız hakkında M. Akif Ersoy; "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" temennisinde bulunmuştur. Hic şüphesiz bu temenninin ardındaki gerçek, tüm yurtta kurtuluş hasıl olana kadar çekilen acı ve ödenen bedellerdir.
Bu duygu ve düşüncelerle 12 Mart Erzurum'un kurtuluşu ve İstiklal Marşımızın kabulünü yürekten kutluyor milli şairimiz M. Akif Ersoy'u ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral
Bugün, mübarek şehrimizin tarihinde yaşanmış o karanlık günlerin, acının ve zulmün Allah’ın izniyle bir daha tekrarlanmamak üzere sona erdirildiği günün yıldönümüdür. Bağımsızlık mücadelemizi 102 yıl önce zaferle taçlandırdığımız bu büyük gün, hepimize kutlu olsun.
Erzurum, Türkiye’nin şanlı tarihini kahramanlık örnekleriyle süsleyen birbirinden farklı destanlarının yazıldığı yiğitler diyarıdır. Burası öyle bir beldedir ki; yüreği vatan, millet ve bayrak aşkıyla yanıp tutuşan Dadaşların yurdudur. İşte bu mübarek şehir, bundan tam 102 yıl önce bugün yaşadığı kurtuluş coşkusunu sürekli diri tutmuş; vatanı uğruna toprağa düşen şühedadan vefasını hiçbir zaman eksik etmemiştir. 12 Mart, bu şehrin sadece işgalden kurtarıldığı gün değildir. 12 Mart aslında Türkiye’nin kurtuluşu, istiklal ve bağımsızlık mücadelesine giden yolda önemli bir milattır. Öyle ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri, düşman işgalinden kurtuluşun hemen ardından 1919 Erzurum Kongresi ile yine Erzurum’da atılmıştır.
Aziz milletimizin, istiklal ve istikbali uğruna verdiği destansı mücadelenin son halkalarından biri olan 12 Mart Erzurum’un Kurtuluşu, büyük Türk milletinin kadınıyla, erkeğiyle, canı pahasına kazandığı, kahramanlıklar ve fedakarlıklarla dolu zafer tacıdır. Tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimizi bölmek isteyen iç ve dış düşmanlar, her zaman karşısında bu asil milletin dik duruşunu, azmini, kararlılığını bulacak ve milletimiz bu topraklar üzerinde hain emelleri olanlara her zaman gerekli cevabı verecektir. Bu anlamda Erzurum’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102. yıl dönümünde, bu toprakları bizlere kanlarıyla, canlarıyla vatan yapan aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz."

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı,
12 Mart; zemherinin bahara döndüğü bu günlerde, düşmanın amansız kuşatması altında “Ya Özgürlük Ya Ölüm” düsturu ile koca bir ülkenin tek vücut olduğu günlerden biridir.
Savaş mağduru bir imparatorluğun her yanını saran derin muhasaranın, açık bir yok ediliş planının ve gözü dönmüş bir paylaşımın içinde boynunu bükmüş bir şehirdi Erzurum.
Bir mücadelenin, kaybedilmiş olduğuna inanılan bir savaşın son noktasında, silkinip toparlanmaya, dirilip var olmaya giden yolun kilit noktasında, Doğu’nun sınır taşının düşmanından, esaretinden kurtulmasının yıl dönümüdür.
Tarihe adını gururla yazdıran büyük Komutan Kazım Karabekirler, elinde satırı, yüreğinde vatan aşkıyla şahlanan Nene Hatunlar, Mehmetler, Ayşeler ve nice kadınlar, adamlar ve dahi çocuklarıyla ve topyekûn bir milletin verdiği savaşın Erzurum’da şahlanmasının, esaret bağlarından kurtulan Erzurum’un özgürlüğüne kavuşmasının 102. seneyi devriyesini gururla kutluyoruz. Vatanlarını canlarından aziz bilen şehitlerimizi de saygı ve rahmetle anıyoruz.
İstiklal Marşı
Kurtuluş Savaşı henüz devam ederken düşmana karşı varıyla yoğuyla tek vücut olarak savaşan bir milletin kahramanlığını, vatan sevgisini, özgürlük inancını, bayrağa, hilale, Allah’a olan aşkını cisimleştirecek, onu dalga dalga her ferdinin diline dökecek bir marşa ihtiyaç vardı.
Bir cihana karşı ‘Korkma’ diye haykıracak, tüten son bir ocak, tek bir nefes kalıncaya dek bayrağını yere düşürmeyecek bir milletin karşısına çıkma cesareti gösterenlere inat kükremiş bir sel gibi, yüzyıllardır bu uğurda, toprağın altında kefensiz yatan evlatlarıyla, mabedine, ezanına, taşına, toprağına yapılan hayasız akının karşısında duran bir milletin marşı.
Aradan geçen 99 yılın ardından aynı şuur aynı inanmış ruhla bugün İstiklal Marşının kabulünü Erzurum’un kurtuluş günüyle beraber kutluyoruz.

Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak
"Ekmeksiz yaşanır, vatansız yaşanmaz" ilkesiyle yaşayan ve bu yaşamın ana kaynağı olarak bağımsızlığını gören milletimiz, tarihin kendine yüklediği sorumluluğu çok defa yerine getirmiştir. 12 Mart 1918 güzide şehrimiz Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun yansıra yurdumuzun dört bir yanında bağımsızlık meşalesi ve şanlı bayrağımızın ilelebet dalgalanacağının nişanesi olması nedeniyle de insalık tarihi için önem arz etmektedir. 12 Mart 1921'de kabul edilen İstiklal Marşımız hakkında M. Akif Ersoy; "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" temennisinde bulunmuştur. Hic şüphesiz bu temenninin ardındaki gerçek, tüm yurtta kurtuluş hasıl olana kadar çekilen acı ve ödenen bedellerdir.
Bu duygu ve düşüncelerle 12 Mart Erzurum'un kurtuluşu ve İstiklal Marşımızın kabulünü yürekten kutluyor milli şairimiz M. Akif Ersoy'u ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral
Bugün, mübarek şehrimizin tarihinde yaşanmış o karanlık günlerin, acının ve zulmün Allah’ın izniyle bir daha tekrarlanmamak üzere sona erdirildiği günün yıldönümüdür. Bağımsızlık mücadelemizi 102 yıl önce zaferle taçlandırdığımız bu büyük gün, hepimize kutlu olsun.
Erzurum, Türkiye’nin şanlı tarihini kahramanlık örnekleriyle süsleyen birbirinden farklı destanlarının yazıldığı yiğitler diyarıdır. Burası öyle bir beldedir ki; yüreği vatan, millet ve bayrak aşkıyla yanıp tutuşan Dadaşların yurdudur. İşte bu mübarek şehir, bundan tam 102 yıl önce bugün yaşadığı kurtuluş coşkusunu sürekli diri tutmuş; vatanı uğruna toprağa düşen şühedadan vefasını hiçbir zaman eksik etmemiştir. 12 Mart, bu şehrin sadece işgalden kurtarıldığı gün değildir. 12 Mart aslında Türkiye’nin kurtuluşu, istiklal ve bağımsızlık mücadelesine giden yolda önemli bir milattır. Öyle ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri, düşman işgalinden kurtuluşun hemen ardından 1919 Erzurum Kongresi ile yine Erzurum’da atılmıştır.
Aziz milletimizin, istiklal ve istikbali uğruna verdiği destansı mücadelenin son halkalarından biri olan 12 Mart Erzurum’un Kurtuluşu, büyük Türk milletinin kadınıyla, erkeğiyle, canı pahasına kazandığı, kahramanlıklar ve fedakarlıklarla dolu zafer tacıdır. Tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimizi bölmek isteyen iç ve dış düşmanlar, her zaman karşısında bu asil milletin dik duruşunu, azmini, kararlılığını bulacak ve milletimiz bu topraklar üzerinde hain emelleri olanlara her zaman gerekli cevabı verecektir. Bu anlamda Erzurum’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102. yıl dönümünde, bu toprakları bizlere kanlarıyla, canlarıyla vatan yapan aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz."