
Bahar geldi, alerji sezonu açıldı. Hastalığın etkilerini azaltacak tavsiyelerde bulunan Erzurum Özel Buhara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Nusret Yılmaz, “Rinitli kişiler dışarıdan geldikten sonra ellerini, yüzlerini ve saçlarını mutlaka yıkamalılar” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Genellikle genetik özellikler nedeniyle alerji gelişimine eğilimli olan kişilerde görülen bahar alerjisine yönelik korunma yollarını anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Nusret Yılmaz, bahar alerjisinin gözleri, burnu ve akciğeri ilgilendirdiğini söyledi.
Kış mevsiminin ardından baharın gelmesiyle birlikte hava ısınmaya, doğa canlanmaya başladı. Ağaçların çiçeklenmeye, çimenlerin yeşermeye başladığı bu aylarda bazı insanlar mevsim değişikliğinin farkına varmazken, bazılarında baharla birlikte hapşırık, burun, göz akıntıları gibi şikayetler başlıyor. Güneşli günlerin keyfini çıkarmaya başladığımız bu günlerde başta çocuklar olmak üzere yetişkinlerin de en büyük rahatsızlığı bahar alerjisi oluyor. Özellikle havada uçuşan polenler ciddi alerjiye neden oluyor.
Erzurum Özel Buhara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Nusret Yılmaz, bahar alerjisinin nedenini, tedavisini ve korunma yöntemlerini anlattı. Bahar alerjisinin gözleri, burnu ve akciğeri ilgilendirdiğini ifade eden Dr. Yılmaz, “Bahar ayının gelmesiyle kişinin bu organlarında şikayetler oluşuyorsa bahar alerjisinin bulunduğu anlamına geliyor. Bahar döneminde burun tıkanıklığı, akıntı, gözlerde kaşınma, kızarıklık, boğazda kızarıklık, hapşırma gibi şikayetler olabiliyor. Genellikle genetik özellikler nedeniyle alerji gelişimine eğilimli olan kişilere de atopik kişiler deniliyor” dedi.
En çok polenler etkiliyor
Alerjik reaksiyonun polenlerin mukozalara, gözlere ve genizlerine yapışmasıyla başladığını belirten Yılmaz, alerjik rinitin vücutta gösterdiği reaksiyonlara değindi. Yılmaz, “İnsan vücudu çiçek tozlarına göz yaşarması, kızarıklık, hapşırma, burunda kaşıntı, deride beliren isilik veya benzer şekillerde reaksiyon gösteriyor. Genizde meydana gelen şişme ile hastalar nefes almakta zorlanabiliyor. Aslında sağlık için hiçbir tehlikesi olmayan bazı maddelere karşı bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonu ve çiçek tozları yani polenler ile küf ve ev tozlarındaki milbe denilen parazitlerin dışkılarına alerjenler deniyor. Fakat vücudu hasta yapan bu alerjenler değil bağışıklık sisteminin bunlara karşı gösterdiği yanlış reaksiyonlar. Alerjik bir durumda vücut alerjen maddeye karşı savunma maddeleri üretiyor. Fakat bunun için kişinin alerjiye maruz kalmadan önce, alerjen madde ile temas etmiş olması şartı var. Alerjen madde ile her yeni temas, bağışıklık sisteminin savunma reaksiyonunu daha çok artırdığı için alerji de daha şiddetli ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Belirtileri
Bahar nezlesi olarak bilinen Alerjik Rinit’in kişilerin duyarlı oldukları alerjenler ile teması sonrası ortaya çıktığını belirten Yılmaz, bu hastalıktan çok sayıda kişinin etkilendiğini belirtti. Özellikle atopik yapıda olan kişilerin daha fazla etkilendiğini bildiren Yılmaz, “Bahar alerjisinin belirtileri hapşırma nöbetleri, burun tıkanıklığı, burunda sürekli akıntı, gözlerde kaşıntı, sulanma, burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı, öksürük, baş ağrısı ve gözaltlarında morluk şeklinde görülür” dedi.
Ağaçlı alanlardan uzak durun
“Bahar alerjisi olanların ağaçlı alanlardan uzak durmasında fayda var” diyen Yılmaz, alerjik riniti olan kişilerin burundan nefes almalarının daha iyi olacağını bildirdi. Burnun çiçek tozlarını kısmen filtre ederek vücuda girmesini engellediğini belirten Yılmaz, “Rinitli kişiler dışarıdan geldikten sonra ellerini, yüzlerini, saçlarını yıkamalıdırlar. Ayrıca elbiselerini değiştirmeliler. Polenlerin çoğu sabahları ve öğlen saatlerinde havada oluyor. Bu nedenle mecbur kalmadıkça polenlerin uçuştuğu dönemlerde tozlu ortamlarda sokağa çıkmamak gerekiyor. İlle de çıkmak gerekiyorsa, o zamanda maske kullanmak gerekir. Güneş gözlüğü ihmal edilmemeli ve gerekirse şapka kullanılmalı. Bu dönemlerde ev ve işyerinizin camlarını öğleden sonraya kadar kapalı tutun. Yürüyüş veya sporu öğleden sonra yapmaya özen gösterin. Gündüz kullandığınız giysileri kesinlikle yatak odanızda bırakmayın. Yıkadığınız giysilerinizi de açık havada kurutmayın. Evinizi temizlerken ve toz alırken mutlaka toz tutucu veya nemli bir bez kullanın. Böylelikle polen ve tozun havaya karışmasını ve sizi rahatsız etmesini engellersiniz. Otomobil kullanırken camları ve havalandırmayı kapalı tutun. Polenlere karşı bir filtre taktırmak tavsiye edilir. Polenlerin uçuş zamanlarına dikkat edilmeli. Evinizi polenlerin az uçuştuğu zamanlarda havalandırın. Toz parçacıkları, kumaşları sevdiği için yatak örtüleri gibi evinizdeki bütün kumaşların sık yıkanabilir özellikte olmasına dikkat edin. Temizlik yaparken mutlaka toz maskesi kullanın. Tüylü hayvanlardan uzak durun, çünkü onların tüyleri polenleri ve tozu çok kolay çeker” diye konuştu.
Tedavisi
İlaç tedavisinin korunma önlemlerinin yetersiz kaldığı noktada başladığını belirten Yılmaz, “Eğer korunma önlemleri ile hastalıkla baş edemiyorsak ilaç tedavisi uyguluyoruz. İlaç tedavisi için de mutlaka bu işin uzmanı olan bir hekime gidilmesi gerekiyor. Hekimler bu konuda hastaya gereken ilacı verirler. Eğer bir göz alerjisi mevcutsa, kaşınma, sulanma gibi bir durum söz konusu ise rinitle birlikte göze yönelik ilaçlarla yardımcı olurular. İlaç tedavisinin de hasta için yetersiz kaldığı durumlar da ise aşı uyguluyoruz” diye anlattı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Genellikle genetik özellikler nedeniyle alerji gelişimine eğilimli olan kişilerde görülen bahar alerjisine yönelik korunma yollarını anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Nusret Yılmaz, bahar alerjisinin gözleri, burnu ve akciğeri ilgilendirdiğini söyledi.
Kış mevsiminin ardından baharın gelmesiyle birlikte hava ısınmaya, doğa canlanmaya başladı. Ağaçların çiçeklenmeye, çimenlerin yeşermeye başladığı bu aylarda bazı insanlar mevsim değişikliğinin farkına varmazken, bazılarında baharla birlikte hapşırık, burun, göz akıntıları gibi şikayetler başlıyor. Güneşli günlerin keyfini çıkarmaya başladığımız bu günlerde başta çocuklar olmak üzere yetişkinlerin de en büyük rahatsızlığı bahar alerjisi oluyor. Özellikle havada uçuşan polenler ciddi alerjiye neden oluyor.
Erzurum Özel Buhara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Nusret Yılmaz, bahar alerjisinin nedenini, tedavisini ve korunma yöntemlerini anlattı. Bahar alerjisinin gözleri, burnu ve akciğeri ilgilendirdiğini ifade eden Dr. Yılmaz, “Bahar ayının gelmesiyle kişinin bu organlarında şikayetler oluşuyorsa bahar alerjisinin bulunduğu anlamına geliyor. Bahar döneminde burun tıkanıklığı, akıntı, gözlerde kaşınma, kızarıklık, boğazda kızarıklık, hapşırma gibi şikayetler olabiliyor. Genellikle genetik özellikler nedeniyle alerji gelişimine eğilimli olan kişilere de atopik kişiler deniliyor” dedi.
En çok polenler etkiliyor
Alerjik reaksiyonun polenlerin mukozalara, gözlere ve genizlerine yapışmasıyla başladığını belirten Yılmaz, alerjik rinitin vücutta gösterdiği reaksiyonlara değindi. Yılmaz, “İnsan vücudu çiçek tozlarına göz yaşarması, kızarıklık, hapşırma, burunda kaşıntı, deride beliren isilik veya benzer şekillerde reaksiyon gösteriyor. Genizde meydana gelen şişme ile hastalar nefes almakta zorlanabiliyor. Aslında sağlık için hiçbir tehlikesi olmayan bazı maddelere karşı bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonu ve çiçek tozları yani polenler ile küf ve ev tozlarındaki milbe denilen parazitlerin dışkılarına alerjenler deniyor. Fakat vücudu hasta yapan bu alerjenler değil bağışıklık sisteminin bunlara karşı gösterdiği yanlış reaksiyonlar. Alerjik bir durumda vücut alerjen maddeye karşı savunma maddeleri üretiyor. Fakat bunun için kişinin alerjiye maruz kalmadan önce, alerjen madde ile temas etmiş olması şartı var. Alerjen madde ile her yeni temas, bağışıklık sisteminin savunma reaksiyonunu daha çok artırdığı için alerji de daha şiddetli ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Belirtileri
Bahar nezlesi olarak bilinen Alerjik Rinit’in kişilerin duyarlı oldukları alerjenler ile teması sonrası ortaya çıktığını belirten Yılmaz, bu hastalıktan çok sayıda kişinin etkilendiğini belirtti. Özellikle atopik yapıda olan kişilerin daha fazla etkilendiğini bildiren Yılmaz, “Bahar alerjisinin belirtileri hapşırma nöbetleri, burun tıkanıklığı, burunda sürekli akıntı, gözlerde kaşıntı, sulanma, burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı, öksürük, baş ağrısı ve gözaltlarında morluk şeklinde görülür” dedi.
Ağaçlı alanlardan uzak durun
“Bahar alerjisi olanların ağaçlı alanlardan uzak durmasında fayda var” diyen Yılmaz, alerjik riniti olan kişilerin burundan nefes almalarının daha iyi olacağını bildirdi. Burnun çiçek tozlarını kısmen filtre ederek vücuda girmesini engellediğini belirten Yılmaz, “Rinitli kişiler dışarıdan geldikten sonra ellerini, yüzlerini, saçlarını yıkamalıdırlar. Ayrıca elbiselerini değiştirmeliler. Polenlerin çoğu sabahları ve öğlen saatlerinde havada oluyor. Bu nedenle mecbur kalmadıkça polenlerin uçuştuğu dönemlerde tozlu ortamlarda sokağa çıkmamak gerekiyor. İlle de çıkmak gerekiyorsa, o zamanda maske kullanmak gerekir. Güneş gözlüğü ihmal edilmemeli ve gerekirse şapka kullanılmalı. Bu dönemlerde ev ve işyerinizin camlarını öğleden sonraya kadar kapalı tutun. Yürüyüş veya sporu öğleden sonra yapmaya özen gösterin. Gündüz kullandığınız giysileri kesinlikle yatak odanızda bırakmayın. Yıkadığınız giysilerinizi de açık havada kurutmayın. Evinizi temizlerken ve toz alırken mutlaka toz tutucu veya nemli bir bez kullanın. Böylelikle polen ve tozun havaya karışmasını ve sizi rahatsız etmesini engellersiniz. Otomobil kullanırken camları ve havalandırmayı kapalı tutun. Polenlere karşı bir filtre taktırmak tavsiye edilir. Polenlerin uçuş zamanlarına dikkat edilmeli. Evinizi polenlerin az uçuştuğu zamanlarda havalandırın. Toz parçacıkları, kumaşları sevdiği için yatak örtüleri gibi evinizdeki bütün kumaşların sık yıkanabilir özellikte olmasına dikkat edin. Temizlik yaparken mutlaka toz maskesi kullanın. Tüylü hayvanlardan uzak durun, çünkü onların tüyleri polenleri ve tozu çok kolay çeker” diye konuştu.
Tedavisi
İlaç tedavisinin korunma önlemlerinin yetersiz kaldığı noktada başladığını belirten Yılmaz, “Eğer korunma önlemleri ile hastalıkla baş edemiyorsak ilaç tedavisi uyguluyoruz. İlaç tedavisi için de mutlaka bu işin uzmanı olan bir hekime gidilmesi gerekiyor. Hekimler bu konuda hastaya gereken ilacı verirler. Eğer bir göz alerjisi mevcutsa, kaşınma, sulanma gibi bir durum söz konusu ise rinitle birlikte göze yönelik ilaçlarla yardımcı olurular. İlaç tedavisinin de hasta için yetersiz kaldığı durumlar da ise aşı uyguluyoruz” diye anlattı.