
Her hastalıkta olduğu gibi Alzheimer’ın da erken tanısı büyük önem taşıyor. Hastalığın unutkanlık, sosyal davranışlarda ve karar vermede zorluk gibi işaretlerle kendini gösterdiğini belirten Nöroloji Uzmanı Naci Şen, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlandığını söyledi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
İleri yaş grubunda ortaya çıkan Alzheimer, kendini unutkanlıkla gösteriyor. Hastalığın belirtileri doğru okunamadığı için erken dönemde tanıda geç kalınma oranının yüksek olduğunu belirten Erzurum Özel Buhara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Naci Şen, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlandığını söyledi.
Günümüzün en sık rastlanan hastalıkları arasında sayılan Alzheimer, yaşamsal aktivitelerde ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla kendini gösteriyor. Tam olarak tedavi edilemeyen hastalığın tedavisi kapsamında hastaların yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan uygulamalar büyük önem taşıyor. Hastalığı en önemli bulguları arasında ilerleyici unutkanlık, alışılagelen günlük işleri yapmada zorluk ve davranışlardaki anormal değişiklikleri gösteren Nöroloji Uzmanı Naci Şen, hastalığın belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığının arttığına ancak Alzheimer hastalığının normal yaşlanmanın bir sonucu olarak görmemek gerektiğini belirten Dr. Şen, “Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal birtakım değişiklikler oluyor ama bilişsel ve zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp görülmüyor. Alzheimer’da ise belirgin şekilde yeni bilgileri öğrenme güçlüğü var. Bu hastalık hayatı tehdit etmese de ortaya çıkan sorunlar nedeniyle yaşam süresi etkilenebiliyor” dedi.
En dikkat çekici belirtileri
Hastalarda sıklıkla görülen belirtileri anlatan Dr. Şen, her hastalıkta olduğu gibi Alzheimer’ın da erken tanısının büyük önem taşıdığını söyledi. Belirtilerin hastalarda çoğunlukla aynı olduğunu belirten Dr. Şen, “Sıklıkla 60’lı yaşlarda ortaya çıkan Alzheimer’ın en dikkat çekici belirtileri arasında hafıza sorunları, düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, karar vermede ve kelime bulmada güçlük çekme, aritmetik işlemlerde zorlanma, kişilik ve davranış değişiklikleri, kaybolmalar ile eskiden kolaylıkla yapılabilen işleri yapma güçlüğü yer alıyor. Hatalığın tanısı konurken öncelikle hem hasta hem de bir yakınından hasta öyküsü alınıyor. Fiziksel muayene, laboratuvar ve psikometrik tetkiklerin ardından hasta genetik teste tabi tutuluyor. Son olarak da ileri görüntüleme yöntemlerinden yararlanılıyor. Tüm bu yöntemlerle demansiyel sendromların ayırıcı tanıları yapılarak Alzheimer tipi demans tanısı konuluyor. Kesin tanı ise ancak histopatolojik olarak saptanıyor” diye konuştu.
Kadınlarda daha fazla görülüyor
Alzheimer hastalığına kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlandığını dile getiren Dr. Şen, Her hastalıkta olduğu gibi Alzheimer’ın ortaya çıkışında da birtakım riskli gruplar var. Örneğin, hastalığın görülme sıklığı cinsiyete göre değişiyor. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanıyor. Bu farkın temelinde ise kadınların ortalama yaşam süresinin erkeklerden uzun olması yatıyor. Düşük eğitim seviyesi, ailede demans öyküsü, genetik etkenler, bilinç kayıplı kafa travması, Down sendromu, majör depresyon öyküsü, beyin damar hastalıkları gibi durumlar ise diğer risk faktörleri arasında yer alıyor” dedi.
Hasta yakınlarına büyük görev düşüyor
Bu rahatsızlıktan hastanın kendisi kadar yakınlarının da etkilendiğini ifade eden Dr. Şen şunları söyledi: “Mevcut tedavi protokolleriyle Alzheimer’a karşı kesin sonuç alınamıyor. Bu nedenle de devreye koruyucu önlemler giriyor. Bilimsel araştırma sonuçlarına göre; bedensel olarak aktif bir yaşantı sürenler, sağlıklı beslenenler, ruh sağlığına özen gösterenler, sosyal bağlarını koruyanlar ve risk faktörlerinden uzak duranlar Alzheimer hastalığına daha az yakalanıyor. Öte yandan bu rahatsızlıktan hastanın kendisi kadar yakınları da etkileniyor. Alzheimer hastasının bakımında sabır ve esnekliğin büyük önem taşıyor. Alzheimerlı hastalar basit işlerin üstesinden gelemediğinde hırçınlaşabiliyor. Bu tabloyu hafifletmek için planlı hareket edin, karmaşayı önlemek için işleri sıraya koyun, esnek davranın. Ne siz acele edin, ne de hastanızı acele ettirin. Kendi başına yapabildiklerine mümkün olduğunca izin verin. Gerektiğinde ona seçenekler sunun. Anlaşılır ve yalın komutlar verin. Hastanızı takip eden hekimle daima irtibatta olun. Hasta için güvenli ortam sağlamanın çok önemli olduğunu unutmayın. Düşmelere karşı önlem alın, tehlike kaynaklarını kilit altında tutun. Banyo sularının ısısına dikkat edin. Yangınlara karşı önlem alarak hazırlıklı olun.”
Halime DURMUŞ / ERZURUM
İleri yaş grubunda ortaya çıkan Alzheimer, kendini unutkanlıkla gösteriyor. Hastalığın belirtileri doğru okunamadığı için erken dönemde tanıda geç kalınma oranının yüksek olduğunu belirten Erzurum Özel Buhara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Naci Şen, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlandığını söyledi.
Günümüzün en sık rastlanan hastalıkları arasında sayılan Alzheimer, yaşamsal aktivitelerde ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla kendini gösteriyor. Tam olarak tedavi edilemeyen hastalığın tedavisi kapsamında hastaların yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan uygulamalar büyük önem taşıyor. Hastalığı en önemli bulguları arasında ilerleyici unutkanlık, alışılagelen günlük işleri yapmada zorluk ve davranışlardaki anormal değişiklikleri gösteren Nöroloji Uzmanı Naci Şen, hastalığın belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığının arttığına ancak Alzheimer hastalığının normal yaşlanmanın bir sonucu olarak görmemek gerektiğini belirten Dr. Şen, “Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal birtakım değişiklikler oluyor ama bilişsel ve zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp görülmüyor. Alzheimer’da ise belirgin şekilde yeni bilgileri öğrenme güçlüğü var. Bu hastalık hayatı tehdit etmese de ortaya çıkan sorunlar nedeniyle yaşam süresi etkilenebiliyor” dedi.
En dikkat çekici belirtileri
Hastalarda sıklıkla görülen belirtileri anlatan Dr. Şen, her hastalıkta olduğu gibi Alzheimer’ın da erken tanısının büyük önem taşıdığını söyledi. Belirtilerin hastalarda çoğunlukla aynı olduğunu belirten Dr. Şen, “Sıklıkla 60’lı yaşlarda ortaya çıkan Alzheimer’ın en dikkat çekici belirtileri arasında hafıza sorunları, düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, karar vermede ve kelime bulmada güçlük çekme, aritmetik işlemlerde zorlanma, kişilik ve davranış değişiklikleri, kaybolmalar ile eskiden kolaylıkla yapılabilen işleri yapma güçlüğü yer alıyor. Hatalığın tanısı konurken öncelikle hem hasta hem de bir yakınından hasta öyküsü alınıyor. Fiziksel muayene, laboratuvar ve psikometrik tetkiklerin ardından hasta genetik teste tabi tutuluyor. Son olarak da ileri görüntüleme yöntemlerinden yararlanılıyor. Tüm bu yöntemlerle demansiyel sendromların ayırıcı tanıları yapılarak Alzheimer tipi demans tanısı konuluyor. Kesin tanı ise ancak histopatolojik olarak saptanıyor” diye konuştu.
Kadınlarda daha fazla görülüyor
Alzheimer hastalığına kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlandığını dile getiren Dr. Şen, Her hastalıkta olduğu gibi Alzheimer’ın ortaya çıkışında da birtakım riskli gruplar var. Örneğin, hastalığın görülme sıklığı cinsiyete göre değişiyor. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanıyor. Bu farkın temelinde ise kadınların ortalama yaşam süresinin erkeklerden uzun olması yatıyor. Düşük eğitim seviyesi, ailede demans öyküsü, genetik etkenler, bilinç kayıplı kafa travması, Down sendromu, majör depresyon öyküsü, beyin damar hastalıkları gibi durumlar ise diğer risk faktörleri arasında yer alıyor” dedi.
Hasta yakınlarına büyük görev düşüyor
Bu rahatsızlıktan hastanın kendisi kadar yakınlarının da etkilendiğini ifade eden Dr. Şen şunları söyledi: “Mevcut tedavi protokolleriyle Alzheimer’a karşı kesin sonuç alınamıyor. Bu nedenle de devreye koruyucu önlemler giriyor. Bilimsel araştırma sonuçlarına göre; bedensel olarak aktif bir yaşantı sürenler, sağlıklı beslenenler, ruh sağlığına özen gösterenler, sosyal bağlarını koruyanlar ve risk faktörlerinden uzak duranlar Alzheimer hastalığına daha az yakalanıyor. Öte yandan bu rahatsızlıktan hastanın kendisi kadar yakınları da etkileniyor. Alzheimer hastasının bakımında sabır ve esnekliğin büyük önem taşıyor. Alzheimerlı hastalar basit işlerin üstesinden gelemediğinde hırçınlaşabiliyor. Bu tabloyu hafifletmek için planlı hareket edin, karmaşayı önlemek için işleri sıraya koyun, esnek davranın. Ne siz acele edin, ne de hastanızı acele ettirin. Kendi başına yapabildiklerine mümkün olduğunca izin verin. Gerektiğinde ona seçenekler sunun. Anlaşılır ve yalın komutlar verin. Hastanızı takip eden hekimle daima irtibatta olun. Hasta için güvenli ortam sağlamanın çok önemli olduğunu unutmayın. Düşmelere karşı önlem alın, tehlike kaynaklarını kilit altında tutun. Banyo sularının ısısına dikkat edin. Yangınlara karşı önlem alarak hazırlıklı olun.”