
Meme kanserine dikkat çeken Erzurum Halk Sağlığı Müdürlüğü, “Erken teşhis hayat kurtarır” sloganıyla tüm vatandaşları Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezi’ne davet etti.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Erzurum Halk Sağlığı Müdürlüğü’nce “1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” dolayısıyla yapılan açıklamada, meme kanserinin Türkiye’de kadınlarda en sok görülen kanser türü olduğunu bildirdi.
Erken evrede teşhis edilmesi mümkün olan bu kanserle mücadelede kadınların bilgilendirilip bilinçlendirilmesinin büyük önem arzettiğine dikkat çekilen açıklamada, bu amaçla 1-31 Ekim tarihlerinde meme kanseri bilinçlendirme ayı faaliyetlerinin yurt genelinde düzenlendiği ifade edilerek, vatandaşlar tarama merkezleri olan Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezi’ne (KETEM) davet edildi.

Kanser korunabilen bir hastalık
Kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması ve toplum bilincinin geliştirilmesi kanserle mücadelede en etkin yöntemlerin başında geliyor. Korunabilen bir hastalık olan kanser, doğru korunma stratejileri ile önlenebiliyor.
Çevresel etkenler kanser oluşumunda % 90-95 oranında etkili. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, düzensiz yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltıyor. Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabiliyor ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabiliyor.
KETEM’ler ücretsiz hizmet veriyor
KETEM’de, Aile Sağlığı Merkezleri’nde ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde, “Erken teşhis hayat kurtarır!” prensibiyle meme, kolorektal ve serviks kanserlerine karşı tarama hizmetleri ücretsiz veriliyor. Vatandaşların kanser taramalarına daha kolay ulaşabilmesi ve taramaların etkinliğini arttırmak amacıyla son yıllarda mobil mamografi cihazları ile mahallelere kadar giderek hizmet veriliyor.
Erken teşhis hayat kurtarır
Son olarak uzun soluklu bir maraton olan kanserle mücadelede erken teşhise dikkat çekilen yazılı açıklamada şu bilgiler yer aldı: “Meme kanseri, memedeki süt bezleri ve süt kanallarını oluşturan hücrelerin normal olmayan biçimde, kontrol dışı olarak çoğalması ve vücudun başka bölümlerine de yayılarak çoğalmayı sürdürmesidir. Kanser hücreleri meme dokusu dışına çıktığında, öncelikle koltuk altındaki lenf bezlerini tutmaktadır. Kanser hücrelerinin lenf bezlerine ulaşması, vücudun diğer bölgelerine yayılabileceğini gösterir. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak meme derisinde içeri doğru çökme, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda birinci sırada görülen meme kanserinden korunmada erken teşhis çok önemli bir yer tutar. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar evde her ay kendi kendine yapılan meme kontrolleri, doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayenesi ve 40 yaşından sonra 2 yılda bir yapılan mamografi (meme grafisi ) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde, vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Dengeli ve düzenli beslenme, aşırı kilodan korunma, alkol ve sigara alışkanlığı varsa bırakma, 30 yaşından önce doğum yapma ve bebeğini emzirme, stresi kontrol etme, spor yapma ve düzenli olarak doktor muayenesinden geçip gerekli tetkikleri yaptırmakla meme kanseri riski azaltılabilir. İlimizde, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi'nde (KETEM) erken teşhis amacıyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Unutmayın! Kanserde Erken Teşhis Hayat Kurtarır.”
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Erzurum Halk Sağlığı Müdürlüğü’nce “1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” dolayısıyla yapılan açıklamada, meme kanserinin Türkiye’de kadınlarda en sok görülen kanser türü olduğunu bildirdi.
Erken evrede teşhis edilmesi mümkün olan bu kanserle mücadelede kadınların bilgilendirilip bilinçlendirilmesinin büyük önem arzettiğine dikkat çekilen açıklamada, bu amaçla 1-31 Ekim tarihlerinde meme kanseri bilinçlendirme ayı faaliyetlerinin yurt genelinde düzenlendiği ifade edilerek, vatandaşlar tarama merkezleri olan Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezi’ne (KETEM) davet edildi.

Kanser korunabilen bir hastalık
Kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması ve toplum bilincinin geliştirilmesi kanserle mücadelede en etkin yöntemlerin başında geliyor. Korunabilen bir hastalık olan kanser, doğru korunma stratejileri ile önlenebiliyor.
Çevresel etkenler kanser oluşumunda % 90-95 oranında etkili. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, düzensiz yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltıyor. Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabiliyor ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabiliyor.
KETEM’ler ücretsiz hizmet veriyor
KETEM’de, Aile Sağlığı Merkezleri’nde ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde, “Erken teşhis hayat kurtarır!” prensibiyle meme, kolorektal ve serviks kanserlerine karşı tarama hizmetleri ücretsiz veriliyor. Vatandaşların kanser taramalarına daha kolay ulaşabilmesi ve taramaların etkinliğini arttırmak amacıyla son yıllarda mobil mamografi cihazları ile mahallelere kadar giderek hizmet veriliyor.
Erken teşhis hayat kurtarır
Son olarak uzun soluklu bir maraton olan kanserle mücadelede erken teşhise dikkat çekilen yazılı açıklamada şu bilgiler yer aldı: “Meme kanseri, memedeki süt bezleri ve süt kanallarını oluşturan hücrelerin normal olmayan biçimde, kontrol dışı olarak çoğalması ve vücudun başka bölümlerine de yayılarak çoğalmayı sürdürmesidir. Kanser hücreleri meme dokusu dışına çıktığında, öncelikle koltuk altındaki lenf bezlerini tutmaktadır. Kanser hücrelerinin lenf bezlerine ulaşması, vücudun diğer bölgelerine yayılabileceğini gösterir. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak meme derisinde içeri doğru çökme, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda birinci sırada görülen meme kanserinden korunmada erken teşhis çok önemli bir yer tutar. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar evde her ay kendi kendine yapılan meme kontrolleri, doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayenesi ve 40 yaşından sonra 2 yılda bir yapılan mamografi (meme grafisi ) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde, vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Dengeli ve düzenli beslenme, aşırı kilodan korunma, alkol ve sigara alışkanlığı varsa bırakma, 30 yaşından önce doğum yapma ve bebeğini emzirme, stresi kontrol etme, spor yapma ve düzenli olarak doktor muayenesinden geçip gerekli tetkikleri yaptırmakla meme kanseri riski azaltılabilir. İlimizde, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi'nde (KETEM) erken teşhis amacıyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Unutmayın! Kanserde Erken Teşhis Hayat Kurtarır.”