
Erzurum düşman işgalinden kurtuluşunun 98’inci yıldönümü kutluyor. Kentin 2 yıl süren düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü ve İstiklal Marşı’nın kabulü sebebiyle Erzurum protokolü kutlama mesajları yayınlandı.

Vali Ahmet Altıparmak, tarihi binlerce yıllık geçmişe dayanan, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Erzurum için 12 Mart 1918 tarihi dönüm noktalarından birisi olduğunu belirtti. Kutlamalar yapılırken tarihin derinliklerine gidebilmenin önemine işaret eden Vali Altıparmak, “Bu önemli günlerimizi ah vah ederek değil, dersler çıkararak yad etmeli, kutlamalıyız. Bizler o kötü günleri hayal dahi etmek istemeyiz. O halde top yekün güçlü olmak zorundayız. Birbirimize kenetlenmek, ülkemizi güçlü, insanımızı mutlu, yarına güvenle bakabilen bireyler haline getirmeliyiz. Yarınlar için çalışmalıyız, üretmeliyiz. Geçmişimizden dersler alarak, gençlerimizi eğitmeli, yenidünya ya çok daha iyi hazırlamalıyız. Zira bilindiği gibi artık savaşlar bilgi, güç ve ekonomi üzerinden yapılmaktadır” dedi.
“Dünyanın göz bebeğinin Türkiye, Türkiye’nin göz bebeğinin ise Erzurum olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız” diyen Altıparmak, mesajında şunları ifade etti:
“Erzurum hiç şüphe yok ki Kurtuluş Savaşımızın, Cumhuriyete giden yolun en önemli kilometre taşlarından birisidir. Mustafa Kemal Atatürk, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresini burada gerçekleştirmiş, Kurtuluşa ve Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşuna giden yol, 12 Mart 1918’de kurtarılan Erzurum'dan geçmiştir. Tarihten önemli dersler çıkaran Erzurum’umuz bugün de globalleşen dünyada hak ettiği yeri alma noktasında önemli adımlar atmıştır. Cumhuriyetin kurulmasından bu tarafa, ülkemiz ve Erzurum da önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir.İlimiz, çağdaş dünyaya ayak uydurabilen, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilen bir kent hüviyeti kazanmıştır.”
Bir dünya kenti olan Erzurum’un yarınlara güvenle baktığını vurgulayan Vali Altıparmak, “Dünyanın gözünün ülkemizde ve son yıllarda da ilimizde olduğunun bilinciyle hareket etmekteyiz. Her zaman ilimizi her yönüyle “Marka Şehir Erzurum” yapabilmek için hemen her kesim kafa yormakta, beyin fırtınası gerçekleştirmektedir .İlimizin öncelikleri ve fırsat alanları masaya yatırılmaktadır. Umut ediyorum ki çok kısa sürede bu çalışmaların çıktılarını göreceğiz ve Anadolu’nun zirvesindeki Erzurum’u marka bir şehir haline getireceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm Erzurumluların bu mutlu ve tarihi gününü kutluyor, milletimize bu acı dolu günleri bir daha yaşatmamasını Allah'tan temenni ediyorum” dedi.

Erzurum yaralarını 12 Mart’ta sardı”
Ak Parti Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Mustafa Ilıcalı 12 Mart 1918 Erzurum’un işgalinden kurtuluşu ve İstiklal Marşı’nın kabulü dolayısı ile ilgili bir açıklama yaptı. Ilıcalı: “12 Mart yalnız Erzurumlular için değil, insanlık için de oldukça önemli bir gündü. Ne güzel tesadüf ki Erzurum’un kurutuluşundan üç yıl sonra, Mehmet Akif Ersoy’un milletimize hediye ettiği şiiri, İstiklâl Marşı olarak kabul edilmişti” dedi.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kahraman şehir Erzurum ‘un 12 Mart 1918’de şanına yakışır bir milli mücadelede bulunduğunu belirten Mustafa Ilıcalı: “Kurtuluş mücadelesinin yaşandığı o yıllarda keder, hüzün ve gözyaşı kol kola girmişti. Dadaş vasfını taşıyan o koca yürekli insanlar bir karış toprak vermemek için omuz omuza verdi. Memleketin her yerinde bu koca yürekli insanları o zamanda görmek mümkündü. Kimi oğlunu kimi babasını kimi uzuvlarından birini kaybetti. Ama önemli bir şey var ki yüreklerini, vatanlarına duydukları aşkı sevgiyi kaybetmediler. Şükürler olsun ki o dadaş yürekli insanların torunlarıyız. Bugünümüz için onlara minnettarız. Erzurum kanayan yaralarını 12 Mart’ta kapattı. Her yıl yapılan bu kutlamalarla önemli olan onların o dönemde yaşadıklarını idrak edebilmek ve o acılardan ders çıkarmaktır” şeklinde konuştu.
“ Allah milletimize bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diyen Ilıcalı şunları kaydetti:
“Kurtuluş'a ve Türkiye Cumhuriyetine giden yol, 12 Mart 1918'de kurtarılan Erzurum'dan geçti. Erzurum bütünüyle tarih kokan bir şehirdir. Maneviyat kokan bu şehir her zaman hak ettiği değeri görmüştür. 12 Mart 1918 yalnız Erzurumlular için değil, insanlık için de oldukça önemli bir gündü.12 Mart milletimizin bağımsızlığa olan zaafiyetinin diğer adıydı. Ne güzel tesadüf ki Erzurum’un kurutuluşundan üç yıl sonra, Mehmet Akif Ersoy’un milletimize hediye ettiği şiiri, İstiklâl Marşı olarak kabul edilmişti. Allah birdaha o kara günleri yaşatmasın.”

Rektör Koçak: Yeniden Diriliş
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, “Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluş tarihi olan 12 Mart 1918, kuşkusuz sadece aziz milletimizin değil, tüm mazlum milletlerin direnişine ve yeniden dirilişlerine esin kaynağı olabilecek tarihin dönüm noktalarından biridir” dedi.
Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, mesajında, “Türklerin kadim vatanı olan Anadolu’nun dört bir yanı işgal altındayken ve silah tutabilen erleri Anadolu’nun her bir bucağında savaş halindeyken, Ruslar ve Ermeniler bunu fırsata dönüştürmek istemiş ve buradaki mazlum halka, akla-hayale sığmayan işkenceler ve katliamlar yapmışlardır. Bu durumu Kazım Karabekir Paşa hatıralarında şöyle dile getirir. “Erzurum'a girdiğimizde toplam 2 bin 377 şehit defnettik… Erzurum'da halk gözyaşları içinde kimi babasını, kimi kardeşini öldürülerek, yakılmış halde bulmuştu. Sokaklarda canlılıktan hiç bir iz bile kalmamıştı. Erzurum yaşayan bir şehir değildi artık. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu" dedi.
Erzurum’un sayısız kahramanın ve kahramanlıkların otağı, Türk tarihinin dönüm noktalarında varlık göstermiş olan şanlı bir vatan toprağı olduğunu vurgulayan Koçak, mesajında şunları dile getirdi:
“Tarih boyunca bir milletin dirilişinin, tutsaklığa ve sömürüye başkaldırışının nice destanları hep bu topraklar üzerinde yazılmıştır. Bunu bilmeyen gafiller ise, yaptıkları katliamların ve işkencelerin, kurdukları çirkin hayallerin ve barbarca saldırılarının bedellerini çok ağır şekillerde hep ödeye gelmişlerdir.
Bir kez daha ve güçlü bir şekilde vurgulamak gerekir ki, bu açıdan 12 Mart, masum, mazlum ve korumasız bir halkın vatanı, milleti, izzeti ve namusu için nasıl mücadele edilebildiğinin derin izlerini taşıyan; bugünümüze olduğu gibi, yarınlarımızın inşasına da esin kaynağı olabilecek şanlı bir günün adıdır.
Acının, kederin ve gözyaşının şanlı ve kutlu bir zaferle taçlandığı bu günde aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet ve saygıyla yâd ediyoruz.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”
Koçak, İstiklal Marşımızın kabul edilmesi sebebiyle de açıklamada bulundu. Koçak, “Bugün 95. Yıl dönümünü idrak ettiğimiz İstiklal Marşının kabulü, milletimizin bağımsızlık aşkını ve sömürgeci güçlere karşı kutlu direnişini dile getiren eşsiz mısraların bu milletin ruhuna ve belleğine nakşedilmesini sağlamıştır.
Bu vesileyle Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, bu büyük eseri milletimizin Milli Marşı olarak bizlere armağan eden Büyük Millet Meclisimizin bütün üyelerini ve bütün istiklal kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyor; bir kez daha kurtuluş günümüzün kutlu, yarınlarımızın ise aydınlık ve esenlik dolu olmasını diliyorum” dedi.

Yaylalı’dan çifte mesaj
ETÜ Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, 12 Mart Erzurum’un kurtuluşu dolayısıyla bir mesaj yayınladı. ‘Ekmeksiz yaşanır, vatansız yaşanmaz’ ilkesiyle yaşayan ve bu yaşamın ana kaynağı olarak bağımsızlığını gören milletimiz tarihin kendine yüklediği sorumluluğu çok defa yerine getirmiştir” diyen ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yaylalı, “12 Mart 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtulan güzide şehrimiz Erzurum bunun en güzel örneklerinden biridir.
12 Mart yalnız Erzurum için değil, insanlık için de oldukça önemli bir gündür. Sayısız çile ve zulümle yakılıp harap edilen bir medeniyet şehrinin kurtuluşu, insanlık tarihine büyük harflerle yazılan bir zaferin alfabesidir.
Bunun yanı sıra, 12 Mart 1921’de kabul edilen İstiklal Marşımızda geçen “Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak” ibaresi şanlı bayrağımızın ilelebet dalgalanacağını açıkça ifade etmektedir. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, “Arkadaş! Yurduma Alçakları Uğratma Sakın” derken, bizlere bir bağlamda yeni misyonlar da yüklemiştir.
Mehmet Akif’in “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın” sözünün ardındaki gerçek, hiç şüphesiz gerek ilimizde gerekse tüm yurtta kurtuluş hasıl olana kadar çekilen acı ve ödenen bedellerdir.
12 Mart Erzurum ilimizin kurtuluşu ve İstiklal Marşımızın kabulünü yürekten kutluyor; Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve bu güzel yurdu bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.

Erzurum ve Ilıca’yı kutladı
Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, “12 Mart, milli diriliş ve şahlanışı ifade eder. 12 Mart, tarihe altın harflerle kazınmış eşsiz bir destan olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin de dönüm noktalarından birisidir.” dedi.
Erzurum’un ve Ilıca’nın kurtuluşunun 98. Yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Başkan Orhan, “12 Mart öyle bir kurtuluştur ki, bu şehrin kurtuluşu topyekûn memleketin kurtuluşu olur ve Kurtuluş Mücadelesinin fitili, her bir ferdi ayrı ayrı kahraman olan bu şehirde yakılır. Ve yine zirvenin en güzel yerinde nöbette bir asker gibi durur Erzurum. Bu destansı kurtuluşu ve bu kurtuluştan hemen önce 11 Mart günü gerçekleşen Ilıca’nın kurtuluşunu kutladığımız günümüzde ise, şehrimizin Ruslar tarafından işgalinin 100. yılında, Rusların işgali ve ardından onların çekilmesiyle ayyuka çıkan Ermeni mezaliminden kurtuluşun heyecanı daha bir yoğun şekilde bizleri sarıyor. Bu duygu ve düşüncelerle, kurtuluşun bu coşku ve heyecanını, bizleri yüzlerce yıldır dimdik ayakta tutan milli birlik ve beraberlik şuurunu gelecek nesillere aktarabilmek ümidiyle, tarihin gördüğü en acı hadiseleri yaşayan Ilıca’mızın ve Erzurum’umuzun kurtuluşunun 98. yılını ve İstiklal Marşı’nın kabulünün 95. yılını kutluyor, bizlere bir kurtuluş hazırlamak için toprağımızı kanları ile şereflendiren tüm şehitlerimizi ve İstiklal mücadelemizi muhteşem dizeleriyle ebedileştiren Milli Şairimiz, Merhum Mehmet Akif Ersoy’u saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.”