
Erzurum’da muhteşem bir Kitap Fuarı devam ediyor.
Bu etkinliği parlatan ve onu diğerlerinden ayıran iki önemli gerekçe var.
Birincisi Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin bu fuar için ciddi bir emek sarfetmiş olması…
İkincisi bu emeğin Erzurum halkında karşılık bulması.
Nereden mi halkın bu kitap şölenini çok sevdiğini biliyoruz?…
Kapıda oluşan kuyruklardan, içeride meraklı ve heyecanlı gözlerle kitapları tarayan yetişkinlerden, çocuklardan elbette.
Büyükşehir Belediyesi çok hakikatli bir iş gerçekleştirmiş ve inşallah bunu artık bu kalitede bir gelenek haline getirmekten kaçınmayacaktır.
Siz bu yazıyı okurken Erzurum Kitap Fuarı’nın da son iki günü olacak, lütfen usanmayın, kapıdaki kuyruktan korkmayın ailenizle birlikte gidin. Gittiyseniz bir kere daha gidin.
Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden Türkiye’nin en önemli yayınevlerinin tümünün ve yerel yayınların tamamına yakınının bulunduğu bu güzel fuar için de teşvik edici, gayretlendirici cümleler kurmaktan imtina etmeyin.
İlki benden olsun… bu organizasyonda emek veren herkese ve özellikle bu çabayı destekleyerek böyle bir fuarı şehre kazandıran Mehmet Sekmen’e gönülden teşekkür ediyorum.
Merak etmeyin böyle bir teşekkürün ardından kimse size yalaka diyemez dese de aklı başına gelince dediğinden kendisi bile utanır!
Gelelim bu hafta yazmak istediğim esas meseleye…
Onun da Kitap Fuarı’yla bi ilişkisi olduğu için söze böyle başladım.
Yıllardır hayalini kurduğumuz bir düşü Büyükşehir Belediyesi hakikate çeviriyor.
Belki fuarda gezerken görmüşsünüzdür.
Ya da çocuklarınızla birlikte geldiyseniz onlara hediye edilirken fark etmişsinizdir.
“Erzurum Çocuk Dergisi” adıyla yayınlanan dergiden bahsediyorum.
Hep televizyonun kötü etkisinden, çocuk kitaplarının bizim değerlerimizi yerle bir eden anlayışlarından ve çocuklarımızın bunlardan kötü etkilendiğinden şikayet ediyoruz ya, işte buna karşı güzel bir hareket sayabiliriz Erzurum Çocuk Dergisi’ni.
İçinde hem eğlence hem bilgi var.
Hem bilmece bulmaca hem de kendi değerlerimizi tanıtan sayfalar var.
Ve elbette içerisinde Erzurum var.
Böyle bir dergisi olmalı çocukların deyip duruyorduk ya… işte oldu!
Bu konuda elbette sosyal projeleri kararlılıkla ön plana çıkartan Başkan Sekmen’e teşekkür etmeliyiz.
Çünkü biz çocuklarımıza bize ait değerleri severek benimseyecekleri kaynakları gösteremezsek onların yabancılaşmalarından şikayet edemeyiz.
Siz adında çocuk geçtiğine bakmayın, Erzurum Çocuk Dergisi, bu önemli görevi hakkıyla yerine getirmek üzere yayın hayatına başladı.
Yarınlarımızı bugünden sağlam temellere dayandıramazsak içinde yaşadığımız memnuniyetsizlik artarak devam eder…
O halde ilk iş çocuklara inancımızın ve geleneklerimizin yabana atılamayacak kadar önemli olduğunu anlatmalıyız.
Bu sosyal projelerin böyle sağlıklı ve etkili işlemesinin en önemli gerekçesi Mehmet Sekmen’in kararlı tavrı olduğu aşikardır. Zira belediyeciliğin birinci önceliğinin insana yatırım yapmak olduğu fikrinden hareketle programının önceliklerini belirlediği icraatlarından anlaşılabiliyor.
Elbette ortada bir başarı varsa onun da sağlam bir ekiple sağlanabileceğine şüphe yok.
Bana sorarsanız son zamanlarda Erzurum’un başına gelen en iyi şey Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olarak kurulan Kültür A.Ş.’dir.
Bu kadar kısa zamanda bunca önemli projenin altından başarıyla kalkabilen bir ekibin, şehrin kültürel işlerini organize ediyor olması insanın içini rahatlatıyor.
Zaten dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok…
Sistem profesyonelleşmekten başka bir yolla başarıya ulaşılamayacağını adeta bağırıyor.
Kültür A.Ş.’nin altından kalktığı işlere bakınca yüzlerce çalışanı varmış gibi görünüyor.
Bu çocuk dergisi de Kültür A.Ş.’nin bence geleceğe kalacak en etkili projelerinden biri.
Çocuklarımız için iyi şeyler düşünen herkesi kutluyoruz… destekliyoruz!