
Kongrenin son gününde kabul edilen ve kırk beş delegenin imzasını taşıyan bildiri, milletin egemenliğine dayalı yeni bir siyasal düzenin ilk açık ifadesi oldu. O günlerde, işgal altındaki Anadolu'da halkın kaderine sahip çıkma iradesini ortaya koyan bu kararlar, Milli Mücadele’nin siyasi temelini oluşturdu.
Kongre sonunda, Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında 92 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu heyet, ilerleyen süreçte Anadolu’daki direnişin örgütlenmesinde ve Sivas Kongresi’nin toplanmasında büyük rol oynadı.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın kongrenin kapanışında yaptığı konuşma, dönemin ruhunu ve milletin kararlılığını yansıtması bakımından tarihi bir belge niteliği taşıyor. Paşa, “Milletimizin ümîd-i necât ile çırpındığı en heyecanlı bir zamanda...” sözleriyle başladığı konuşmasında, kongrenin hem içeride hem de dışarıda milletin varlığını ve birliğini ilan ettiğini vurgulayarak, “Muhterem Efendiler, Milletimizin ümîd-i necât ile çırpındığı en heyecanlı bir zamanda fedakâr heyet-i muhteremeniz her türlü mezahime katlanarak burada, Erzurum’da toplandı. Hassas ve necip bir ruh ve pek salabetli bir iman ile vatan ve milletimizin halasına ait esaslı mukarrerat ittihaz etti. Bilhassa bütün cihana karşı milletimizin mevcudiyetini ve birliğini gösterdi. Tarih, bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir. Heyet-i muhteremenizin, rüfeka-yı kiramının hakkımda gösterdiği samimi muhabbet ve itimat asarına buradan alenen teşekkür etmeyi bir vecibe addederim. Bu felâhpirâ içtimaımız, hitâmpezîr olurken Cenâb-ı Vâhibü’l-Âmâl Hazretlerinden avn ü hidayet ve Peygamber-i Zîşânımızın rûh-ı pür-fütûhundan feyz ü şefaat niyazıyla vatan ve milletimize ve devlet-i ebet-müddetimize mesut akıbetler temenni ederim” demişti.
Erzurum Kongresi, ulusal iradenin esas alındığı yeni bir devlet anlayışının habercisi oldu. Bugün, 7 Ağustos 2025’te, o kararlı adımların yıldönümünde, tarihin bu kritik dönüm noktası bir kez daha hatırlanıyor.
Şeyma TAHİR