Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 109’uncu Genel İdare Kurulu, İstanbul'da MÜSİAD Genel Merkezi'nde gerçekleştirildi. İki gün süren idare kurulunun son gününde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da katıldı. 80 şubeden başkanlar ve üyelerin bir araya geldiği toplantıda Erzurum Şube Başkanı Abdulerim Kavaz da vardı.
İç göçü gündeme getirdi
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Abdulkerim Kavaz da toplantıya katılanlar arasındaydı. İç göçle ilgili konuşan Kavaz, “Özellikle şu anda Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 40’ı Marmara Bölgesi’nde yaşıyor. İstatistiklere göre, coğrafyası en büyük ama nüfusu en az olan bölge Doğu Anadolu Bölgesi. 40-50 yıldır süre gelen doğudan batıya göç devam ediyor. Bununla ilgili bir sürü sebep sayabiliriz. Erzurum’un doğusunda 4 tane ülke var ama o ülkelerle ticaretimiz kapalı. Biz şimdi ham maddeyi Marmara’dan alıp Doğu’da üretip bir daha geri Avrupa’ya satma ihtimalimiz yok. Bizim satacağımız iller Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan. Yani biz Ermeni kapısını kapatarak, Ermeni’ye ceza vermiş olmuyoruz. Aslında kendimize ceza veriyoruz” dedi.
İç göçün temelinde, Erzurum’da üretilen malı satacak yerin olmamasının yattığını savunan Kavaz, “Son 20 yılda sadece Erzurum’dan 250 bin insan göç etmiş. Bugün Bursa’da 600 bine yakın Erzurumlu yaşıyor. Bu insanlar neden gitti? Sanayi olmadığı için. Sanayi niye olmuyor? Sanayicinin satacak yeri olmadığı için. Yani bizim nasıl Avrupa Birliğiyle gümrük birliği anlaşmalarımız var, Doğu’daki 4 ülkede de gümrük birliği anlaşması yapılırsa, göç tersine çevrilmiş olacak. Erzurum 2025 Turizm Başkenti ilan edildi. Önümüzdeki yıl bununla ilgili programlar yapılacak. Bu vesileyle Doğu’daki ülkelerle gümrük olayını masaya yatırıp bunu bir fırsata çevirebiliriz” ifadelerine yer verdi.
Ara eleman sorununa değindi
Ara eleman sorununu da değinen Başkan Kavaz, “Bugün diğer illerde olduğu gibi Erzurum’da da bizde belki Suriyeli çok yok Afgan göçmen daha fazla var. Ticaretin içerisinde onlar da olmadığı zaman üretimde çalışacak eleman bulamıyoruz. Bunun da en büyük sebebi zorunlu eğitim. Zorunlu eğitimin 12 yıl olması ve okumak istemeyen bir çocuğun zorla eğitimde tutmanın bir manası yok. Eskiden olduğu gibi zorunlu eğitimin 5 ya da 8 yıl olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Melek Ahıskalı