
1572 yılında Erzurum’un Hasankale İlçesinde doğan 17. yüzyılın şair, edebiyatçı ve hiciv üstadı Şair Nef'i için anıt mezar yaptırılacak. Şair Hef’i’nin 7. Kuşak torunu olan Tarihçi Ümit Topal, bakanlıktan gerekli izinleri alarak Pasinler Belediyesi ile temasa geçti.
Cihat İncesu/ Pusula

Divan edebiyatının kudretli hiciv ustası Şair Nef’i’nin doğumunun 450.yılında Pasinler’de anıt mezar yapılacak. Tüm masrafları şairin 7. Kuşak torunu olan Tarihçi Ümit Topal tarafından karşılanacak olan anıt mezar için Pasinler Belediyesi yer tahsis edecek.
Anıt mezar için her türlü izinleri aldığını ve alt yapı çalışmalarını yaptığını belirten Tarihçi Ümit Topal, “ Bakanlıktan tüm izinlerimizi aldık ve Pasinler Belediyesi ile irtibata geçtik. Sayın Başkan Ahmet Dölekli konuya hassasiyetle yaklaştı. Belediye yer tahsisi yaptıktan sonra tüm masraflarını karşılayarak anıt mezar yapacağız” dedi.

Yazarlar birliğinden çağrı
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M. Hanefi İspirli de doğumunun 450.yılında Nef'î için Pasinler’de bir makam/mezar ve şiirlerinden örneklerin sergileneceği bir meydan yapılması için çağrıda bulundu.
İspirli, yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Divan edebiyatının kudretli hiciv şairi olarak bildiğimiz, hâlâ aşılamayan büyük şair Nef’î’nin doğumunun 450. yılındayız. Bilindiği gibi Nef'î, 17. yüzyıl Türk şairlerindendir. Kaside de gerçek bir varlık göstermiş ve gerek kendi zamanında, gerekse sonraki yüzyıllarda kaside yazan bütün şairlere etki etmiştir. Doğum yeri olan ve kayıtlara göre 15 yaşına kadar yaşadığı Pasinler’de, Erzurum’un ve Türk Edebiyatının bu büyük ismi için bir makam yapılması Erzurum’un yetiştirdiği değerlere sahip çıkma anlamında kıymetli olacaktır. Pasinler için de bir vefa örneği olacak ve şairi gelecek nesillere taşıyacak, ilçeye gelenler Nef'î’nin o ilçeden olduğunu bilecektir. Erzurum’un ve Pasinler’in tanıtımında da katkısı olacaktır” dedi.

Şair Nef'î Kimdir?
Asıl adı Ömer olan Nef'i 1572 yılında Erzurum'un Hasankale İlçesinde doğdu. Bundan dolayı devrin kaynakları Nef'i'den Erzenü'r-Rumî diye söz ederler. Babası ülkesinin efradından Sipahi Mehmed Bey diye anılan bir kişidir. Daha küçük yaşlardan itibaren güçlü bir eğitim gördü. Öğrenimini Hasankale'de başlamış, sonra Erzurum'a gelerek devam ettirmiştir. Burada Türk edebiyatının ünlü eserlerini okudu, Arapça ve Farsça öğrendi. Nef'i Erzurum'da öğrenimini sürdürürken genç yaşında şiir yazmaya başladı. İlk mahlası Zarrî "zararlı"dır. 1585 Erzurum defterdarı olan Gelibolulu Müverrih Ali, şiirlerini görmüş, beğenmiş ve bu genç şaire Nef'i "nafi, yararlı" mahlasını vermiştir.
Padişah I. Ahmet zamanında İstanbul'a geldi. Devlet hizmetine girdi ve bir süre farklı memurluklarda çalıştı. Daha sonraları II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde yıldızı parladı ve sarayla yakın bir ilişki kurdu. Hicviyeleri ile bilinen Nef'î yazdığı hicivlerle dönemin birçok isminin nefretini ve öfkesini üstüne çekti. Yine de uzunca bir süre IV. Murat tarafından korundu, daha sonraları IV. Murat kendisinden hiciv yazmamasını rica etti. Her ne kadar Nef'î padişah IV. Murat'a bu konuda söz verse de, kalemini durduramayıp Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye kaleme aldı. Bu hicviyesinden ötürü, 1635 yılında, sarayın odunluğunda kementle boğularak öldürüldü.
Cihat İncesu/ Pusula

Divan edebiyatının kudretli hiciv ustası Şair Nef’i’nin doğumunun 450.yılında Pasinler’de anıt mezar yapılacak. Tüm masrafları şairin 7. Kuşak torunu olan Tarihçi Ümit Topal tarafından karşılanacak olan anıt mezar için Pasinler Belediyesi yer tahsis edecek.
Anıt mezar için her türlü izinleri aldığını ve alt yapı çalışmalarını yaptığını belirten Tarihçi Ümit Topal, “ Bakanlıktan tüm izinlerimizi aldık ve Pasinler Belediyesi ile irtibata geçtik. Sayın Başkan Ahmet Dölekli konuya hassasiyetle yaklaştı. Belediye yer tahsisi yaptıktan sonra tüm masraflarını karşılayarak anıt mezar yapacağız” dedi.

Yazarlar birliğinden çağrı
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M. Hanefi İspirli de doğumunun 450.yılında Nef'î için Pasinler’de bir makam/mezar ve şiirlerinden örneklerin sergileneceği bir meydan yapılması için çağrıda bulundu.
İspirli, yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Divan edebiyatının kudretli hiciv şairi olarak bildiğimiz, hâlâ aşılamayan büyük şair Nef’î’nin doğumunun 450. yılındayız. Bilindiği gibi Nef'î, 17. yüzyıl Türk şairlerindendir. Kaside de gerçek bir varlık göstermiş ve gerek kendi zamanında, gerekse sonraki yüzyıllarda kaside yazan bütün şairlere etki etmiştir. Doğum yeri olan ve kayıtlara göre 15 yaşına kadar yaşadığı Pasinler’de, Erzurum’un ve Türk Edebiyatının bu büyük ismi için bir makam yapılması Erzurum’un yetiştirdiği değerlere sahip çıkma anlamında kıymetli olacaktır. Pasinler için de bir vefa örneği olacak ve şairi gelecek nesillere taşıyacak, ilçeye gelenler Nef'î’nin o ilçeden olduğunu bilecektir. Erzurum’un ve Pasinler’in tanıtımında da katkısı olacaktır” dedi.

Şair Nef'î Kimdir?
Asıl adı Ömer olan Nef'i 1572 yılında Erzurum'un Hasankale İlçesinde doğdu. Bundan dolayı devrin kaynakları Nef'i'den Erzenü'r-Rumî diye söz ederler. Babası ülkesinin efradından Sipahi Mehmed Bey diye anılan bir kişidir. Daha küçük yaşlardan itibaren güçlü bir eğitim gördü. Öğrenimini Hasankale'de başlamış, sonra Erzurum'a gelerek devam ettirmiştir. Burada Türk edebiyatının ünlü eserlerini okudu, Arapça ve Farsça öğrendi. Nef'i Erzurum'da öğrenimini sürdürürken genç yaşında şiir yazmaya başladı. İlk mahlası Zarrî "zararlı"dır. 1585 Erzurum defterdarı olan Gelibolulu Müverrih Ali, şiirlerini görmüş, beğenmiş ve bu genç şaire Nef'i "nafi, yararlı" mahlasını vermiştir.
Padişah I. Ahmet zamanında İstanbul'a geldi. Devlet hizmetine girdi ve bir süre farklı memurluklarda çalıştı. Daha sonraları II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde yıldızı parladı ve sarayla yakın bir ilişki kurdu. Hicviyeleri ile bilinen Nef'î yazdığı hicivlerle dönemin birçok isminin nefretini ve öfkesini üstüne çekti. Yine de uzunca bir süre IV. Murat tarafından korundu, daha sonraları IV. Murat kendisinden hiciv yazmamasını rica etti. Her ne kadar Nef'î padişah IV. Murat'a bu konuda söz verse de, kalemini durduramayıp Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye kaleme aldı. Bu hicviyesinden ötürü, 1635 yılında, sarayın odunluğunda kementle boğularak öldürüldü.