
Özelleştirme Bush’un babasına yarar
Hükümet, 1956 yılından bu yana bölge ekonomisi için can suyu olan Erzurum Şeker Fabrikası dahil 14 şeker fabrikasını özelleştirmek için harekete geçti. 11 Nisan’da ihaleye çıkacak olan fabrikanın işçileri, karardan dönülmesini istedi. Özel sektörün kendilerini kapı dışarı edeceğini belirten çalışanlar, “Bölgeye ve çalışanlara zararı büyük olacak, bizleri mağdur etmeyin” dedi.
Doğa ALCA
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 14 şeker fabrikasının satış yöntemiyle özelleştirilmesi için çalışma başlattı. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait Erzurum Şeker Fabrikası’nın da satışı için 11 Nisan’da ihale yapılacak. Dün resmi gazetede ihale şartnamesi yayınlanan fabrikanın kadrolu ve taşeron çalışanları, yaptıkları basın açıklamasıyla özelleştirmenin iptal edilmesini istedi.

Bir kişi kazanır herkes mağdur olur
Özelleştirmenin sadece patrona kar sağlayacağını söyleyen Erzurum Şeker-İş Şubesi Başkanı Metin Keskin, “Şeker fabrikaları, devletle halk arasında köprü görevi yapan, bacası tüten, katma değeri olan, her kesime fayda sağlayan, stratejik bir ürün olan tarıma dayalı en büyük sanayi kuruluşudur. Ne yazık ki şu anda Erzurum Şeker Fabrikasının da arasında bulunduğu 14 şeker fabrikasının satışı gündemde. Erzurum Şeker Fabrikası yıllık bazda Erzurum ekonomisine 300 milyon liralık ekonomik girdi temin eden, 209 kadrolu, 118 geçici işçisi ile beraber kampanya dönemi 400, kampanya dönemi dışında 120 taşeron işçisiyle istihdam sağlayan 3 ile 8 bin aktif çiftçiyi, besiciyi, nakliyeciyi ve yem sanayiciyi ayakta tutan bir kuruluştur. Fabrikamız satılırsa; özel sektör kar amaçlı olduğu için kendi araç filosunu oluşturup kampanya döneminde yaklaşık 1 milyon tonluk nakliye işini kendi yaparak yılda 3 ay iş yapan Erzurum nakliyeci çalışanının büyük bir kısmını mağdur eder, melas ve küspe fiyatları artar dolayısıyla besici zarar görür. Bu durumdan sadece fabrikayı alan kişiler kazanır, diğer kesimler mağdur olur” diye konuştu.

Özelleştirme, Bush’un babasına yarar
Özelleştirmenin, bölge ekonomisine zararının yanı sıra halk sağlığına da dolaylı olarak etki edeceğini söyleyen Keskin, ABD eski başkanı George Bush’un babasının kar sağlayacağını öne sürdü. Keskin, şunları söyledi: “Satış, Erzurum esnafını 300 milyon liralık katma değerden mahrum bırakır. Sadece bununla kalmaz, nişasta bazlı tatlandırıcılar piyasaya sürülür ve sağlığımızı tehdit eden tatlandırıcıların önü açılır. Stratejik bir ürün olan şeker pancarının üretimini devam ettirmezsek; ABD’nin eski başkanı George Bush’un babasının da ortak olduğu nişasta bazlı şeker üreten firma karlı çıkar. Bunları dikkate aldığımızda hükümetimizin bir an evvel alınan bu karardan dönmesini arzu ediyoruz” dedi.
Kadro beklerken işsiz kalacağız
KİT’lere verilen kadronun dışında tutuldukları için iş garantilerini olmadığını söyleyen taşeron işçiler de, mağduriyetlerine çözüm istedi. “Bizi kapının önüne koyacaklar” diyen taşeron çalışanlar, “Biz fabrikamızın özelleşmemesi için tüm siyasilerimizi bilgilendirdik inşallah bu yanlıştan dönülür. Herkes ekmeğinin peşinde koşuyor, hiç kimse zarar görmeden bu fabrikamız devlet kontrolünde çalışmalı. Alan adam karını düşündüğü için katma değeri yaygınlaştırmaz ve kar amaçlı fabrikaları farklı boyuta çeker. Kotalarını başka yerlere çeker ve Erzurum fabrikası kapanır. Cumhurbaşkanımızdan ricamız; bir milyon kişiye kadro verildi ama 50 bin kişi mağdur edildi. Bir an önce fabrikaların özelleştirilmemesi ve kadromuzun verilmesini istiyoruz. Özelleştirme olursa, kadro beklerken işsiz kalacağız. Bir milyon kişiye kadro verildi ama taşeronlara bize Türkiye’nin ekonomisine yön verenlere kadro verilmedi. ‘Bizler de kadro istiyoruz’ dedik, ‘vereceğiz’ dediler ama bugün bakıyoruz ki işyerimiz elimizden alınıyor. Erzurum’un en büyük ekonomilerinden, Erzurum’un markasının kapatılması ve buradaki insanların işsiz bırakılması sadece burada çalışan 340 kişiye değil aynı zamanda evinde çocukları olan bir sürü insanı mağdur eder. İnsanları mağdur etmenin anlamı yok. Bugün yanımızda olmayan siyasiler seçim günü kapımıza gelmesinler” şeklinde konuştular.

Hükümet, 1956 yılından bu yana bölge ekonomisi için can suyu olan Erzurum Şeker Fabrikası dahil 14 şeker fabrikasını özelleştirmek için harekete geçti. 11 Nisan’da ihaleye çıkacak olan fabrikanın işçileri, karardan dönülmesini istedi. Özel sektörün kendilerini kapı dışarı edeceğini belirten çalışanlar, “Bölgeye ve çalışanlara zararı büyük olacak, bizleri mağdur etmeyin” dedi.
Doğa ALCA
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 14 şeker fabrikasının satış yöntemiyle özelleştirilmesi için çalışma başlattı. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait Erzurum Şeker Fabrikası’nın da satışı için 11 Nisan’da ihale yapılacak. Dün resmi gazetede ihale şartnamesi yayınlanan fabrikanın kadrolu ve taşeron çalışanları, yaptıkları basın açıklamasıyla özelleştirmenin iptal edilmesini istedi.

Bir kişi kazanır herkes mağdur olur
Özelleştirmenin sadece patrona kar sağlayacağını söyleyen Erzurum Şeker-İş Şubesi Başkanı Metin Keskin, “Şeker fabrikaları, devletle halk arasında köprü görevi yapan, bacası tüten, katma değeri olan, her kesime fayda sağlayan, stratejik bir ürün olan tarıma dayalı en büyük sanayi kuruluşudur. Ne yazık ki şu anda Erzurum Şeker Fabrikasının da arasında bulunduğu 14 şeker fabrikasının satışı gündemde. Erzurum Şeker Fabrikası yıllık bazda Erzurum ekonomisine 300 milyon liralık ekonomik girdi temin eden, 209 kadrolu, 118 geçici işçisi ile beraber kampanya dönemi 400, kampanya dönemi dışında 120 taşeron işçisiyle istihdam sağlayan 3 ile 8 bin aktif çiftçiyi, besiciyi, nakliyeciyi ve yem sanayiciyi ayakta tutan bir kuruluştur. Fabrikamız satılırsa; özel sektör kar amaçlı olduğu için kendi araç filosunu oluşturup kampanya döneminde yaklaşık 1 milyon tonluk nakliye işini kendi yaparak yılda 3 ay iş yapan Erzurum nakliyeci çalışanının büyük bir kısmını mağdur eder, melas ve küspe fiyatları artar dolayısıyla besici zarar görür. Bu durumdan sadece fabrikayı alan kişiler kazanır, diğer kesimler mağdur olur” diye konuştu.

Özelleştirme, Bush’un babasına yarar
Özelleştirmenin, bölge ekonomisine zararının yanı sıra halk sağlığına da dolaylı olarak etki edeceğini söyleyen Keskin, ABD eski başkanı George Bush’un babasının kar sağlayacağını öne sürdü. Keskin, şunları söyledi: “Satış, Erzurum esnafını 300 milyon liralık katma değerden mahrum bırakır. Sadece bununla kalmaz, nişasta bazlı tatlandırıcılar piyasaya sürülür ve sağlığımızı tehdit eden tatlandırıcıların önü açılır. Stratejik bir ürün olan şeker pancarının üretimini devam ettirmezsek; ABD’nin eski başkanı George Bush’un babasının da ortak olduğu nişasta bazlı şeker üreten firma karlı çıkar. Bunları dikkate aldığımızda hükümetimizin bir an evvel alınan bu karardan dönmesini arzu ediyoruz” dedi.
Kadro beklerken işsiz kalacağız
KİT’lere verilen kadronun dışında tutuldukları için iş garantilerini olmadığını söyleyen taşeron işçiler de, mağduriyetlerine çözüm istedi. “Bizi kapının önüne koyacaklar” diyen taşeron çalışanlar, “Biz fabrikamızın özelleşmemesi için tüm siyasilerimizi bilgilendirdik inşallah bu yanlıştan dönülür. Herkes ekmeğinin peşinde koşuyor, hiç kimse zarar görmeden bu fabrikamız devlet kontrolünde çalışmalı. Alan adam karını düşündüğü için katma değeri yaygınlaştırmaz ve kar amaçlı fabrikaları farklı boyuta çeker. Kotalarını başka yerlere çeker ve Erzurum fabrikası kapanır. Cumhurbaşkanımızdan ricamız; bir milyon kişiye kadro verildi ama 50 bin kişi mağdur edildi. Bir an önce fabrikaların özelleştirilmemesi ve kadromuzun verilmesini istiyoruz. Özelleştirme olursa, kadro beklerken işsiz kalacağız. Bir milyon kişiye kadro verildi ama taşeronlara bize Türkiye’nin ekonomisine yön verenlere kadro verilmedi. ‘Bizler de kadro istiyoruz’ dedik, ‘vereceğiz’ dediler ama bugün bakıyoruz ki işyerimiz elimizden alınıyor. Erzurum’un en büyük ekonomilerinden, Erzurum’un markasının kapatılması ve buradaki insanların işsiz bırakılması sadece burada çalışan 340 kişiye değil aynı zamanda evinde çocukları olan bir sürü insanı mağdur eder. İnsanları mağdur etmenin anlamı yok. Bugün yanımızda olmayan siyasiler seçim günü kapımıza gelmesinler” şeklinde konuştular.
