Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Et tüketimimiz üretimi karşılamadığı için 400 ila 500 bin büyükbaş hayvan ithal ettiğimizi söyledi. Çelik, “Bu gidişata bir dur denilmesi gerekir. Bu anlayış sürdürülemez. Et meselesi dert meselesi olmaktan mutlak suretle çıkarmalıyız” dedi.
Çelik, çiftçilere tarım ve hayvancılık alanında her türlü desteği vereceklerini ifade ederek, “İşletme bazlı sorunlarımız var. Veterinerler işletmenize gelecek. Sorunlarınızı başka yere taşımayın. Müdürler yerinde oturmayacak. Hepiniz işletmelerde ve arazide olacaksınız” diye konuştu.
Mutluhan ÇAMUR / Recai UYGUR
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, şap hastalığıyla mücadeleyi Erzurum'da başlattı. Çelik, "Şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik özel uçakla Erzurum’a geldi. Bakan Çelik’i Havaalanı’nda Vali Yardımcısı Ayhan Terzi, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve partililer karşıladı. Havaalanından Aziziye ilçesine bağlı Çiğdemli Mahallesi'ne geçen Çelik’i Söğütlü Ortaokulu bar ekibi ve atlı ve cirit ekibi karşıladı. Bakan Çelik, Erzurum başta olmak üzere Burdur, Sivas, İzmir, Şanlıurfa illerinde canlı yayınla Şap Hastalığıyla Mücadele Seferberliği ve Toplu Aşılama Kampanyasını başlattı.
Kendine yeten bir ülke durumundayız
Şapla mücadelede Edirne’den Karsa Türkiye’nin dört bir tarafında bir seferberlik halinde başladığını belirten Çelik, “Türkiye’de ciddi bir hayvancılık potansiyeli var. 14.6 milyon hektar mera var. Bunun onda biri Erzurum’da. 14 milyon 250 bin büyükbaş, 41 milyon küçükbaş hayvanımız var ve 1 milyon 900 bin ton kanatlı et üretimi, 19 milyon ton süt üretimimiz,107 bin ton bal üretimimiz var. 1 milyon 150 bin ton da kırmızı et üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu rakamlar çoğaltmak için yeni adımlar atmak gerekir. Tarım ve hayvancılık konusunda kendi kendine yeten bir ülke durumundayız. Tarım ve hayvancılık alanlarını verimli bir şekilde değerlendiremezsek yeteri kadar ürünü de piyasaya sürmeyiz ve dışa bağımlı oluruz. Bunun için tarım bakanlığı olarak Milli Tarım Projesini hayata geçirmiş bulunuyoruz. Hayvancılıkta yerli üretimi arttıran bir vizyonu ortaya koyduk. Bu projeler çevresinde şap hastalığında kurtulmak için Erzurum başta olmak üzere birçok ilimiz bölgesel güç haline gelecek. Böylece göçün önüne de geçmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Bu gidişata bir dur denilmesi gerek
Et tüketimimiz üretimi karşılamadığı için 400 ila 500 bin büyükbaş hayvan ithal ettiğimizden yakınan Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gidişata bir dur denilmesi gerekir. Bu anlayış sürdürülemez. Et meselesi dert meselesi olmaktan mutlak suretle çıkarmalıyız. Milli Tarım Projesi kapsamında 30 ilde Yetiştirici Bölge ibaret. Bu alanda meraya dayalı çok önemli teşvikler var. Hayvancılık yapmak isteyen vatandaşlarımıza vergi bedelsiz destek vereceğiz. Merayı kullan yeter ki hayvancılık yap. Yine yetiştirici bölgelerinde hayvan alacak vatandaşa yüzde 30 destek veriyoruz. Ayrıca buzağı desteğimiz var. 750 TL yetiştirici bölgesindeki buzağılara destek vereceğiz. 35 ilimizde gebe düve merkezi oluşturuyoruz. En az 500 hayvan olacak ve buna da yüzde 50 desteğimiz var. Yine damızlık koç teke merkezi ve 11 ilimizde de damızlık manda merkezini oluşturacağız. Amacımız kendi topraklarımızda ihtiyaç duyduğumuz hayvan varlığını yetiştirmek ve kendi kendine yeterli olmak. Hayvancılık yapmak isteyenlere tüm bu imkanları seferber ediyoruz.”
350 ila 400 bin arasında buzağıyı kaybediyoruz
Gerekli sağlık kurallarına uyulmadığı için yılda 350 ila 400 bin arasında buzağıyı kaybettiğmizi dile getiren Çelik, “ Eğer biz buzağı ölümlerine göz yummaya devam edersek 400 bin buzağı ölecek 500 bin hayvan ithal edeceksin. Niye 500 bin hayvan ithal edelim 400 bin buzağıyı kurtarmak varken. Şap ve şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlığı kaldırmaktır. Hepimiz seferlik halinde şap hastalığına karşı mücadeleyi bugün itibaren başlattık” ifadelerini kullandı.
50 milyon ton doz aşı ürettik
Bakan Çelik, son bir yılda 50 milyon ton doz aşı ürettiğimize dikkat çekti. Çelik, “Hatta ihraç ediyoruz. Hayvancılık çiftçi kardeşlerimizin ekmek teknesidir. Dolaysıyla aşı yaptırın ekmeğinizden ve aşınızdan olmayın. Bakanlık olarak yanınızdayız. Her türlü desteği vermeye hazırız. Ayanıza gelen bir banklık anlayışıyla yaşayacaksınız. İşletme bazlı sorunlarımız var. Veterinerler işletmenize gelecek. Sorunlarınızı başka yere taşımayın. Müdürler yerinde oturmayacak. Hepiniz işletmelerde ve arazide olacaksınız. Çünkü hayvan, bitki ve dert orada çözüm de oralarda. Herkes hayvanlarını kayıt altına alalım” dedi.
Törende bir konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, şap hastalığının sektörü verdiği zararı anlatırken, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, ise Erzurum’un hakettiği yerde olmadığını söyledi.
Hasta mahalline giderek hizmet vereceğiz
Bakan Çelik, töreninin ardından Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Açılış törenine katıldı. Törenin açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Ömer Çomaklı Üniversiteyle yetiştiriciyi buluşturmanın yollarını aradıklarını dile getirerek, “Hizmete açtığımız Hayvan Hastanesi hayvancılık sektörüne önemli hizmetler vereceğine inanıyoruz. Yakın surede hizmete alınacak hayvan ambulansıyla ve donanımlı ameliyat hane özelliğiyle tam teşekküllü. Böylece acil durumlarda hasta hayvanlarını hastanemize getiremeyeler oldu mu hasta mahaline giderek hizmet vereceğiz” diye konuştu.
Siyasetçi bilimin ayağına gelecek
Çalışmalarımızı birçok üniversiteyle birlikte yürüttüklerine dikkat çeken Bakan Çelik, “Hayvancılıkta embiryo transferine geçtik. Hangi alana bakarsanız bakın sizin ayağınıza geliyoruz. Tabii ki siyasetçi bilimin ayağına gelecek. Tabii ki bilim insanı bizim öncümüz olacak. Bilim her şeyin öncüsüdür. İdari yapımlarımızda bakanlık ve ilgili taşra birimlerinde oturma şeklinde geçiyor. Yani vatandaş ayağımıza gelsin şeklinde bir yaklaşım var” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından açılış kurdelası kesilerek Hayvan Hastanesi gezildi. Hayvan Hastanesini gezen Bakan Çelik, hasta olan hayvanlar hakkında bilgi aldı.
Sahip çıkmaz isek gelecek nesiller toprağı saksıda görür
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, IPAD ve Kırsal Kalkınma yatırmaları toplu açılış genç çiftçi programı hibe desteği çek dağıtma töreni ve sektörel ortak akıl programında yaptığı konuşmada, 24 milyon dönümlük tarım arazilerine sahip çıkılmasını istedi.
“Aksi taktirde gelecek nesiller toprağı saksıda görürler” diyen Bakan Çelik, toprak boş bırakıldığı taktirde ya sele ya da yele gideceğini söyledi. Türkiye’de birçok ovayı sit alanı olarak ilan ettiklerini ifade eden Bakan Çelik, “Erzurum’da ise Erzurum ovası ve Pasinler ovası koruma altına alındı ve biralara bir çivi dahi çakılamayacak. Bu alanda çalışmalar devam ediyor. Bu topraklar çarçur edilsin diye bize şehitlerimiz bırakmadı. Aksi taktirde gelecek nesiller toprağı saksıda görürler. Toprağı boş bırakmayacaksınız, yoksa ya sele ya yele gider. Bütün toprakların ekilmesi gerekiyor. Ekilmeyen arazı kalmayacak” dedi.
Gel doğduğun yerde doy
Bakan Çelik, “Tarımda üretim sistemini başlattık. Ürün bazında çiftçiye mazot verilecek. Bu işi de çözdük. Şimdi arazinse sahip bir ildeyiz. Türkiye merasının büyük bölümünü oluştan Erzurum ilimiz, milli tarım projesinde hayvancılık konusunda da önemli kararlar aldık. Bu toprak bizim toprağımız, ben hayvancılık yapıyorum diyorsan, sana hizmet edecek şekilde tahsis edeceğiz. Biz 500 bin hayvan neden ithal ediyoruz. Erzurum ovası dururken böyle bir şey olabilir mi, bu doğru değil. Kendi hayvan varlığımızı arttıracağız. Hangi köyde yaşıyorsan kaç hayvan istiyorsan üçte birini biz ödeyeceğiz. Başka merayı vereceğiz. Damızlık hayvanın buzağı olursa 750 TL’de destek vereceğiz. Hocanın birisi ölümü o kadar güzel anlatmış ki, cemaat, ‘ölesimiz geldi’ demiş. Şimdi biz teşvikleri görünce işi bırakıp hayvancılık yapası geliyor. Yüzde 50’ye varan destekler sağlıyoruz. Buralara yakışan hizmetler bunlardır. Buralardan göç değil, göç alan iller olsun. Ey Erzurumlu kardeşim asgari ücretle İstanbul’da, Bursa’da, İzmir’de uğraşma, gel sana her türlü imkanı sağlayacağız. Gel doğduğun yerde doy diyoruz”
Çelik, çiftçilere tarım ve hayvancılık alanında her türlü desteği vereceklerini ifade ederek, “İşletme bazlı sorunlarımız var. Veterinerler işletmenize gelecek. Sorunlarınızı başka yere taşımayın. Müdürler yerinde oturmayacak. Hepiniz işletmelerde ve arazide olacaksınız” diye konuştu.
Mutluhan ÇAMUR / Recai UYGUR
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, şap hastalığıyla mücadeleyi Erzurum'da başlattı. Çelik, "Şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik özel uçakla Erzurum’a geldi. Bakan Çelik’i Havaalanı’nda Vali Yardımcısı Ayhan Terzi, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve partililer karşıladı. Havaalanından Aziziye ilçesine bağlı Çiğdemli Mahallesi'ne geçen Çelik’i Söğütlü Ortaokulu bar ekibi ve atlı ve cirit ekibi karşıladı. Bakan Çelik, Erzurum başta olmak üzere Burdur, Sivas, İzmir, Şanlıurfa illerinde canlı yayınla Şap Hastalığıyla Mücadele Seferberliği ve Toplu Aşılama Kampanyasını başlattı.
Kendine yeten bir ülke durumundayız
Şapla mücadelede Edirne’den Karsa Türkiye’nin dört bir tarafında bir seferberlik halinde başladığını belirten Çelik, “Türkiye’de ciddi bir hayvancılık potansiyeli var. 14.6 milyon hektar mera var. Bunun onda biri Erzurum’da. 14 milyon 250 bin büyükbaş, 41 milyon küçükbaş hayvanımız var ve 1 milyon 900 bin ton kanatlı et üretimi, 19 milyon ton süt üretimimiz,107 bin ton bal üretimimiz var. 1 milyon 150 bin ton da kırmızı et üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu rakamlar çoğaltmak için yeni adımlar atmak gerekir. Tarım ve hayvancılık konusunda kendi kendine yeten bir ülke durumundayız. Tarım ve hayvancılık alanlarını verimli bir şekilde değerlendiremezsek yeteri kadar ürünü de piyasaya sürmeyiz ve dışa bağımlı oluruz. Bunun için tarım bakanlığı olarak Milli Tarım Projesini hayata geçirmiş bulunuyoruz. Hayvancılıkta yerli üretimi arttıran bir vizyonu ortaya koyduk. Bu projeler çevresinde şap hastalığında kurtulmak için Erzurum başta olmak üzere birçok ilimiz bölgesel güç haline gelecek. Böylece göçün önüne de geçmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Bu gidişata bir dur denilmesi gerek
Et tüketimimiz üretimi karşılamadığı için 400 ila 500 bin büyükbaş hayvan ithal ettiğimizden yakınan Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gidişata bir dur denilmesi gerekir. Bu anlayış sürdürülemez. Et meselesi dert meselesi olmaktan mutlak suretle çıkarmalıyız. Milli Tarım Projesi kapsamında 30 ilde Yetiştirici Bölge ibaret. Bu alanda meraya dayalı çok önemli teşvikler var. Hayvancılık yapmak isteyen vatandaşlarımıza vergi bedelsiz destek vereceğiz. Merayı kullan yeter ki hayvancılık yap. Yine yetiştirici bölgelerinde hayvan alacak vatandaşa yüzde 30 destek veriyoruz. Ayrıca buzağı desteğimiz var. 750 TL yetiştirici bölgesindeki buzağılara destek vereceğiz. 35 ilimizde gebe düve merkezi oluşturuyoruz. En az 500 hayvan olacak ve buna da yüzde 50 desteğimiz var. Yine damızlık koç teke merkezi ve 11 ilimizde de damızlık manda merkezini oluşturacağız. Amacımız kendi topraklarımızda ihtiyaç duyduğumuz hayvan varlığını yetiştirmek ve kendi kendine yeterli olmak. Hayvancılık yapmak isteyenlere tüm bu imkanları seferber ediyoruz.”
350 ila 400 bin arasında buzağıyı kaybediyoruz
Gerekli sağlık kurallarına uyulmadığı için yılda 350 ila 400 bin arasında buzağıyı kaybettiğmizi dile getiren Çelik, “ Eğer biz buzağı ölümlerine göz yummaya devam edersek 400 bin buzağı ölecek 500 bin hayvan ithal edeceksin. Niye 500 bin hayvan ithal edelim 400 bin buzağıyı kurtarmak varken. Şap ve şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlığı kaldırmaktır. Hepimiz seferlik halinde şap hastalığına karşı mücadeleyi bugün itibaren başlattık” ifadelerini kullandı.
50 milyon ton doz aşı ürettik
Bakan Çelik, son bir yılda 50 milyon ton doz aşı ürettiğimize dikkat çekti. Çelik, “Hatta ihraç ediyoruz. Hayvancılık çiftçi kardeşlerimizin ekmek teknesidir. Dolaysıyla aşı yaptırın ekmeğinizden ve aşınızdan olmayın. Bakanlık olarak yanınızdayız. Her türlü desteği vermeye hazırız. Ayanıza gelen bir banklık anlayışıyla yaşayacaksınız. İşletme bazlı sorunlarımız var. Veterinerler işletmenize gelecek. Sorunlarınızı başka yere taşımayın. Müdürler yerinde oturmayacak. Hepiniz işletmelerde ve arazide olacaksınız. Çünkü hayvan, bitki ve dert orada çözüm de oralarda. Herkes hayvanlarını kayıt altına alalım” dedi.
Törende bir konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, şap hastalığının sektörü verdiği zararı anlatırken, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, ise Erzurum’un hakettiği yerde olmadığını söyledi.
Hasta mahalline giderek hizmet vereceğiz
Bakan Çelik, töreninin ardından Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Açılış törenine katıldı. Törenin açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Ömer Çomaklı Üniversiteyle yetiştiriciyi buluşturmanın yollarını aradıklarını dile getirerek, “Hizmete açtığımız Hayvan Hastanesi hayvancılık sektörüne önemli hizmetler vereceğine inanıyoruz. Yakın surede hizmete alınacak hayvan ambulansıyla ve donanımlı ameliyat hane özelliğiyle tam teşekküllü. Böylece acil durumlarda hasta hayvanlarını hastanemize getiremeyeler oldu mu hasta mahaline giderek hizmet vereceğiz” diye konuştu.
Siyasetçi bilimin ayağına gelecek
Çalışmalarımızı birçok üniversiteyle birlikte yürüttüklerine dikkat çeken Bakan Çelik, “Hayvancılıkta embiryo transferine geçtik. Hangi alana bakarsanız bakın sizin ayağınıza geliyoruz. Tabii ki siyasetçi bilimin ayağına gelecek. Tabii ki bilim insanı bizim öncümüz olacak. Bilim her şeyin öncüsüdür. İdari yapımlarımızda bakanlık ve ilgili taşra birimlerinde oturma şeklinde geçiyor. Yani vatandaş ayağımıza gelsin şeklinde bir yaklaşım var” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından açılış kurdelası kesilerek Hayvan Hastanesi gezildi. Hayvan Hastanesini gezen Bakan Çelik, hasta olan hayvanlar hakkında bilgi aldı.
Sahip çıkmaz isek gelecek nesiller toprağı saksıda görür
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, IPAD ve Kırsal Kalkınma yatırmaları toplu açılış genç çiftçi programı hibe desteği çek dağıtma töreni ve sektörel ortak akıl programında yaptığı konuşmada, 24 milyon dönümlük tarım arazilerine sahip çıkılmasını istedi.
“Aksi taktirde gelecek nesiller toprağı saksıda görürler” diyen Bakan Çelik, toprak boş bırakıldığı taktirde ya sele ya da yele gideceğini söyledi. Türkiye’de birçok ovayı sit alanı olarak ilan ettiklerini ifade eden Bakan Çelik, “Erzurum’da ise Erzurum ovası ve Pasinler ovası koruma altına alındı ve biralara bir çivi dahi çakılamayacak. Bu alanda çalışmalar devam ediyor. Bu topraklar çarçur edilsin diye bize şehitlerimiz bırakmadı. Aksi taktirde gelecek nesiller toprağı saksıda görürler. Toprağı boş bırakmayacaksınız, yoksa ya sele ya yele gider. Bütün toprakların ekilmesi gerekiyor. Ekilmeyen arazı kalmayacak” dedi.
Gel doğduğun yerde doy
Bakan Çelik, “Tarımda üretim sistemini başlattık. Ürün bazında çiftçiye mazot verilecek. Bu işi de çözdük. Şimdi arazinse sahip bir ildeyiz. Türkiye merasının büyük bölümünü oluştan Erzurum ilimiz, milli tarım projesinde hayvancılık konusunda da önemli kararlar aldık. Bu toprak bizim toprağımız, ben hayvancılık yapıyorum diyorsan, sana hizmet edecek şekilde tahsis edeceğiz. Biz 500 bin hayvan neden ithal ediyoruz. Erzurum ovası dururken böyle bir şey olabilir mi, bu doğru değil. Kendi hayvan varlığımızı arttıracağız. Hangi köyde yaşıyorsan kaç hayvan istiyorsan üçte birini biz ödeyeceğiz. Başka merayı vereceğiz. Damızlık hayvanın buzağı olursa 750 TL’de destek vereceğiz. Hocanın birisi ölümü o kadar güzel anlatmış ki, cemaat, ‘ölesimiz geldi’ demiş. Şimdi biz teşvikleri görünce işi bırakıp hayvancılık yapası geliyor. Yüzde 50’ye varan destekler sağlıyoruz. Buralara yakışan hizmetler bunlardır. Buralardan göç değil, göç alan iller olsun. Ey Erzurumlu kardeşim asgari ücretle İstanbul’da, Bursa’da, İzmir’de uğraşma, gel sana her türlü imkanı sağlayacağız. Gel doğduğun yerde doy diyoruz”
