
Daha önce ölümün nefesini hiç bu kadar yakından hissettiniz mi?
Aslında bütün dünyadaki insanların farklı din ve milletten olmasına rağmen
aynı korkulara sahip, savunmasız ve zayıf olduğunu hiç bukadar fark edebildiniz mi?
Süper devletlerin liderlerinin bile gözlerindeki dehşet ve korkuyu,
onların çaresiz açıklamalarını daha önce hiç bu kadar net gördünüz mü?
O kadar yoğunum ki onları sadece gece uyurken görebiliyorum dediğiniz,
en yakınlarınıza hiç bu kadar vakit ayırınız mı?
Daha önce evinizde nelerin olduğunu hiç biliyor muydunuz?
Mesala, odalarınızın renklerini özümseyip, eşyalarınızın ve evinizin
aslında ne kadar sıcak bir yuva olduğunu daha önce hiç bu kadar hissettiniz mi?
Yemeyip, artık olarak bıraktığınız yiyeceklerin çöpe gittiğine daha önce hiç bu kadar tanık olabildiniz mi?
Corona tedbirleri kapsamında dışarı çıkamayan bir Dostum bana,
“30 yıldır evimde olan bir kitabı yeni farkettim. Bu kitap Kur!an Tefsiri.
Onu okuyorum. Okudukça dehşete düşüyorum. İçinde hazineler gizliymiş”dedi.
Onun geçen zamana öfkelenmesine tanık oldum.
Öyleyse kendi geleceğimize bi bakmak gerektiğini anlayarak hiç bu kadar düşünebildik mi?
Hafiften kıskandığınız, çaktırmadan üstünlük yarışına girdiğiniz,
Tanrı’nın bize cömertçe verdiği sevgiyi bile onlara sunmakta aşırı cimri davrandığınız, arkadaş ve dostlarınızın, hatta en yakınlarımızın önemini daha önce hiç bu kadar anladınız mi?
Gözle görünmeyen küçücük bir virüs karşısında kendinizi hiç bu kadar güçsüz ve aciz hissettiniz mi?
Yemeye doyamadığınız yemeklerden uzak kalınca, Afrika’da açlıktan ölen çocukları daha önce hiç bu kadar düşündünüz mü?
Daha önce evinizin bir odasında içinize kapanıp, bütün uğraşıların, servetinizin, makamınızın ve şöhretinizin aslında bir hiçten ibaret olduğunu hiç düşündünüz mü?
Farkında mısınız?
Bütün dünyanın kabusu haline gelen küçücük virüs bize insanlığımızı hatırlattı.
Belki ona çok şey borçluyuz.
Kaan Kenan Özyurt
Aslında bütün dünyadaki insanların farklı din ve milletten olmasına rağmen
aynı korkulara sahip, savunmasız ve zayıf olduğunu hiç bukadar fark edebildiniz mi?
Süper devletlerin liderlerinin bile gözlerindeki dehşet ve korkuyu,
onların çaresiz açıklamalarını daha önce hiç bu kadar net gördünüz mü?
O kadar yoğunum ki onları sadece gece uyurken görebiliyorum dediğiniz,
en yakınlarınıza hiç bu kadar vakit ayırınız mı?
Daha önce evinizde nelerin olduğunu hiç biliyor muydunuz?
Mesala, odalarınızın renklerini özümseyip, eşyalarınızın ve evinizin
aslında ne kadar sıcak bir yuva olduğunu daha önce hiç bu kadar hissettiniz mi?
Yemeyip, artık olarak bıraktığınız yiyeceklerin çöpe gittiğine daha önce hiç bu kadar tanık olabildiniz mi?
Corona tedbirleri kapsamında dışarı çıkamayan bir Dostum bana,
“30 yıldır evimde olan bir kitabı yeni farkettim. Bu kitap Kur!an Tefsiri.
Onu okuyorum. Okudukça dehşete düşüyorum. İçinde hazineler gizliymiş”dedi.
Onun geçen zamana öfkelenmesine tanık oldum.
Öyleyse kendi geleceğimize bi bakmak gerektiğini anlayarak hiç bu kadar düşünebildik mi?
Hafiften kıskandığınız, çaktırmadan üstünlük yarışına girdiğiniz,
Tanrı’nın bize cömertçe verdiği sevgiyi bile onlara sunmakta aşırı cimri davrandığınız, arkadaş ve dostlarınızın, hatta en yakınlarımızın önemini daha önce hiç bu kadar anladınız mi?
Gözle görünmeyen küçücük bir virüs karşısında kendinizi hiç bu kadar güçsüz ve aciz hissettiniz mi?
Yemeye doyamadığınız yemeklerden uzak kalınca, Afrika’da açlıktan ölen çocukları daha önce hiç bu kadar düşündünüz mü?
Daha önce evinizin bir odasında içinize kapanıp, bütün uğraşıların, servetinizin, makamınızın ve şöhretinizin aslında bir hiçten ibaret olduğunu hiç düşündünüz mü?
Farkında mısınız?
Bütün dünyanın kabusu haline gelen küçücük virüs bize insanlığımızı hatırlattı.
Belki ona çok şey borçluyuz.
Kaan Kenan Özyurt