
Yaklaşık bir yıldan beri dünya genelinde ekonomide yaşanan dalgalanma, ülkemizi de derinden sarsarken bu sıkıntılardan en fazla etkilenen Anadolu illeri oldu.
Kendi ekonomisini oluşturamayan doğu illeri, ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hisseder hale geldi.
Bu kentlerden biri de Erzurum.
Yıllardan beri yaşanan malum sorunlara bu kez sermaye göçü de eklendi.
Sadece bir yıl içinde 4 büyük şirket, şehirle olan bağını keserek batının yolunu tuttu.
Sermayelerini batıya aktaran bu iş insanlarının ortak noktası ise ayakta kalma mücadelesi.
***
Düne kadar gidene içten içe kızıyorduk, “Parayı burada kazanıp batıya yatırım yapıyorlar” diye. Oysa bugün diyecek tek sözümüz yok. Kim bilir, “ Belki uzaktan kente daha fazla faydası olur” diye iç geçiriyoruz.
Bırakın bu şehre dışarıdan kallavi yatırımcı getirmeyi, elimizdekini dahi tutamaz duruma geldik.
Kimseye kızmıyoruz artık, şartlar belli. Pazar dar, ulaşım maliyetli aldı başını gitti.
Kaldı ki şehrin bu alanda geri gittiğini sadece vatandaşlar değil siyasi erk bile bunu kabul ediyor.
Bir sıçrama lazımdı, başaramadık. Ticaret gelişsin diye büyük umutlar ile kurulan Lojistik Köye rağbet olmadı.
Şu ana kadar tek bir firmanın yer aldığı Lojistik Köyde, o firmanın bile beklentileri karşılanamadı.
***
Bugün gelinen nokta gerçekten düşündürücü…
Gücü olan ‘nerden başlarsak kardır’ diyerek göçünü dizerken, şehirde kalan birkaç adam akıllı firma konkordato ilan etti.
Alım gücünün azaldığı, pahalılığın zirve yaptığı bir dönemde, ‘bari boğuluyoruz büyük denizde boğulalım’ diye batıda göçenlere artık diyecek tek bir sözümüz yok.
Şu günlerde herkesin dilinde aynı dua var. Rabbim sonumuzu hayır etsin…
Kendi ekonomisini oluşturamayan doğu illeri, ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hisseder hale geldi.
Bu kentlerden biri de Erzurum.
Yıllardan beri yaşanan malum sorunlara bu kez sermaye göçü de eklendi.
Sadece bir yıl içinde 4 büyük şirket, şehirle olan bağını keserek batının yolunu tuttu.
Sermayelerini batıya aktaran bu iş insanlarının ortak noktası ise ayakta kalma mücadelesi.
***
Düne kadar gidene içten içe kızıyorduk, “Parayı burada kazanıp batıya yatırım yapıyorlar” diye. Oysa bugün diyecek tek sözümüz yok. Kim bilir, “ Belki uzaktan kente daha fazla faydası olur” diye iç geçiriyoruz.
Bırakın bu şehre dışarıdan kallavi yatırımcı getirmeyi, elimizdekini dahi tutamaz duruma geldik.
Kimseye kızmıyoruz artık, şartlar belli. Pazar dar, ulaşım maliyetli aldı başını gitti.
Kaldı ki şehrin bu alanda geri gittiğini sadece vatandaşlar değil siyasi erk bile bunu kabul ediyor.
Bir sıçrama lazımdı, başaramadık. Ticaret gelişsin diye büyük umutlar ile kurulan Lojistik Köye rağbet olmadı.
Şu ana kadar tek bir firmanın yer aldığı Lojistik Köyde, o firmanın bile beklentileri karşılanamadı.
***
Bugün gelinen nokta gerçekten düşündürücü…
Gücü olan ‘nerden başlarsak kardır’ diyerek göçünü dizerken, şehirde kalan birkaç adam akıllı firma konkordato ilan etti.
Alım gücünün azaldığı, pahalılığın zirve yaptığı bir dönemde, ‘bari boğuluyoruz büyük denizde boğulalım’ diye batıda göçenlere artık diyecek tek bir sözümüz yok.
Şu günlerde herkesin dilinde aynı dua var. Rabbim sonumuzu hayır etsin…