
Geçen hafta 37 yaşındaki kamyon şoförü Mevlüt Çankaya'nın Konya'da, kamyon garajında intihar haberi bizleri derinden üzmüştü.
Muhalif medyada bu haber, "maddi sıkıntılar nedeniyle intihar etti" şeklinde verildi.
Hükümete yakın medyada ise "eşinden ayrı yaşıyordu, bunalıma girdiği için intihar etti", şeklindeydi.
Bu haberlerden sonra gerek haber sitelerinde gerekse sosyal medyada ki pek çok okuyucu yorumlarına bakarak tepkilerin ne durumda olduğuna dair bazı değerlendirmelerim oldu.
Muhalif medyanın istisnasız tüm okuyucuları, ' sanki Mevlüt Çankaya intihar etmeden önce onlara ayrı ayrı mektup göndermiş ve kesin bilgileri varmış gibi "maddi sıkıntıdan dolayı intihar ettiğini" yazmışlar.
Hükümete yakın haber siteleri ve sosyal medya okuyucuları ise istinasız hepsi, Mevlüt Çankaya ile yıllardır yakın komşuluk yapmış gibi "muhalefetin iftira attığını, maddi sorunlardan dolayı değil ailevi sorunlardan dolayı intihar ettiğine" dair yorum yapmışlar.
Hepimizin gördüğü bu gerçekle FOX TV veya atv'nin bültenlerinde yayınlanan bir haberin doğruluğu veya yanlışlığı fark etmiyor. Çünkü FOX TV Haber fanatikleri, atv Haber'i izlemiyor ve FOX Haber'in verdiği her haber izleyiciler için doğru kabul ediliyor. Atv fanatikleri de FOX Haber izlemiyor ve atv'de geçen her haber takipçilerinin nezdinde doğru kabul ediliyor. Yani sabit fikirli olan biri için bir şeyleri ispatlamaya, çaba göstermeye gerek yoktur. Çünkü insanların zihinlerinde oluşmuş algı ve fikir değişmediğinden haber kanalları sadece kendi izleyicilerine haber sunuyor. Herkes tuttuğu partinin, ideolojinin yolunda ki haberi veya konuyu doğru saydığından görüştüğüm farklı fikir sahibi insanların bazıları atv'nin ismini dahi duymak istemiyor. Farklı düşüncede olanlar da FOX TV'nin ismini duymak istemiyor. "Hatta fikirlerime ters yayın yaptığı için bazı televizyon kanallarını sildim" diyenler oldu.
Tüm haber kanalları kitlelerine hitap ederek kendi görüşlerine yakın kişilere haber ve bilgi aktarıyor. Bu nedenle hükümete, Ak partiye yakın TV veya haber kanallarının çok fazla olması fark etmiyor. Bir tane muhalif kanal olsa dahi haber izlenmesi için yeterli olduğunu görüyoruz. Konuya sadece Mevlüt Çankaya üzerinden bakmamak gerekir. Mesela Kanal İstanbul'un yapılmasına, hükümete destek verenler "kesinlikle ihtiyaç" diyorken, muhalif kanat "gerek olmadığı" görüşünde. Aynı şekilde ekonomi, Suriye, Suriyeliler, S400 gibi pek çok konuda halk neyin, neden yapıldığını araştırmadan sadece fikirlerine yakın haber kanallarından aldıkları ile hareket ediyorlar.
Yazdıklarım sosyal medya kullanıcıları içinde geçerli. Sosyal medya kullanıcılarının pek çoğu görüşlerine, fikirlerine ters sayfayı, grubu veya arkadaşı engelliyor. Yani kim ne paylaşıyorsa kendisiyle aynı fikirde olan kişilere paylaşım yapıyor. Sosyal medyada fikirlerine ters paylaşımlar yaptığı için kardeşin kardeşi engellediği bir ortam oluşmuş durumda.
Aslında asıl sorun ülkenin takım tutar gibi parti tutar hale gelmesi ve siyasi konularda saygı, nezaket ve hoşgörünün kaybolmasıdır. Her ne hata yaparsa yapsın tuttuğu partinin veya liderin hatalarını hastalık derecesinde kabullenmek, laf söyletmemek günümüzde sıkça karşılaştığımız sorundur. Yapılması gereken tüm kanalları izleyerek fikir sahibi olmak ve doğruyu yanlışı analiz etmektir. Sonuç olarak doğruyu veya yanlışı öğrenme noktasında bir çaba göstermiyoruz. Bu da ülkede aynı sistemin devam etmesine, sorunların çözüme kavuşmamasına neden oluyor.
Muhalif medyada bu haber, "maddi sıkıntılar nedeniyle intihar etti" şeklinde verildi.
Hükümete yakın medyada ise "eşinden ayrı yaşıyordu, bunalıma girdiği için intihar etti", şeklindeydi.
Bu haberlerden sonra gerek haber sitelerinde gerekse sosyal medyada ki pek çok okuyucu yorumlarına bakarak tepkilerin ne durumda olduğuna dair bazı değerlendirmelerim oldu.
Muhalif medyanın istisnasız tüm okuyucuları, ' sanki Mevlüt Çankaya intihar etmeden önce onlara ayrı ayrı mektup göndermiş ve kesin bilgileri varmış gibi "maddi sıkıntıdan dolayı intihar ettiğini" yazmışlar.
Hükümete yakın haber siteleri ve sosyal medya okuyucuları ise istinasız hepsi, Mevlüt Çankaya ile yıllardır yakın komşuluk yapmış gibi "muhalefetin iftira attığını, maddi sorunlardan dolayı değil ailevi sorunlardan dolayı intihar ettiğine" dair yorum yapmışlar.
Hepimizin gördüğü bu gerçekle FOX TV veya atv'nin bültenlerinde yayınlanan bir haberin doğruluğu veya yanlışlığı fark etmiyor. Çünkü FOX TV Haber fanatikleri, atv Haber'i izlemiyor ve FOX Haber'in verdiği her haber izleyiciler için doğru kabul ediliyor. Atv fanatikleri de FOX Haber izlemiyor ve atv'de geçen her haber takipçilerinin nezdinde doğru kabul ediliyor. Yani sabit fikirli olan biri için bir şeyleri ispatlamaya, çaba göstermeye gerek yoktur. Çünkü insanların zihinlerinde oluşmuş algı ve fikir değişmediğinden haber kanalları sadece kendi izleyicilerine haber sunuyor. Herkes tuttuğu partinin, ideolojinin yolunda ki haberi veya konuyu doğru saydığından görüştüğüm farklı fikir sahibi insanların bazıları atv'nin ismini dahi duymak istemiyor. Farklı düşüncede olanlar da FOX TV'nin ismini duymak istemiyor. "Hatta fikirlerime ters yayın yaptığı için bazı televizyon kanallarını sildim" diyenler oldu.
Tüm haber kanalları kitlelerine hitap ederek kendi görüşlerine yakın kişilere haber ve bilgi aktarıyor. Bu nedenle hükümete, Ak partiye yakın TV veya haber kanallarının çok fazla olması fark etmiyor. Bir tane muhalif kanal olsa dahi haber izlenmesi için yeterli olduğunu görüyoruz. Konuya sadece Mevlüt Çankaya üzerinden bakmamak gerekir. Mesela Kanal İstanbul'un yapılmasına, hükümete destek verenler "kesinlikle ihtiyaç" diyorken, muhalif kanat "gerek olmadığı" görüşünde. Aynı şekilde ekonomi, Suriye, Suriyeliler, S400 gibi pek çok konuda halk neyin, neden yapıldığını araştırmadan sadece fikirlerine yakın haber kanallarından aldıkları ile hareket ediyorlar.
Yazdıklarım sosyal medya kullanıcıları içinde geçerli. Sosyal medya kullanıcılarının pek çoğu görüşlerine, fikirlerine ters sayfayı, grubu veya arkadaşı engelliyor. Yani kim ne paylaşıyorsa kendisiyle aynı fikirde olan kişilere paylaşım yapıyor. Sosyal medyada fikirlerine ters paylaşımlar yaptığı için kardeşin kardeşi engellediği bir ortam oluşmuş durumda.
Aslında asıl sorun ülkenin takım tutar gibi parti tutar hale gelmesi ve siyasi konularda saygı, nezaket ve hoşgörünün kaybolmasıdır. Her ne hata yaparsa yapsın tuttuğu partinin veya liderin hatalarını hastalık derecesinde kabullenmek, laf söyletmemek günümüzde sıkça karşılaştığımız sorundur. Yapılması gereken tüm kanalları izleyerek fikir sahibi olmak ve doğruyu yanlışı analiz etmektir. Sonuç olarak doğruyu veya yanlışı öğrenme noktasında bir çaba göstermiyoruz. Bu da ülkede aynı sistemin devam etmesine, sorunların çözüme kavuşmamasına neden oluyor.