
NTV Haber Sunucusu Oğuz Haksever, ‘Medya ve Habercilik’ söyleşisinde basın sektörünün içinde bulunduğu durumu anlattı. ‘Haberburger’ terimini kullanan Haksever, haberlerin de atıştırmalık hale geldiğini söyledi. Yurt muhabirliğinin bittiğini haberlerin ajanslara emanet edildiğini ifade eden Haksever, muhabirlik neslinin tükenmek üzere olduğunu vurguladı.
Salih TEKİN-Pusula

NTV Haber Sunucusu Oğuz Haksever, muhabirliğin bittiği medya sektöründe haberlerin de artık atıştırmalık olarak tabir ettiği ‘Haberburger’ olarak tüketildiğini anlattı. Özellikle televizyon haberciliğinde haberlerin artık ajanslara emanet edildiğini ifade eden Haksever, 3-5 muhabirle haber merkezlerine idare ettiklerini söyledi.
NTV Sunucu Oğuz Haksever, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine ‘Medya ve Habercilik’ konusunu anlattı. Güzel Sanatlar Fakültesi’ne ait gösteri merkezindeki konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci İspir, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Besim Yıldırım ve Doç. Dr. Abdulkadir Atik’in yanı sıra fakülte öğretim üyeleri ve basın mensuplarının izlediği konferansta konuşan Oğuz Haksever, medya ve haberciliğin içinde bulunduğu durumu çarpıcı örneklerle anlattı.
‘iki ekmek arası köfte’ olarak bilinen hamburgerden yola çıkarak haber tüketimini de buna benzeten Oğuz Haksever, ‘Haberburger’ gibi haberleri atıştırmalık tüketiyoruz. Haberin ne olduğu, arka planında nelerin yaşandığına dair bir soru var mı: Tarihi bir derinliği var mı? Hepimiz aynı ‘haberburger’ de olduğu gibi, akşam haberleri olsun gerek bizim gün içinde sunduğumuz haberler olsun ayaküstü atıştırıyoruz. Başka bir şey var mı?” diye sordu.
Artık haber merkezlerinin birbirine benzeyen aynı şeyleri yaptığını ifade eden Haksever, konuşmasında şunları anlattı:
“Özgünlük sıfıra doğru gitmekte, TV haberlerini gözden geçirin aynı şeyleri göreceksiniz. Birisi bir format uydurmuş herkes birbirine bakarak uyguluyor. Özgünlük yok. Çok basit bir şey masal anlatmanın tersini yapıyoruz habercilikte. Önemli unsuru öne alıp bu şekilde diziyoruz. Ama gene de kendi içerisinde bir hikaye düzeni olmasını biliyoruz ama uygulamıyoruz. Kola kutularını bilirsiniz hepsi aynı” dedi.

Habercilikte muhabirliğin neslinin tükenmek üzere olduğunu vurgulayan Haksever, gazetelerde az da olsa muhabirlerin görev yaptığını bildirdi. TV’lerde koskoca haber merkezlerini 3-5 kişiyle idare ettiklerini belirten Haksever şunları söyledi:
“Mesleğin kuluçkası muhabirlikten geliyor. Bu meslekte her şey muhabirlikten geliyor. O haldeki artık sunucular dahi muhabirlikten geçtikten sonra çok daha kamuoyuna yararlı oluyorlar. Muhabirlik konusunu yok olmaya yüz tutarsa abuk sabuk bir meslek ortaya çıkar. Artık haber merkezlerinde TV’lerden bahsediyorum 3-5 muhabirle vaziyeti idare ediyoruz. Sonra ajanstan ne geliyorsa onu alıyorsunuz. Ajans bize ne verirse Allah razı olsun. Bunun en önemli etkilerinden birisi yurt muhabirliği kavramı bitti. Çok acı hiç bir haber kanalının yurt muhabiri yok.”
Yabancı medya kuruluşlarının Türkiye'ye ilgi gösterme sebebinin boşluktan doğabileceğine işaret eden Haksever, ancak ezelden beri emperyalist alışkanlıkları ile iyi niyetli olmadıklarını, 15 Temmuz darbe girişiminde de bu tutumu gördüklerini anlattı.
En başarılı birim TSK Basın Merkezi
Söyleşinin son bölümünde Oğuz Haksever öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Zeytin Dalı Operasyonu esnasında medyanın yayınları ile alakalı bir soru üzerine Haksever, “Basın Afrin’de bence iyi bir sınav verdi. Gerçi operasyonun ilk günlerinde biraz bocaladı, canlı yayınlarda askeri alanlarda vermemesi gereken bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Ancak kısa sürede toparlanarak haberciliğin gereğini yaptılar. Burada söylemeden geçemeyeceğim; En başarılı olan birim ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin basın merkezi oldu. Günü gününe ve hiçbir sansür uygulamadan bilgilendirme yaptılar. Hiçbir haberi gizlemediler, yalın bir şekilde olayı gerek sosyal medyadan gerekse basın notları şeklinde bizleri aydınlattılar” dedi.
Söyleşinin ardından İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci İspir, Haksever'e plaket verdi.