
Bu haftaki yazımızda KPSS sürecine dair farklı bir konuyu ele almaya başlayacağız. Sizlerde inşallah bu bilgiler dâhilinde sınavda daha başarılı olacaksınız. Bu hafta sonu sınava girecek arkadaşlar şimdiden başarılar dilerim. Hak kavramı hukukun kişilere tanıdığı yetkidir. Hak kamu hakları ve Özel haklar olmak üzere iki ana başlıkta toplanmaktadır. Özel haklar nitelik, konu, devredilebilme ve hukuki etkilerine göre 4 farklı başlıkta incelenebilir. Sahibine maddi ve maddi olmayan mallar ve kişiler üzerinde geniş yetkiler veren ve herkese karşı ileri sürülebilen nitelik bakımından özel hak mutlak, sadece belirli kişilere karşı ileri sürülebilen nitelik bakımından hak ise nispi haktır. Velayet, vesayet, mülkiyet, ayni hak ve intifa hakları mutlak haktır. Taner Özdemir’in Kaybolan Şehir Erzurum adlı kitabının x kırtasiyede satılması ve paranın alınmasıyla ilgili hak ise nispi haktır. Konuları bakımından haklar ise mal varlığı ve kişilik hakları olmak üzere de ikiye ayrılır. Kişinin para ile ölçülebilen hakları mal varlığı ve kişinin para ölçülemeyen manevi menfaatleri ise kişilik haktır. Devredilmeleri bakımından haklar ise devredilebilen ve devredilemeyen haklar olmak üzere ikiye ayrılır:
1) Miras yoluyla başkalarına geçen devredilebilen,
2) Miras yoluyla geçemeyen ise devredilemeyen haklardır. (Boşanma davası açma, ergin kılınmayı talep etme, nişanı bozma)
Hukuki etkileri bakımından ise haklar yenilik doğuran ve alelade haklar olmak üzere ikiye ayrılır. Kullanılmaları ile ortaya yeni bir durum ortaya çıkmazsa alelade, çıkarsa yenilik doğuran haktır. Yeni bir hukuki ilişkinin doğmasına yol açan kurucu, hukuki durumun tek taraflı irade açıklaması ile değişmesine yol açan değiştirici, hukuki durumu ortadan kaldıran ise bozucu yenilik doğuran haktır. Hakların kazanılmasında iyi niyet (sübjektiflik) ilkesi etkilidir ve hak kişiye üç şekilde bağlanır:
Hukuki Olay: İnsan iradesinin dışında olan gelişmelerdir. Doğum ve ölüm birer hukuki olaydır.
Hukuki Fiil: İnsan iradesinin ürünü olan ve hukuki sonuçlar doğuran olaylardır.
Hukuki İşlem: Bir kişi ve aynı amaca yönelik birden fazla kişinin irade beyanın da bulunarak hukuki sonuçlar doğurmasıdır. Hak eğer kişiye başkasından geçerse devren, kimseden geçmeden elde edilmişse aslen kazanmadır. Araba, ev, arsa ve tarla alma devren, kitap yazma, tavşan avlama aslen kazanmadır. Aslen kazanma taşınır veya taşınmaz mallar da farklı isimler alır. Taşınmaz mallar üzerinde aslen kazanma işgal, taşınır mallarda ise sahiplenmedir. Hakkın kullanılmasında ise dürüstlük ilkesi yani objektiflik ilkesi esastır. Hakkın ihlalinden bu haklar devlet ve kişi tarafından korunur. Hakkın korunmasından ihlal edilmiş bir hakkın olması gerekir.
HAKKIN KORUNMASI
Hak devlet ve kişi eliyle korunur. Devlet eliyle korunma talep ve dava hakkıdır. Kişinin bizzat kendi eliyle hakkını koruması ise meşru müdafaa, zaruret hali ve kuvvet kullanma yoluyla olur.
Meşru Müdafaa: Bir kimsenin, kendisine veya ya da başkasına ya da mallarına yönelen, halen var olan haksız saldırıdan doğacak zararı önlemek için yapmak zorunda kaldığı eylemdir. Meşru müdafaa ölçülü ve uygun savunmalı olmalıdır. Meşru müdafaa da kişilere ceza verilmez. Meşru müdafaa da kişinin verdiği zararları karşılama zorunluluğu yoktur.
Zaruret Hali: Kendisini veya başkasını bilerek sebebiyet vermediği zarardan ya da derhal ortaya çıkabilecek bir tehlikeden kurtarmak için başkasının mallarına zarar verme halidir. (Iztırar hali) Kişi verdiği zararları karşılamak zorundadır.
Kuvvet Kullanma: Hakkın kaybolma tehlikesinin mevcut olması ve o anda hükümet kuvvetlerine başvurmanın imkânsız bulunması şarttır.
1) Miras yoluyla başkalarına geçen devredilebilen,
2) Miras yoluyla geçemeyen ise devredilemeyen haklardır. (Boşanma davası açma, ergin kılınmayı talep etme, nişanı bozma)
Hukuki etkileri bakımından ise haklar yenilik doğuran ve alelade haklar olmak üzere ikiye ayrılır. Kullanılmaları ile ortaya yeni bir durum ortaya çıkmazsa alelade, çıkarsa yenilik doğuran haktır. Yeni bir hukuki ilişkinin doğmasına yol açan kurucu, hukuki durumun tek taraflı irade açıklaması ile değişmesine yol açan değiştirici, hukuki durumu ortadan kaldıran ise bozucu yenilik doğuran haktır. Hakların kazanılmasında iyi niyet (sübjektiflik) ilkesi etkilidir ve hak kişiye üç şekilde bağlanır:
Hukuki Olay: İnsan iradesinin dışında olan gelişmelerdir. Doğum ve ölüm birer hukuki olaydır.
Hukuki Fiil: İnsan iradesinin ürünü olan ve hukuki sonuçlar doğuran olaylardır.
Hukuki İşlem: Bir kişi ve aynı amaca yönelik birden fazla kişinin irade beyanın da bulunarak hukuki sonuçlar doğurmasıdır. Hak eğer kişiye başkasından geçerse devren, kimseden geçmeden elde edilmişse aslen kazanmadır. Araba, ev, arsa ve tarla alma devren, kitap yazma, tavşan avlama aslen kazanmadır. Aslen kazanma taşınır veya taşınmaz mallar da farklı isimler alır. Taşınmaz mallar üzerinde aslen kazanma işgal, taşınır mallarda ise sahiplenmedir. Hakkın kullanılmasında ise dürüstlük ilkesi yani objektiflik ilkesi esastır. Hakkın ihlalinden bu haklar devlet ve kişi tarafından korunur. Hakkın korunmasından ihlal edilmiş bir hakkın olması gerekir.
HAKKIN KORUNMASI
Hak devlet ve kişi eliyle korunur. Devlet eliyle korunma talep ve dava hakkıdır. Kişinin bizzat kendi eliyle hakkını koruması ise meşru müdafaa, zaruret hali ve kuvvet kullanma yoluyla olur.
Meşru Müdafaa: Bir kimsenin, kendisine veya ya da başkasına ya da mallarına yönelen, halen var olan haksız saldırıdan doğacak zararı önlemek için yapmak zorunda kaldığı eylemdir. Meşru müdafaa ölçülü ve uygun savunmalı olmalıdır. Meşru müdafaa da kişilere ceza verilmez. Meşru müdafaa da kişinin verdiği zararları karşılama zorunluluğu yoktur.
Zaruret Hali: Kendisini veya başkasını bilerek sebebiyet vermediği zarardan ya da derhal ortaya çıkabilecek bir tehlikeden kurtarmak için başkasının mallarına zarar verme halidir. (Iztırar hali) Kişi verdiği zararları karşılamak zorundadır.
Kuvvet Kullanma: Hakkın kaybolma tehlikesinin mevcut olması ve o anda hükümet kuvvetlerine başvurmanın imkânsız bulunması şarttır.