
Modern tarih anlayışının öncü isimlerinden biri olan Halil İnalcık, Kırım’dan İstanbul’a göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak 1916 yılında dünyaya gelmiştir. Çocukluk yılları I. Dünya Savaşı ve ardından Kurtuluş Savaşının doğurduğu acılarla geçer. Eğitim hayatı Sivas Muallim Mektebi ve Balıkesir’de ki lise hayatı dâhil edilmezse hep Ankara’da geçmiştir. Mustafa Kemal’in başlattığı eğitim hamlelerinden biri olarak 1936 yılında açılan Dil-Tarih Coğrafya Fakültesinin ilk öğrencilerinden biri olan Halil İNALCIK’IN hayatında Osmanlı Devletinin siyasi ve kültür tarihi önemli bir yer tutar ve bütün ömrünü bu alana adar. Yakınçağ ana bilim dalında uzmanlaşan Halil Hoca kesintisiz 30 yıl Ankara Üniversitesinde öğretim-eğitime devam eder. 1972-1993 yılları arasında davet edildiği CHİCOGO Üniversitesinde Osmanlı Tarihi ve medeniyeti üzerine dersler verir, seminerler düzenler ve kitaplar yazar. 1993’de tekrar Türkiye’ye geri döner ve Bilkent Üniversitesinde tarih bölümünün kuruluş süreci tamamlar ve derslerine burada devam eder. CAMBRİDGE Üniversitesi tarafından dünyanın sosyal bilimler dalında sayılı 2000 bilim insanı arasında gösterilir. O dönem için Halil İnalcık artık Tarihçilerin Kutbu’dur ve tarihin yaşayan efsanesidir. Dil bilmenin tarihçi için vazgeçilmez bir araç olduğunu bilir çok ileri düzeyde Osmanlıca, ileri derecede İngilizce, Fransızca ve Almancayı öğrenir. Arapça, Farsça ve İtalyancaya da hâkimdir. Tanzimat ve Bulgar Meselesi teziyle doktor, Viyana’dan Büyük Ricate Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı teziyle de doçent olmuştur. İngiltere’de Public Record Office’te Osmanlı Devleti ile ilgili belgeleri araştırmış, Bursa’da Şer’iye Sicillerini derleyip, tasniflerini yaptırdıktan sonra onları tekrar bilim dünyasına kazandırmıştır. Türk Tarih Kurumu üyeliğine sahip olan Halil İnalcık, Şevkiye Işıl Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten Günhan adını verdikten bir kızları olmuştur.
Arşivlerin tozlu raflarından ömrünü harcayan, ilmin peşinde koşan, yılmayan ve hep daha yeni bilgileri gün yüzüne çıkarmaya çalışan Halil İnalcık geride bir kültür imparatorluğunun kurulabilmesi için binlerce belge bırakmıştır. Asırlık ömür, asırlık devlet Osmanlı Devletinin sosyal, siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel hayata etkilerini tam ve doğru olarak anlatmakla geçmiştir. Halil İnalcık’ın: “Bana Osmanlı arşivlerini verin size, size bir kültür imparatorluğu kurayım.” Sözü onun Osmanlı sevdalısı bir yürek olduğunu anlatmaya yeter. Çalışmayı bir yaşam biçimi olarak kabul eden Halik İnalcık eserlerinin büyük bir bölümü 80’li yaşlarda yazdığını her fırsatta dile getirmiştir. Halil İnalcık Hoca’ya göre karamsarlık korkaklıktır. Türkiye büyüktür. 1500 yıllık tarihimiz var. Canımızla, başımızla bu büyüklüğü devam ettirmeliyiz. Bırakıp kaçmak ihanettir bence. Eğer noksanlar varsa gidermeye uğraşmalıyız. Bu devletin tarihine yakışır şekilde yaşamalı ve çok çalışmalıyız. Bu sözler onun vatanına ve kutsi değerlere ne kadar bağlı olduğunu gösterirken aynı zaman da gençlere bir yol gösterici olarak verdiği mesajdır. Milli ve manevi değerlere iyi bir tarih bilinciyle sahip çıkılacağını ilk elden görende yine Halil İnalcık olmuştur. Bir şeye âşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz derdi Tarihçilerin KUTBİ. Evet, o tarihine âşıktı ve hayata dair her şeyini ona adamış ve hedefe dörtnala koşmuştu. Her ne başarım varsa bunu Türk arşivlerine borçluyum sözüyle de Türk milletinin yazılı belge geleneğinin köklü bir geçmişi olduğunu da ortaya koymuştur. Halil İnalcık, Türk tarihçilerine bir öneriniz var mı diye soranlara ise tarihe not düşülmesi gereken şu cevabı vermiştir. “Daima belgelere sadık kalın. Eğer hakikati ortaya çıkarırsanız bu daima bizim lehimizedir; çünkü bugüne değin tarihimiz hakkında yazılanların çoğu ya yalandır, ya çarpıtmadır. Eğer mübalağa yaparsanız, kendinizi kabul ettiremezsiniz, sizi ciddiye almazlar. Tüm dünyada kabul gören Halil İnalcık için 2018’de hayata veda eden Bernard LEWİS şu tespiti yapar, Fuat Köprülü ve Ömer Lütfü Barkan yaşadıkları dönemin büyük âlimleriydi, Halil İnalcık ise tüm zamanların büyük âlimidir. 25 Temmuz 2016 hayata veda ederken Halil Hoca geride Devleti Aliyye, Osmanlılar, Tanzimat ve Bulgar Meselesi, Osmanlı ve Avrupa, Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları, Türklük, Müslümanlık ve Osmanlı mirası gibi eserleri bırakmıştır.
Arşivlerin tozlu raflarından ömrünü harcayan, ilmin peşinde koşan, yılmayan ve hep daha yeni bilgileri gün yüzüne çıkarmaya çalışan Halil İnalcık geride bir kültür imparatorluğunun kurulabilmesi için binlerce belge bırakmıştır. Asırlık ömür, asırlık devlet Osmanlı Devletinin sosyal, siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel hayata etkilerini tam ve doğru olarak anlatmakla geçmiştir. Halil İnalcık’ın: “Bana Osmanlı arşivlerini verin size, size bir kültür imparatorluğu kurayım.” Sözü onun Osmanlı sevdalısı bir yürek olduğunu anlatmaya yeter. Çalışmayı bir yaşam biçimi olarak kabul eden Halik İnalcık eserlerinin büyük bir bölümü 80’li yaşlarda yazdığını her fırsatta dile getirmiştir. Halil İnalcık Hoca’ya göre karamsarlık korkaklıktır. Türkiye büyüktür. 1500 yıllık tarihimiz var. Canımızla, başımızla bu büyüklüğü devam ettirmeliyiz. Bırakıp kaçmak ihanettir bence. Eğer noksanlar varsa gidermeye uğraşmalıyız. Bu devletin tarihine yakışır şekilde yaşamalı ve çok çalışmalıyız. Bu sözler onun vatanına ve kutsi değerlere ne kadar bağlı olduğunu gösterirken aynı zaman da gençlere bir yol gösterici olarak verdiği mesajdır. Milli ve manevi değerlere iyi bir tarih bilinciyle sahip çıkılacağını ilk elden görende yine Halil İnalcık olmuştur. Bir şeye âşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz derdi Tarihçilerin KUTBİ. Evet, o tarihine âşıktı ve hayata dair her şeyini ona adamış ve hedefe dörtnala koşmuştu. Her ne başarım varsa bunu Türk arşivlerine borçluyum sözüyle de Türk milletinin yazılı belge geleneğinin köklü bir geçmişi olduğunu da ortaya koymuştur. Halil İnalcık, Türk tarihçilerine bir öneriniz var mı diye soranlara ise tarihe not düşülmesi gereken şu cevabı vermiştir. “Daima belgelere sadık kalın. Eğer hakikati ortaya çıkarırsanız bu daima bizim lehimizedir; çünkü bugüne değin tarihimiz hakkında yazılanların çoğu ya yalandır, ya çarpıtmadır. Eğer mübalağa yaparsanız, kendinizi kabul ettiremezsiniz, sizi ciddiye almazlar. Tüm dünyada kabul gören Halil İnalcık için 2018’de hayata veda eden Bernard LEWİS şu tespiti yapar, Fuat Köprülü ve Ömer Lütfü Barkan yaşadıkları dönemin büyük âlimleriydi, Halil İnalcık ise tüm zamanların büyük âlimidir. 25 Temmuz 2016 hayata veda ederken Halil Hoca geride Devleti Aliyye, Osmanlılar, Tanzimat ve Bulgar Meselesi, Osmanlı ve Avrupa, Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları, Türklük, Müslümanlık ve Osmanlı mirası gibi eserleri bırakmıştır.