
Muş Devlet Hastanesi pandemi servisinde görev yapan ve yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) iki kez yenen Dr. Işıl Işık ile Dr. Süleyman Polater, hastalara nefes olabilmek için çaba gösteriyor. İki doktor, zorlu süreçte hastalarının sağlıklarına kavuşmaları için gece gündüz ter döküyor. Işık ve Polater, bir yandan taburcu ettikleri hastaların mutluluğunu yaşarken diğer yandan da kaybettikleri insanların yakınlarının üzüntüsünü paylaşıyor.

Kovid-19'u iki kez yenerek hastalarına yardımcı olabilmek için görevine dönen Dr. Işıl Işık, Kovid-19'u savaşa benzeterek kendilerini de en önde giden askerler olarak nitelendirdi.
Salgın sürecinde maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edenlerin sevdiklerinden uzak kalmayacağına dikkati çeken Işık, "Dikkat etmezseniz bu süreç yoğun bakıma kadar uzanabilir. Bu durumda birçok hasta görebiliyoruz. Nefesi hissedememek hastalar açısından çok zor. Entübe olup yoğun bakımda olmak istemiyorsak maskeleri yüzümüzden eksik etmeyelim. Maske bizim için bir bariyer. Hem karşımızdakini hem de bizi koruyor." ifadesini kullandı.
Dr. Süleyman Polater ise bazen günlerce hastaneden çıkamadığı için ailesinden uzak kaldığını söyledi.
Yeni karşılaştıkları Kovid-19 sürecine karşı kendilerini bilimsel olarak tamamlamaya çalışırken bir yandan da hastalara modern tıbbın gerekli gördüğü bütün tedavileri dünyayla birlikte uygulamaya çalıştıklarını belirten Polater, bu süreçte yaşadığı acı olayları şöyle anlattı:
"Hasta yakınlarını yoğun bakıma alamadığımız için telefonla bilgi veriyoruz. Özellikle hastaları bilgilendirmek için aradığımızda yakınları mesaj iletmemizi istiyorlar. Bir hastamın eşi, kocasına selamını iletmemi, Kovid-19 tedavisinin tamamlandığını ve iyileştiğini söylememi istedi. Hastanın yanına gittiğimde kalbi durmuştu, müdahale ediliyordu ancak kurtarılamadı. O selamı ve iyi haberi hastama iletemedim. Benim için çok üzücü bir andı. Onu halen üzerimde bir borç olarak hissediyorum."

Yoğun bakımda çalıştığı için solumum yetmezliği çeken ve çok zor nefes alan hastalarla muhatap olduklarını aktaran Polater, "Kovid-19 tedbir alarak önleyebileceğimiz bir hastalık. Bu hastalarımızın çoğu birkaç gün önce aileleriyle çok güzel anlar yaşıyorlardı. Birkaç gün sonra aniden hiç bilmedikleri bir yerde hiç kimseyle bağlantı kuramadıkları alanda ne yazık ki nefes almaya çalışıyorlar. Bunların hepsi tedbirlerle kolaylıkla engellenebilecek durumlar." dedi.aa

Kovid-19'u iki kez yenerek hastalarına yardımcı olabilmek için görevine dönen Dr. Işıl Işık, Kovid-19'u savaşa benzeterek kendilerini de en önde giden askerler olarak nitelendirdi.
Salgın sürecinde maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edenlerin sevdiklerinden uzak kalmayacağına dikkati çeken Işık, "Dikkat etmezseniz bu süreç yoğun bakıma kadar uzanabilir. Bu durumda birçok hasta görebiliyoruz. Nefesi hissedememek hastalar açısından çok zor. Entübe olup yoğun bakımda olmak istemiyorsak maskeleri yüzümüzden eksik etmeyelim. Maske bizim için bir bariyer. Hem karşımızdakini hem de bizi koruyor." ifadesini kullandı.
Dr. Süleyman Polater ise bazen günlerce hastaneden çıkamadığı için ailesinden uzak kaldığını söyledi.
Yeni karşılaştıkları Kovid-19 sürecine karşı kendilerini bilimsel olarak tamamlamaya çalışırken bir yandan da hastalara modern tıbbın gerekli gördüğü bütün tedavileri dünyayla birlikte uygulamaya çalıştıklarını belirten Polater, bu süreçte yaşadığı acı olayları şöyle anlattı:
"Hasta yakınlarını yoğun bakıma alamadığımız için telefonla bilgi veriyoruz. Özellikle hastaları bilgilendirmek için aradığımızda yakınları mesaj iletmemizi istiyorlar. Bir hastamın eşi, kocasına selamını iletmemi, Kovid-19 tedavisinin tamamlandığını ve iyileştiğini söylememi istedi. Hastanın yanına gittiğimde kalbi durmuştu, müdahale ediliyordu ancak kurtarılamadı. O selamı ve iyi haberi hastama iletemedim. Benim için çok üzücü bir andı. Onu halen üzerimde bir borç olarak hissediyorum."

Yoğun bakımda çalıştığı için solumum yetmezliği çeken ve çok zor nefes alan hastalarla muhatap olduklarını aktaran Polater, "Kovid-19 tedbir alarak önleyebileceğimiz bir hastalık. Bu hastalarımızın çoğu birkaç gün önce aileleriyle çok güzel anlar yaşıyorlardı. Birkaç gün sonra aniden hiç bilmedikleri bir yerde hiç kimseyle bağlantı kuramadıkları alanda ne yazık ki nefes almaya çalışıyorlar. Bunların hepsi tedbirlerle kolaylıkla engellenebilecek durumlar." dedi.aa