
Türk TORAKS Derneği’nden şok eden rapor; “Erzurum’da hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü standartlarının 2,5 katı üstünde. Doğu’da Muş, Ağrı ve Iğdır’da da hava kirliliği çok yüksek”
Salih TEKİN
Türk TORAKS Derneği, Türkiye’nin hava kirliliği raporunu açıkladı. Tunceli, Artvin ile Çanakkale’nin Biga ve Adana’nın Doğankent ilçelerinde hava kirliliğinin standart değerlerin altında olduğunun yeraldığı raporda Erzurum’daki kirliliğin arttığına yer verildi. Dernek istatistiklerine göre kirlilik oranı Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 2,5 kat arttı.
Dünya Astım Günü dolayısıyla Türk Toraks Derneği, hava kirliliği ölçümlerini açıkladı. Dernek raporuna 79 ilde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü standartlarının üzerinde çıktı. Türk Toraks Derneği’nin açıkladığı raporda Erzurum’a da yer verildi. Rapora göre Erzurum’daki hava kirliliği standardın 2,5 kat üstüne çıktığına yer verildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 20 mikrogramın altında olması gereken ölçümler, Erzurum’da yaklaşık 2,5 kat artarak 49 mikrogram olarak belirlendi. Dernek tarafından bir yıl önce açıklanan raporda geçtiğimiz yıl Erzurum’daki kirlilik miktarı 39 mikrogram olarak belirlenmişti.
Türk TORAKS Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, şu anda Türkiye'de sadece 2 şehrin ve 2 ilçenin havasının temiz kabul edilebilir sınırlarda olduğunu bildirdi. Türkiye'deki illerde hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği kirlilik seviyesinin üstünde olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun insan sağlığına etkileri ile alakalı olarak, “Biz Türk TORAKS Derneği olarak sağlığın sosyal bileşenlerine kafa yorduğumuz için çevresel maruziyetler içerisinde en önem verdiğimiz hava kirliliği. Bu nedenle de bir hava kirliliği görev grubu oluşturduk. Bu görev grubumuz illerdeki hava temizlik ölçümleri üzerinde bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı yer Muş ilimiz. Onun dışında Tekirdağ, Kayseri, Ağrı ve Iğdır'da oldukça yüksek seviyede. Yani Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) izin verdiği seviyelerin 5-6 kat üstünde bir hava kirliliği söz konusu. İzmir, İstanbul sınırın üstünde Ankara da sınırın üstünde ama 2 kat, 3 kat değil en azından. Hava kirliliğinin de yaşanmadığı 4 tane bölgemiz var. 2 il, 2 ilçe olmak üzere. Çanakkale'nin Biga ilçesi, Adana'nın Doğankent ilçesi, Tunceli ve Artvin illerimizde hava kirliliği sınır değerlerinin altında olarak seyretmekte. Buralar havası henüz temiz olan yerler" açıklamasında bulundu.

Hava kirliliği konusunda insanların bireysel olarak yapabileceği çok fazla bir şey olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, öncelikle dış ortam hava kirliliğine önem verilmesi gerektiğini, dönüştürülebilir, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun hem yakıtlar hem ısınma adına hem de termik santraller anlamında olması gerektiğini de belirtti.
'Plaza hastalığı'na dikkat!
Hava kirliliğinin dış ortam ve iç ortam hava kirliliği olarak ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu şunları söyledi:
"Her iki hava kirliliği de hem astımlıları hem KOAH'lıları etkiliyor. Çünkü havadaki partikül madde oranı bu kirliliği bize sunan. Egzoz gazları, ısınma, yakıtlar ve termik santraller dış ortam hava kirliliğini tabii ki çok arttıran şeyler. Hava kirliliğinin çok yoğun olduğu günlered astımlı hastalarımızın poliklinik ve acil servis başvuruları artar. Daha fazla başvurular olur, atağa girerler. Yine KOAH'lı hastalarımız için de geçerli. Çünkü solunum yoluyla alıyorlar bu allerjenleri ve solunum yolu arttığı zaman hava yollarını etkiliyor ve hastalık ortaya çıkıyor tabii ki. İç ortam hava kirliliği de çok önemli. Merkezi havalanma ile belli oranlarda temiz havanın içeriye alındığı binalarda yaşayanlarda da bir takım semptomlar görebilmeye başladık. Hatta 'plaza hastalığı' deniliyor buna” diye konuştu.
Tezek sağlığı bozuyor
Dernek Başkanı Yorgancıoğlu, açıklamasında Doğu ve Güneydoğu illerinin en önemli yakacağı olan tezeğin de sağlığı olumsuz etkilediğini bildirdi. Yorgancıoğlu, “Kırsal alanda da biomast dediğimiz tezek ile ısınan, bununla yemeğini yapan, özellikle kadınlarda daha fazla görülen solunum sistemi yakınmaları da karşımıza çıkıyor" dedi.
Salih TEKİN
Türk TORAKS Derneği, Türkiye’nin hava kirliliği raporunu açıkladı. Tunceli, Artvin ile Çanakkale’nin Biga ve Adana’nın Doğankent ilçelerinde hava kirliliğinin standart değerlerin altında olduğunun yeraldığı raporda Erzurum’daki kirliliğin arttığına yer verildi. Dernek istatistiklerine göre kirlilik oranı Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 2,5 kat arttı.
Dünya Astım Günü dolayısıyla Türk Toraks Derneği, hava kirliliği ölçümlerini açıkladı. Dernek raporuna 79 ilde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü standartlarının üzerinde çıktı. Türk Toraks Derneği’nin açıkladığı raporda Erzurum’a da yer verildi. Rapora göre Erzurum’daki hava kirliliği standardın 2,5 kat üstüne çıktığına yer verildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 20 mikrogramın altında olması gereken ölçümler, Erzurum’da yaklaşık 2,5 kat artarak 49 mikrogram olarak belirlendi. Dernek tarafından bir yıl önce açıklanan raporda geçtiğimiz yıl Erzurum’daki kirlilik miktarı 39 mikrogram olarak belirlenmişti.
Türk TORAKS Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, şu anda Türkiye'de sadece 2 şehrin ve 2 ilçenin havasının temiz kabul edilebilir sınırlarda olduğunu bildirdi. Türkiye'deki illerde hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği kirlilik seviyesinin üstünde olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun insan sağlığına etkileri ile alakalı olarak, “Biz Türk TORAKS Derneği olarak sağlığın sosyal bileşenlerine kafa yorduğumuz için çevresel maruziyetler içerisinde en önem verdiğimiz hava kirliliği. Bu nedenle de bir hava kirliliği görev grubu oluşturduk. Bu görev grubumuz illerdeki hava temizlik ölçümleri üzerinde bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı yer Muş ilimiz. Onun dışında Tekirdağ, Kayseri, Ağrı ve Iğdır'da oldukça yüksek seviyede. Yani Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) izin verdiği seviyelerin 5-6 kat üstünde bir hava kirliliği söz konusu. İzmir, İstanbul sınırın üstünde Ankara da sınırın üstünde ama 2 kat, 3 kat değil en azından. Hava kirliliğinin de yaşanmadığı 4 tane bölgemiz var. 2 il, 2 ilçe olmak üzere. Çanakkale'nin Biga ilçesi, Adana'nın Doğankent ilçesi, Tunceli ve Artvin illerimizde hava kirliliği sınır değerlerinin altında olarak seyretmekte. Buralar havası henüz temiz olan yerler" açıklamasında bulundu.

Hava kirliliği konusunda insanların bireysel olarak yapabileceği çok fazla bir şey olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, öncelikle dış ortam hava kirliliğine önem verilmesi gerektiğini, dönüştürülebilir, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun hem yakıtlar hem ısınma adına hem de termik santraller anlamında olması gerektiğini de belirtti.
'Plaza hastalığı'na dikkat!
Hava kirliliğinin dış ortam ve iç ortam hava kirliliği olarak ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu şunları söyledi:
"Her iki hava kirliliği de hem astımlıları hem KOAH'lıları etkiliyor. Çünkü havadaki partikül madde oranı bu kirliliği bize sunan. Egzoz gazları, ısınma, yakıtlar ve termik santraller dış ortam hava kirliliğini tabii ki çok arttıran şeyler. Hava kirliliğinin çok yoğun olduğu günlered astımlı hastalarımızın poliklinik ve acil servis başvuruları artar. Daha fazla başvurular olur, atağa girerler. Yine KOAH'lı hastalarımız için de geçerli. Çünkü solunum yoluyla alıyorlar bu allerjenleri ve solunum yolu arttığı zaman hava yollarını etkiliyor ve hastalık ortaya çıkıyor tabii ki. İç ortam hava kirliliği de çok önemli. Merkezi havalanma ile belli oranlarda temiz havanın içeriye alındığı binalarda yaşayanlarda da bir takım semptomlar görebilmeye başladık. Hatta 'plaza hastalığı' deniliyor buna” diye konuştu.
Tezek sağlığı bozuyor
Dernek Başkanı Yorgancıoğlu, açıklamasında Doğu ve Güneydoğu illerinin en önemli yakacağı olan tezeğin de sağlığı olumsuz etkilediğini bildirdi. Yorgancıoğlu, “Kırsal alanda da biomast dediğimiz tezek ile ısınan, bununla yemeğini yapan, özellikle kadınlarda daha fazla görülen solunum sistemi yakınmaları da karşımıza çıkıyor" dedi.