
Geçtiğimiz günlerde bir barınakta yaşanan olaylar toplumda bir infiale yol açtı. Hemen hemen her kesimden yaşanan bu vahşete bir tepki sesi yükseldi. Uzun bir dönemdir üzerinde tartışılan ve kanuni bir zemine oturtulmaya çalışılan kapsamlı bir hayvan hakları yasası işin hukuki boyutunu ilgilendirse de bir de işin hukuki boyutundan da daha fazla önem arz eden vicdani boyutu var. Bizler hayvan sevmeyen insan da sevemez anlayışıyla yetiştirilen bir nesiliz. Ancak globalleşen toplumun insanlara kazandırmış olduğu bencilliğin bir parçası olarak yaşadığı evreni sadece kendinden ibaret ve sadece kendine ait bir yer olarak saymasının sonucunda bu zalimane davranışların ortaya çıktığı görüşündeyim. Yoksa günü kurtarmanın yarına kaygılanmanın dışında doğaya, kendinden başka diğer canlılara yaşama hakkı tanımamanın başka türlü bir açıklaması olamaz. Kendi kadar bir ağacın, kendi kadar bir çiçeğin ve kendi kadar bir karıncanın dahi yaşamaya hakkı olduğunun farkında olunsa her şey elbette ki çok daha farklı olabilir. Günümüz modern insanı, kendini doğanın ve yaşamın merkezine almış ve kendini tek ve biricik görme yanlış anlayışı içerisinde hayatını devam ettirmektedir. Oysa ki biliminsanlarının da ortaya koyduğu tüm tezler hayat döngüsünün bir zincirden ibaret olduğu ve bu zincirde insan ve hayvan ve bitkinin bir etkileşim içerisinde devam ettiğini gösteriyor. İnsanoğlunun geleceğini tehdit eden tüm senaryolarda bu zincirin merkezine kendisini koyan insanın zalimane davranışlarının yol açtığını gösteriyor. İnsanoğlu kendi kıyametini kendi hazırlıyor aslında. Neden hayvan hakları diye özellikle vurgulandığını hak kavramının altını çizerek anlatmak gerekiyor. Zira bir haktan bahsedebilmemiz için bunun hukuk düzeni tarafından korunması işin temelini oluşturuyor. Hukuk tarafından korunmayan bir menfaat hak olarak değerlendirilemez. Mevcut hukuki düzenlememizde hayvan niteliği itibariyle eşya olarak görülüyor. Medeni yargılama sistemimizde kişi ve eşya olarak iki ayrım yapılmaktadır. Kişi kavramı dışında kalan ve hukuki olarak eşya nazarına alınan hayvana karşı yapılan hukuki veya cezai nitelikteki eylemlerde eşyaya karşı yapılmış olarak değerlendirildiği için çok tatmin edici ve vicdanları rahatlatıcı sonuçlar elde edilemiyor. Uluslararası arena da UNESCO tarafından 1978 tarihinde kabul edilmiş Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi bu tartışmaların aslında çok da yeni olmadığını bizlere gösteriyor. Yine ülkemizde 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu da bu kapsamda değerlendirilmesi gereken bir diğer yasal düzenleme. 5199 sayılı kanun Medeni Kanun’un aksine hayvanların bir eşya olarak görülmediğini gösteriyor. Bu da hayvanlara saldırıların evrensel dünya düzeninin üzücü bir parçası olduğunu gerek yerel düzede gerekse de uluslararası arena da gösteriyor. İşte gerek hayvan hakları savunucularının gerekse de hukukçuların üzerinde durduğu ve istediği, hayvanlara yapılan bu saldırıların hukuken ve makul ölçüde cezalandırılmalarıdır. Böyle bir düzenleme ile kişilere birtakım davranışları hayvanlara karşı yapmama ödevi hayvanları yaşam hakkını ihlal etmeme borcu yükleyecektir. Bunun da daha caydırıcı olacağı kanaatindeyiz. Ancak şu da bir gerçekçi bu bilinçle yetiştirilmeyen bir toplumun ceza tehditi ile birtakım davranışları yapması çok da kolay görülmüyor. Cümlelerimi ilkokul sıralarından ezberlediğim ve bana her bir canlının ayrı ayrı değerli olduğunu hissettiren Tahsin Saraç’a ait öğüt niteliğindeki dizelerle bitirmek istiyorum.
Çiçekleri ezme yavrum,Çiçekler bir yüreğe benzer,Çiçek ezen, insan ezer…
Sakın sen kuş vurma yavrum, En engin bir kardeşlikte,Uçar kuşlar gökyüzünde…
Tüfekle oynama yavrum,Şakacığı bile çirkin,Bir canlıyı öldürmenin…
Gel bir çiçek ol sen yavrum,Kendi ülkenin renginde,Şu yeryüzü demetinde…
Av.Selçuk YILDIZ
08/12/2022
Çiçekleri ezme yavrum,Çiçekler bir yüreğe benzer,Çiçek ezen, insan ezer…
Sakın sen kuş vurma yavrum, En engin bir kardeşlikte,Uçar kuşlar gökyüzünde…
Tüfekle oynama yavrum,Şakacığı bile çirkin,Bir canlıyı öldürmenin…
Gel bir çiçek ol sen yavrum,Kendi ülkenin renginde,Şu yeryüzü demetinde…
Av.Selçuk YILDIZ
08/12/2022