
Koronavirüs tedbirleri kapsamında farklı ülkelerden Erzurum’a getirilerek karantina altına tutulan 415 Türk vatandaşından 182’si evlerine gönderildi. Suudi Arabistan’dan getirilen vatandaşlar öğrenci yurtlarından otobüslere bindirilerek uğurlandı. Misafirlerin ardından geriye bıraktıkları notlar ve hediyeler kaldı.
Manolya BULUT/PUSULA

Suudi Arabistan’dan getirilen 182 Türk vatandaşı Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Nurettin Topçu Öğrenci Yurdu’ndaki 14 günlük karantina sürelerinin ardından evlerine uğurlandı. Yurt önünden otobüslere bindirilen vatandaşlar Türkiye’nin farklı bölgelerindeki ailelerinin yanlarına döndüler. Karantina boyunca her türlü ihtiyaçlarını karşılayan AFAD ekipleri ve yurt görevlileri, misafirlerinin arkalarından el sallayarak uğurladılar.

Marşlarla yola çıktılar
Yola çıkmadan önce heyecanla ailesini görüntülü arayarak müjdeyi verenler de oldu, telefonda eşinden en sevdiği yemeği isteyen de. Ellerinde Türk bayraklarıyla evlerine doğru yola çıkan vatandaşlar görevlilere teşekkür ederek otobüslere bindiler. İki kız kardeş ise otobüsün önünde Türk bayrağı açarak ‘Gündoğdu Marşı’nı okudu. Bu anlar herkesi duygulandırdı.

Üniversiteyi Erzurum’da okumak istiyorum
Üniversite sınavlarına hazırlanırken koronavirüs salgınından dolayı mağdur olan Yaren Madak (17) Erzurum’da kaldığı sürede Atatürk Üniversitesi’nde okumaya karar verdiğini söyleyerek, “Suudi Arabistan’da lise son sınıf öğrencisiydim. Üniversite sınavına girecektim. Korona nedeniyle sınavlar iptal oldu. Sonra buraya geldik. Erzurum’u çok sevdim. Üniversiteyi burada Atatürk Üniversitesi’nde okumak istiyorum. Buradan çıkarken de fidan verdiler. Bu benim ilk fidanım. Medine’de çok fazla ağaç göremiyoruz. Bu fidanı Yozgat’a gider gitmez evimin bahçesine dikeceğim. İlk fidanımı da Erzurum’dan almış oldum. Arabistan çok sıcaktı. 40 derece sıcaktan geldik. Ama burada insanların gülümsemesi içimizi ısıttı. Mümkün olsa burada kalırdım. Aileme de söyledim ‘gitmek istemiyorum’ diye. Ayrılık üzdü beni” dedi.

Ardında not ve hediye bıraktı
Yaren ayrıca ardında görevlilere teşekkür notunun yanında Medine’den getirdiği tespihleri de hediye olarak bıraktı. İşte o notta yazanlar; “Suudi Arabistan’dan buraya geldiğimiz ilk anda soğuk havayla karşılaştık. Ama buradaki görevli abilerin, ablaların sıcak gülümsemeleriyle içimiz ısındı. Bir ihtiyacımız olduğunda ellerinden geldiğince yardım ettiler. Oruçluyken bile asla hayır demeden tüm isteklerimizi yaptılar. Ben Erzurum’a ilk defa geldim ama sanki 40 yıldır buradaymışım gibi hissettim. Palandöken manzaralı odamda en iyi şekilde ağırlandım ve şunu anladım, biz çok büyük bir ülkeyiz. Bu virüsü hep birlikte bitireceğiz. 15 günlük serüvenimiz bitti. Memlekete yolculuk zamanı geldi. Yaşayıp anlatamadığım o kadar şey var ki… Burada bizimle ilgilenen abilere ve ablalara küçük birer hediye bırakmak istiyorum. Kabul ederseniz çok mutlu edersiniz. Eğer kabul ederseniz mesajınızı bekliyorum.”

Tekrar gezmeye geleceğim
Medine’de aşçı olarak çalışan İbrahim Karataş ise, “22 Nisan’da buraya gelmek nasip oldu. Dadaşlar diyarı Erzurum’dayız. Devletimizden vatanımızdan Erzurumlulardan Allah razı olsun, bizimle çok ilgilendiler. İnşallah sağlıklı bir şekilde evimize gideceğiz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. 14 günümüz çok güzel geçti. Bir sıkıntımız yoktu. Kendim de aşçıyım, yemekler çok güzeldi. Dadaşlar diyarına inşallah gezmeye geliriz. Şimdi bir şey anlamadık, göremedik. İnşallah bir gün Palandöken’e gelmek nasip olur. İstanbul’a ailemin yanına dönüyorum” diye konuştu.

5 yaşındaki oğlum adına…
Ailesiyle birlikte Batman’a dönen Esra Öc, “Allah devletimizden razı olsun. İğneye varana kadar her ihtiyacımızı giderdiler. Günlerimiz çok güzel geçti. Ramazan’a da denk geldi. Daha çok ibadetlerle vakti geçirdik. Bol bol da devletimize dua ettik. Ailemle birlikte geldik. Batman’a dönüyoruz” ifadelerini kullandı. Öc, odasına bıraktığı notta ise 5 yaşındaki oğlunun vermiş olabileceği rahatsızlıktan dolayı özür dilediğini yazarak yetkilileri duygulandıran anlar yaşattı. Notta şu ifadelere yer verdi; “Sevgili ve saygıdeğer yurt çalışanları ve AFAD ekibi ve çok kıymetli yurt müdürümüze bütün ihtiyaçlarımızla özverili ve birebir bizzat ilgilendikleri için her birinize ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim. Burada kaldığımız süre zarfında hiçbir isteğimizi geri çevirmediniz. Ayrıca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda evlatlarımızı unutmayan Erzurum Valisi’ne teşekkür ederim. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte canım Türkiye’min diğer ülkelere göre çok daha iyi geliştiğini bir kez daha anlıyoruz. Avrupa ülkeleri bile yetersiz kaldıkça canım ülkemin diğer ülkelere bile yardım gönderdiğini gördük. Yurt dışındaki vatandaşlarını da unutmayıp tahliye uçağını bizim için göndermesi yalnız olmadığımızı hissettirdiği için ayrıca teşekkür ederim. AFAD ekipleri valizimize kadar taşıyıp bütün personeller çok güzel bir ev sahipliği yaptılar. Kızımın doğum gününü de unutmayıp ansızın kapı çaldı. Rabbim devletimizden razı olsun. Hep dualarımızdasınız. Bu arada 5 yaşında oğlum var onun verdiği zarardan ötürü özür diliyorum. Allah’a emanet olun her şey gönlünüzce olsun.”

Evimizde yemediğimiz yemeği yedik
68 yaşındaki Ramazan Coşar karantinadaki vaktinin çok güzel geçtiğini söyleyerek şunları konuştu; “Normalde İstanbul’da yaşıyorum. Medine’de oturum hakkımız var. Arada gidip geliyorduk. Bu musibet geldi orada kaldık. Burası çok güzel geçti. Evimizde yemediğimiz yemekleri burada yedik.”

Şükranlarım bu küçük kâğıda sığmaz
Küçük bir çocuğun yazdığı anlaşılan bir diğer notta ise şunlar yazıyordu; “Değerli ve saygıdeğer yurt çalışanları, AFAD ekibi ve Yurt Müdürlüğü, Allah hepinizden ebeden razı olsun inşallah. Burada kaldığımız süre zarfında bütün ihtiyaçlarımızı giderdiniz. Ayrıca bize kitaplar hediye ettiniz, ben de kitap okumayı çok seviyorum. Ayrıca bize 23 Nisan’da hediyeler verdiniz. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki burada kalmışız. İyi ki sizleri tanımışız. Hiçbir ihtiyacımızı geri çevirmediniz. Benim doğum günüm karantinada oldu. Bana sürpriz doğum günü bile yaptınız. Pasta ve içecek getirdiniz. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çünkü size şükranlarım bu küçük kağıda sığmaz. Sizleri çok seviyorum.”
Manolya BULUT/PUSULA

Suudi Arabistan’dan getirilen 182 Türk vatandaşı Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Nurettin Topçu Öğrenci Yurdu’ndaki 14 günlük karantina sürelerinin ardından evlerine uğurlandı. Yurt önünden otobüslere bindirilen vatandaşlar Türkiye’nin farklı bölgelerindeki ailelerinin yanlarına döndüler. Karantina boyunca her türlü ihtiyaçlarını karşılayan AFAD ekipleri ve yurt görevlileri, misafirlerinin arkalarından el sallayarak uğurladılar.

Marşlarla yola çıktılar
Yola çıkmadan önce heyecanla ailesini görüntülü arayarak müjdeyi verenler de oldu, telefonda eşinden en sevdiği yemeği isteyen de. Ellerinde Türk bayraklarıyla evlerine doğru yola çıkan vatandaşlar görevlilere teşekkür ederek otobüslere bindiler. İki kız kardeş ise otobüsün önünde Türk bayrağı açarak ‘Gündoğdu Marşı’nı okudu. Bu anlar herkesi duygulandırdı.

Üniversiteyi Erzurum’da okumak istiyorum
Üniversite sınavlarına hazırlanırken koronavirüs salgınından dolayı mağdur olan Yaren Madak (17) Erzurum’da kaldığı sürede Atatürk Üniversitesi’nde okumaya karar verdiğini söyleyerek, “Suudi Arabistan’da lise son sınıf öğrencisiydim. Üniversite sınavına girecektim. Korona nedeniyle sınavlar iptal oldu. Sonra buraya geldik. Erzurum’u çok sevdim. Üniversiteyi burada Atatürk Üniversitesi’nde okumak istiyorum. Buradan çıkarken de fidan verdiler. Bu benim ilk fidanım. Medine’de çok fazla ağaç göremiyoruz. Bu fidanı Yozgat’a gider gitmez evimin bahçesine dikeceğim. İlk fidanımı da Erzurum’dan almış oldum. Arabistan çok sıcaktı. 40 derece sıcaktan geldik. Ama burada insanların gülümsemesi içimizi ısıttı. Mümkün olsa burada kalırdım. Aileme de söyledim ‘gitmek istemiyorum’ diye. Ayrılık üzdü beni” dedi.

Ardında not ve hediye bıraktı
Yaren ayrıca ardında görevlilere teşekkür notunun yanında Medine’den getirdiği tespihleri de hediye olarak bıraktı. İşte o notta yazanlar; “Suudi Arabistan’dan buraya geldiğimiz ilk anda soğuk havayla karşılaştık. Ama buradaki görevli abilerin, ablaların sıcak gülümsemeleriyle içimiz ısındı. Bir ihtiyacımız olduğunda ellerinden geldiğince yardım ettiler. Oruçluyken bile asla hayır demeden tüm isteklerimizi yaptılar. Ben Erzurum’a ilk defa geldim ama sanki 40 yıldır buradaymışım gibi hissettim. Palandöken manzaralı odamda en iyi şekilde ağırlandım ve şunu anladım, biz çok büyük bir ülkeyiz. Bu virüsü hep birlikte bitireceğiz. 15 günlük serüvenimiz bitti. Memlekete yolculuk zamanı geldi. Yaşayıp anlatamadığım o kadar şey var ki… Burada bizimle ilgilenen abilere ve ablalara küçük birer hediye bırakmak istiyorum. Kabul ederseniz çok mutlu edersiniz. Eğer kabul ederseniz mesajınızı bekliyorum.”

Tekrar gezmeye geleceğim
Medine’de aşçı olarak çalışan İbrahim Karataş ise, “22 Nisan’da buraya gelmek nasip oldu. Dadaşlar diyarı Erzurum’dayız. Devletimizden vatanımızdan Erzurumlulardan Allah razı olsun, bizimle çok ilgilendiler. İnşallah sağlıklı bir şekilde evimize gideceğiz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. 14 günümüz çok güzel geçti. Bir sıkıntımız yoktu. Kendim de aşçıyım, yemekler çok güzeldi. Dadaşlar diyarına inşallah gezmeye geliriz. Şimdi bir şey anlamadık, göremedik. İnşallah bir gün Palandöken’e gelmek nasip olur. İstanbul’a ailemin yanına dönüyorum” diye konuştu.

5 yaşındaki oğlum adına…
Ailesiyle birlikte Batman’a dönen Esra Öc, “Allah devletimizden razı olsun. İğneye varana kadar her ihtiyacımızı giderdiler. Günlerimiz çok güzel geçti. Ramazan’a da denk geldi. Daha çok ibadetlerle vakti geçirdik. Bol bol da devletimize dua ettik. Ailemle birlikte geldik. Batman’a dönüyoruz” ifadelerini kullandı. Öc, odasına bıraktığı notta ise 5 yaşındaki oğlunun vermiş olabileceği rahatsızlıktan dolayı özür dilediğini yazarak yetkilileri duygulandıran anlar yaşattı. Notta şu ifadelere yer verdi; “Sevgili ve saygıdeğer yurt çalışanları ve AFAD ekibi ve çok kıymetli yurt müdürümüze bütün ihtiyaçlarımızla özverili ve birebir bizzat ilgilendikleri için her birinize ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim. Burada kaldığımız süre zarfında hiçbir isteğimizi geri çevirmediniz. Ayrıca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda evlatlarımızı unutmayan Erzurum Valisi’ne teşekkür ederim. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte canım Türkiye’min diğer ülkelere göre çok daha iyi geliştiğini bir kez daha anlıyoruz. Avrupa ülkeleri bile yetersiz kaldıkça canım ülkemin diğer ülkelere bile yardım gönderdiğini gördük. Yurt dışındaki vatandaşlarını da unutmayıp tahliye uçağını bizim için göndermesi yalnız olmadığımızı hissettirdiği için ayrıca teşekkür ederim. AFAD ekipleri valizimize kadar taşıyıp bütün personeller çok güzel bir ev sahipliği yaptılar. Kızımın doğum gününü de unutmayıp ansızın kapı çaldı. Rabbim devletimizden razı olsun. Hep dualarımızdasınız. Bu arada 5 yaşında oğlum var onun verdiği zarardan ötürü özür diliyorum. Allah’a emanet olun her şey gönlünüzce olsun.”

Evimizde yemediğimiz yemeği yedik
68 yaşındaki Ramazan Coşar karantinadaki vaktinin çok güzel geçtiğini söyleyerek şunları konuştu; “Normalde İstanbul’da yaşıyorum. Medine’de oturum hakkımız var. Arada gidip geliyorduk. Bu musibet geldi orada kaldık. Burası çok güzel geçti. Evimizde yemediğimiz yemekleri burada yedik.”

Şükranlarım bu küçük kâğıda sığmaz
Küçük bir çocuğun yazdığı anlaşılan bir diğer notta ise şunlar yazıyordu; “Değerli ve saygıdeğer yurt çalışanları, AFAD ekibi ve Yurt Müdürlüğü, Allah hepinizden ebeden razı olsun inşallah. Burada kaldığımız süre zarfında bütün ihtiyaçlarımızı giderdiniz. Ayrıca bize kitaplar hediye ettiniz, ben de kitap okumayı çok seviyorum. Ayrıca bize 23 Nisan’da hediyeler verdiniz. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki burada kalmışız. İyi ki sizleri tanımışız. Hiçbir ihtiyacımızı geri çevirmediniz. Benim doğum günüm karantinada oldu. Bana sürpriz doğum günü bile yaptınız. Pasta ve içecek getirdiniz. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çünkü size şükranlarım bu küçük kağıda sığmaz. Sizleri çok seviyorum.”
