
Atatürk Üniversitesi bünyesindeki bilim adamları, Türkiye’nin ilk yüzde yüz yerli ve milli ilacını üretti. Japonya ve ABD’den uluslararası patent alan ilaç, Parkinson, Alzheimer ve Depresyon gibi rahatsızlıkların değerlerini ideal seviyelere düşürecek tek ilaç olma özelliği taşıyor.
Cihat İncesu/Pusula

Atatürk Üniversitesi, uluslararası düzeyde önemli bir başarıya imza attı. Tıbbi Farmakoloji anabilim dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yürütücülüğünde çeşitli anabilim dallarından öğretim üyeleri ile beraber 2013 yılında başlanan çalışmalar, yılın son günlerinde mutlu sonla noktalandı. Bilim adamlarının 6 yıllık çalışmaları sonucu üretilen ilaç, Japonya ve ABD’den Uluslararası Patent almaya hak kazandı.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ürünün Parkinson, Alzheimer ve Depresyon gibi sağlık problemlerinde, değerleri ideal seviyelere düşürdüğü kanıtlandı. Tıp, Fen ve Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri tarafından çok sayıda çalıma ve deney sonucu geliştirilen ürün, aynı zamanda Türkiye’nin ilk yerli ve milli ilaç olma özelliğini taşıyor.

Rekabet gücümüz artacak
Türkiye’nin ilk yerli ve milli ilacının ülkemizin küresel pazardaki rekabet gücünü artıracağını ifade eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, emeği geçen bilim adamlarını kutladı.
İlaç üretim sürecinin ilk aşamalarından biri olan etken madde sentezlerinin yurt dışında yapıldığını ifade eden Rektör Çomaklı, şu ifadeleri kullandı:
Yurtdışı kimyasalların temininde bir takım aksamalar meydana gelmekte dolayısıyla üretimde gecikmeler yaşanmaktadır. Bu gibi dezavantajlar nedeniyle kimyasal içeriği bilinmeyen, daha önce keşfedilmemiş, üretilmemiş, yeni sentez orijinal ilaçların ülkemizde tasarlanması ve üretilmesi en önemli hedef haline gelmiştir.
Araştırma ekibimiz tarafından, Türkiye’nin ilk bitkisel kaynaklı olmayan orijinal molekülü keşfedilmiş, klinik öncesi çalışmalarla ilacın etkinliği ispatlanmıştır. Tıp Fakültemiz, Fen Fakültemiz ve Veteriner Fakültemiz öğretim üyeleri tarafından yürütülen çok sayıda çalışma ve deney sonucu, ortaya çıkan ürünün, glutamat nöro transmitırın yüksek olduğu beyin hücreleri üzerinde koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ürünün Parkinson, Alzheimer ve depresyon gibi sağlık problemlerinde değerleri ideal seviyelere düşürdüğü kanıtlanmıştır.

İlk milli ilaç
Ürünümüz şu an ülkemizde Uluslararası Patent Haklarını Elinde Bulunduran, yeni sentez, orijinal ilk milli ilaç olma onurunu taşımaktadır.
Bu aşamadan sonra klinik aşamalar tamamlanacak ve ilaç insanlığın hizmetine sunulacaktır. Beklentimiz, en kısa sürede ilacın dünya piyasasına çıkması ve ülkemizin ve insanlığın bu ilaçtan faydalanabilmesidir.
63 yıllık köklü bir geçmişi olan ve Farmakoloji alanında da son 5 yıllık ortalamalara göre bilimsel olarak Dünya sıralamasında Türkiye birincisi olan Atatürk Üniversitesi, milli ilaç konusunda da öncülüğünü ortaya koymuştur.
Cumhurbaşkanımızın altını çizerek ifade ettiği gibi “her arayan bulamaz ama bulanlar sadece arayanlardır”. Bizlere düşen görev, en doğruyu, en iyiyi, en güzeli, en hayırlıyı aramak, nasibimizde varsa bulmak ve insanlığın hizmetine sunmaktır. Bu yönde emek harcayan, gayret gösteren, başarı ortaya koyan mesai arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
Cihat İncesu/Pusula

Atatürk Üniversitesi, uluslararası düzeyde önemli bir başarıya imza attı. Tıbbi Farmakoloji anabilim dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yürütücülüğünde çeşitli anabilim dallarından öğretim üyeleri ile beraber 2013 yılında başlanan çalışmalar, yılın son günlerinde mutlu sonla noktalandı. Bilim adamlarının 6 yıllık çalışmaları sonucu üretilen ilaç, Japonya ve ABD’den Uluslararası Patent almaya hak kazandı.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ürünün Parkinson, Alzheimer ve Depresyon gibi sağlık problemlerinde, değerleri ideal seviyelere düşürdüğü kanıtlandı. Tıp, Fen ve Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri tarafından çok sayıda çalıma ve deney sonucu geliştirilen ürün, aynı zamanda Türkiye’nin ilk yerli ve milli ilaç olma özelliğini taşıyor.

Rekabet gücümüz artacak
Türkiye’nin ilk yerli ve milli ilacının ülkemizin küresel pazardaki rekabet gücünü artıracağını ifade eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, emeği geçen bilim adamlarını kutladı.
İlaç üretim sürecinin ilk aşamalarından biri olan etken madde sentezlerinin yurt dışında yapıldığını ifade eden Rektör Çomaklı, şu ifadeleri kullandı:
Yurtdışı kimyasalların temininde bir takım aksamalar meydana gelmekte dolayısıyla üretimde gecikmeler yaşanmaktadır. Bu gibi dezavantajlar nedeniyle kimyasal içeriği bilinmeyen, daha önce keşfedilmemiş, üretilmemiş, yeni sentez orijinal ilaçların ülkemizde tasarlanması ve üretilmesi en önemli hedef haline gelmiştir.
Araştırma ekibimiz tarafından, Türkiye’nin ilk bitkisel kaynaklı olmayan orijinal molekülü keşfedilmiş, klinik öncesi çalışmalarla ilacın etkinliği ispatlanmıştır. Tıp Fakültemiz, Fen Fakültemiz ve Veteriner Fakültemiz öğretim üyeleri tarafından yürütülen çok sayıda çalışma ve deney sonucu, ortaya çıkan ürünün, glutamat nöro transmitırın yüksek olduğu beyin hücreleri üzerinde koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ürünün Parkinson, Alzheimer ve depresyon gibi sağlık problemlerinde değerleri ideal seviyelere düşürdüğü kanıtlanmıştır.

İlk milli ilaç
Ürünümüz şu an ülkemizde Uluslararası Patent Haklarını Elinde Bulunduran, yeni sentez, orijinal ilk milli ilaç olma onurunu taşımaktadır.
Bu aşamadan sonra klinik aşamalar tamamlanacak ve ilaç insanlığın hizmetine sunulacaktır. Beklentimiz, en kısa sürede ilacın dünya piyasasına çıkması ve ülkemizin ve insanlığın bu ilaçtan faydalanabilmesidir.
63 yıllık köklü bir geçmişi olan ve Farmakoloji alanında da son 5 yıllık ortalamalara göre bilimsel olarak Dünya sıralamasında Türkiye birincisi olan Atatürk Üniversitesi, milli ilaç konusunda da öncülüğünü ortaya koymuştur.
Cumhurbaşkanımızın altını çizerek ifade ettiği gibi “her arayan bulamaz ama bulanlar sadece arayanlardır”. Bizlere düşen görev, en doğruyu, en iyiyi, en güzeli, en hayırlıyı aramak, nasibimizde varsa bulmak ve insanlığın hizmetine sunmaktır. Bu yönde emek harcayan, gayret gösteren, başarı ortaya koyan mesai arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
