
Muş’un Bulanık ilçesinde 5 yıl önce iki aile arasında çıkan ve bir kişinin ölümüyle başlayan kan davası barışla sona erdi.
Karacaören köyünde akraba olan iki aile arasında 5 yıl önce Bulanık merkezde bir kişinin ölümüyle başlayan kan davası, kanaat önderlerinin girişimiyle barışla sonuçlandı.
Bulanık Hazreti Ömer Camisi'nde Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan barış töreninde konuşan Ali Rıza Seydagil, akraba olan iki ailenin aralarındaki husumetin sona ermesinin önemli olduğunu belirtti. Aileler arasında zaman zaman husumetlerin yaşandığını anlatan Seydagil, "İslam dini toplum dinidir. Öğretileri ve ilkeleri evrenseldir. Bu nedenle barış ve kardeşliğe öncelik vermiştir. Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında barış, birlik ve beraberlik yer alır. Özetle diyebiliriz ki İslam dini insanlar arasındaki barış, birlik ve kardeşliğe büyük önem vermiştir. Bu barışta kimin ne kadar katkısı olmuşsa Allah katkı sunan herkesten razı olsun. Özellikle akraba olan her iki aileye bu barışı sağladıkları için teşekkür ediyorum. Bu barışın kalıcı olmasını diler ve başka kan davalarına örnek olmasını Cenab-ı Hak’tan dileriz” dedi.
Abdurahman Çelik ise Müslümanlar arasındaki husumeti sona erdirmenin Allah'ın emri olduğunu belirterek, “Önemli olan kötülükte ısrar etmemektir. Zamanımızı bu tip barışlarla geçiriyoruz. Aslında bu tür olayları yaşamamamız için üretmeye ve çalışmaya ihtiyacımız var. Biz hepimiz kardeşiz. Müslümanlar olarak bir bütünüz. Bu tür kötülüklere tevessül etmeyelim. Başta iki ailenin büyükleri olmak üzere barışta emeği geçenlere teşekkür ederim" diye konuştu.
Bulanık Müftüsü Murat Karanci da, 3 yıldır Bulanık’ta görev yaptığını ve bu süre içerisinde 21 barış gerçekleştiğini belirterek, “Barış olunca bizler mutlu oluyoruz, toplum mutlu oluyor. Bu güzel günde bizleri bir araya getiren başta kıymetli büyüklerimiz olmak üzere emeği geçenlere ve en önemlisi iki ailemizin büyüklerine şükranlarımı arz ediyorum. Aile büyükleri bu işin başını çekmezse, işin ucundan tutmazsa, elleri kavuşturup ‘Allah'ın emrine ve Peygamberin sünnetine uyacağız’ demeseler, bir araya gelmezdik. Önemli olan tövbe etmek, pişman olmaktır. Biz müminlere düşen görev, tarafları barıştırmak ve bir araya getirmektir. Hepimiz kardeşiz" dedi.
Konuşmaların ardından dualar eşliğinde Kur'an-ı Kerim'in altından geçerek yemin eden ailelerin fertleri kucaklaştı. İHA
Karacaören köyünde akraba olan iki aile arasında 5 yıl önce Bulanık merkezde bir kişinin ölümüyle başlayan kan davası, kanaat önderlerinin girişimiyle barışla sonuçlandı.
Bulanık Hazreti Ömer Camisi'nde Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan barış töreninde konuşan Ali Rıza Seydagil, akraba olan iki ailenin aralarındaki husumetin sona ermesinin önemli olduğunu belirtti. Aileler arasında zaman zaman husumetlerin yaşandığını anlatan Seydagil, "İslam dini toplum dinidir. Öğretileri ve ilkeleri evrenseldir. Bu nedenle barış ve kardeşliğe öncelik vermiştir. Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında barış, birlik ve beraberlik yer alır. Özetle diyebiliriz ki İslam dini insanlar arasındaki barış, birlik ve kardeşliğe büyük önem vermiştir. Bu barışta kimin ne kadar katkısı olmuşsa Allah katkı sunan herkesten razı olsun. Özellikle akraba olan her iki aileye bu barışı sağladıkları için teşekkür ediyorum. Bu barışın kalıcı olmasını diler ve başka kan davalarına örnek olmasını Cenab-ı Hak’tan dileriz” dedi.
Abdurahman Çelik ise Müslümanlar arasındaki husumeti sona erdirmenin Allah'ın emri olduğunu belirterek, “Önemli olan kötülükte ısrar etmemektir. Zamanımızı bu tip barışlarla geçiriyoruz. Aslında bu tür olayları yaşamamamız için üretmeye ve çalışmaya ihtiyacımız var. Biz hepimiz kardeşiz. Müslümanlar olarak bir bütünüz. Bu tür kötülüklere tevessül etmeyelim. Başta iki ailenin büyükleri olmak üzere barışta emeği geçenlere teşekkür ederim" diye konuştu.
Bulanık Müftüsü Murat Karanci da, 3 yıldır Bulanık’ta görev yaptığını ve bu süre içerisinde 21 barış gerçekleştiğini belirterek, “Barış olunca bizler mutlu oluyoruz, toplum mutlu oluyor. Bu güzel günde bizleri bir araya getiren başta kıymetli büyüklerimiz olmak üzere emeği geçenlere ve en önemlisi iki ailemizin büyüklerine şükranlarımı arz ediyorum. Aile büyükleri bu işin başını çekmezse, işin ucundan tutmazsa, elleri kavuşturup ‘Allah'ın emrine ve Peygamberin sünnetine uyacağız’ demeseler, bir araya gelmezdik. Önemli olan tövbe etmek, pişman olmaktır. Biz müminlere düşen görev, tarafları barıştırmak ve bir araya getirmektir. Hepimiz kardeşiz" dedi.
Konuşmaların ardından dualar eşliğinde Kur'an-ı Kerim'in altından geçerek yemin eden ailelerin fertleri kucaklaştı. İHA