
ABD’li General Harbord, ‘Erzurum’da Ermeniler Türklerden fazla imiş; şimdi hiç Ermeni kalmamış.’ deyince
Belediye Reisi Zakir Efendi, ‘İşte mezarlıklar burada. Erzurum’un ölüsü de Türk, dirisi de Türk’tür demiş…
Bu sözler General Harbord’u ziyadesiyle tatmin eder ve ‘Beyler Erzurum’da Ermeni nüfusun Türkler’den fazla olmadığına şimdi inandım…’der.
*
ABD Başkanı Wilson, General James G.Harbord komutasındaki 46 kişiden oluşan bir heyeti Ermeni katliamı ve Ermenistan mandası konusunda incelemeler yapmak üzere görevlendirir… İstanbul’a gelen General Harbord, 20 Eylül 1919’da Sivas’ta Mustafa Kemal ile görüşür ve Erzurum’a hareket eder… Sivas’taki görüşmede Mustafa Kemal’den çok etkilenen Harbord, Erzurum’da da Kâzım Karabekir’den hayli etkilenir ve raporunda Türkler hakkındaki bu olumlu etki çok görülür…
25 Eylül 1920 günü Erzurum’a gelen ve Kâzım Karabekir ile Zakir Bey tarafından şehirde gezdirilen Harbord, gördüğü manzara karşısında etkilenir ve ’İsa’nın kulları bunu nasıl yaptı…’ der.
Yazının girişindeki karşılıklı konuşmayı ‘İstiklal Harbimiz’ isimli anılarında Kâzım Karabekir Paşa anlatıyor.
***
General Harbord’un raporu bir hayli geniş ve Türkler hakkında olumlu nitelemeler içermektedir… Ermeni katliamı konusunda, Ermeniler’in Türklerle yıllarca barış ve güvenlik içinde iç içe yaşadıklarını ve Anadolu’yu Ermeni Mandası yapmanın gereksiz olduğunu belirtir. Türkler, Ermeniler’den çoktur ve Ermeni iddiaları asılsızdır…
Raporda Ermeniler’in yaptığı kıyıma, gözü yaşlı anlatımları ile yer verir… Ermeniler’in Rus sınırına yığınak yaptığını, Türkler’in ise Ermeniler’e karşı Erzurum ve civarında saldırıda bulunacaklarına ilişkin bir kanıta rastlanmadığını, ayrıca nüfus açısından Ermeniler’in çoğunluk oluşturmadıklarını, 24 Nisan 1920’de ABD Senatosuna sunduğu raporunda altını çizer…
Ayrıca raporun satırları arasında sınır bölgesindeki Türkler’e sınırı aşmamaları konusunda sıkı talimat verildiğini, isteyen Ermeniler’in, Türk Ermenisi olduklarını kanıtlamaları koşuluyla Türkiye’ye girişlerinin serbest olduğu yer alır…
Daha başka birçok konuya da değinilen rapor tehcirin yıldönümünde ABD Senatosu’na sunulur…
***
Raporun üzerinden tam 101 yıl geçer…
Bu kez bir başka Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Ermeni iddialarına karşı Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından organize edilen programda konuşur… ‘Türkler Ermeniler’e asla soykırım yapmamıştır…’ diyerek, dünyaya haykırır…
Mehmet Sekmen konuşmasında, ‘Osmanlı kendi tebaasında bulunan Ermeniler’e aş vermiştir, ekmek vermiştir… Ama aynı insanların içinde yetişenler ekmek yedikleri vatana ihanet edip, çeteler kurarak Müslüman-Türk 50 bin masum ahaliyi yaşlı-kadın, çoluk-çocuk demeden katletmişlerdir…’ dedi.
Programda Ermeni vahşetini belgelerle anlatan Mehmet Sekmen, ‘Tarih siyasetle yazılmaz…’ diyerek; Erzurum Merkezde, Yanıkdere’de, Karskapı’da, Ezirmikli Osman Ağa Konağı’nda, Firdevsoğlu Kışlasında, Mürsel Ağa Konağı’nda, Cinis’te, Tazegül’de, Alaca’da, Ilıca’da, Tepeköy’de, Dutçu’da, Yeşilyayla’da ,Hasankale’de, Tımar’da ,Köprüköy’de, Horasan’da ve çevrede Ermeniler’in Türk ve Müslüman ahaliye reva gördükleri katliamı fotoğraf v e belgelerle anlattı…
Mehmet Sekmen, tarihçileri açılan toplu mezarları görmeye ve arşivleri incelemeye de davet etti…
***
Belediye Başkanları Şehr ül Emin’dir…
Şehrin emin kişisi ve sahibidir ve bu açıdan onların anlatımı daha değerlidir…
Bir asır önce Zakir (Gürbüz) Bey’in hassasiyetini şimdi Mehmet Sekmen gösteriyor ve haklı davamızı dünyaya anlatıyor…
Ağzına sağlık Sayın Başkan…
***
Zakir (Gürbüz) Bey’e ne mi oldu…
12 Mart 1918’de belediyenin işlerini yürütmek üzere görevlendirilen Zakir Bey, 1921 yılına kadar görev yaptı ve sonradan Mebus olan Korukçuoğlu Nafiz Bey karşısında seçimi kaybederek Belediye Başkanlığı sona erdi…
Cumhuriyet ilan edildikten sonra ikinci kez Belediye Reisliğine seçilen Zakir Gürbüz Bey, 1940-1945 yılları arası Reislik yapan Mesut Çankaya’nın anlatımı ile ‘…..eski Belediye Reisi Zakir Gürbüz, bugün sefil ve perişan bir duruma düşmüştür. Bilhassa kesir bir nüfusa malik olması ve geliri bulunmaması, bununla beraber ihtiyarlığı da sefaletini bir kat daha artırmıştır. Yurda büyük hizmetleri dokunmuş bu zata yapılacak yardım pek yerinde olacaktır. İcabına yüksek müsaadelerinizi derin saygılarımla arz ederim.’
Erzurum’dan Ankara’ya gönderilen ve yukarıya içeriğini aldığımız yazı sonrası 20 Kasım 1939 tarihinde Zakir Bey’e 200 yüz lira yardım yapılır…
Allah Rahmet eylesin…
Not: Yazının hazırlığında ETÜ Rektör Yard. tarihçi Prof.Dr. Sayın Murat Küçükuğurlu'ya teşekkür ederim.
Belediye Reisi Zakir Efendi, ‘İşte mezarlıklar burada. Erzurum’un ölüsü de Türk, dirisi de Türk’tür demiş…
Bu sözler General Harbord’u ziyadesiyle tatmin eder ve ‘Beyler Erzurum’da Ermeni nüfusun Türkler’den fazla olmadığına şimdi inandım…’der.
*
ABD Başkanı Wilson, General James G.Harbord komutasındaki 46 kişiden oluşan bir heyeti Ermeni katliamı ve Ermenistan mandası konusunda incelemeler yapmak üzere görevlendirir… İstanbul’a gelen General Harbord, 20 Eylül 1919’da Sivas’ta Mustafa Kemal ile görüşür ve Erzurum’a hareket eder… Sivas’taki görüşmede Mustafa Kemal’den çok etkilenen Harbord, Erzurum’da da Kâzım Karabekir’den hayli etkilenir ve raporunda Türkler hakkındaki bu olumlu etki çok görülür…
25 Eylül 1920 günü Erzurum’a gelen ve Kâzım Karabekir ile Zakir Bey tarafından şehirde gezdirilen Harbord, gördüğü manzara karşısında etkilenir ve ’İsa’nın kulları bunu nasıl yaptı…’ der.
Yazının girişindeki karşılıklı konuşmayı ‘İstiklal Harbimiz’ isimli anılarında Kâzım Karabekir Paşa anlatıyor.
***
General Harbord’un raporu bir hayli geniş ve Türkler hakkında olumlu nitelemeler içermektedir… Ermeni katliamı konusunda, Ermeniler’in Türklerle yıllarca barış ve güvenlik içinde iç içe yaşadıklarını ve Anadolu’yu Ermeni Mandası yapmanın gereksiz olduğunu belirtir. Türkler, Ermeniler’den çoktur ve Ermeni iddiaları asılsızdır…
Raporda Ermeniler’in yaptığı kıyıma, gözü yaşlı anlatımları ile yer verir… Ermeniler’in Rus sınırına yığınak yaptığını, Türkler’in ise Ermeniler’e karşı Erzurum ve civarında saldırıda bulunacaklarına ilişkin bir kanıta rastlanmadığını, ayrıca nüfus açısından Ermeniler’in çoğunluk oluşturmadıklarını, 24 Nisan 1920’de ABD Senatosuna sunduğu raporunda altını çizer…
Ayrıca raporun satırları arasında sınır bölgesindeki Türkler’e sınırı aşmamaları konusunda sıkı talimat verildiğini, isteyen Ermeniler’in, Türk Ermenisi olduklarını kanıtlamaları koşuluyla Türkiye’ye girişlerinin serbest olduğu yer alır…
Daha başka birçok konuya da değinilen rapor tehcirin yıldönümünde ABD Senatosu’na sunulur…
***
Raporun üzerinden tam 101 yıl geçer…
Bu kez bir başka Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Ermeni iddialarına karşı Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından organize edilen programda konuşur… ‘Türkler Ermeniler’e asla soykırım yapmamıştır…’ diyerek, dünyaya haykırır…
Mehmet Sekmen konuşmasında, ‘Osmanlı kendi tebaasında bulunan Ermeniler’e aş vermiştir, ekmek vermiştir… Ama aynı insanların içinde yetişenler ekmek yedikleri vatana ihanet edip, çeteler kurarak Müslüman-Türk 50 bin masum ahaliyi yaşlı-kadın, çoluk-çocuk demeden katletmişlerdir…’ dedi.
Programda Ermeni vahşetini belgelerle anlatan Mehmet Sekmen, ‘Tarih siyasetle yazılmaz…’ diyerek; Erzurum Merkezde, Yanıkdere’de, Karskapı’da, Ezirmikli Osman Ağa Konağı’nda, Firdevsoğlu Kışlasında, Mürsel Ağa Konağı’nda, Cinis’te, Tazegül’de, Alaca’da, Ilıca’da, Tepeköy’de, Dutçu’da, Yeşilyayla’da ,Hasankale’de, Tımar’da ,Köprüköy’de, Horasan’da ve çevrede Ermeniler’in Türk ve Müslüman ahaliye reva gördükleri katliamı fotoğraf v e belgelerle anlattı…
Mehmet Sekmen, tarihçileri açılan toplu mezarları görmeye ve arşivleri incelemeye de davet etti…
***
Belediye Başkanları Şehr ül Emin’dir…
Şehrin emin kişisi ve sahibidir ve bu açıdan onların anlatımı daha değerlidir…
Bir asır önce Zakir (Gürbüz) Bey’in hassasiyetini şimdi Mehmet Sekmen gösteriyor ve haklı davamızı dünyaya anlatıyor…
Ağzına sağlık Sayın Başkan…
***
Zakir (Gürbüz) Bey’e ne mi oldu…
12 Mart 1918’de belediyenin işlerini yürütmek üzere görevlendirilen Zakir Bey, 1921 yılına kadar görev yaptı ve sonradan Mebus olan Korukçuoğlu Nafiz Bey karşısında seçimi kaybederek Belediye Başkanlığı sona erdi…
Cumhuriyet ilan edildikten sonra ikinci kez Belediye Reisliğine seçilen Zakir Gürbüz Bey, 1940-1945 yılları arası Reislik yapan Mesut Çankaya’nın anlatımı ile ‘…..eski Belediye Reisi Zakir Gürbüz, bugün sefil ve perişan bir duruma düşmüştür. Bilhassa kesir bir nüfusa malik olması ve geliri bulunmaması, bununla beraber ihtiyarlığı da sefaletini bir kat daha artırmıştır. Yurda büyük hizmetleri dokunmuş bu zata yapılacak yardım pek yerinde olacaktır. İcabına yüksek müsaadelerinizi derin saygılarımla arz ederim.’
Erzurum’dan Ankara’ya gönderilen ve yukarıya içeriğini aldığımız yazı sonrası 20 Kasım 1939 tarihinde Zakir Bey’e 200 yüz lira yardım yapılır…
Allah Rahmet eylesin…
Not: Yazının hazırlığında ETÜ Rektör Yard. tarihçi Prof.Dr. Sayın Murat Küçükuğurlu'ya teşekkür ederim.