
Röportaj: Ayşe Nur ERDOĞDU
Son gününe kadar ittifakların, söylentilerin ve farklı farklı beklentilerin çok yoğun yaşandığı bir seçim sürecini geride bıraktık. İlk kez oy kullanacak milyonlarca gencin seçimlerin sonucunu nasıl etkileyeceği hep merak konusuydu. Halkın yüzde 88’lik rekor katılımıyla geçekleşen Haziran 2023 seçimleri Türk siyasi tarihinin en çok konuşulacak genel seçimlerinden birisi olarak yerini aldı.
Erzurum seçimlerde aslında tavrını en başından beri net bir biçimde ortaya koymuştu. Gerek Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rekor katılımla gerçekleşen mitingi, gerek İmamoğlu olayı ve gerekse muhalif Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa bileşenlerinin şehirde ki pasif mevcudiyetleri, Erzurum’da mevcut iktidarın başarısını yenileyeceğinin sinyallerini vermişti.
AK Parti’nin oy ortalamasında yaşanan düşüş ve Yeşil SOL Partinin kazandığı bir milletvekilliği seçimin iktidar ve Cumhur ittifakı adına beklenmeyen sonuçlarındandı. Tüm bunları, yaklaşan yerel seçimleri, Erzurum’un bilinen sorunlarını ve bunların çözüm önerilerini ve daha fazlasını, Erzurum’un seçimlerden hemen önce göreve atanan AK Parti İl Başkanı Avukat İbrahim Küçükoğlu ile konuştuk.
Çok kısa bir süre önce AK Parti kuruluşunun 22’nci yılını kutladı. Oradan başlarsak bu serüvende Erzurum adına en başarılı bulduğunuz icraat hangisiydi?
Şimdi tabii icraatlarımızı saymakla bitiremeyiz. AK Parti öncelikle insanımıza dokundu. Bana göre en büyük icraat AK Parti'nin vesayeti bitirmesidir. Halkın yönetimde kendine yer bulması bana göre en büyük icraat budur. Özgürlükler noktasında çok önemli icraatları var partimizin. Hani böyle işte hastaneler, yollar. Tabii ki bunlar çok kıymetli, çok önemli. Yani bu manada baktığımız zaman yüzlerce eser sayabiliriz. Hatta unuttuklarımız bile olur. Bu sefer ya şu da vardı, bu da vardı deriz. Bana göre AK Parti'nin yirmi iki yılda ülkemize, insanımıza kazandırdığı en önemli hizmetler insanımıza dokunmak ve vesayet siyasetinin ortadan kaldırılmasıdır.
Peki, o zaman genel seçimlere gelelim. Süreç istediğiniz gibi ilerledi mi?
Biz 1Mart'ta görevi devraldık. Tabii görev devralır almaz hemen sahadaydık. Akabinde ekibimizi kurduk. Ekibimizi kurarken partimize hizmet etmiş, çalışmış arkadaşlarımızla birlikte mevcut yönetimdeki arkadaşlarımızı, geçmişte hizmet etmiş arkadaşlarımızı, partide bir yerde ismi olmayan ama bizim gönüldaşlarımız olan arkadaşlarımızı değerlendirdik. Güzel bir ekip kurduk. Tabii sayısal bir durum da söz konusuydu 50+25 ama biz sadece bu 75 kişiyle sahada değildik. İsmi olup olmaması önemli değil. Teşkilatımıza, partimize bu davaya gönül vermiş arkadaşlarımızın hepsiyle birlikte sahadaydık ciddi bir seçim koordinasyon merkezimiz vardı. İyi bir teşkilatımız vardı. Bunlarla beraber sahaya indik. Aday adaylarımız oldu. Aday adaylarımızla ilgili temayül seçimleri yoklaması yaptık. Akabinde adaylarımız belli olduktan sonra yapmış olduğumuz programlar çerçevesinde 35 günlük bir seçim çalışması sonucunda çok şükür Erzurum'daki malumunuz dört vekilimiz vardı. Biz mevcut dört vekilimizi koruduk. Oy oranımız çok iyi derecede. Türkiye'de büyükşehirlerde ikinci olduk. Tüm şehirlerde sekizinci olduk. On dört Mayıs’la yirmi sekiz Mayıs arasındaki oy oranlarımıza baktığımız zaman cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 68 görünen oyumuzu yüzde 73.56 çıkararak en çok oyunu arttıran ikinci il olduk. Bu da bizim hanemize artı olarak yazıldı. Güçlü bir ekip çalışması sonucu bu başarıya ulaştık.
Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı olarak nasıl bir çalışma yapacaksınız?
Cumhur İttifakı'yla ilgili öncelikle şunu söyleyeyim. Çok güzel bir uyumlu birlikteliğimiz var. Hem merkez, hem genel merkez boyutunda. Biz birlikte genelde ve yerelde uyum içerisinde çok güzel bir seçim süreci geçirdik. Tabii ki yerel seçimlerde de bir ittifakın devam edip etmeyeceği konusunda karar tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Genel Başkanların ortak kararıyla belirlenecektir. Ülke genelinde olacaktır veya şu illerde olacaktır, Bu illerde olacaktır diye ayrım da tasnif de yapılacak. Ama bizim şu aşamada bu konuyla alakalı şöyle olması lazım deme durumumuz yoktur. Biz bunu gerekli zaman diliminde gerekli mercilerde yani il teşkilatı olarak arkadaşlarımızla konuştuktan sonra şehrimiz için en doğru kararın verilmesi için yaptığımız analizleri doğru bir şekilde genel merkezimize aktarmakla yükümlüyüz.
Yerel seçimler için ilçelere yönelik özel bir çalışmanız var mı? Oy oranlarının düşük olduğu güney ilçelerinde nasıl bir seçim süreci planlıyorsunuz?
Biz şehrimizi, güney, kuzey, doğu, batı olarak ayırmıyoruz. İnsanımıza ayrım yapmadığımız gibi. Ama tabii ki bir de coğrafi alan var. Baktığımız zaman biz Erzurum'da ta öteden beri kardeşlik hukukuna dayalı bir şekilde yürüyen yaşam geleneğimiz var. Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı Çerkez’i bunlar bizim zenginliğimiz ve ortak noktamız İnsan olmamız... Tüm farklılıklar ve renkler, güzelliğimizin göstergesidir. Tüm şehrimizle alakalı özel çalışmalarımız var. Birincisi elimizde bulunan belediyelerimizde oy oranımızı artıracak çalışmalar planlıyoruz... Güney ilçelerimize değinecek olursak zaten Hınıs ile Tekman bizim başkanlarımıza emanet. Belediyesi bizde olmayan biraz önce ifade ettiğiniz gibi güney ilçelerimizden Karayazı ve Karaçoban. Buralarda da Belediye seçimlerini kazanabilmek için tüm gayretimizi göstereceğiz. Biz kaybettiğmiz ve oy oranlarında düşüş yaşadığımız bölgelerle alakalı özel çalışmalar planlamaktayız. Siyasette bazen kazanıldığı gibi, bazen de kaybedilebiliyor. Biz eser siyaseti yapıyoruz Karayazı ve Karaçoban’da dahil her yere ve en ücra köşelere kadar hizmet etmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla biz bu hizmetlerin yanında vatandaşımızın karşısına güzel adaylarla, iyi adaylarla, halkta karşılığı olan adaylarla çıkacağız ve bunun karşılığını alacağımıza da inanıyoruz.
Peki, aday belirlemede nasıl bir yol izlenecek?
Aday belirleme noktasında liyakat sahibi, halk tarafından sevilen ve güvenilen isimleri belirlemek için çalışmalara başladık bile. Tüm ilçelerimiz için bunu söyleyebilirim. Anket çalışmalarımızı yapıyoruz Belediyeleri bizde olanlar için. Belediyesi bizde olmayanlar için de anket çalışmaları yapıyoruz. Kimi görmek istersiniz? Neden görmek istersiniz? Yani bunun farklı parametrelerde değerlendirmesini yapıyoruz. İnce eğirip sık dokuyoruz. Onun için biz şunun bunun adamını değil, partinin adamı ve şehrin insanının adamı, milletin adamı olan adaylarla ve şaibesiz, lekesiz, sıkıntısız adaylarla inşallah halkımızın önüne çıkacağız. Ben inanıyorum ki halkta bugüne kadar karşılığını gördüğümüz bu tavrın bundan sonra da olumlu yönde karşılığı olacaktır. Terör kırmızı çizgimizdir onun dışındaki tüm farklı tercihler insanımızın demokratik hakkıdır ve kimseyi ötekileştirmeden hepsine de kapımız açıktır.
Hem ülkeyi hem de Erzurum özelinde siyaset üzerine konuştuk. Son olarak ben sizden sizin siyasi sürecinizi sormak istiyorum. Nasıl başladı ve nereye kadar gidecek?
Bende zaman zaman bunu düşünmüşümdür ‘nasıl başladı?’ diye. 14 Ağustos 2001 yılında Ankara’da kurulan partimizin, Eylül ayı içerisinde Erzurum ataması gerçekleştirildi. O zamanki İl Başkanımız rahmetli İbrahim Özkan’dı. İdari olarak 2008 de kaymakamlık statüsü kazanmadan önce 17 taşra ve bir merkez ilçe teşkilatlanması bulunuyordu. Ben merkez ilçe teşkilatının kurucu üyelerinden biriyim hatta teşkilattaki numaram ise 23’tür. İlk yüz kişiyi de kendi ellerimle kaydetmişimdir. Yedi yıl boyunca merkez ilçe başkanlığında seçim işleri başkanlığı görevini yürüttüm. Avukat olmamız hasebiyle parti teşkilatımızın kuruluş aşamasında, diğer on yedi taşramızın da kuruluş aşamasında hepsinde böyle imzamız vardır çok şükür. 2008 yılında Merkez ilçe statüsünün gelmesiyle beraber kaymakamlık durumlarıyla paralel olarak merkez ilçe teşkilatı da üçe bölündü. Partimiz o zaman bizi Palandöken ilçe başkanı olarak görevlendirdi. Ben iki yıla yakın Palandöken kurucu ilçe başkanlığı görevini yürüttüm. 2004 yılında il başkanlığı görevi için dört aday olarak gittiğimiz Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanımız görevi, Fatih Yeşilyurt arkadaşımıza tevdi edince 2 yıl boyunca yönetimde insan haklarından sorumlu il başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Tüm bu süreçlerde ve sonrasında her zaman Partimizle içli dışlı, alakadar ve ne görev verilirse yapan bir yaklaşımım oldu. Şubat'ta sayın vekilimizin Mehmet Emin Öz başkanımızın milletvekili aday adayı olması hasebiyle bir istifa söz konusu oldu bir ay sonrada bizim başkanlık atamamız oldu. 2001 yılında stajımı bitirip mesleğe başlarken Sayın Palandöken belediye başkanımızın şahsımla alakalı bir tespiti beni her zaman çok gururlandırmıştır. Bunu birkaç yerde de dile getirip demiştir ki; “Bazı meslektaşlarımız, mesleğine başlayan avukat arkadaşlarımız büro kurarken İbrahim de parti kuruyordu. İbrahim'in yaşıtları, meslektaşları işte ofis kurarken büro kurarken İbrahim Başkan da parti kuruluşuyla ilgileniyordu.” Bunları anlatırken heyecanımı bilmem hissediyor musunuz? Ben anlatırken heyecanlanıyorum çünkü. Yani ben partimi çok seviyorum. Siyaseti seviyorum. Niye seviyorum? İnsana dokunuyorsun. Biraz önce tanımadığımız bir insana dokunmuşuz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Mutlu musun? Çok mutluyum. Yarını var mı bu işin? Bilmiyorum. Hizmet etmek dışında hiçbir beklentim yok.