
Türkiye’de doğrudan Millete dayanan, gücünü Milletten alan ve bugüne kadar da varlığını sürdüren tek okul, İmam Hatip Liseleridir.
1916 medrese modeli esas alınarak 1924 yılında kurulan İmam Hatip Liseleri (İHL), Ülkemize özgü ve dünyada hiçbir ülkede benzeri olmayan, güzel bir modeldir. Açıldığından kısa bir süre sonra halkın sevgisini ve yönelimini kazanacağı ortaya çıkınca, alelacele (1928) de kapatılan İHL’leri, 1950’li yılların başında yeniden bir umut ışığı olarak açıldı. Sürekli olarak Milletin desteği ve müesses nizamın köstekleriyle düşe-kalka, hatta varlık yokluk mücadelesi vere vere bugünlere gelen İHL’lerinin, Türkiye’nin bugün gelmiş olduğu noktaya ulaşmasında çok ama çok büyük emeği vardır. Bu yönüyle bakılırsa, İHL’rine Müslüman halkın verdiği desteğin boşa gitmediğini, hatta beklentinin de ötesinde işler yapmış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bugünden sonra da çok daha büyük projelere ve işlere imza atacak güç ve kabiliyette olan İmam Hatip Liseleri, yepyeni bir anlayış ve bakışla ele alınmayı ve bir yeniden yapılanmayı beklemektedir.
Bu yazı, hem ilgili herkese yönelik bir çağrıdır, hem de özellikle bu çalışmayı başlatıp yönetme görevini üstlenmiş olan kuruma bir sesleniştir.
Kendisi büyük işler yapmış ve daha büyüklerini yapma güç ve kabiliyetine haiz olduğu bilinen İHL’inin bugün aynı zamanda pek çok sorunu da vardır. Hem bunlar çözümlenmeli, hem de gelişiminin önü açılmalıdır.
İHL’inin Eski Türkiye’de sistemden kaynaklanan pek çok sorunu vardı ki, şükür bugün onlar büyük ölçüde çözümlendi. Öğretmen sorunu ve bina araç ve gereç sorunu da ciddi anlamda çözüm yoluna konuldu. Daha önce yaşadığı ‘öğrenci bulma sorunu’ da artık çözümlenmiş durumdadır.
Ancak İHL’inin asıl temel sorun alanları vardır. Bunların bazıları,
İmam Hatip Liselerinde yöneticilerin, ‘mevcudu devam ettirme’ anlayışından, ‘sürekli gelişme/tirme’ anlayışına geçebilmesi hususunda gerekli yardım ve desteği alamamış olması,
Bugüne ve aslında yarına uygun bir VİZYON ve MİSYON geliştirememiş olması,
Program geliştirme yöntemine uygun bir şekilde, mesleki ve kültürel ders programlarının geliştirilememiş (güncellenememiş) olması,
İH Liselerindeki yöneticilerin çağdaş yönetim, yöneticilik ve liderlik anlayışını henüz içselleştirememiş olması,
Bazı yönetici ve öğretmenler başta olmak üzere, personellerinden kaynaklanan sorunların giderilememiş olması,
Ülke genelinde olduğu gibi bu okullarda da, öğrenciyi pasifize eden ‘öğretme modelden’ (ezberci model) ‘araştırma, inceleme ve öğrenme modeline’ (aktif öğrenme modeli) geçilememiş olması gibi pek çok ve temel sorunlar vardır.
İHL’inin temel sorunları bunlardan çok daha fazladır. Bütün bu sorunlar üzerinde çokça durulması ve bunların çözümlenmesi gerekir. Bu sorunların belirlenmesi ve çözümlerinin üretilmesi için, İmam Hatip Liselerine has olarak bir milli eğitim şurası düzenlenmelidir. Aslında bu, diğer liseler için de yapılmalıdır. Biz de birkaç yazımızı bu konuya ayıracağız. Ancak bu yazımızda iki öneri sunup, bir de çağrıda bulunmak istiyorum. Bu öneriler:
Önerileri yarınki yazımızda okuyacaksınız. Mutlaka okumanızı öneririz.