
Kayakta Aras EDAŞ ekolü
Kayakta alp disiplini branşında ve kayakla atlamada başarılı sporculara sahip olan Aras EDAŞ Spor Kulübü’nde Başkan Cafer Nuroğlu, başarı hikayesini ve hedefleri ile projelerini anlattı. Nuroğlu, Kulübün her türlü imkanına rağmen, yeterince yarışçı kayakçı bulamamaktan yakındı.
Röportaj: Nurullah PALA/ERZURUM
Erzurum’da özellikle kayakta ve futbolda başarılı olan Aras EDAŞ Spor Kulübü Başkanı Cafer Nuroğlu, kulübün faaliyetlerini ve hedeflerini anlattı. Tecrübeli spor adamı, Aras EDAŞ Spor projesinin, Aras EDAŞ firmanın bir sosyal sorumluluk projesi olduğunun altını çizerek, “Biz sporcuya her türlü desteği veren kulübüz, bu yüzden de başarı geliyor” dedi. Nuroğlu, tek sıkıntılarının kayakta yeterli sporcu bulamamak olduğunu belirterek, bu konuda ailelerin daha bilinçli olmasını istedi. Kendilerinin de ailenin ayağına giderek, kayak ve spor bilincini velilere anlatmaları ve onları ikna etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Nuroğlu, bu hafta röportaj konuğumuzu olarak, düşüncelerini bizimle paylaştı.
Aras EDAŞ’ın sosyal projesi
N.Pala: Başkanım Aras EDAŞ futbolda ve kayakta çok başarılı gidiyor. Özellikle kayakta Aras EDAŞ tam gaz yoluna devam ediyor. Neler söyleyeceksiniz?
Cafer Nuroğlu: “Bu Aras EDAŞ projesi, Aras EDAŞ firmasının bir sosyal sorumluluk projesi. Aras EDAŞ, bu memlekette para kazanıp, yine memleketin çocuğuna hizmet veriyor. Dolayısı ile bu projeye destek veriyor. Sağolsunlar başta Aras EDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş ile diğer yöneticiler, bir dediğimizi iki etmiyorlar. Türkiye’de Kayak merkezinde tam teşekküllü yeri olan tek kulübüz. Konaklı Kayak Merkezi’nde butik oteli olan, kamp yeri bulunan bir kulübüz ve bu Türkiye’de kendi kamp yeri olan bir kayak kulübü olma özelliğini elinde bulunduran bir kulübüz.”
Cafer Nuroğlu: “Evet, bizim kayakçılarımız şu an kampta. Yani bizim sporcularımız Sömestrde de ve hafta sonu tatillerinde burada kamp yapıyor ve çok da başarılıyız. 17-18 19 Mart 2016 tarihlerinde U12, U14 ve U16 Türkiye Kayak Şampiyonası içinde kayakçılarımız Konaklı’da kamp yaptı.”
Cafer Nuroğlu: “Evet öğleyiz, çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, Genel Müdürlüğümüz sporu benimsiyor ve önem veriyor. Bizde kulüp olarak yönetimimizle hem kayakta hem de futbolda başarılı olmak için mesai harcıyoruz.”
Tek derdimiz yeterli sporcu bulamamak
Yazın okusunlar kışın kayak yapsınlar
Cafer Nuroğlu: “Tamamen eğitim sistemi ile alakalı, özellikle Erzurum’da okulların müfredatının değişmesi lazım, kış sporları yapan çocuklar yazın okusunlar, kışın spora gelsinler. Kış sporlarını yapan çocuklara ayrı bir eğitim müfredatı uygulansın. Bu çocuklar başarılı olsun, bu çocukların hayatları garanti altına alınsın. Türkiye’de gençler 18-20 yaşına geldiğinde ekmek derdine düşüyor. Sonra spordan kopuyor. Biz kulüpler olarak çocukların giyeceğini, yiyeceğini ve malzemesini veriyoruz. Devlet bu çocuklara sahip çıkmalı. Sporcuların devlet tarafından belli bir geliri olması lazım. Avrupa’da bu böyle; yani gençleri çeşitli kurumlardan sigortalı gösterip, belirli miktarda maaş ödeyerek, spor yapmaları sağlanıyor.”
Spor ilkokuldan başlar
Cafer Nuroğlu: “Ailelerin spor yapma konusunda çocuklarına bir desteği yok ve teşviki yok. Önce gidip ailelere bu spora anlatmamız lazım. Spor yapan çocukların ilerisinde ne kazanacağı anlatılmalı. Aile diyor ki; bu çocuk ilerisinde ne kazanacak. Kayak ve spor yapan çocuğa öğretmen bile farklı bakıyor. Öğrencinin notunu kırıyor ve onların okula gelmemesini azarlıyor.”
Cafer Nuroğlu: “Spor lisesi var, ama spor okulu ilkokuldan başlar. Siz hiç duydunuz mu spor lisesinden milli kayakçı yetiştiğini, sporcu ilkokuldan çıkan ve ortaokula, liseye, üniversiteye hazır sporcu olarak gider. Spor okulu ilkokuldan başlar, 3-5 yaşında başlar, her sporda bu böyledir. Bugün dünyada bir şampiyon sporcu sekiz senede çıkıyor, çünkü ona göre bir müfredat uygulanıyor. Sporcularda, spor ruhu var, çocuğu kayağa beş yaşında başlatırsan, sporu sever ve yetenek kazanır, oysa geç başlarsa spordan kopuyor. Ekmek kavgası başlar, bakınız biz Türkiye olarak yıldızlarda çok başarılıyız, sonrasındaki yaş gruplarında Avrupa ile dağlar kadar fark oluyor. Tüm ailelerde şu bilinç hakim, bizim çocuğumuz önce okulda başarılı olmak zorunda, mantığı devam ediyor. Spor meslek olmadığı için aile önce eğitim diyor, sporu ikinci plana atıyor.”
Devletin TOHM projesi süper
Cafer Nuroğlu: “Bakın Avrupa’da spor kültürü çok değişik. Örneğin bir kayakçı, Avrupa’da polis akademisinden ya da başka bir yerden maaş alıyor. Sigortası yatırılıyor, yani Avrupalı gencin bir kaygısı yok. Oysa bizde durum farklı. Mesela Türkiye’de devletimizin son yıllarda hizmete açtığı Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) çok başarılı bir proje, ama sınırlı. Bu projeyi büyütmek lazım. TOHM çok süper bir proje. Üniversiteye giden çocuğumuz üç dört yerden maaş alıyor. Devletin spor ve kulüp politikasını gözden geçirmesi lazım. Biz kulübümüze sporcu arıyoruz, ahlaklı, dürüst, çalışmayı seven çocuğa hizmet veriyoruz. Bizim emek harcadığımız sporcu sonraki sezon gelerek, ailem bırakmıyor diyor ve spora gelmiyor. Biz çocuğu mahkemeye mi verelim. Biz kayakçıların yetişmesi için dünyanın emeğini veriyoruz. Ama çocuklar kısa sürede bu işten kopuyor.”
Samet Karta örnek bir sporcu
Cafer Nuroğlu: “Kayakla atlama milli takımının sporcularının yüzde altmışı, yetmişi bizim. Devlet bu sporcularımız için zaten gereken desteği veriyor, bizde kulüp olarak veriyoruz. Bu ülke eğer kayakta madalya alacaksa, inanıyorum ki bu kayakla atlama branşında olacak. İddialıyım Türkiye kayakla atlamada ses getirecek. Samet Karta bizim için bir şans. Son derece profesyonel düşünen ve Samet’e destek veren bir ailesi var. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kulüp olarak biz ve federasyon destekçiyiz. Münir, M. Ali, Ayberk, Arda ve İrfan gibi yetenekli kayakla atlamacılarımız var. Bu sporcular Samet’e yavaş yavaş yaklaşan Çocuklar. Türkiye bu kayakçılardan madalya kazanır. Samet FIS kupasında 31. oldu. 30 olsaydı, Fıs kupasına gidecekti.”
Cafer Nuroğlu: “Biz Aras EDAŞ Spor olarak her zaman kulübümüzün yanındayız ve sporcularımızın destekçisiyiz. Tabiki, Aras EDAŞ Genel Müdürümüz Fikret Akbaş, kayak sorumlumuz Mithat Yurt ve diğer yöneticilerimizin katkıları ve destekleri çok büyük, kendilerine teşekkür ediyorum.”
Kayakta alp disiplini branşında ve kayakla atlamada başarılı sporculara sahip olan Aras EDAŞ Spor Kulübü’nde Başkan Cafer Nuroğlu, başarı hikayesini ve hedefleri ile projelerini anlattı. Nuroğlu, Kulübün her türlü imkanına rağmen, yeterince yarışçı kayakçı bulamamaktan yakındı.
Röportaj: Nurullah PALA/ERZURUM
Erzurum’da özellikle kayakta ve futbolda başarılı olan Aras EDAŞ Spor Kulübü Başkanı Cafer Nuroğlu, kulübün faaliyetlerini ve hedeflerini anlattı. Tecrübeli spor adamı, Aras EDAŞ Spor projesinin, Aras EDAŞ firmanın bir sosyal sorumluluk projesi olduğunun altını çizerek, “Biz sporcuya her türlü desteği veren kulübüz, bu yüzden de başarı geliyor” dedi. Nuroğlu, tek sıkıntılarının kayakta yeterli sporcu bulamamak olduğunu belirterek, bu konuda ailelerin daha bilinçli olmasını istedi. Kendilerinin de ailenin ayağına giderek, kayak ve spor bilincini velilere anlatmaları ve onları ikna etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Nuroğlu, bu hafta röportaj konuğumuzu olarak, düşüncelerini bizimle paylaştı.
Aras EDAŞ’ın sosyal projesi
N.Pala: Başkanım Aras EDAŞ futbolda ve kayakta çok başarılı gidiyor. Özellikle kayakta Aras EDAŞ tam gaz yoluna devam ediyor. Neler söyleyeceksiniz?
Cafer Nuroğlu: “Bu Aras EDAŞ projesi, Aras EDAŞ firmasının bir sosyal sorumluluk projesi. Aras EDAŞ, bu memlekette para kazanıp, yine memleketin çocuğuna hizmet veriyor. Dolayısı ile bu projeye destek veriyor. Sağolsunlar başta Aras EDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş ile diğer yöneticiler, bir dediğimizi iki etmiyorlar. Türkiye’de Kayak merkezinde tam teşekküllü yeri olan tek kulübüz. Konaklı Kayak Merkezi’nde butik oteli olan, kamp yeri bulunan bir kulübüz ve bu Türkiye’de kendi kamp yeri olan bir kayak kulübü olma özelliğini elinde bulunduran bir kulübüz.”
- Pala: Şu an kayakçılarınız kendi binanızda kampta öyle mi?
Cafer Nuroğlu: “Evet, bizim kayakçılarımız şu an kampta. Yani bizim sporcularımız Sömestrde de ve hafta sonu tatillerinde burada kamp yapıyor ve çok da başarılıyız. 17-18 19 Mart 2016 tarihlerinde U12, U14 ve U16 Türkiye Kayak Şampiyonası içinde kayakçılarımız Konaklı’da kamp yaptı.”
- Pala: Diğer rakiplere göre avantajlı mısınız?
Cafer Nuroğlu: “Evet öğleyiz, çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, Genel Müdürlüğümüz sporu benimsiyor ve önem veriyor. Bizde kulüp olarak yönetimimizle hem kayakta hem de futbolda başarılı olmak için mesai harcıyoruz.”
Tek derdimiz yeterli sporcu bulamamak
- Pala: Bu kadar imkanınız var ama yine de sporcu bulamamaktan yakınıyorsunuz?
- Nuroğlu: “Bizim tek sıkıntımız sporcu bulamamak. Bu konuda sorun yaşıyoruz. Bizim Erzurum’da yüzlerce çocuk, sömestrde kayak yapıyor. Bu çocukları kulübe istiyoruz aileler vermiyor. İstanbul’da aileler maddi olarak kulüplerini ayakta tutuyor. Onlar 2-25 bin lira kulübe vererek, takımlarının ayakta kalmasını sağlıyor. Biz veliden para da istemiyoruz. Çocuklarını kayak kulübümüze alarak ileride milli sporcular olması ve ülkemizi temsil etmelerini istiyoruz. Ancak ailelerde yeterli spor bilinci ve kültürü yok, bunun zorluğunu yaşıyoruz.”
Yazın okusunlar kışın kayak yapsınlar
- Pala: Bu tablo eğitim sistemi ile alakalı olabilir mi?
Cafer Nuroğlu: “Tamamen eğitim sistemi ile alakalı, özellikle Erzurum’da okulların müfredatının değişmesi lazım, kış sporları yapan çocuklar yazın okusunlar, kışın spora gelsinler. Kış sporlarını yapan çocuklara ayrı bir eğitim müfredatı uygulansın. Bu çocuklar başarılı olsun, bu çocukların hayatları garanti altına alınsın. Türkiye’de gençler 18-20 yaşına geldiğinde ekmek derdine düşüyor. Sonra spordan kopuyor. Biz kulüpler olarak çocukların giyeceğini, yiyeceğini ve malzemesini veriyoruz. Devlet bu çocuklara sahip çıkmalı. Sporcuların devlet tarafından belli bir geliri olması lazım. Avrupa’da bu böyle; yani gençleri çeşitli kurumlardan sigortalı gösterip, belirli miktarda maaş ödeyerek, spor yapmaları sağlanıyor.”
Spor ilkokuldan başlar
- Pala: Türkiye’de bir spor kültürünün mü olması lazım?
Cafer Nuroğlu: “Ailelerin spor yapma konusunda çocuklarına bir desteği yok ve teşviki yok. Önce gidip ailelere bu spora anlatmamız lazım. Spor yapan çocukların ilerisinde ne kazanacağı anlatılmalı. Aile diyor ki; bu çocuk ilerisinde ne kazanacak. Kayak ve spor yapan çocuğa öğretmen bile farklı bakıyor. Öğrencinin notunu kırıyor ve onların okula gelmemesini azarlıyor.”
- Pala: Spor okulu ilkokuldan mı başlamalı?
Cafer Nuroğlu: “Spor lisesi var, ama spor okulu ilkokuldan başlar. Siz hiç duydunuz mu spor lisesinden milli kayakçı yetiştiğini, sporcu ilkokuldan çıkan ve ortaokula, liseye, üniversiteye hazır sporcu olarak gider. Spor okulu ilkokuldan başlar, 3-5 yaşında başlar, her sporda bu böyledir. Bugün dünyada bir şampiyon sporcu sekiz senede çıkıyor, çünkü ona göre bir müfredat uygulanıyor. Sporcularda, spor ruhu var, çocuğu kayağa beş yaşında başlatırsan, sporu sever ve yetenek kazanır, oysa geç başlarsa spordan kopuyor. Ekmek kavgası başlar, bakınız biz Türkiye olarak yıldızlarda çok başarılıyız, sonrasındaki yaş gruplarında Avrupa ile dağlar kadar fark oluyor. Tüm ailelerde şu bilinç hakim, bizim çocuğumuz önce okulda başarılı olmak zorunda, mantığı devam ediyor. Spor meslek olmadığı için aile önce eğitim diyor, sporu ikinci plana atıyor.”
Devletin TOHM projesi süper
- Pala: Türkiye’de spor nasıl olmalı?
Cafer Nuroğlu: “Bakın Avrupa’da spor kültürü çok değişik. Örneğin bir kayakçı, Avrupa’da polis akademisinden ya da başka bir yerden maaş alıyor. Sigortası yatırılıyor, yani Avrupalı gencin bir kaygısı yok. Oysa bizde durum farklı. Mesela Türkiye’de devletimizin son yıllarda hizmete açtığı Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) çok başarılı bir proje, ama sınırlı. Bu projeyi büyütmek lazım. TOHM çok süper bir proje. Üniversiteye giden çocuğumuz üç dört yerden maaş alıyor. Devletin spor ve kulüp politikasını gözden geçirmesi lazım. Biz kulübümüze sporcu arıyoruz, ahlaklı, dürüst, çalışmayı seven çocuğa hizmet veriyoruz. Bizim emek harcadığımız sporcu sonraki sezon gelerek, ailem bırakmıyor diyor ve spora gelmiyor. Biz çocuğu mahkemeye mi verelim. Biz kayakçıların yetişmesi için dünyanın emeğini veriyoruz. Ama çocuklar kısa sürede bu işten kopuyor.”
Samet Karta örnek bir sporcu
- Pala: Başkanım kayakla atlama milli takımının sporcularının yüzde 70’i sizin sporcularınız.
Cafer Nuroğlu: “Kayakla atlama milli takımının sporcularının yüzde altmışı, yetmişi bizim. Devlet bu sporcularımız için zaten gereken desteği veriyor, bizde kulüp olarak veriyoruz. Bu ülke eğer kayakta madalya alacaksa, inanıyorum ki bu kayakla atlama branşında olacak. İddialıyım Türkiye kayakla atlamada ses getirecek. Samet Karta bizim için bir şans. Son derece profesyonel düşünen ve Samet’e destek veren bir ailesi var. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kulüp olarak biz ve federasyon destekçiyiz. Münir, M. Ali, Ayberk, Arda ve İrfan gibi yetenekli kayakla atlamacılarımız var. Bu sporcular Samet’e yavaş yavaş yaklaşan Çocuklar. Türkiye bu kayakçılardan madalya kazanır. Samet FIS kupasında 31. oldu. 30 olsaydı, Fıs kupasına gidecekti.”
- Pala: Sizin bu bahsettiğiniz faaliyetlerde Aras EDAŞ Genel Müdürlüğü’nün katkısı çok büyük?
Cafer Nuroğlu: “Biz Aras EDAŞ Spor olarak her zaman kulübümüzün yanındayız ve sporcularımızın destekçisiyiz. Tabiki, Aras EDAŞ Genel Müdürümüz Fikret Akbaş, kayak sorumlumuz Mithat Yurt ve diğer yöneticilerimizin katkıları ve destekleri çok büyük, kendilerine teşekkür ediyorum.”