
İngilizlerin sevmediklerini, korktuklarını hala içimizdekilerin sevmemesi ne hazin değil mi? Tarih ve millet şuurundan yoksun, takım tutar gibi isim tutan zihnin bize oynadığı oyun mu? Yoksa İngiliz oyununa bu kadar kolay yenilmek kader midir?
Emperyalistlerin korkulu rüyası İttihat ve Terakki’nin hedefleri ve lider kadronun büyük rüyalarıydı! Hala aynı rüyalardan korkanların bugünde karşımızda olması tesadüf müdür? Milletin feraseti çok önemli!
İngiliz ve emperyalizmin düşmanı Talat Paşa
“Bu arada İngiltere’nin ve tüm “emperyalist güçlerin” sözde düşmanı Sovyet Rusya ile arasında bir yakınlaşma başlamıştı. Talât Paşa’nın Aubrey Herbert ile röportajında söyledikleri Rusya’yı da rahatsız etmiş ve bu, İngiliz istihbaratının Rus istihbaratı ile yakınlaşması sonucunu doğurmuştu. Her iki teşkilat da, Talât Paşa’nın fiziksel bilgilerini ajanlarına verip Berlin’e göndermişlerdi. 15 Mart 1921 günü de Solomon Teilirian, Talât Paşa suikastını gerçekleştirdi. İttihad ve Terakki’nin önde gelenlerinden Talât Paşa, İngiliz-Sovyet çıkar birliği sonucunda Taşnaklar tarafından öldürüldükten bir gün sonra 16 Mart 1921’de İngiliz-Sovyet Ticaret Antlaşması’nın imzalanması bir tesadüf olmamalıdır (Avcı, 2012, s. 99).
Suikast şöyle gelişmişti: Tetikçi Solomon Teilirian hayvanat bahçesine gitmekte olan Talât Paşa’yı karşıdaki kaldırımdan takip etmiş, arkadaşları da bir otomobil ile onu beş on adım geriden izlemişlerdi.
Sırtında kurşunî renkte bir pardösü bulunan Talat Paşa, bahçeye girince bir tur atıp Şark Kahvesi’nde oturdu. Kahvesini içtikten sonra evine gitmek üzere yürümeye başladı. Talât Paşa, saat 11 sıralarında evinin bulunduğu Hardenberg Sokağı’na girdi. Tam 17 numaralı evin önüne geldiğinde, Teilirian, Paşa’nın omzuna dokunarak “Talât, Talât” diye seslendi. O da arkasını dönünce katil başına bir kurşun sıktı ve silahı oraya bırakıp kaçtı. Talât Paşa derhal ölürken orada bulunanlar kaçmak üzere olan katili yakaladılar ve polise teslim ettiler.
Talât Paşa’nın üzerinden Ali Saî adına düzenlettiği sahte kimliği çıktığı için ilk önce teşhis edilememişti. Bu yüzden ceset iki saat kadar olay yerinde kaldı. Olayı 200-300 metre uzaktan gören Salim Bey’in, gelerek Paşayı teşhis etmesinden sonra polis tutanaklarına Talât Paşa’nın öldürüldüğü haberi geçildi. Paşanın cenazesi otopsi yapıldıktan sonra morga kaldırıldı. 19 Mart Cumartesi günü yapılan cenaze töreninin ardından, daha sonra memlekete getirilmek amacıyla tahnit edilerek, Berlin’de Müslüman mezarlığında bulunan özel bir mekânda koruma altına alındı.
Katil Teilirian, karakolda tercüman aracılığıyla yapılan sorgulamasında “Almanya’ya sadece Talât Paşa’yı öldürmeye geldim. Ailem Ermeni tehcirinde öldü, ben tesadüf eseri ölümden döndüm. Daha o zaman Talât Paşa’yı öldürmeye ant içtim. Ermeni asıllı bazı vatandaşlar bana Talât Paşa’yı öldürmem için para verdi. Epeydir Berlin’deyim. Çeşitli pansiyonlarda kaldım. Birkaç hafta evvel Talât Paşa’nın Hardenberg Sokağı 24 numaralı evin ikinci katında oturduğunu öğrendim. Onu rahatça izlemek ve alışkanlıklarını ezberlemek için tam karşısındaki binada oda tuttum” diyerek suçunu da kabul etmiştir. Katil, cinayet gerekçesini ve halet-i ruhiyesini şöyle anlattı: “Kitle katili Talât Paşa’nın öldüğünü duyan vatandaşlarım rahat bir nefes alacak ve bu başarımdan ötürü benimle iftihar edeceklerdir. Bunu düşününce seviniyorum. Cinayeti sadece bu duyguyu tatmak için işledim. Bu cinayeti soğukkanlılıkla, önceden hesaplayarak, hazırlanarak işlediğimi itiraf ediyorum. Sorumluluğu vicdan rahatlığıyla taşıyorum” (Zaptçıoğlu, 1993, s. 14). Solomon Teilirian, aynı gün çıkarıldığı Şarlottenburg mahkemesince tutuklanarak hapse atılmıştı.” (H.Babacan)
Emperyalistlerin korkulu rüyası İttihat ve Terakki’nin hedefleri ve lider kadronun büyük rüyalarıydı! Hala aynı rüyalardan korkanların bugünde karşımızda olması tesadüf müdür? Milletin feraseti çok önemli!
İngiliz ve emperyalizmin düşmanı Talat Paşa
“Bu arada İngiltere’nin ve tüm “emperyalist güçlerin” sözde düşmanı Sovyet Rusya ile arasında bir yakınlaşma başlamıştı. Talât Paşa’nın Aubrey Herbert ile röportajında söyledikleri Rusya’yı da rahatsız etmiş ve bu, İngiliz istihbaratının Rus istihbaratı ile yakınlaşması sonucunu doğurmuştu. Her iki teşkilat da, Talât Paşa’nın fiziksel bilgilerini ajanlarına verip Berlin’e göndermişlerdi. 15 Mart 1921 günü de Solomon Teilirian, Talât Paşa suikastını gerçekleştirdi. İttihad ve Terakki’nin önde gelenlerinden Talât Paşa, İngiliz-Sovyet çıkar birliği sonucunda Taşnaklar tarafından öldürüldükten bir gün sonra 16 Mart 1921’de İngiliz-Sovyet Ticaret Antlaşması’nın imzalanması bir tesadüf olmamalıdır (Avcı, 2012, s. 99).
Suikast şöyle gelişmişti: Tetikçi Solomon Teilirian hayvanat bahçesine gitmekte olan Talât Paşa’yı karşıdaki kaldırımdan takip etmiş, arkadaşları da bir otomobil ile onu beş on adım geriden izlemişlerdi.
Sırtında kurşunî renkte bir pardösü bulunan Talat Paşa, bahçeye girince bir tur atıp Şark Kahvesi’nde oturdu. Kahvesini içtikten sonra evine gitmek üzere yürümeye başladı. Talât Paşa, saat 11 sıralarında evinin bulunduğu Hardenberg Sokağı’na girdi. Tam 17 numaralı evin önüne geldiğinde, Teilirian, Paşa’nın omzuna dokunarak “Talât, Talât” diye seslendi. O da arkasını dönünce katil başına bir kurşun sıktı ve silahı oraya bırakıp kaçtı. Talât Paşa derhal ölürken orada bulunanlar kaçmak üzere olan katili yakaladılar ve polise teslim ettiler.
Talât Paşa’nın üzerinden Ali Saî adına düzenlettiği sahte kimliği çıktığı için ilk önce teşhis edilememişti. Bu yüzden ceset iki saat kadar olay yerinde kaldı. Olayı 200-300 metre uzaktan gören Salim Bey’in, gelerek Paşayı teşhis etmesinden sonra polis tutanaklarına Talât Paşa’nın öldürüldüğü haberi geçildi. Paşanın cenazesi otopsi yapıldıktan sonra morga kaldırıldı. 19 Mart Cumartesi günü yapılan cenaze töreninin ardından, daha sonra memlekete getirilmek amacıyla tahnit edilerek, Berlin’de Müslüman mezarlığında bulunan özel bir mekânda koruma altına alındı.
Katil Teilirian, karakolda tercüman aracılığıyla yapılan sorgulamasında “Almanya’ya sadece Talât Paşa’yı öldürmeye geldim. Ailem Ermeni tehcirinde öldü, ben tesadüf eseri ölümden döndüm. Daha o zaman Talât Paşa’yı öldürmeye ant içtim. Ermeni asıllı bazı vatandaşlar bana Talât Paşa’yı öldürmem için para verdi. Epeydir Berlin’deyim. Çeşitli pansiyonlarda kaldım. Birkaç hafta evvel Talât Paşa’nın Hardenberg Sokağı 24 numaralı evin ikinci katında oturduğunu öğrendim. Onu rahatça izlemek ve alışkanlıklarını ezberlemek için tam karşısındaki binada oda tuttum” diyerek suçunu da kabul etmiştir. Katil, cinayet gerekçesini ve halet-i ruhiyesini şöyle anlattı: “Kitle katili Talât Paşa’nın öldüğünü duyan vatandaşlarım rahat bir nefes alacak ve bu başarımdan ötürü benimle iftihar edeceklerdir. Bunu düşününce seviniyorum. Cinayeti sadece bu duyguyu tatmak için işledim. Bu cinayeti soğukkanlılıkla, önceden hesaplayarak, hazırlanarak işlediğimi itiraf ediyorum. Sorumluluğu vicdan rahatlığıyla taşıyorum” (Zaptçıoğlu, 1993, s. 14). Solomon Teilirian, aynı gün çıkarıldığı Şarlottenburg mahkemesince tutuklanarak hapse atılmıştı.” (H.Babacan)