
Erzurum, yakın tarihte 1800’lerin başları ve sonunda 2 defa ve 1. Harpte olmak üzere Erzurum’u 3 defa işgal etmiştir. Her işgal, büyük acılar bırakmış ve göç dalgalarının oluşmasına neden olmuştur. İşgallerin en yıkıcı olanı ise şüphesiz, dün kurtuluşunu kutladığımız son işgaldir.
Erzurum 16 Şubat 1916’da başlayan 12 Mart 1918 tarihleri arasında işgal altında kalmıştır. Rusların göz yumduğu Rus ordu birliklerinde yer alan Ermeniler ve çeteleri tarafından yapılan soy kırım uygulamalarıyla 9 bin 300 ile 13 bir arasında Erzurumlu katledilmiştir.
İşgallerin bir diğer yüzü ise yaşanan göç hadiseleridir. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden öğretim üyesi Mevlüt Yüksel, “1. Dünya Savaşında Erzurum’un İşgal Günleri” isimli çalışmasında Erzurum işgalini ve dramatik göç hadisesini ayrıntılı biçimde ele almıştır. 16 Şubat 1916’da Ruslar, Erzurum’u fiili olarak işgal edebilmiştir.
Dr. M. Yüksel, “Aziz Samih hatıralarında o dönemde genişleyen bu göç hareketini şu şekilde tasvir etmektedir:
“Muhacir akını Erzurum’a doğru gidiyor. Malül, ihtiyar anasını sırtına almış erkekler… Çocuklarını yorgana sarmış, omuzlamış, kucaklamış, kadınlar, kağnıların arkasından yürümeğe çalışan yavrular… Sorarsanız nereye gittiklerini onlar da bilmiyor. Rus askerlerinden, Ermeni taarruzlarından canını, namusunu kaçırıyor. Bu sürü sürü zavallıların kim bilir her gün ne kadarı boş köylerin yıkık damları altında can veriyor. Doğrusu sayısını yaradan bilir.”
M. Yüksel’in çalışmalarına göre; göç yolları Sivas, Tokat, Çorum, Amasya, Kayseri, Konya, Diyarbakır, Urfa, Adana, Maraş, Antep, Samsun, Yozgat, Kırşehir ve Niğde ve hatta İstanbul’a doğru geniş bir alana ulaşmıştır.
Mevlüt Yüksel’in verdiği bilgilere göre 1914 yılı istatistikleri doğrultusunda Erzurum’daki toplam Müslüman nüfusu 673.297’dir. Rus işgali döneminde Osmanlı Hariciye Nezaretinden İngiliz Yüksek Komiserliği’ne gönderilen bir yazıya göre Rus istilası ve Ermeni çetelerinin tecavüzlerinden kaçmak suretiyle Erzurum, Trabzon Van, Bitlis ve Erzincan bölgelerinden göç eden halkın bir milyondan fazla olduğu belirtilmiş, göç sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 701.166 olarak gösterilmiştir. Sadece Erzurum’dan göç edenlerin sayısı ise, 1 Şubat 1919 yılında bölgede yapılan bir inceleme sonucunda 448.607 kişi olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç; yakın tarihte 3 defa işgale uğrayan, her işgalde büyük kayıplar veren Erzurum, ruhunda göç ve katliamların izini taşıması beklenir. Yaşanan travmalarla mı ilgilidir bilinmez, ne göç, nede katliamların günümüzde izi kalmamıştır. Özellikle Ermeni çetelerinin işgalinin izlenirini taşıyan tarihi konaklar ve yerlerin çoğunluğu ayakta kalamamıştır. Bizim duyarsızlığımız ile bu acı hatıralar yok olup gitmiştir.
Dün, işgalden kurtuluşa Erzurum ruhunu görebildik mi?!!!
Galiba biz hiç işgal ruhundan kurtulamamışız!!!
Erzurum 16 Şubat 1916’da başlayan 12 Mart 1918 tarihleri arasında işgal altında kalmıştır. Rusların göz yumduğu Rus ordu birliklerinde yer alan Ermeniler ve çeteleri tarafından yapılan soy kırım uygulamalarıyla 9 bin 300 ile 13 bir arasında Erzurumlu katledilmiştir.
İşgallerin bir diğer yüzü ise yaşanan göç hadiseleridir. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden öğretim üyesi Mevlüt Yüksel, “1. Dünya Savaşında Erzurum’un İşgal Günleri” isimli çalışmasında Erzurum işgalini ve dramatik göç hadisesini ayrıntılı biçimde ele almıştır. 16 Şubat 1916’da Ruslar, Erzurum’u fiili olarak işgal edebilmiştir.
Dr. M. Yüksel, “Aziz Samih hatıralarında o dönemde genişleyen bu göç hareketini şu şekilde tasvir etmektedir:
“Muhacir akını Erzurum’a doğru gidiyor. Malül, ihtiyar anasını sırtına almış erkekler… Çocuklarını yorgana sarmış, omuzlamış, kucaklamış, kadınlar, kağnıların arkasından yürümeğe çalışan yavrular… Sorarsanız nereye gittiklerini onlar da bilmiyor. Rus askerlerinden, Ermeni taarruzlarından canını, namusunu kaçırıyor. Bu sürü sürü zavallıların kim bilir her gün ne kadarı boş köylerin yıkık damları altında can veriyor. Doğrusu sayısını yaradan bilir.”
M. Yüksel’in çalışmalarına göre; göç yolları Sivas, Tokat, Çorum, Amasya, Kayseri, Konya, Diyarbakır, Urfa, Adana, Maraş, Antep, Samsun, Yozgat, Kırşehir ve Niğde ve hatta İstanbul’a doğru geniş bir alana ulaşmıştır.
Mevlüt Yüksel’in verdiği bilgilere göre 1914 yılı istatistikleri doğrultusunda Erzurum’daki toplam Müslüman nüfusu 673.297’dir. Rus işgali döneminde Osmanlı Hariciye Nezaretinden İngiliz Yüksek Komiserliği’ne gönderilen bir yazıya göre Rus istilası ve Ermeni çetelerinin tecavüzlerinden kaçmak suretiyle Erzurum, Trabzon Van, Bitlis ve Erzincan bölgelerinden göç eden halkın bir milyondan fazla olduğu belirtilmiş, göç sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 701.166 olarak gösterilmiştir. Sadece Erzurum’dan göç edenlerin sayısı ise, 1 Şubat 1919 yılında bölgede yapılan bir inceleme sonucunda 448.607 kişi olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç; yakın tarihte 3 defa işgale uğrayan, her işgalde büyük kayıplar veren Erzurum, ruhunda göç ve katliamların izini taşıması beklenir. Yaşanan travmalarla mı ilgilidir bilinmez, ne göç, nede katliamların günümüzde izi kalmamıştır. Özellikle Ermeni çetelerinin işgalinin izlenirini taşıyan tarihi konaklar ve yerlerin çoğunluğu ayakta kalamamıştır. Bizim duyarsızlığımız ile bu acı hatıralar yok olup gitmiştir.
Dün, işgalden kurtuluşa Erzurum ruhunu görebildik mi?!!!
Galiba biz hiç işgal ruhundan kurtulamamışız!!!