
Ruh hidayete (iman ve amel) ermeden ikinci doğum ve ıslah gerçekleşmez...
İkinci doğum hidayetin varlığını gösterir. Bunun bilincinde olan ruh, güneş çiçeği gibi, kalbini ve kalıbını, manevi nurların kaynağı Rabbine ebedi olarak döner; tökezlese de, o iman Kıble’sine döner.
İnsanın ıslahını yapacak olan iman ve ameldir. Bu yüzden ikinci doğumunu yapmış ve edindiği manevi çevrede yaşamaya başlamış her ruhun eğilimi ve sevgisi âlemlerin terbiye edicisi Rab Teâlâ’yadır. Kurtuluş kapısını açıp ruhu ıslah evine sokan ve orada tutan, O’dur.
Islah olmaya başlamış ruhun derdi, beğenilmek, övülmek değildir artık. Bu yüzden siyasi, sosyal, ekonomik, hatta bilimsel, kültürel her türlü tartışmadan, dedikodudan uzak durulur; çünkü bu tartışmalara iştirak ruhu, nefs-i emmare programını aktif edip birinci doğumuna indirir. İkinci doğumunu yapmış ruh yükseldiği noktadan bu düşüşü istemez, Rabbi de kulundaki çabayı görüp ilhamlarıyla kalbini kuvvetlendirir ve onu yolunda sabit tutar.
Allah rahman ve rahimdir; insan, hayvan, bitki; cin, melek, her varlığı yaratan, terbiye eden, inanan inanmayan ayrımı yapmadan, ihtiyaçları karşılayan, ömürlerin sonuna kadar canlıları besleyip büyüten, koruyan, hep O’dur.
Ruha doğru yolu gösteren kalpteki sezgi O’nun eseridir. Ruh, bu yöndeki bilincini çoğaltıp manevi gelişimini ilerlettikçe ıslahı mükemmelleşir; irfanı, ihsanı ve saadeti artar, manevi çevrenin bu yeni kıstaslarına sıkı sıkı bağlanan ruh, toplumcu bir birey olarak, cennete yolcu taşıyan iyiler kervanına katılır ve ana vatanına döner.
İkinci doğum hidayetin varlığını gösterir. Bunun bilincinde olan ruh, güneş çiçeği gibi, kalbini ve kalıbını, manevi nurların kaynağı Rabbine ebedi olarak döner; tökezlese de, o iman Kıble’sine döner.
İnsanın ıslahını yapacak olan iman ve ameldir. Bu yüzden ikinci doğumunu yapmış ve edindiği manevi çevrede yaşamaya başlamış her ruhun eğilimi ve sevgisi âlemlerin terbiye edicisi Rab Teâlâ’yadır. Kurtuluş kapısını açıp ruhu ıslah evine sokan ve orada tutan, O’dur.
Islah olmaya başlamış ruhun derdi, beğenilmek, övülmek değildir artık. Bu yüzden siyasi, sosyal, ekonomik, hatta bilimsel, kültürel her türlü tartışmadan, dedikodudan uzak durulur; çünkü bu tartışmalara iştirak ruhu, nefs-i emmare programını aktif edip birinci doğumuna indirir. İkinci doğumunu yapmış ruh yükseldiği noktadan bu düşüşü istemez, Rabbi de kulundaki çabayı görüp ilhamlarıyla kalbini kuvvetlendirir ve onu yolunda sabit tutar.
Allah rahman ve rahimdir; insan, hayvan, bitki; cin, melek, her varlığı yaratan, terbiye eden, inanan inanmayan ayrımı yapmadan, ihtiyaçları karşılayan, ömürlerin sonuna kadar canlıları besleyip büyüten, koruyan, hep O’dur.
Ruha doğru yolu gösteren kalpteki sezgi O’nun eseridir. Ruh, bu yöndeki bilincini çoğaltıp manevi gelişimini ilerlettikçe ıslahı mükemmelleşir; irfanı, ihsanı ve saadeti artar, manevi çevrenin bu yeni kıstaslarına sıkı sıkı bağlanan ruh, toplumcu bir birey olarak, cennete yolcu taşıyan iyiler kervanına katılır ve ana vatanına döner.