
Saatler 22:00’yi gösterdiğinde Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Bir kalkışma var” açıklaması Erzurum’u sokağa döktü. Nenehatun’un torunları ayaklanarak adeta yeri göğü inletti!
Reisi beklemediler!
“Flaş… Flaş… Flaş… Asker köprüleri kapattı…” 15 Temmuz gecesi saat 22.00 sıralarında tüm televizyon kanalları aynı haberi dönmeye başlamıştı ki, dakikalar sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Bir kalkışma var” açıklaması Erzurum’u sokaklara döktü.
İki saat öncesinden…
Kanlı darbe girişiminin devam ettiği sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 00.26’da CNN TÜRK’e FaceTime ile canlı bağlanarak halkı meydanlara davet etmişti. Ancak Erzurum Reis’in çağrısından çok daha önce sokağa inmiş bir kez daha demokrasiye sahip çıkmıştı.
O gece Erzurum’da neler oldu?
O gece insan selinin yaşandığı Cumhuriyet Caddesi üzerinde bir grup, 9’uncu Kolordu Komutanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Öfkeli kalabalığın önüne geçen polis, adeta ‘dil dökerek’, Kolordu’ya girmesini önledi. Ancak grup sabaha kadar karargâhın önünde nöbet tuttu.
Cephaneliği açtırdı
Bu sırada dönemin Emniyet Müdürü Kâmil Karabörk, telsizden şu anonsu yaptı. “Merkez, cephaneliği açın. Kimin mühimmat eksiği varsa tamamlasın…” Duyanları ürküten bu anonsun ardından vatanına, milletine bağlı emniyet mensupları tam teçhizatlı teyakkuza geçmişti.
Hainlere fırsat vermeyeceğiz
Erzurum’da Jandarma Bölge Komutanlığı’ndaki ‘küçük bir hareketlilik’ dışında sorun yoktu. Ancak Nenehatun’un torunları nöbete başlamıştı. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Vali Seyfettin Azizoğlu Polisevi’nin balkonunda halka seslenerek “Bu hainlere fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Ben köpeklerin emrine girmem!
Dönemin Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, telsiz anonsuyla tüm personele “görev başına” çağırısında bulunarak, “Depoları açın, mühimmat eksiği olanlar hemen tamamlasın. Askeri haraketlilik konusunda duyarlı bulunun” talimatı verdi. Karabörk ayrıca Cumhuriyet Caddesi üzerinde toplanan vatandaşların sakin olmalarını, kentte henüz askeri hareketliliğin yaşanmadığını anlattı.
Yüreğiniz yetiyorsa gelin beni teslim alın!
Polisevi yakınlarında bulunan Emniyet Müdürü Kâmil Karabörk’ün bu sırada cep telefonu çaldı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan aradığını söyleyen FETÖ'cü bir asker, Emniyet Müdürü Karabörk’e “Türk Silahlı Kuvvetleri olarak yönetime el koyduk. Hemen emrimize girin” dedi. Bunun üzerine Karabörk, “Ben sizin gibi köpeklerin emrine girmem, yüreğiniz yetiyorsa gelin beni teslim alın. Bakın alnınızın ortasından kurşunu nasıl yiyeceksiniz” karşılığını verdi.
O perde arkasındaki kahramandı
Hain darbe girişiminin perde arkasındaki kahramanlarından biri de dönemin 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Şeref Öngay’dı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden bir gurubun 15 Temmuz 2016 gecesi kalkıştığı darbe girişimi sırasında en stratejik şehirlerden biri Erzurum’du. FETÖ’nün üniformalı teröristleri Erzurum üzerinden tüm komşu illeri kıskaca alma niyetindeydi. Ancak planlarını bozan isim dönemin 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Şeref Öngay oldu.
“Kimse dışarı çıkmayacak”
Kendisine bağlı tüm birlikleri harekete geçiren Şeref Paşa, “Emrim olmadan kimse kışladan dışarı adımını atmayacak” emrini verdi. Erzurum’dan sonra kendisine bağlı bölge illerindeki birliklere giden ve buraları da kontrol altına alan Şeref Paşa, o gece adeta çelik bir zırha bürünerek darbecilere geçit vermedi.
Bizler şühedaya inanmış askerleriz
FETÖ’cü hainler, Şeref Paşa ve askerlerinin bu dik duruşu karşısında Doğu’da büyük darbe alırken, Korgeneral Öngay, “Bizler şühedaya inanan ve şehadet şerbetini içmek için şanlı acdadımıza layık olmaya çalışan askerleriz. Aziz milletimiz ve Başkomutanımızın emrinde olan bizler, üzerinde onur ve gururla taşıdığı üniformasıyla kutsal vatan toprağı için canını seve seve feda etmekten asla çekinmez” demişti.
Zaten vali’yi görevden aldık!
İhanet gecesinde darbeci hainlere karşı dik duruş sergileyen isimlerden biri de dönemin İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Çelik oldu. Kıdemli Albay Çelik, darbe girişiminin ilk dakikalarında bağlı bulundukları bölge komutanlığı karargahına gitmişti. Başta Kurmay Başkanı olmak üzere bir grup personelin silahlı teçhizatlı araçları hazırladığını anlayan Albay Çelik, bu kalkışmadan onları vazgeçirmeye çalıştı.
Hepsi tutuklandı
Türk Silahlı Kuvvetleri adına yayınlanan bir mesaj olmadığını, FETÖ’nün bir kalkışma hareketi içerisinde olduğunu ve askerleri kullandığını anlatan Albay Çelik, rütbeli dört askerin ısrarı karşısında, personeli Valiliğe davet ederek Vali Seyfettin Azizoğlu’nun toplantı yapacağını söyledi.
Bunun üzerine darbeci askerlerden biri, “Ben niye geliyorum komutanım. Zaten Valiyi görevden aldık” diye cevap verdi. Albay Çelik, tüm yaşananlar konusunda dönemin Valisi Seyfettin Azizoğlu’nu bilgilendirirken, Kurmay Başkanı dahil rütbeli dört personel 16 Temmuz günü gözaltına alındı, ardından tutuklanarak cezaevine konuldular.
Her gece oradaydılar
İstiklal ruhuyla bir anda kenetlenen milletin darbecilere ilk gece verdiği cevaptan sonra kalkışma hareketi sabahın ilk ışıklarıyla son buldu. Dadaşlar o dakikadan sonra başlayan ‘demokrasi nöbetlerini’ bir an olsun bırakmadı. Katılımın her gece daha da arttığı kent günlerce uyumadı.
Pusula’da seferberlik
Bölgenin ilk ve tek bölge gazetesi olan Pusula, saat 22.00’de başlayan darbe kalkışmasıyla o gece adeta seferberlik ilan etti. Bir sonraki günün baskısını bir anda durdurulurken, haber merkezi çalışanları, kentte ve bölge illerinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ederek ‘Kara Cuma’ manşetiyle yeni sayfa hazırladı. Demokrasi nöbetleri boyunca baskı her gece saat 02.00’de yapıldı.
Tekbirlerle uğurlandılar
FETÖ’cü hainlerin alçak saldırısında ülke genelindeki 249 şehit ateşinden üçü Erzurum’a düşmüştü. On binlerin katıldığı cenaze törenlerinde ‘vatan evlatları’ son yolculuklarına tekbirlerle uğurlanmıştı.
Abimmm… Cennete gittin
Hainlerin o gece Ankara’da bombalarla saldırdığı Özel Harekât Dairesi Başkanlığı’nda görevli polis memuru Murat Ellik (25) şehit düşmüştü. Erzurum’un 15 Temmuz’daki ilk şehidi Murat Ellik için düzenlenen törende 12 yaşındaki kız kardeşi Sıla’nın ağabeyinin tabutuna sarılarak “Abimmm… Sen cennete gittin” sözleri yürekleri dağlamıştı.
Ağlamayın… Vatan sağ olsun
Özel Harekât Polisi Yakup Sürücü de, arkadaşı Murat Ellik gibi o gece görevdeydi. Bombalı saldırıda vatanı için canını verdi. Narmanlı Cami’ndeki törende babası İbrahim Sürücü’nün dudaklarında şu kelimeler dökülmüştü. “Ağlamayın. Şerefsizleri sevindirmeyin. Ben canımın içini, oğlumu vatana kurban ettim. Vatan sağ olsun…”
O köpeği kimse affetmez
Demokrasi şehitlerinden biri de henüz 23 yaşındaki Oğuzhan Yaşar’dı. Darbe girişimiyle soluğu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde almıştı. Uçaktan atılan bombayla ağır yaralanmış, yaşam mücadelesini 3 Ağustos’ta kaybetmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hastanede ziyaret ettiği şehidin babası cenaze töreninde, “O Fethullah denen köpeğe söylüyorum. Türk milletinin evlatları şehit gider, gazi kalır ama sana bir hiç kalır. Evladım gitti, vatan sağ olsun” demişti.
Öfke dinmedi, linç etmek istediler
Vatan hainlerinin alçakça saldırılarından sonra Erzurum’da da başlatılan operasyonlarda çok sayıda hakim ve savcı gözaltına alınmıştı. Öfkesi dinmeyen Dadaşlar Palandöken Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen 26 vatan hainini linç etmek istemişti. Polis kalabalığı ancak havaya ateş açarak güçlükle durdurabilmişti.
Manolya Bulut