
Bitlis Valiliğinin girişimi, İçişleri Bakanlığının onayıyla Bitlis İl Jandarma Komutanlığı bünyesindeki 15 personelden oluşturulan Saygı Nöbeti Tim Komutanlığı, ağustostan bu yana mezarlıkta "saygı nöbeti" tutuyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 210 dönümlük tarihi alanda Selçuklu ruhunu canlandıran "Alpler", ecdadın manevi mirasına duyulan vefayı ve değerlere bağlılığı da temsil ediyor.
"Anadolu'nun Orhun Abideleri" olarak nitelendirilen, üzerindeki motifler, yazılar ve süslemelerle her biri sanat eseri niteliği taşıyan mezar taşlarının bulunduğu mezarlıkta Selçuklu dönemi kıyafetleri ve savaş aletleriyle nöbet tutan askerler, yerli ve yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Ziyaretçiler, cep telefonlarıyla "saygı nöbeti" tutan askerlerin fotoğrafını çekiyor, görevlerinde başarı diliyor.
"Tarihimizi unutmadan ecdadımızın izninde yürüyerek bugün de görevimizin başındayız"
İl Jandarma Komutanlığı Saygı Nöbeti Tim Komutanı (Alpbaşı), Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda nöbet tutmanın sadece bir askerlik görevi olmadığını, aynı zamanda tarihe ve kültür mirasına sahip çıkmak anlamına geldiğini söyledi.
Mezarlıkta yatan ecdadın, bu toprakların vatan haline gelmesinin temellerini atan ve medeniyetlerini şekillendiren büyük şahsiyetler olduğunu vurgulayan komutan, şöyle konuştu:
"Nöbetimiz sadece bir güvenlik görevi değil, geçmişimize duyduğumuz saygının, milletimizin değerlerine olan bağlılığımızın göstergesidir. Selçuklu dönemine ait kıyafetlerle nöbet tutmamızın sebebi geçmişle bugünü buluşturmaktır. Burada sadece bir mezarlığın güvenliğini sağlamıyoruz, aynı zamanda köklerimize, tarihimize ve kültürümüze sahip çıktığımızı gösteriyoruz. Selçuklu askerinin kıyafeti o dönemin ruhunu, disiplinini ve vakarını yansıtır. Bu kıyafetle nöbet tutmak, emanet edilen mirası sadece sözle değil sembollerle de yaşatmanın bir yoludur. Böylece hem milletimize hem de gelecek nesillere şunları hatırlatıyoruz. Tarihimizi unutmadan ecdadımızın izninde yürüyerek bugün de görevimizin başındayız."
Mezarlıkta "Alp" olarak görevlendirilen saygı nöbetçileri de giydikleri kıyafetlerin, tarihçiler ve uzmanların araştırmaları doğrultusunda Selçuklu dönemine ait minyatürler, kitabeler ve arkeolojik bulgular esas alınarak belirlendiğini belirtti.
Kıyafetlerin o dönemin askerlerinin giydiği zırhlar, başlıklar, kaftanlar ve silahlar incelenerek aslına en yakın şekilde tasarlandığını anlatan askerler, şunları kaydetti:
"Saygı nöbeti milletimizin tarihine, kültürüne ve manevi değerlerine duyulan hürmetin sembolik bir ifadesidir. Burada tuttuğumuz nöbet sadece bir güvenlik görevi değil, geçmişimize olan bağlılığımızın ve ecdadımıza duyduğumuz vefanın göstergesidir. Mezarlığı ziyarete gelen vatandaşlarımız bizi bu kıyafetlerle gördüklerinde genellikle büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yaşıyor çünkü bu manzara onları sadece bir mezarlıkta değil, tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarmış oluyor. Birçok kişi, bu kıyafetlerin ecdadımızın ruhunu canlandırdığını, geçmişle bugünü buluşturan çok anlamlı bir duruş olduğunu ifade ediyor."
"Çok güzel düşünülmüş"
Ailesiyle Ankara'dan gelen Haktan Mustafa Alkan da tarihi yapıyı ve Selçuklu'nun yaşadığı toprakları görmek, mezar taşlarını okumak için geldiklerini söyledi.
Mezarlıkta başlatılan saygı nöbeti uygulamasının mekanın atmosferiyle uyuştuğunu vurgulayan Alkan, şöyle konuştu:
"Bu uygulama bizi o dönemlere taşıdı. Çok güzel düşünülmüş. Kutluyorum ve teşekkür ediyorum. 1000 yıl önce ecdadın yaşamış ve buralara ayak basmış olduğunun bilinciyle gururlandık. Bu topraklar bizim. Bu toprakların kıymetini bilip gelip görmek, bu atmosferi yaşamak gerekiyor. İnsan duygulanıyor. Alplerin ziyaretçileri karşılaması güzel oldu. Bunu Bursa'da yaşıyorduk. Şimdi ecdadımız Selçuklu'nun da mirasına böyle sahip çıkıldığını görmek bize çok duygusal bir ortam yaşattı."
AA
"Anadolu'nun Orhun Abideleri" olarak nitelendirilen, üzerindeki motifler, yazılar ve süslemelerle her biri sanat eseri niteliği taşıyan mezar taşlarının bulunduğu mezarlıkta Selçuklu dönemi kıyafetleri ve savaş aletleriyle nöbet tutan askerler, yerli ve yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Ziyaretçiler, cep telefonlarıyla "saygı nöbeti" tutan askerlerin fotoğrafını çekiyor, görevlerinde başarı diliyor.
"Tarihimizi unutmadan ecdadımızın izninde yürüyerek bugün de görevimizin başındayız"
İl Jandarma Komutanlığı Saygı Nöbeti Tim Komutanı (Alpbaşı), Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda nöbet tutmanın sadece bir askerlik görevi olmadığını, aynı zamanda tarihe ve kültür mirasına sahip çıkmak anlamına geldiğini söyledi.
Mezarlıkta yatan ecdadın, bu toprakların vatan haline gelmesinin temellerini atan ve medeniyetlerini şekillendiren büyük şahsiyetler olduğunu vurgulayan komutan, şöyle konuştu:
"Nöbetimiz sadece bir güvenlik görevi değil, geçmişimize duyduğumuz saygının, milletimizin değerlerine olan bağlılığımızın göstergesidir. Selçuklu dönemine ait kıyafetlerle nöbet tutmamızın sebebi geçmişle bugünü buluşturmaktır. Burada sadece bir mezarlığın güvenliğini sağlamıyoruz, aynı zamanda köklerimize, tarihimize ve kültürümüze sahip çıktığımızı gösteriyoruz. Selçuklu askerinin kıyafeti o dönemin ruhunu, disiplinini ve vakarını yansıtır. Bu kıyafetle nöbet tutmak, emanet edilen mirası sadece sözle değil sembollerle de yaşatmanın bir yoludur. Böylece hem milletimize hem de gelecek nesillere şunları hatırlatıyoruz. Tarihimizi unutmadan ecdadımızın izninde yürüyerek bugün de görevimizin başındayız."
Mezarlıkta "Alp" olarak görevlendirilen saygı nöbetçileri de giydikleri kıyafetlerin, tarihçiler ve uzmanların araştırmaları doğrultusunda Selçuklu dönemine ait minyatürler, kitabeler ve arkeolojik bulgular esas alınarak belirlendiğini belirtti.
Kıyafetlerin o dönemin askerlerinin giydiği zırhlar, başlıklar, kaftanlar ve silahlar incelenerek aslına en yakın şekilde tasarlandığını anlatan askerler, şunları kaydetti:
"Saygı nöbeti milletimizin tarihine, kültürüne ve manevi değerlerine duyulan hürmetin sembolik bir ifadesidir. Burada tuttuğumuz nöbet sadece bir güvenlik görevi değil, geçmişimize olan bağlılığımızın ve ecdadımıza duyduğumuz vefanın göstergesidir. Mezarlığı ziyarete gelen vatandaşlarımız bizi bu kıyafetlerle gördüklerinde genellikle büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yaşıyor çünkü bu manzara onları sadece bir mezarlıkta değil, tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarmış oluyor. Birçok kişi, bu kıyafetlerin ecdadımızın ruhunu canlandırdığını, geçmişle bugünü buluşturan çok anlamlı bir duruş olduğunu ifade ediyor."
"Çok güzel düşünülmüş"
Ailesiyle Ankara'dan gelen Haktan Mustafa Alkan da tarihi yapıyı ve Selçuklu'nun yaşadığı toprakları görmek, mezar taşlarını okumak için geldiklerini söyledi.
Mezarlıkta başlatılan saygı nöbeti uygulamasının mekanın atmosferiyle uyuştuğunu vurgulayan Alkan, şöyle konuştu:
"Bu uygulama bizi o dönemlere taşıdı. Çok güzel düşünülmüş. Kutluyorum ve teşekkür ediyorum. 1000 yıl önce ecdadın yaşamış ve buralara ayak basmış olduğunun bilinciyle gururlandık. Bu topraklar bizim. Bu toprakların kıymetini bilip gelip görmek, bu atmosferi yaşamak gerekiyor. İnsan duygulanıyor. Alplerin ziyaretçileri karşılaması güzel oldu. Bunu Bursa'da yaşıyorduk. Şimdi ecdadımız Selçuklu'nun da mirasına böyle sahip çıkıldığını görmek bize çok duygusal bir ortam yaşattı."
AA