
Asırladır süre gelen aşıklık geleneğinin yaşayan hazinelerinden "Erzurumlu Aşık Ruhani" mahlaslı Mustafa Temel, görme engeline rağmen çocukluktan bu yana yaşattığı kadim geleneğin meşhur aşıkları arasında yer alıyor.
Anadolu'nun kadim geleneği olan aşıklık ile henüz 9-10 yaşlarında tanışan ve ilk eserlerini, 1931'de dünyaya geldiği Tortum ilçesine bağlı Çamlıca köyünde veren 90 yaşındaki Temel'in hayatı acı hatıralarla dolu.
Henüz 10 yaşındayken elinde patlayan dinamit kapsülü nedeniyle sol gözünü ve sağ elinin üç parmağını kaybeden Temel'in, çocukken karşılaştığı tüm zorluklara rağmen gönlüne düşen aşıklık ateşi sönmedi ve babasının karşı gelmesine rağmen elinden sazını hiç bırakmadı.
Yurt içinde ve dışında çok sayıda konser verdi
İlk olarak Aşık İshak ile tanışan, sonraki yıllarda Aşık Mevlit İhsani, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu ve Aşık Reyhani gibi meşhur isimlerle birlikte çalıp söylemeye başlayan Temel, ilk konserini Kars'ta verdi.
Yurt içindeki 66 şehirde de konser veren Temel, biri Yunus Emre Sevgi Yılı'nda olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığının görevlendirmesiyle 4 kez Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa'ya turneye gitti.
Aşıklık geleneğine ömrünü adayan, çok sayıda halk ozanı ve aşıkla birlikte hem yurt içinde hem yurt dışında konserler veren 90 yaşındaki Temel, acı hatıralarla dolu hayat hikayesini
"Benim çocukluğum 10 yaşıma kadardı. İşte öyle karanlıkta yaşıyorum." diyen Temel, elinde oynarken patlayan dinamit kapsülünün sadece bir gözünü değil, hayatını da kararttığını aktardı.
Temel, evlendikten sonra söylediği türkülerin değişmeye başladığını ve hayata bakış açısının da değiştiğini anlattı.
Çocukları dünyaya gelince söylediği türkülerin daha edebi olmaya başladığını aktaran Temel, "Evlilik hayatı anlatılır gibi değil. Çok farklı hayata başladım o dönemler. Çocuklar dünyaya geldi. Hayata başka bakmaya başladım. Daha olgun, daha derin, daha edebi söylüyorsun. Çocuklarım için de yazdığım şiirler var." diye konuştu. AA
Anadolu'nun kadim geleneği olan aşıklık ile henüz 9-10 yaşlarında tanışan ve ilk eserlerini, 1931'de dünyaya geldiği Tortum ilçesine bağlı Çamlıca köyünde veren 90 yaşındaki Temel'in hayatı acı hatıralarla dolu.
Henüz 10 yaşındayken elinde patlayan dinamit kapsülü nedeniyle sol gözünü ve sağ elinin üç parmağını kaybeden Temel'in, çocukken karşılaştığı tüm zorluklara rağmen gönlüne düşen aşıklık ateşi sönmedi ve babasının karşı gelmesine rağmen elinden sazını hiç bırakmadı.
Yurt içinde ve dışında çok sayıda konser verdi
İlk olarak Aşık İshak ile tanışan, sonraki yıllarda Aşık Mevlit İhsani, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu ve Aşık Reyhani gibi meşhur isimlerle birlikte çalıp söylemeye başlayan Temel, ilk konserini Kars'ta verdi.
Yurt içindeki 66 şehirde de konser veren Temel, biri Yunus Emre Sevgi Yılı'nda olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığının görevlendirmesiyle 4 kez Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa'ya turneye gitti.
Aşıklık geleneğine ömrünü adayan, çok sayıda halk ozanı ve aşıkla birlikte hem yurt içinde hem yurt dışında konserler veren 90 yaşındaki Temel, acı hatıralarla dolu hayat hikayesini
"Benim çocukluğum 10 yaşıma kadardı. İşte öyle karanlıkta yaşıyorum." diyen Temel, elinde oynarken patlayan dinamit kapsülünün sadece bir gözünü değil, hayatını da kararttığını aktardı.
Temel, evlendikten sonra söylediği türkülerin değişmeye başladığını ve hayata bakış açısının da değiştiğini anlattı.
Çocukları dünyaya gelince söylediği türkülerin daha edebi olmaya başladığını aktaran Temel, "Evlilik hayatı anlatılır gibi değil. Çok farklı hayata başladım o dönemler. Çocuklar dünyaya geldi. Hayata başka bakmaya başladım. Daha olgun, daha derin, daha edebi söylüyorsun. Çocuklarım için de yazdığım şiirler var." diye konuştu. AA