
Salgın, Çin’den Avrupa’ya doğru gelirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gerekli tedbirler için harekete geçti. Sınır kapıları, sınıra yakın bölgelerde pilot hastanelerin belirlenmesi, personel ve tıbbı gereç hazırlığı gibi gerekli hazırlıkları gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın virüse karşı önemseyen tutumu ve kabinenin bütünlük içerisinde olaya müdahalesi İran ve İtalya arasında Türkiye’nin çok daha az etkilenmesiyle neticelendi.
İlk vakanın görülmesi sonrası Bakan Koca basını bilgilendiriyor. Birkaç gazeteci açıklananı değil, başka bir şey aradığı açık tavırlarla hastanın adı nedir? Hangi hastanede kalıyor? Hangi meslekten, memleketi neresi? Sordular da sordular. Bakan Koca, ismi ne yapacaksınız, hastaneyi niye merak ediyorsunuz dese de onlar ısrarla usanmadan sordular.
Bugün yine aynı şeyler tekrarlanıyor. Açıklansın, millet tedbirini alsın deniliyor. Sosyal medyada konu kaşındıkça kaşınıyor.
Neden?
Türkiye’de vaka bulunan illeri tek tek açıklayınla muradınız nedir?
İllerin ardından mahalle, sokak soracak mısınız?
Şimdi ‘bunda ne var ki’ diye soracaksınız!
Bunda çok şey var söyleyeyim size.
Aslında bu Türkiye’nin bağışıklık sistemine karşı yürütülen bir saldırıdır!
Bunu iyi belleyin, bağışıklık sistemine saldırmak istiyorlar.
Maraş, Çorum ve Gezi’yi bilir misiniz?
Ayrıştırma istiyorlar. Toplumu bölüm bölüm, şehir şehir, mahalle mahalle ayırmak istiyorlar.
Dün, Alevi Mahallesi, Sünni Mahallesi diye gayret sarf edilen de murat ne ise, dün kapıların işaretlemede hedef ne idiyse bugün aranan şey odur.
Maraş, Çorum, Sivas olaylarında, Gezi’de arzulanan ne ise aynı şeyleri arzu etmektedirler.
Birileri kaosu isterken, aslında bizi şehir şehir, mahalle mahalle ayırmak, ayrıştırmak istiyorlar.
Sokağa çıkma yasağı isteyen, sıkıyönetim arzu eden, asker sokağa inmeli diyenlerin muratlarının, niyetlerinin hayırlı olmadığını sakın unutmayın.
Hatırlayın; Kurtuluş Savaşı yokluklar içerisinde milletin birliğiyle verilebildi, 15 Temmuz darbe kalkışması tankları durdurmak için koşan insanımızla engellendi.
Sizin beyninizi işgallerine izin vermeyin, masum gibi görülen ve tuzaklarla dolu yola tevessül etmeyin!
İnanın, virüs ile mücadele de en başarılı olan senin ülkenin sağlık bakanıdır!
Öyleyse devletine güven, öyleyse ülkene inan!
İlk vakanın görülmesi sonrası Bakan Koca basını bilgilendiriyor. Birkaç gazeteci açıklananı değil, başka bir şey aradığı açık tavırlarla hastanın adı nedir? Hangi hastanede kalıyor? Hangi meslekten, memleketi neresi? Sordular da sordular. Bakan Koca, ismi ne yapacaksınız, hastaneyi niye merak ediyorsunuz dese de onlar ısrarla usanmadan sordular.
Bugün yine aynı şeyler tekrarlanıyor. Açıklansın, millet tedbirini alsın deniliyor. Sosyal medyada konu kaşındıkça kaşınıyor.
Neden?
Türkiye’de vaka bulunan illeri tek tek açıklayınla muradınız nedir?
İllerin ardından mahalle, sokak soracak mısınız?
Şimdi ‘bunda ne var ki’ diye soracaksınız!
Bunda çok şey var söyleyeyim size.
Aslında bu Türkiye’nin bağışıklık sistemine karşı yürütülen bir saldırıdır!
Bunu iyi belleyin, bağışıklık sistemine saldırmak istiyorlar.
Maraş, Çorum ve Gezi’yi bilir misiniz?
Ayrıştırma istiyorlar. Toplumu bölüm bölüm, şehir şehir, mahalle mahalle ayırmak istiyorlar.
Dün, Alevi Mahallesi, Sünni Mahallesi diye gayret sarf edilen de murat ne ise, dün kapıların işaretlemede hedef ne idiyse bugün aranan şey odur.
Maraş, Çorum, Sivas olaylarında, Gezi’de arzulanan ne ise aynı şeyleri arzu etmektedirler.
Birileri kaosu isterken, aslında bizi şehir şehir, mahalle mahalle ayırmak, ayrıştırmak istiyorlar.
Sokağa çıkma yasağı isteyen, sıkıyönetim arzu eden, asker sokağa inmeli diyenlerin muratlarının, niyetlerinin hayırlı olmadığını sakın unutmayın.
Hatırlayın; Kurtuluş Savaşı yokluklar içerisinde milletin birliğiyle verilebildi, 15 Temmuz darbe kalkışması tankları durdurmak için koşan insanımızla engellendi.
Sizin beyninizi işgallerine izin vermeyin, masum gibi görülen ve tuzaklarla dolu yola tevessül etmeyin!
İnanın, virüs ile mücadele de en başarılı olan senin ülkenin sağlık bakanıdır!
Öyleyse devletine güven, öyleyse ülkene inan!