
Bir insan için en kötü şeydir öldüğünde arkasından tek bir kişinin bile rahmet okumaması. Hadi rahmeti bırak en azından ‘iyi insandı’ diyememesi.
Bir dönemin apoletli hükümdarı, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mimarı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yüce divana sevk edildi. Şimdi dünyada yaptığı zulmün hesabını verecek. Varsa sevabı onunda sefasını sürecek.
Bu dünya Sultan Süleyman’a, Kenan Evren’e kalmadı bize mi kalacak. Bazı ölümler ibretliktir, herkes bundan payına düşeni almalı. Özellikle bugüne kadar ülkeyi yöneten ve bundan sonra yönetmeye talip olanlar bu tablodan kendilerine ders çıkarmalıdır.
Dosyası Yargıtay’da beklediği için hakkında kesin hüküm olmadığı gerekçesiyle Kenan Evren devlet töreni ile defnedilecek. Bugün başta siyasi partiler olmak üzere medyası, halkı topyekûn Evren’e ateş püskürüyor.
Oysa görevde iken bugün lanet okuyan birçok kişi onun karşısında el pençe divan durmuştu.
Kenan Evren’in ardından ne söylenirse söylensin bu saatten sonra bedenen dünya ile ilişkisi bitmiştir. İşin en kolay yanı onun arkasından konuşmaktır. Oysa şu koskoca millet hala onun yaptığı Anayasa ile yönetiliyor. Yani Evren ölmedi hala aramızda yaşıyor ve onun kanunları işliyor.
Yaptığı Anayasa bu milletin şartsız kuralsız kabul ettiği yasa olma özelliğini taşıyor. Hem de bu öyle bir Anayasa ki onlarca yıldır üzerinde kalem oynatılamıyor.
Bu Anayasa değişsin diye 2010 yılında bir referandum yapıldı. Halk mevcut hükümete bu Anayasa’yı değişin yetkisi verdi. Maalesef Anayasa’nın sadece birkaç maddesi değiştirilebildi.
Tüm partiler aylarca bir araya geldi. Koca koca adamlar yazdı çizdi ama bir Anayasa yapıp bu milletin önüne getiremedi.
Bugün ardından sövdüğümüz Kenan Evren o kargaşa ortamında bir gecede darbe yapıp, bu aziz milletin önüne dayatmada olsa bir Anayasa getirdi ve 80’den beri kendi kurallarını işletti, işletmeye devam ediyor.
Durum bu halde iken Evren’in ölmesinin ya da hayatta kalmasının kime ne faydası var? İster devlet töreni ile uğurlansın isterse kimsesizler mezarına gömülsün. Bana göre asıl ölüm o Anayasa’nın değiştiği, milletin Anayasa’sının yapıldığı, gerçek hak ve özgürlükleri içeren, hukukun kayıtsız şartsız korunduğu, kişilerin değil devletin ve millet için var olduğu bir Anayasa yapıldığı zaman Evren’in izleri silinmiş olacak. Bu halk o gün gerçek aydınlığa ulaşacak.
Kenan Evren cephesinden gelen haberlerin hiç birisi ile ilgilenmiyorum. Beni ne Ramazan günü Havuzbaşı’nda içtiği bir bardak su, ne yaptığı tablolar, ne yıllarca sefa sürdüğü Bodrum’daki evinin müze olması, nede siyasilerin cenaze törenine katılıp katılmamaları ilgilendiriyor.
Beni bu kadar zamanda değiştirilemeyen o Anayasa’nın söndürdüğü binlerce hayat ilgilendiriyor.
Bir dönemin apoletli hükümdarı, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mimarı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yüce divana sevk edildi. Şimdi dünyada yaptığı zulmün hesabını verecek. Varsa sevabı onunda sefasını sürecek.
Bu dünya Sultan Süleyman’a, Kenan Evren’e kalmadı bize mi kalacak. Bazı ölümler ibretliktir, herkes bundan payına düşeni almalı. Özellikle bugüne kadar ülkeyi yöneten ve bundan sonra yönetmeye talip olanlar bu tablodan kendilerine ders çıkarmalıdır.
Dosyası Yargıtay’da beklediği için hakkında kesin hüküm olmadığı gerekçesiyle Kenan Evren devlet töreni ile defnedilecek. Bugün başta siyasi partiler olmak üzere medyası, halkı topyekûn Evren’e ateş püskürüyor.
Oysa görevde iken bugün lanet okuyan birçok kişi onun karşısında el pençe divan durmuştu.
Kenan Evren’in ardından ne söylenirse söylensin bu saatten sonra bedenen dünya ile ilişkisi bitmiştir. İşin en kolay yanı onun arkasından konuşmaktır. Oysa şu koskoca millet hala onun yaptığı Anayasa ile yönetiliyor. Yani Evren ölmedi hala aramızda yaşıyor ve onun kanunları işliyor.
Yaptığı Anayasa bu milletin şartsız kuralsız kabul ettiği yasa olma özelliğini taşıyor. Hem de bu öyle bir Anayasa ki onlarca yıldır üzerinde kalem oynatılamıyor.
Bu Anayasa değişsin diye 2010 yılında bir referandum yapıldı. Halk mevcut hükümete bu Anayasa’yı değişin yetkisi verdi. Maalesef Anayasa’nın sadece birkaç maddesi değiştirilebildi.
Tüm partiler aylarca bir araya geldi. Koca koca adamlar yazdı çizdi ama bir Anayasa yapıp bu milletin önüne getiremedi.
Bugün ardından sövdüğümüz Kenan Evren o kargaşa ortamında bir gecede darbe yapıp, bu aziz milletin önüne dayatmada olsa bir Anayasa getirdi ve 80’den beri kendi kurallarını işletti, işletmeye devam ediyor.
Durum bu halde iken Evren’in ölmesinin ya da hayatta kalmasının kime ne faydası var? İster devlet töreni ile uğurlansın isterse kimsesizler mezarına gömülsün. Bana göre asıl ölüm o Anayasa’nın değiştiği, milletin Anayasa’sının yapıldığı, gerçek hak ve özgürlükleri içeren, hukukun kayıtsız şartsız korunduğu, kişilerin değil devletin ve millet için var olduğu bir Anayasa yapıldığı zaman Evren’in izleri silinmiş olacak. Bu halk o gün gerçek aydınlığa ulaşacak.
Kenan Evren cephesinden gelen haberlerin hiç birisi ile ilgilenmiyorum. Beni ne Ramazan günü Havuzbaşı’nda içtiği bir bardak su, ne yaptığı tablolar, ne yıllarca sefa sürdüğü Bodrum’daki evinin müze olması, nede siyasilerin cenaze törenine katılıp katılmamaları ilgilendiriyor.
Beni bu kadar zamanda değiştirilemeyen o Anayasa’nın söndürdüğü binlerce hayat ilgilendiriyor.