
‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi’nin detaylarını anlatan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Üniversitesi’nin başarı sıralamasındaki yeri için, “Bize yakışmıyor” ifadesini kullandı.
Bu Sıralama Bize Yakışmıyor
‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi’yle Atatürk Üniversitesi’ne adeta yeni bir ‘Anayasa’ oluşturmaya çalışan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “ Üniversite duvara çarpmıştı şimdi rayına oturtmaya çalışıyoruz” dedi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Pazar sabahı kahvaltısında Konukevi’nde gazetecilerle bir araya geldi. Göreve gelir gelmez Bilimler Araştırma Projeleri’ni (BAP) yeniden yapılandırdıklarından söz eden Rektör Çomaklı, ‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm’ Projesi kapsamında 2-4 Şubat tarihleri arasında ‘Arama’ konferansı düzenlediklerini anımsattı. Bu konferansta Atatürk Üniversitesi’nin nasıl bir üniversite olduğunu ortaya koyduklarını dile getiren Çomaklı, “Bizim neyimiz var? Potansiyellerimiz, gücümüz ne? Atatürk Üniversitesi nasıl konumlanmalı, insanların beklentileri ne, dünya ne çalışıyor biz ne yapıyoruz gibi konularda görüş alış verişinde bulunduk. Atatürk Üniversitesi’nin gerçek vizyonu ne olmalı ve bunun altındaki misyonu nasıl doldurmalıyız buna baktık. Şu an kabaca şekil vermeye başladık” dedi.

Toplumla bağlantımız olmalı
14 ay sürecek projenin önemli bir ayağının Erzurum’daki sivil toplum kuruluşları ve basın olduğunu ifade eden Çomaklı, şunları söyledi. “İki yıl önce bu işe başlarken, elimizde sihirli bir değnek olmadığını söylemiştim. Böyle bir şey yok. Bu 4-5 yıllık bir süreç ve bunun sonuçlarını da yavaş yavaş almaya başlayacağız. Zaman zaman duyuyorum, ‘Üniversitenin toplumla, STK’larla ne işi var’ diye söylüyorlar. Tabi ki üniversitelerin böyle bir görevi var. Üniversitelerin birinci görevi eğitim ama STK’larla da bağı bağlantısı olmalı. Bu dönüşüm projemiz içinde tüm bunlar var. Şimdi sorabilirsiniz… ‘Girişimci Yenilikçi Üniversiteler sıralamasında 50’nin dışına attı sizi Kalkınma Bakanlığı’ diye sorarsınız doğru. Geldiğimiz yıldı 2016 sıkıntılı geçti. Bunun da nedenlerine bakıyoruz. Ama belirmeliyim ki alt yapımız çok iyi durumda. İşte bu alt yapıyı nasıl daha iyi kullanırız, daha çok patent nasıl alırız bunlara bakıyoruz. Örnek vereyim Malezya’ya gittik ki bizim yarımız kadar bir üniversite 1800 patentten bahsediyorlar. Bunların 181’i ürüne dönüşmüşse bizim oturup bunları konuşmamız lazım. Bunları yeniden yapılandırmamız lazım. İşte bakın bizim bir diğer görevimiz toplumla bağlantılı. ‘Ya siz üniversiteniz, kapılarınızı kapatın, siz çalın siz oynayın’ böyle değil, böyle bir düşünce yok, bunu kırdık. ‘Ya işte Ömer çağırdın, geldik, kahvaltı yaptık, yemek yedik’ böyle basit ve ucuz düşünüyorlar. Önceki günkü toplantıda şunu gördük; STK’ların kendi aralarında bile iletişimi yok. İnsanlar birbirilerini tanımıyorlar. Bu kopukluğun olmaması lazım. Şunu söylemeliyim; üniversitenin kendi içinde duvarları vardı, bölüm içinde, fakülteler içinde vardı. Gördük ki şehirle üniversitenin arasında korku duvarı vardı. Ama tüm bunları aşacağız.”

Fakültelere döner sermaye kurduk
Merdiven altı çalışmaları bitirmek için tüm fakültelerde döner sermaye kurduklarını da belirten Rektör Çomaklı, Spor Bilimleri Fakültesini örnek verdi. Fakülte için “Türkiye’nin en iyilerinden” ifadesini kullanan Çomaklı, “Oradaki arkadaşlarımızın birçoğu orada-burada eğitim veriyorlar. Bunu legal yoldan versenize. Hamdolsun yüce devletimiz ne yaptı ‘danışmanlık yapan hocaya yüzde 85 veriyorum’ dedi. Ben de diyorum ki, ‘Ey hocalar benim için en değerli hoca legal ölçülerde bilgisini en çok satan hoca. Kanuni çerçevede buyurun satın. Buyurun sahaya inin. Bir diğer örnek, besiciler geliyor ‘hayvanlarımız öldü, milyon liralık zarar ettik’ diyorlar. Gelip bizden danışmanlık mı istedin. Cüzi miktarlarda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayda bir-iki bin lira ver milyonluk zarara girme. Bakın biz bunların önünü açtık. Üniversiteyle toplumu, üniversiteyle sanayiyi buluşturacağız. Sanayicilerimizle toplantı yapmak istiyoruz gelmiyorlar. Dün dedik gelmeseniz de biz size geleceğiz. Biz kapınızı çalacağız” diye konuştu.
Üniversite duvara çarpmıştı
Rektör Prof. Dr. Çomaklı, göreve geldikleri günden bu yana üniversite senatosunu neredeyse hafta bir topladıklarını dile getirdi. Çomaklı şunları söyledi. “Yönergeler çıkarıyoruz, değiştiriyoruz. Olmuyor bir daha yapıyoruz ta ki mükemmeli bulana kadar yapıyoruz. Çünkü biz dinamik yapılarız. Bakın artık öğrenme yöntemleri de değişti. İki yaşındaki çocuklar bizden çok daha iyi interneti kullanıyorlar. Böyle bir çağda biz kendimizi bu gelişime, gelişen çağa uydurmazsak silinir gideriz. Zaten üniversite duvara çarpmıştı, biz şimdi normal rayına normal bir düzene sokmaya çalışıyoruz. Bunun için kimseyi de eleştirmiyoruz. Kendi işimize bakıyoruz. Bu üniversiteyi dünyada tanınan, dünya üniversitesi yapmaya çalışıyoruz. Dünya’daki ilk 500’e nasıl sokarız buna çabalıyoruz. Bakın şu an binlerin üzerindeyiz bu bize yakışıyor mu biz bunu kabul etmiyoruz.”
Projeyi tanıttı
Rektör Çomaklı’nın ardından Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Atilla Keskin, ‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm’ Projesinin detaylarını gazetecilere anlattı.
Bu Sıralama Bize Yakışmıyor
‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi’yle Atatürk Üniversitesi’ne adeta yeni bir ‘Anayasa’ oluşturmaya çalışan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “ Üniversite duvara çarpmıştı şimdi rayına oturtmaya çalışıyoruz” dedi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Pazar sabahı kahvaltısında Konukevi’nde gazetecilerle bir araya geldi. Göreve gelir gelmez Bilimler Araştırma Projeleri’ni (BAP) yeniden yapılandırdıklarından söz eden Rektör Çomaklı, ‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm’ Projesi kapsamında 2-4 Şubat tarihleri arasında ‘Arama’ konferansı düzenlediklerini anımsattı. Bu konferansta Atatürk Üniversitesi’nin nasıl bir üniversite olduğunu ortaya koyduklarını dile getiren Çomaklı, “Bizim neyimiz var? Potansiyellerimiz, gücümüz ne? Atatürk Üniversitesi nasıl konumlanmalı, insanların beklentileri ne, dünya ne çalışıyor biz ne yapıyoruz gibi konularda görüş alış verişinde bulunduk. Atatürk Üniversitesi’nin gerçek vizyonu ne olmalı ve bunun altındaki misyonu nasıl doldurmalıyız buna baktık. Şu an kabaca şekil vermeye başladık” dedi.

Toplumla bağlantımız olmalı
14 ay sürecek projenin önemli bir ayağının Erzurum’daki sivil toplum kuruluşları ve basın olduğunu ifade eden Çomaklı, şunları söyledi. “İki yıl önce bu işe başlarken, elimizde sihirli bir değnek olmadığını söylemiştim. Böyle bir şey yok. Bu 4-5 yıllık bir süreç ve bunun sonuçlarını da yavaş yavaş almaya başlayacağız. Zaman zaman duyuyorum, ‘Üniversitenin toplumla, STK’larla ne işi var’ diye söylüyorlar. Tabi ki üniversitelerin böyle bir görevi var. Üniversitelerin birinci görevi eğitim ama STK’larla da bağı bağlantısı olmalı. Bu dönüşüm projemiz içinde tüm bunlar var. Şimdi sorabilirsiniz… ‘Girişimci Yenilikçi Üniversiteler sıralamasında 50’nin dışına attı sizi Kalkınma Bakanlığı’ diye sorarsınız doğru. Geldiğimiz yıldı 2016 sıkıntılı geçti. Bunun da nedenlerine bakıyoruz. Ama belirmeliyim ki alt yapımız çok iyi durumda. İşte bu alt yapıyı nasıl daha iyi kullanırız, daha çok patent nasıl alırız bunlara bakıyoruz. Örnek vereyim Malezya’ya gittik ki bizim yarımız kadar bir üniversite 1800 patentten bahsediyorlar. Bunların 181’i ürüne dönüşmüşse bizim oturup bunları konuşmamız lazım. Bunları yeniden yapılandırmamız lazım. İşte bakın bizim bir diğer görevimiz toplumla bağlantılı. ‘Ya siz üniversiteniz, kapılarınızı kapatın, siz çalın siz oynayın’ böyle değil, böyle bir düşünce yok, bunu kırdık. ‘Ya işte Ömer çağırdın, geldik, kahvaltı yaptık, yemek yedik’ böyle basit ve ucuz düşünüyorlar. Önceki günkü toplantıda şunu gördük; STK’ların kendi aralarında bile iletişimi yok. İnsanlar birbirilerini tanımıyorlar. Bu kopukluğun olmaması lazım. Şunu söylemeliyim; üniversitenin kendi içinde duvarları vardı, bölüm içinde, fakülteler içinde vardı. Gördük ki şehirle üniversitenin arasında korku duvarı vardı. Ama tüm bunları aşacağız.”

Fakültelere döner sermaye kurduk
Merdiven altı çalışmaları bitirmek için tüm fakültelerde döner sermaye kurduklarını da belirten Rektör Çomaklı, Spor Bilimleri Fakültesini örnek verdi. Fakülte için “Türkiye’nin en iyilerinden” ifadesini kullanan Çomaklı, “Oradaki arkadaşlarımızın birçoğu orada-burada eğitim veriyorlar. Bunu legal yoldan versenize. Hamdolsun yüce devletimiz ne yaptı ‘danışmanlık yapan hocaya yüzde 85 veriyorum’ dedi. Ben de diyorum ki, ‘Ey hocalar benim için en değerli hoca legal ölçülerde bilgisini en çok satan hoca. Kanuni çerçevede buyurun satın. Buyurun sahaya inin. Bir diğer örnek, besiciler geliyor ‘hayvanlarımız öldü, milyon liralık zarar ettik’ diyorlar. Gelip bizden danışmanlık mı istedin. Cüzi miktarlarda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayda bir-iki bin lira ver milyonluk zarara girme. Bakın biz bunların önünü açtık. Üniversiteyle toplumu, üniversiteyle sanayiyi buluşturacağız. Sanayicilerimizle toplantı yapmak istiyoruz gelmiyorlar. Dün dedik gelmeseniz de biz size geleceğiz. Biz kapınızı çalacağız” diye konuştu.
Üniversite duvara çarpmıştı
Rektör Prof. Dr. Çomaklı, göreve geldikleri günden bu yana üniversite senatosunu neredeyse hafta bir topladıklarını dile getirdi. Çomaklı şunları söyledi. “Yönergeler çıkarıyoruz, değiştiriyoruz. Olmuyor bir daha yapıyoruz ta ki mükemmeli bulana kadar yapıyoruz. Çünkü biz dinamik yapılarız. Bakın artık öğrenme yöntemleri de değişti. İki yaşındaki çocuklar bizden çok daha iyi interneti kullanıyorlar. Böyle bir çağda biz kendimizi bu gelişime, gelişen çağa uydurmazsak silinir gideriz. Zaten üniversite duvara çarpmıştı, biz şimdi normal rayına normal bir düzene sokmaya çalışıyoruz. Bunun için kimseyi de eleştirmiyoruz. Kendi işimize bakıyoruz. Bu üniversiteyi dünyada tanınan, dünya üniversitesi yapmaya çalışıyoruz. Dünya’daki ilk 500’e nasıl sokarız buna çabalıyoruz. Bakın şu an binlerin üzerindeyiz bu bize yakışıyor mu biz bunu kabul etmiyoruz.”
Projeyi tanıttı
Rektör Çomaklı’nın ardından Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Atilla Keskin, ‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm’ Projesinin detaylarını gazetecilere anlattı.
