GENEL
27 Ekim 2025 - 11:43
Kuraklık kapıda! Van Gölü Havzası tehdit altında
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası'nda önümüzdeki yıllarda Akdeniz ikliminin görülmeye başlanacağını belirterek, havzada ciddi su sorunlarının yaşanabileceği uyarısında bulundu.
GENEL
27 Ekim 2025 - 11:43

Van Gölü Havzası, 2018-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle ciddi su kaybı yaşarken, 2024 yılında önceki yıllara oranla daha fazla yağış almıştı. Ancak son yıllarda havzada Ekim ve Kasım aylarında beklenen yağışların düşmemesi, buna rağmen yağışların Mart, Nisan ve Mayıs aylarına kayması mevsimsel değişimin açık göstergesi oldu. Uzmanlar, bu sürecin havzadaki iklimsel dengeleri kökten değiştirdiğini ve bölgenin giderek daha belirgin bir Akdeniz iklimine doğru evrileceğini belirtiyor. Yaz aylarının her geçen yıl daha kurak geçtiğine dikkat çeken bilim insanları, artan sıcaklık ve buharlaşmanın su kaynaklarını tehdit ettiğini vurguluyor.
"Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor" Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, uzun yıllara dayanan ölçeklendirmelerin, Van Gölü Havzası'nda önümüzdeki 20-25 yıl içerisinde, bir Akdeniz ikliminin yaşanmaya başlanacağını ortaya koyduğunu belirtti. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Şu anda temel karakteri karasal olan düşük yoğunluklu bir Akdeniz ikliminden söz ediyoruz; ancak önümüzdeki 20-25 yıl içinde bu bölgede daha belirgin bir Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor. Akdeniz ikliminin en temel özelliği ise yaz kuraklığıdır. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda yazlarımız çok daha kurak geçecek. Bu durum, havzanın su kaynaklarını, göllerini, akarsularını ve sulak alanlarını ciddi biçimde etkileyecek. Zira bu bölgede yaşanan buharlaşma şiddetli ve gerçektir. Bu da sadece göl ve sulak alanların küçülmesiyle sınırlı kalmayacak; akarsuların önemli bir kısmının kurumasına, yeraltı su seviyelerinin giderek düşmesine yol açacak. Bunun sonucunda ise havzanın tamamında içme, kullanma ve sulama suyunda ciddi sorunlar yaşanacak. Bu sorunlar halihazırda etkilerini göstermeye başlamış durumda ve önümüzdeki süreçte artarak devam edecek" dedi.
"İklim değişikliği yalnızca sürekli bir ısınma anlamına gelmez" İklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından birinin yalnızca sıcaklık artışı olmadığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, "Genellikle iklim değişikliğini ‘ısınma' ile ilişkilendiririz, oysa bu süreç aynı zamanda hava kütlelerinin geçişini de kolaylaştırır. Güneyin sıcak havasıyla kuzeyin soğuk havası arasındaki geçirgenlik arttığı için, biz kışları daha ılık geçireceğimizi düşünsek de zaman zaman bunun tam tersi yaşanabilir. Örneğin, kuzeyden gelen soğuk hava kütleleriyle birlikte eksi 30, hatta eksi 40 derecelere varan şiddetli soğuklar bölgeye ulaşabilir ve bu soğuklar günlerce, hatta haftalarca sürebilir. Yani iklim değişikliği yalnızca sürekli bir ısınma anlamına gelmez; aksine, bu geçirgenliğin artmasıyla birlikte kış aylarında çok daha sert soğuklarla da karşılaşabiliriz. Bunun yanında geçiş mevsimlerinde, özellikle sonbahar ve ilkbaharda, mevsim normallerinin çok üzerinde sıcaklıklar ya da tam tersine çok altında soğuklar yaşanabilir. Ancak kış aylarında yağışların yeterli olup olmayacağını bugünden kesin olarak söylemek mümkün değil. Bu durum, genel atmosferik olaylar ve basınç merkezlerinin etkisine bağlı olarak değişir" diye konuştu. Önümüzdeki 10 yıllar boyunca sıcaklıkların artacağını, buharlaşma şiddetleneceğini, yağış miktarında ise azalma görüleceğini rahatlıkla söyleyebileceklerini ifade eden Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bu gelişmeler, havzanın toplam su arzını ciddi şekilde olumsuz etkileyecek. Bu nedenle yapılması gereken, tüm bu değişimleri öngörmek ve buna uygun önlemleri bugünden almaktır. Çünkü burası kapalı bir havza ve su yönetimi doğru yapılmazsa, burada yaşayan yüz binlerce insan yakın gelecekte ciddi su sıkıntılarıyla karşı karşıya kalacaktır."
İHA
"Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor" Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, uzun yıllara dayanan ölçeklendirmelerin, Van Gölü Havzası'nda önümüzdeki 20-25 yıl içerisinde, bir Akdeniz ikliminin yaşanmaya başlanacağını ortaya koyduğunu belirtti. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Şu anda temel karakteri karasal olan düşük yoğunluklu bir Akdeniz ikliminden söz ediyoruz; ancak önümüzdeki 20-25 yıl içinde bu bölgede daha belirgin bir Akdeniz ikliminin hüküm sürmesi bekleniyor. Akdeniz ikliminin en temel özelliği ise yaz kuraklığıdır. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda yazlarımız çok daha kurak geçecek. Bu durum, havzanın su kaynaklarını, göllerini, akarsularını ve sulak alanlarını ciddi biçimde etkileyecek. Zira bu bölgede yaşanan buharlaşma şiddetli ve gerçektir. Bu da sadece göl ve sulak alanların küçülmesiyle sınırlı kalmayacak; akarsuların önemli bir kısmının kurumasına, yeraltı su seviyelerinin giderek düşmesine yol açacak. Bunun sonucunda ise havzanın tamamında içme, kullanma ve sulama suyunda ciddi sorunlar yaşanacak. Bu sorunlar halihazırda etkilerini göstermeye başlamış durumda ve önümüzdeki süreçte artarak devam edecek" dedi.
"İklim değişikliği yalnızca sürekli bir ısınma anlamına gelmez" İklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından birinin yalnızca sıcaklık artışı olmadığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, "Genellikle iklim değişikliğini ‘ısınma' ile ilişkilendiririz, oysa bu süreç aynı zamanda hava kütlelerinin geçişini de kolaylaştırır. Güneyin sıcak havasıyla kuzeyin soğuk havası arasındaki geçirgenlik arttığı için, biz kışları daha ılık geçireceğimizi düşünsek de zaman zaman bunun tam tersi yaşanabilir. Örneğin, kuzeyden gelen soğuk hava kütleleriyle birlikte eksi 30, hatta eksi 40 derecelere varan şiddetli soğuklar bölgeye ulaşabilir ve bu soğuklar günlerce, hatta haftalarca sürebilir. Yani iklim değişikliği yalnızca sürekli bir ısınma anlamına gelmez; aksine, bu geçirgenliğin artmasıyla birlikte kış aylarında çok daha sert soğuklarla da karşılaşabiliriz. Bunun yanında geçiş mevsimlerinde, özellikle sonbahar ve ilkbaharda, mevsim normallerinin çok üzerinde sıcaklıklar ya da tam tersine çok altında soğuklar yaşanabilir. Ancak kış aylarında yağışların yeterli olup olmayacağını bugünden kesin olarak söylemek mümkün değil. Bu durum, genel atmosferik olaylar ve basınç merkezlerinin etkisine bağlı olarak değişir" diye konuştu. Önümüzdeki 10 yıllar boyunca sıcaklıkların artacağını, buharlaşma şiddetleneceğini, yağış miktarında ise azalma görüleceğini rahatlıkla söyleyebileceklerini ifade eden Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bu gelişmeler, havzanın toplam su arzını ciddi şekilde olumsuz etkileyecek. Bu nedenle yapılması gereken, tüm bu değişimleri öngörmek ve buna uygun önlemleri bugünden almaktır. Çünkü burası kapalı bir havza ve su yönetimi doğru yapılmazsa, burada yaşayan yüz binlerce insan yakın gelecekte ciddi su sıkıntılarıyla karşı karşıya kalacaktır."
İHA
İlginizi Çekebilir