
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Dr. Ümran Küçüközdemir’in ekibiyle birlikte ürettiği ve kendi adını verdiği Ümranhanım Tritikale Çeşidi, kuraklığın kasıp kavurduğu günümüze çiftçilerin yüzünü güldürecek. Dr. Küçüközdemir, 20 yıldır üzerinde çalıştıkları yem bitkisi türünün atıl durumdaki kurak, taşlık arazilerde bile ürün verdiğini söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
İklim değişikliğiyle birlikte yaşanan kuraklık, tarım arazilerini de olumsuz etkiledi. Erzurum’da yüzde 85’lere varan kuraklığın çözümü ise zorlu kış şartlarında bile yetişebilen Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Dr. Ümran Küçüközdemir’in ekibiyle ürettiği Ümranhanım Tritikale Çeşidi'nde.
Erzurum’un Pasinler ilçesinde bulunan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Deneme İstasyonu’nda ‘Erzurum şartlarında kışlık yem bezelyesi ve tritikale karışımı ekimi ve yaygınlaştırılması projesi’ kapsamında Tarla Günü’ etkinliği düzenlendi. Etkinlikte özellikle kuraklıkta alternatif çözüm olabilecek Tritikale Çeşidi dikkat çekti.
Her türlü şartta yetişiyor
Ürünü geliştiren ekibin başında olan Dr. Ümran Küçüközdemir kendi adını verdiği yem bitkisinin hem hayvan hem de insan beslenmesinde kullanılabileceğini söyledi. Dr. Küçüközdemir , “ Ekibimle birlikte bu ürün için 20 yıldır araştırma yapıyoruz, 10 yıl önce de tescilini aldık. Babası çavdar annesi ise buğday olan Ümranhanım Tritikale Çeşidi kuraklığa, soğuğa, tüm kötü şartlara hemen adapte olabilen bir ürün. Normal buğdaya göre kışlık olarak ekimi yapılabilir. Özellikle kışın uzun sürdüğü bölgemiz için çok önemli bir avantaj. Kışın ekilebildiği için de yağışı yeterince bünyesine alabiliyor. Hem hayvan beslemesinde hem de insanın kullanabilmesi için uygun bir tür. Biz de bunun yaygınlaştırılmasını, çiftçinin ürünle tanışmasını istiyoruz” dedi.

İki kat fazla verim
Normal yem bitkisinden iki kat fazla verim sağladığını aktaran Dr. Küçüközdemir, “Bu ürünü atıl durumda olan kuru, taşlık arazilere ekebilirsiniz. Yani atıl durumdaki yerleri tarıma kazandırmak adına önem arz ediyor. Nereye ekerseniz ekin size ürün verecektir ve verimi normalinden iki kat fazla. Tüm dünya kuraklıkla mücadele eder hale geldi. Biz de ürünümüzün kuraklıkta avantajlı, alternatif bir çeşit olduğunu ve kullanımının artırılması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
900 ton yem bitkisi desteği
Etkinlikte konuşan Erzurum Valisi Okay Memiş ise İki yılda yaklaşık 900 ton yem bitkisi desteğinde bulunduklarını anlattı. Vali Memiş şunları söyledi;
“Biz de valilik bütçesinden iki yıl önce hayvancılığa nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündük. Bakanlığın politikasını geliştirdik, Erzurum’a normalde 30-40 ton yem bitkisi tohumu verilirken 670 ton yem bitkisi desteği sağladık. Büyük baş hayvan varlığında 900 bine doğru gidiyoruz, kuraklık ve olumsuz şartlara rağmen. Çiftçimizin her türlü destekle yanındayız. Erzurum genelinde yüzde 85 oranında kuraklık var. Çiftçimizi yalnız bırakmayacağız. Hem tohum desteği hem de destek paketleriyle yanlarında olacağız. Burada çok güzel bir örnek gördük. Doğru iş yaptığımızın göstergesi, kuraklığa rağmen 20 dönümlük alanda hem kendi hayvanlarını besleyecek hem de satacak derecede ürün yetiştirilmiş. Hayvancılıkta en büyük maliyet de yem bitkisidir. Türkiye’de de örnek olmak derdindeyiz.”
Manolya BULUT-PUSULA
İklim değişikliğiyle birlikte yaşanan kuraklık, tarım arazilerini de olumsuz etkiledi. Erzurum’da yüzde 85’lere varan kuraklığın çözümü ise zorlu kış şartlarında bile yetişebilen Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Dr. Ümran Küçüközdemir’in ekibiyle ürettiği Ümranhanım Tritikale Çeşidi'nde.
Erzurum’un Pasinler ilçesinde bulunan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Deneme İstasyonu’nda ‘Erzurum şartlarında kışlık yem bezelyesi ve tritikale karışımı ekimi ve yaygınlaştırılması projesi’ kapsamında Tarla Günü’ etkinliği düzenlendi. Etkinlikte özellikle kuraklıkta alternatif çözüm olabilecek Tritikale Çeşidi dikkat çekti.
Her türlü şartta yetişiyor
Ürünü geliştiren ekibin başında olan Dr. Ümran Küçüközdemir kendi adını verdiği yem bitkisinin hem hayvan hem de insan beslenmesinde kullanılabileceğini söyledi. Dr. Küçüközdemir , “ Ekibimle birlikte bu ürün için 20 yıldır araştırma yapıyoruz, 10 yıl önce de tescilini aldık. Babası çavdar annesi ise buğday olan Ümranhanım Tritikale Çeşidi kuraklığa, soğuğa, tüm kötü şartlara hemen adapte olabilen bir ürün. Normal buğdaya göre kışlık olarak ekimi yapılabilir. Özellikle kışın uzun sürdüğü bölgemiz için çok önemli bir avantaj. Kışın ekilebildiği için de yağışı yeterince bünyesine alabiliyor. Hem hayvan beslemesinde hem de insanın kullanabilmesi için uygun bir tür. Biz de bunun yaygınlaştırılmasını, çiftçinin ürünle tanışmasını istiyoruz” dedi.

İki kat fazla verim
Normal yem bitkisinden iki kat fazla verim sağladığını aktaran Dr. Küçüközdemir, “Bu ürünü atıl durumda olan kuru, taşlık arazilere ekebilirsiniz. Yani atıl durumdaki yerleri tarıma kazandırmak adına önem arz ediyor. Nereye ekerseniz ekin size ürün verecektir ve verimi normalinden iki kat fazla. Tüm dünya kuraklıkla mücadele eder hale geldi. Biz de ürünümüzün kuraklıkta avantajlı, alternatif bir çeşit olduğunu ve kullanımının artırılması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
900 ton yem bitkisi desteği
Etkinlikte konuşan Erzurum Valisi Okay Memiş ise İki yılda yaklaşık 900 ton yem bitkisi desteğinde bulunduklarını anlattı. Vali Memiş şunları söyledi;
“Biz de valilik bütçesinden iki yıl önce hayvancılığa nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündük. Bakanlığın politikasını geliştirdik, Erzurum’a normalde 30-40 ton yem bitkisi tohumu verilirken 670 ton yem bitkisi desteği sağladık. Büyük baş hayvan varlığında 900 bine doğru gidiyoruz, kuraklık ve olumsuz şartlara rağmen. Çiftçimizin her türlü destekle yanındayız. Erzurum genelinde yüzde 85 oranında kuraklık var. Çiftçimizi yalnız bırakmayacağız. Hem tohum desteği hem de destek paketleriyle yanlarında olacağız. Burada çok güzel bir örnek gördük. Doğru iş yaptığımızın göstergesi, kuraklığa rağmen 20 dönümlük alanda hem kendi hayvanlarını besleyecek hem de satacak derecede ürün yetiştirilmiş. Hayvancılıkta en büyük maliyet de yem bitkisidir. Türkiye’de de örnek olmak derdindeyiz.”
