
İkinci darbe teşebbüsü iddialarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “"Bu yönde bir rapor yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar 'Aman ne güzel yenildik' diyerek kenara çekilecek değiller” dedi.
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ikinci bir kalkışma riskinin olup olmadığı yönündeki yorumlarla ilgili "Bu yönde bir rapor yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar 'Aman ne güzel yenildik' diyerek kenara çekilecek değiller. Olası bir şekilde bu FETÖ'cü grubu başka birtakım fitneleri nasıl ortaya çıkarabilir, bunların hepsi analiz ediliyor. Hep beraber uyanık olacağız. Uyanık olmanın birinci yolu Yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir" dedi.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. FETÖ mensuplarına yönelik operasyonun dışında, kamuda PKK mensuplarına yönelik de bir operasyonun yapılıp yapılmayacağı sorulan Kurtulmuş, "Türkiye sadece FETÖ'cülerle mücadele etmiyor. Özellikle 20 Temmuz 2015'ten itibaren eş zamanlı olarak 3 terör örgütüyle mücadele ediyor. Bunlardan bir tanesi PKK bir tanesi DAEŞ; ayrıca FETÖ darbe teşebbüsüyle birlikte bu işin tuzu biberi oldu. Türkiye, terörle mücadelesini asla savsaklayamaz. Türkiye bütün terör örgütleriyle, onların mensuplarıyla sonuna kadar mücadele etmek durumundadır. Bu milli güvenliğimizin bir gereğidir. Bu çerçevede Türkiye, diğer terör örgütleriyle mücadeleyi de en az FETÖ ile mücadele kadar önemser ve bu önemde de gereğini yerine getirir" ifadelerini kullandı.
OHAL uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağı yönünde yöneltilen bir soru üzerine ise Kurtulmuş, "OHAL'le ilgili bugün Bakanlar Kurulu'nda uzatılmasıyla ilgili herhangi bir konu gündeme gelmemiştir" diye yanıt verdi.
"Varsa haksızlık, ortadan kaldırılmaya çalışılacak"
FETÖ ile mücadelede kapsamında haksızlığa uğradığını iddia edenler için itiraz sürecinin ne zaman sonlanacağı sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu hassas sürece herkesin hassasiyetlerine riayet ederek, bu sürecin içinde yer alması lazım. FETÖ'nün işlediği suç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hatta hiç abartmadan söylüyorum, bu Anadolu ve Rumeli topraklarında bulunuş tarihimizin en ağır suçudur. Bu ağır suçla irtibatlı olan her kim varsa o da en ağır suçun ortaklarıdır. İlla uçağı kaldırıp Meclis'i bombalaması gerekmiyor. O işi 1 kişi yaptı. Ama o 1 kişinin arkasında binlerin, on binlerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ağır suçu hafifletecek hiçbir söz ve teşebbüsün içerisinde olunmaması lazım. Aynı şekilde adaletli davranacağız. Kimsenin haksız yere burnunun kanamamasını sağlayacağız. Bu hassasiyet içerisinde bu soruşturmalar devam ediyor. Başbakanlık bünyesinde bir komisyon oluşturuldu. Kriterlere uygun şekilde bu insanlar görevden uzaklaştırılmışlar mı uzaklaştırılmamışlar mı, bunlar tespit edilecek. Ayrıca gerekli görülen dosyalarda detaylı çalışmalar yapılacak. Subjektif birtakım değerlendirmeler yapılmışsa bunlarla ilgili de çalışmalar yapılacak. Varsa bir haksızlık ortadan kaldırılmaya çalışılacak"
"Anadolu-Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olanları affetmeden devam edeceğiz"
Başbakan Binali Yıldırım'ın, imzasız ihbar mektuplarının işleme konulmaması için genelge çıkarılacağı yönündeki açıklaması hatırlatılan Kurtulmuş, söz konusu genelgenin ne zaman çıkacağı ve geriye dönük işleyip işlemeyeceğiyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Sadece imzasız ihbarlar değil, asılsız ihbarların da büyük bir suç olduğunu herkesin bilmesi lazım. Öyle oturduğu yerde herhangi bir şekilde husumeti var, bir mektup yazayım da şunu şikayet edeyim; demenin de bir bedeli olduğunu herkes bilmelidir. Asla bu Anadolu-Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olan, kenarında olan, ona dahli olan kimseyi affetmeden ama kimseye de haksızlık yapmadan yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz'un artçı depremlerinden biri olarak görüyorum"
Moody's'in, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin kararının piyasalara etkisi ve maliyeti sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Çok büyük, Türkiye ekonomisini gerçekten tedirgin edecek bir çıkışın şimdiye kadar olmadığını biliyoruz. Rakamlar son derece düşük. İhtimalden bahsediliyor. Ben o ihtimali görmüyorum açıkçası. Bir taraftan böyle bir siyasi açıklama yapılmış olmakla birlikte Türkiye'nin gerçekten risk analizlerini yapanların da Türkiye'nin risklerini az olduklarını gördüklerini müşahede ediyoruz. Ben çok büyük bir çıkış olmayacağı kanaatindeyim. Ben Moody's'in bu açıklamasını ben 15 Temmuz'un artçı depremlerinden biri olarak görüyorum. Ama Türkiye bunu ciddi şekilde aşacaktır"
"Uyanık olmanın birinci yolu yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir"
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Başbakan Binali Yıldırım tarafından ikinci kalkışma riski olabileceği yönünde yapılan açıklamalar üzerinden ikinci bir kalkışma tehdidine ilişkin MİT'ten ya da İçişleri Bakanlığı'ndan herhangi bir raporun olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu yönde bir rapor yok. Bu tür raporlarla halkı endişeye sürüklemenin de alemi yok. Ülkeyi yönetenler olarak şunun farkındayız. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar aman ne güzel yenildik, diyerek kenara çekilecek değiller. Bunlar ve arkalarındaki iradelerin Türkiye'nin demokrasinin önünü kesmek için yine fırsat kollayacakları, bunu yapmak için de halkın arasına çeşitli fitneler sokmaya gayret edecekleri herhalde bunları tahmin etmek için de müneccim olmaya gerek yok. Her türlü tedbiri alarak yolumuza devam ediyoruz. Olası bir şekilde bu FETÖ'cü grubu başka birtakım fitneleri nasıl ortaya çıkarabilir, bunların hepsi analiz ediliyor. Hep beraber uyanık olacağız. Uyanık olmanın birinci yolu Yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir. Türkiye'de demokrasiyi savunmaya devam etmektir. Herhangi bir paniğe gerek yok. Bu mücadeleyi çok kararlı şekilde sürdürmeye devam ediyoruz" açıklamasında bulundu. DHA
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ikinci bir kalkışma riskinin olup olmadığı yönündeki yorumlarla ilgili "Bu yönde bir rapor yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar 'Aman ne güzel yenildik' diyerek kenara çekilecek değiller. Olası bir şekilde bu FETÖ'cü grubu başka birtakım fitneleri nasıl ortaya çıkarabilir, bunların hepsi analiz ediliyor. Hep beraber uyanık olacağız. Uyanık olmanın birinci yolu Yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir" dedi.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. FETÖ mensuplarına yönelik operasyonun dışında, kamuda PKK mensuplarına yönelik de bir operasyonun yapılıp yapılmayacağı sorulan Kurtulmuş, "Türkiye sadece FETÖ'cülerle mücadele etmiyor. Özellikle 20 Temmuz 2015'ten itibaren eş zamanlı olarak 3 terör örgütüyle mücadele ediyor. Bunlardan bir tanesi PKK bir tanesi DAEŞ; ayrıca FETÖ darbe teşebbüsüyle birlikte bu işin tuzu biberi oldu. Türkiye, terörle mücadelesini asla savsaklayamaz. Türkiye bütün terör örgütleriyle, onların mensuplarıyla sonuna kadar mücadele etmek durumundadır. Bu milli güvenliğimizin bir gereğidir. Bu çerçevede Türkiye, diğer terör örgütleriyle mücadeleyi de en az FETÖ ile mücadele kadar önemser ve bu önemde de gereğini yerine getirir" ifadelerini kullandı.
OHAL uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağı yönünde yöneltilen bir soru üzerine ise Kurtulmuş, "OHAL'le ilgili bugün Bakanlar Kurulu'nda uzatılmasıyla ilgili herhangi bir konu gündeme gelmemiştir" diye yanıt verdi.
"Varsa haksızlık, ortadan kaldırılmaya çalışılacak"
FETÖ ile mücadelede kapsamında haksızlığa uğradığını iddia edenler için itiraz sürecinin ne zaman sonlanacağı sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu hassas sürece herkesin hassasiyetlerine riayet ederek, bu sürecin içinde yer alması lazım. FETÖ'nün işlediği suç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hatta hiç abartmadan söylüyorum, bu Anadolu ve Rumeli topraklarında bulunuş tarihimizin en ağır suçudur. Bu ağır suçla irtibatlı olan her kim varsa o da en ağır suçun ortaklarıdır. İlla uçağı kaldırıp Meclis'i bombalaması gerekmiyor. O işi 1 kişi yaptı. Ama o 1 kişinin arkasında binlerin, on binlerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ağır suçu hafifletecek hiçbir söz ve teşebbüsün içerisinde olunmaması lazım. Aynı şekilde adaletli davranacağız. Kimsenin haksız yere burnunun kanamamasını sağlayacağız. Bu hassasiyet içerisinde bu soruşturmalar devam ediyor. Başbakanlık bünyesinde bir komisyon oluşturuldu. Kriterlere uygun şekilde bu insanlar görevden uzaklaştırılmışlar mı uzaklaştırılmamışlar mı, bunlar tespit edilecek. Ayrıca gerekli görülen dosyalarda detaylı çalışmalar yapılacak. Subjektif birtakım değerlendirmeler yapılmışsa bunlarla ilgili de çalışmalar yapılacak. Varsa bir haksızlık ortadan kaldırılmaya çalışılacak"
"Anadolu-Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olanları affetmeden devam edeceğiz"
Başbakan Binali Yıldırım'ın, imzasız ihbar mektuplarının işleme konulmaması için genelge çıkarılacağı yönündeki açıklaması hatırlatılan Kurtulmuş, söz konusu genelgenin ne zaman çıkacağı ve geriye dönük işleyip işlemeyeceğiyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Sadece imzasız ihbarlar değil, asılsız ihbarların da büyük bir suç olduğunu herkesin bilmesi lazım. Öyle oturduğu yerde herhangi bir şekilde husumeti var, bir mektup yazayım da şunu şikayet edeyim; demenin de bir bedeli olduğunu herkes bilmelidir. Asla bu Anadolu-Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olan, kenarında olan, ona dahli olan kimseyi affetmeden ama kimseye de haksızlık yapmadan yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz'un artçı depremlerinden biri olarak görüyorum"
Moody's'in, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin kararının piyasalara etkisi ve maliyeti sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Çok büyük, Türkiye ekonomisini gerçekten tedirgin edecek bir çıkışın şimdiye kadar olmadığını biliyoruz. Rakamlar son derece düşük. İhtimalden bahsediliyor. Ben o ihtimali görmüyorum açıkçası. Bir taraftan böyle bir siyasi açıklama yapılmış olmakla birlikte Türkiye'nin gerçekten risk analizlerini yapanların da Türkiye'nin risklerini az olduklarını gördüklerini müşahede ediyoruz. Ben çok büyük bir çıkış olmayacağı kanaatindeyim. Ben Moody's'in bu açıklamasını ben 15 Temmuz'un artçı depremlerinden biri olarak görüyorum. Ama Türkiye bunu ciddi şekilde aşacaktır"
"Uyanık olmanın birinci yolu yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir"
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Başbakan Binali Yıldırım tarafından ikinci kalkışma riski olabileceği yönünde yapılan açıklamalar üzerinden ikinci bir kalkışma tehdidine ilişkin MİT'ten ya da İçişleri Bakanlığı'ndan herhangi bir raporun olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu yönde bir rapor yok. Bu tür raporlarla halkı endişeye sürüklemenin de alemi yok. Ülkeyi yönetenler olarak şunun farkındayız. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar aman ne güzel yenildik, diyerek kenara çekilecek değiller. Bunlar ve arkalarındaki iradelerin Türkiye'nin demokrasinin önünü kesmek için yine fırsat kollayacakları, bunu yapmak için de halkın arasına çeşitli fitneler sokmaya gayret edecekleri herhalde bunları tahmin etmek için de müneccim olmaya gerek yok. Her türlü tedbiri alarak yolumuza devam ediyoruz. Olası bir şekilde bu FETÖ'cü grubu başka birtakım fitneleri nasıl ortaya çıkarabilir, bunların hepsi analiz ediliyor. Hep beraber uyanık olacağız. Uyanık olmanın birinci yolu Yenikapı ruhunu korumaya devam etmektir. Türkiye'de demokrasiyi savunmaya devam etmektir. Herhangi bir paniğe gerek yok. Bu mücadeleyi çok kararlı şekilde sürdürmeye devam ediyoruz" açıklamasında bulundu. DHA