
Cumhuriyet caddesi üzerinde yer alan Lala Paşa Mahallesi bu gün daha çok ticari hayatın merkezi haline gelmiştir. Özellikle Morgof kışlasınında yıkılmasıyla birlikte şehir insanının rahat nefes aldığı yerlerden biri olan Lala Paşa Mahallesi ismini Osmanlı sadrazamlarından Lala Mustafa Paşa’nın yaptırdığı camiden alır. (“Morgof Kışlasının, Yakutiye medresenin güney ve batı kesiminde yer alan ve II.Abdülhamit döneminde yaptırıldığı söylenebilir. Rusların, Erzurum’u işgalinde Morgof adında bir Rus general tarafından buranın karargah olarak kullanmasından dolayı binanın adı da Morgof olarak kalmıştır. Morgof, XIX.yüzyılda Çaykara Mahallesi ile kale arasında, köy büyüklüğünde ve duvarlarla çevrili bir alan olarak tanımlanmaktadır. Erzurum’un merkez kışlalarından biri olan Morgof, I.Dünya savaşında Ermeniler tarafından kullanılmıştır. Bir çok odası bulunan ve askeri eğitimlerin yapıldığı bina Orhan Şerifsoy’un belediye başkanlığı döneminde yıkılmıştır.” Konyalı, Age., s.302; Hüseyin Yurttaş, “Fuat Bey’in Erzurum Haritası”, Ata. Üni. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S.15, Erzurum 2000, s.50; Bulut, Age., 73.)
Mahalleye ismini veren Lala Mustafa Paşa, Kanuni Sultan Süleyman, II.Selim, III.Murat devirlerinde Osmanlı Devletinin en üst kademelerinde önemli hizmetlerde bulunmuş, zamanının büyük kısmı mücadelelerle, davalarla geçmiş bir sadrazamdır. Lala Paşa muhtemelen 1510 tarihinde Bosnada Vişegrad kazasının Ruda nahiyesine bağlı Sokoloviç (Şahin-oğullar) köyünde doğmuştur. Kara lakabı ile anılan Mustafa, muhtemelen Kanuni Sultan Süleyman devrinde devşirtilerek , ağabeyi Deli Hüsrev Paşanın tavassutu ile saraya gelmiştir. (Dündar Aydın, Erzurum Beylerbeyliği ve Teşkilatı: Kuruluş ve Genişleme Devri 1535-1566, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1998, s.148.)
Lalapaşa, II.Selim’in lalası olduğundan daha çok bu isimle anılmıştır. “Kara” lakabıyla da anılmıştır. Ona yaptığı fetihler ve kazandığı zaferlerden dolayı “Kıbrıs Fatihi” “Doğunun Serdarı” Tiflis ve Gürcistan’ın Fatihi” “Şirvan Fatihi”gibi unvanlar da verilmiştir. (Hamza Gündoğdu, Erzurum Lala Paşa Külliyesi, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1992, s.6.) Saraya alınmasında Sokullu Mehmet Paşa’dan büyük yardım gördüğü tahmin edilmektedir. Halep, Şam Beylerbeyliği, Yemen Serdarlığı, divanda altıncı vezirlik, altı yıl Kanuninin berberbaşçılığında, bilahare Sipahi oğlanlar ocağına girerek Çeşniğir ve Küçük Mirahurluk, 1566 yılında II.Selim’in Lalalığı, Safed Sancakbeyliği, Van ve Erzurum beylerbeyliği görevinde bulunan Paşa, 1571 Kıbrıs’ın alınmasında büyük rol oynamış, Tiflis ve Şirvan’ın alınmasında bulunmuştur. Paşa 1579 yılında ise Kars kalesini tamir ettirmiştir. Sinan Paşanın veziriazamlığına dayanamayarak 1580 yılında ölmüştür. Mezarı ise İstanbul’da Eyüp’tedir. Devrinde önemli olaylar olmadı. Lala Paşa Erzurum da ve Osmanlı ülkesinde birçok hayır eseri yaptırmış korunmaları içinde vakıflar tahsis etmiştir. Bunlardan bazıları ise şunlardır:
Erzurum Lala Paşa Külliyesi
Şam da üç yüz altmış odalı Lala Paşa Hanı, hamamı ve tekkesi
Şam yakınlarında Kunaytrada cami ve imaret
Kıbrıs’ta Ömer Cami ve vakıflar
Erzurum beylerbeyliği görevinde on üç ay kalan paşa Erzurum’a birçok hayır eseri bırakmıştır. Lalapaşa Camii, medresesi, Lalapaşa Hamamı, v.s. Erzurum’da ilk külliyeyi de Lala Paşa kurdurmuştur. Evliya Çelebi, Erzurum’da kaldığı dönemde Lalapaşa ve çevresini gözlemlemiş elde ettiği bilgileri ise eserine kaydetmiştir. Eseri okuduğumuz zaman anlatılanlarla bugün gördüğümüz arasında yıllar içerisinde ne büyük değişikliklerin olduğunu görebiliriz. Mahalle de ki yok olan eserlerden biri 1563 yılından önce Kanuni Sultan Süleyman döneminde müstakil olarak yaptırılan beylerbeyi sarayıdır. (Aydın, Age., s.179.)
Evliya Çelebi, Paşa Sarayı’nın Lala Paşa mahallesi civarında yolun karşısında bulunduğunu ve sarayın yüz on tane altlı üstlü odayla bir divanhanenin olduğunu yazar. (Hancı, Age., s.74) Sarayın bir hamamı, güzel sulu çeşmeleri, dışarıya avlusunun çevresinde ve ahırların üstünde karakullukçu odaları vardır. Saray meydanında devamlı cirit oynanırdı. Lalapaşa caminin kuzeydoğusunda iç kalenin eteğinde yer aldığı tahmin ettiğimiz bu saraydan zaman zaman “Beylerbeyi Sarayı”olarak bahsedilmektedir. Lala Paşa mahallesinde tarihe şahitlik eden V.yüzyıl ile XV.yüzyıllar arasında kalma yapıların en önemlileri ise bir önceki yazımızda ele aldığımız Yakutiye Medresesi ve Sultaniye Medresesidir.
Mahalleye ismini veren Lala Mustafa Paşa, Kanuni Sultan Süleyman, II.Selim, III.Murat devirlerinde Osmanlı Devletinin en üst kademelerinde önemli hizmetlerde bulunmuş, zamanının büyük kısmı mücadelelerle, davalarla geçmiş bir sadrazamdır. Lala Paşa muhtemelen 1510 tarihinde Bosnada Vişegrad kazasının Ruda nahiyesine bağlı Sokoloviç (Şahin-oğullar) köyünde doğmuştur. Kara lakabı ile anılan Mustafa, muhtemelen Kanuni Sultan Süleyman devrinde devşirtilerek , ağabeyi Deli Hüsrev Paşanın tavassutu ile saraya gelmiştir. (Dündar Aydın, Erzurum Beylerbeyliği ve Teşkilatı: Kuruluş ve Genişleme Devri 1535-1566, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1998, s.148.)
Lalapaşa, II.Selim’in lalası olduğundan daha çok bu isimle anılmıştır. “Kara” lakabıyla da anılmıştır. Ona yaptığı fetihler ve kazandığı zaferlerden dolayı “Kıbrıs Fatihi” “Doğunun Serdarı” Tiflis ve Gürcistan’ın Fatihi” “Şirvan Fatihi”gibi unvanlar da verilmiştir. (Hamza Gündoğdu, Erzurum Lala Paşa Külliyesi, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1992, s.6.) Saraya alınmasında Sokullu Mehmet Paşa’dan büyük yardım gördüğü tahmin edilmektedir. Halep, Şam Beylerbeyliği, Yemen Serdarlığı, divanda altıncı vezirlik, altı yıl Kanuninin berberbaşçılığında, bilahare Sipahi oğlanlar ocağına girerek Çeşniğir ve Küçük Mirahurluk, 1566 yılında II.Selim’in Lalalığı, Safed Sancakbeyliği, Van ve Erzurum beylerbeyliği görevinde bulunan Paşa, 1571 Kıbrıs’ın alınmasında büyük rol oynamış, Tiflis ve Şirvan’ın alınmasında bulunmuştur. Paşa 1579 yılında ise Kars kalesini tamir ettirmiştir. Sinan Paşanın veziriazamlığına dayanamayarak 1580 yılında ölmüştür. Mezarı ise İstanbul’da Eyüp’tedir. Devrinde önemli olaylar olmadı. Lala Paşa Erzurum da ve Osmanlı ülkesinde birçok hayır eseri yaptırmış korunmaları içinde vakıflar tahsis etmiştir. Bunlardan bazıları ise şunlardır:
Erzurum Lala Paşa Külliyesi
Şam da üç yüz altmış odalı Lala Paşa Hanı, hamamı ve tekkesi
Şam yakınlarında Kunaytrada cami ve imaret
Kıbrıs’ta Ömer Cami ve vakıflar
Erzurum beylerbeyliği görevinde on üç ay kalan paşa Erzurum’a birçok hayır eseri bırakmıştır. Lalapaşa Camii, medresesi, Lalapaşa Hamamı, v.s. Erzurum’da ilk külliyeyi de Lala Paşa kurdurmuştur. Evliya Çelebi, Erzurum’da kaldığı dönemde Lalapaşa ve çevresini gözlemlemiş elde ettiği bilgileri ise eserine kaydetmiştir. Eseri okuduğumuz zaman anlatılanlarla bugün gördüğümüz arasında yıllar içerisinde ne büyük değişikliklerin olduğunu görebiliriz. Mahalle de ki yok olan eserlerden biri 1563 yılından önce Kanuni Sultan Süleyman döneminde müstakil olarak yaptırılan beylerbeyi sarayıdır. (Aydın, Age., s.179.)
Evliya Çelebi, Paşa Sarayı’nın Lala Paşa mahallesi civarında yolun karşısında bulunduğunu ve sarayın yüz on tane altlı üstlü odayla bir divanhanenin olduğunu yazar. (Hancı, Age., s.74) Sarayın bir hamamı, güzel sulu çeşmeleri, dışarıya avlusunun çevresinde ve ahırların üstünde karakullukçu odaları vardır. Saray meydanında devamlı cirit oynanırdı. Lalapaşa caminin kuzeydoğusunda iç kalenin eteğinde yer aldığı tahmin ettiğimiz bu saraydan zaman zaman “Beylerbeyi Sarayı”olarak bahsedilmektedir. Lala Paşa mahallesinde tarihe şahitlik eden V.yüzyıl ile XV.yüzyıllar arasında kalma yapıların en önemlileri ise bir önceki yazımızda ele aldığımız Yakutiye Medresesi ve Sultaniye Medresesidir.