
MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, milli sorumluluğun ve yapıcı siyaset anlayışının gereği olarak planlanan buluşmaların "Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik" temasıyla 9 bölgede 81 ili kapsayacak şekilde düzenleneceğini ifade ederek, "9 ilimiz merkez alınmak suretiyle Erzurum, İstanbul, Tokat, Van, Eskişehir, Ankara, Denizli, Adana, Gaziantep gerçekleştirilecek bölge toplantıların Erzurum’dan başlayacak olması Erzurum adına önemli ve kıymetlidir" dedi.
Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından geçtiğimiz yılın Ekim ayında atılan "Terörsüz Türkiye" adımı, kamu vicdanında makes bulduğu ve bütün toplum kesimleriyle muhtelif siyasi çevrelerden olumlu tepkiler aldığını belirten Başkan Yurdagül, "Bu durum; partimizin uyguladığı siyasetinin hem zamanlamasının isabetini, hem de attığı adımın yerindeliğini ortaya koymuştur. Kırk yılı aşkın sürede milletimize büyük zararlar veren, Türkiye’ye büyük bedeller ödeten terörün artık bitirilmesi, şehitlere ve gazilere yenilerinin eklenmesine artık bir son verilmesi, yeni bedeller ödenmemesi yolundaki toplumsal beklenti, terör belasının gündemden kalkmasının zamanının geldiğine dair Sayın Genel Başkanımızın harika tespiti ile örtüşmüştür. Bilindiği gibi; milletimizi müreffeh, devletimizi güçlü ve üstün kılma gayesini güden Türk milliyetçiliği ülküsü; öteden beri ilerlemeci, modernist ve çözüm odaklı bir siyaset felsefesine dayanmaktadır" dedi.
Başkan Yurdagül açıklamasını şöyle sürdürdü; "MHP, binlerce yıllık sağlam bir toplum yapısıyla zengin bir devlet ve yönetim telakkisini yansıtan dünyaya nizam verme ülküsünden, milletimizin eseri olan devasa bir tarihî kaynaktan beslenmektedir. MHP, milletimizin mayasında mevcut varlık bilincinin ta kendisidir. O bakımdan MHP'ye siyasi hayati boyunca dominant roller, büyük mesuliyetler düşmüştür. Bugün de öyledir. Tarih; yeni yüzyılda MHP’ye yeni ve büyük sorumluluklar yüklemiş, hayati güncel görevler tevdi etmiştir. Kalemi ve kelamı güçlü, geleceği öngören bir siyasi teorisyeni sıfatıyla "21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye" ülküsünü Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e benimseten Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli; bu kutlu Kızılelma hedefine giden yolda, mevcut siyasi parametrelerin yeniden tanzimini elzem görmüştür. Böylece MHP, içine girdiğimiz yeni asırda giderek dengesizleşip kaotik bir hâl alan bölgesel ve küresel konjonktür karşısında, tayin edici bir paradigma değişikliğine olan ihtiyacı erkenden tespit ettiğini göstermiştir. Sayın Genel Başkanımız, idrak ettiğimiz 21. yüzyılda, dünyada ve bölgede konjonktürün hızla değiştiğini; Türkiye’nin, Birinci Dünya Savaşı öncesini tedai ettiren yeni bir bölgesel ve küresel kuşatmayla karşı karşıya bulunduğunu görmüştür. Ülkemizi nevzuhur emperyalist kuşatmadan kurtarmak, Türk devlet politikasına ve Türk diplomasisine yeni bir bağımsız istikamet vermek üzere kolları sıvamıştır. MHP; bu çerçevede, Cumhur İttifakı ortak bilinciyle dâhilî ve harici etkenlere karşı hem dayanıklı hem de caydırıcı olabilmek için ülkede iç barışın tahkimini, toplumsal birlik ve bütünlüğün takviyesini temin maksadıyla "21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye" ülküsünün devamı niteliğinde Terörsüz Türkiye hamlesini yapmıştır. Sayın Genel Başkanımızın bu isabetli girişimi, terörü Türkiye’yi güçten düşürme ve üzerinde baskı oluşturma vasıtası olarak gören uluslararası aktörlerin oyunlarını bozmuştur. İçeride küresel emperyalizmin karanlık entrikalarının vasıtası ve piyonu olan çevrelerin de siyasi hesapları boşa çıkmıştır. Türkiye üzerinde kirli hesapları bulunan iç ve dış odaklar, bu kez Cumhur İttifakının sahiplendiği Terörsüz Türkiye adımının karşıtları olarak boy göstermeye başlamışlardır.
Ellerindeki siyasi malzemenin tükendiğini ve kullanım süresinin dolduğunu gören malum çevreler tarafından aleyhte propaganda ve negatif algı çalışmalarına hız verilmiştir. Hatta şehit aileleri ve gazilerimiz üzerinden Terörsüz Türkiye karşıtlığına esbabımucibe ve taban oluşturma çabasına girilmiştir. Bilhassa PKK’ya ve Dem Parti’ye taviz verildiğine, güya PKK’nın meşrulaştırılması için MHP’nin kullanıldığına dair kara propagandalarla kamuoyunda kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bütün bunlara karşılık Sayın Genel Başkanımızın ortaya koyduğu bilgece tespitler bağlamındaki siyasi adımlarının; geniş bir sosyolojik tabana yayılması, vatanın en ücra köşelerine kadar ulaşılarak MHP’nin argüman ve görüşlerinin haklılığının anlatılması önem taşımaktadır. Diğer taraftan, MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket, tarihî işlevi icabı, kamu vicdanındaki iktidarını ve siyaset sahnesindeki başat rolünü sürdürmek durumundadır."
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatları istikametinde, Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik Ve Dayanışma Buluşmaları - Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik teması altında bölgesel toplantılar düzenlenmesinin kararlaştırıldığını ifade eden Başkan Yurdagül, "Partimiz, toplumsal uzlaşı ve milli birlikle kalıcı barış, huzur ve refahı hedeflemektedir. Kuşkusuz "Terörsüz Türkiye" hedefi toplumun tüm fertlerinin bu sürece sahip çıkmasıyla ve devlet-millet dayanışmasıyla gerçekleşecektir. Terörsüz Türkiye, insan hak ve hürriyetlerinin güçlendiği, daha demokratik ve daha müreffeh bir Türkiye olacaktır. Partimiz, taşıdığı milli sorumluluğun ve yapıcı siyaset anlayışının gereği olarak planlanan bu buluşmalar "Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik" temasıyla 9 bölgede 81 ili kapsayacak şekilde düzenleyecektir. 9 ilimiz merkez alınmak suretiyle Erzurum, İstanbul, Tokat, Van, Eskişehir, Ankara, Denizli, Adana, Gaziantep gerçekleştirilecek bölge toplantıları gerçekleştirilecektir" dedi.
9 Ağustos 2025 Cumartesi günü Erzurum’un ev sahipliğinde yapılacak olan toplantıda Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Gümüşhane, Rize, Trabzon ve Tunceli illerinin katılacağını söyleyen Başkan Yurdagül, Partimizin Terörsüz Türkiye için millî birlik ve dayanışma buluşmalarında, Divan üyeleri, MYK ve MDK üyeleri, milletvekilleri ile il ve ilçe teşkilatlarının görev alacağını, Toplantılara; ticaret ve sanayi odaları, ziraat odaları, esnaf ve sanatkâr odaları, meslek birlikleri ve sendikalar, sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıflar, şehit ve gazi dernekleri, yerel yöneticiler, muhtarlar ve tüm vatandaşların davet edileceğini sözlerine ekledi.
Özlem İpek
Başkan Yurdagül açıklamasını şöyle sürdürdü; "MHP, binlerce yıllık sağlam bir toplum yapısıyla zengin bir devlet ve yönetim telakkisini yansıtan dünyaya nizam verme ülküsünden, milletimizin eseri olan devasa bir tarihî kaynaktan beslenmektedir. MHP, milletimizin mayasında mevcut varlık bilincinin ta kendisidir. O bakımdan MHP'ye siyasi hayati boyunca dominant roller, büyük mesuliyetler düşmüştür. Bugün de öyledir. Tarih; yeni yüzyılda MHP’ye yeni ve büyük sorumluluklar yüklemiş, hayati güncel görevler tevdi etmiştir. Kalemi ve kelamı güçlü, geleceği öngören bir siyasi teorisyeni sıfatıyla "21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye" ülküsünü Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e benimseten Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli; bu kutlu Kızılelma hedefine giden yolda, mevcut siyasi parametrelerin yeniden tanzimini elzem görmüştür. Böylece MHP, içine girdiğimiz yeni asırda giderek dengesizleşip kaotik bir hâl alan bölgesel ve küresel konjonktür karşısında, tayin edici bir paradigma değişikliğine olan ihtiyacı erkenden tespit ettiğini göstermiştir. Sayın Genel Başkanımız, idrak ettiğimiz 21. yüzyılda, dünyada ve bölgede konjonktürün hızla değiştiğini; Türkiye’nin, Birinci Dünya Savaşı öncesini tedai ettiren yeni bir bölgesel ve küresel kuşatmayla karşı karşıya bulunduğunu görmüştür. Ülkemizi nevzuhur emperyalist kuşatmadan kurtarmak, Türk devlet politikasına ve Türk diplomasisine yeni bir bağımsız istikamet vermek üzere kolları sıvamıştır. MHP; bu çerçevede, Cumhur İttifakı ortak bilinciyle dâhilî ve harici etkenlere karşı hem dayanıklı hem de caydırıcı olabilmek için ülkede iç barışın tahkimini, toplumsal birlik ve bütünlüğün takviyesini temin maksadıyla "21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye" ülküsünün devamı niteliğinde Terörsüz Türkiye hamlesini yapmıştır. Sayın Genel Başkanımızın bu isabetli girişimi, terörü Türkiye’yi güçten düşürme ve üzerinde baskı oluşturma vasıtası olarak gören uluslararası aktörlerin oyunlarını bozmuştur. İçeride küresel emperyalizmin karanlık entrikalarının vasıtası ve piyonu olan çevrelerin de siyasi hesapları boşa çıkmıştır. Türkiye üzerinde kirli hesapları bulunan iç ve dış odaklar, bu kez Cumhur İttifakının sahiplendiği Terörsüz Türkiye adımının karşıtları olarak boy göstermeye başlamışlardır.
Ellerindeki siyasi malzemenin tükendiğini ve kullanım süresinin dolduğunu gören malum çevreler tarafından aleyhte propaganda ve negatif algı çalışmalarına hız verilmiştir. Hatta şehit aileleri ve gazilerimiz üzerinden Terörsüz Türkiye karşıtlığına esbabımucibe ve taban oluşturma çabasına girilmiştir. Bilhassa PKK’ya ve Dem Parti’ye taviz verildiğine, güya PKK’nın meşrulaştırılması için MHP’nin kullanıldığına dair kara propagandalarla kamuoyunda kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bütün bunlara karşılık Sayın Genel Başkanımızın ortaya koyduğu bilgece tespitler bağlamındaki siyasi adımlarının; geniş bir sosyolojik tabana yayılması, vatanın en ücra köşelerine kadar ulaşılarak MHP’nin argüman ve görüşlerinin haklılığının anlatılması önem taşımaktadır. Diğer taraftan, MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket, tarihî işlevi icabı, kamu vicdanındaki iktidarını ve siyaset sahnesindeki başat rolünü sürdürmek durumundadır."
