
Son gün ve haftalarda Millet İttifakı ve 6+1 masanın sahiplerinden akla ziyan açıklamalar, düşmandan yana çıkışlar geliyor. Sanıyorlar ki, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle millet vatanından, milli çıkarlarından vaz geçecek!.. Yanıldıklarını bir tokat gibi bu halk yüzlerine vuracaktır.
ABD’nin Yunanistan’ı garnizona dönüştürmesi sonrası Yunanistan’a cesaret getirdi. Ülkelerinin işgal edilişini görmeyen Yunanlılar, Türkiye’ye karşı hasmane tutum ve tavırlarını artırdılar. Hatırlarsınız Yunan Başbakanı Miçotakis, ABD’de senatoya hitap etti ve defalarla alkışlandı. Konuşması Türkiye düşmanlığı üzerine kuruluydu. Sonra Efes 2022 tatbikatında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’a “Aklını başına al, şakamız yok” dedi. Ve ardından Yunan halkına çağrı yapan Yunanca twitler ile “Aklınızı başınıza devşirin, Adalar Denizinde cirit atmaya kalkarsanız size kimse kurtarmaz” dedi.
Bunlar yaşanırken Yunanistan’a ilk destek yine CHP’den geldi. CHP milletvekili ve eski Büyükelçi Yalım Eralp, Ege denizinin Yunan gölü olduğunu savundu ve Erdoğan’ın çıkışının haksız olduğunu savundu. Yunan basınında da geniş yer bulan Eralp, "Adalar Yunanistan'ındır. Egemenliği şartlı verilmiştir filan böyle bir şey yok. Şimdi bunu tehlikeye sokmak, Türkiye'yi saldıran bir devlet durumuna düşürür. Akdeniz'de 2400 küsur ada ve adacık var. Lozan Anlaşması'nın bütün bu adaların ismini sayması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı bileşenlerinden birinden dahi çıt çıkmadı bu rezil açıklamalara. Yetmedi, CHP’nin ünlüsü Sezgin Tanrıkulu, ekonomik darlık ve ABD’nin desteğiyle kendilerini iktidarda hayal ederek, Dışişleri Bakanı olduğunda İHA ve SİHA üretimini durduracağını, hatta Selçuk Bayraktar’ı yargılayacağını açıkladı. Yine 6+1 masadan çıt çıkmadı.
Net tespiti ise Gazeteci ve aynı zamanda doktor olan Hulki Cevizoğlu yaptı. Cevizoğlu; ABD 15 temmuzda indiremediği Erdoğan’ı, Yunanistan’ı kışkırtarak indirmek istiyor, bunun için içerde muhaliflerle görüştüler, muhaliflerde armut ağacının altındakı kuş gibi armut piş ağzıma düş diye bekliyorlar”
Metin Feyzioğlu bir tivitle durumu özetlemiş, diyor ki; “Sezgin Tanrıkulu dün yayınlamış. Bakanlık fantazisi değil konu. SİHALAR ve İHA'lar PKK'lı alçaklara göz açtırmıyor. Bu kişi bundan nefret ediyor. PKK'yı da savaşan taraf olarak Devletin eşiti görüyor. Ve bu kişi anamuhalefet partisinde maalesef hala çok etkin. Vahim”
Müstafi Amiral Cihat Yaycı ses getiren açıklamaları sonrası bu vatandan yana zerre bağı olmayan ABD kayığına oturan 6+1’in hezeyanlarına tepki gösterince Erdoğan yanlısı olmakla suçlandı. Adeta linçe kalktılar, linçin başında ise FETÖ bulunuyor. Yaycı, “Benim sözlerim hiçbir siyasi parti ile ilgili değildir. Sözlerim, Türkiye’nin hakları yerine Yunan tezlerini savunanlara, Yunan TV’lerinde manşet olanlara, “Adalar Yunanistan’a kayıtsız şartsız verilmiştir” diyenleredir.” Diye nokta koydu.
En sert tepki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi. Soylu, konuşmasında, "Ben Dışişleri Bakanı olursam 'SİHA'ların üretimine son vereceğim' diyor. Ulan bu millet seni Dışişleri Bakanı değil Dışişlerinin lağımcısı yapmaz."
İnsan sormadan edemiyor, 6+1 masanın bileşenlerinin bu vatandan yana hiç mi ünsiyetleri ve hassasiyetleri bulunmuyor. Birileri Yunan tezlerini savunurken, birileri bu ülkenin gururu olan Selçuk Bayraktar’ı yargılamaktan söz ederken, SİHA üretimini durduracağını beyan ederken hiç mi vicdanı sızlamıyor.
Neden başta CHP Lideri olmak üzere, bu densizliklere en küçük bir tepki göstermiyor?!
Unutmayın, bu millet at tersinden arpa seçerek ayakta kaldı, ama vatanı düşmana çiğnetmedi.!
Aklınızı başınıza toplayın!..
ABD’nin Yunanistan’ı garnizona dönüştürmesi sonrası Yunanistan’a cesaret getirdi. Ülkelerinin işgal edilişini görmeyen Yunanlılar, Türkiye’ye karşı hasmane tutum ve tavırlarını artırdılar. Hatırlarsınız Yunan Başbakanı Miçotakis, ABD’de senatoya hitap etti ve defalarla alkışlandı. Konuşması Türkiye düşmanlığı üzerine kuruluydu. Sonra Efes 2022 tatbikatında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’a “Aklını başına al, şakamız yok” dedi. Ve ardından Yunan halkına çağrı yapan Yunanca twitler ile “Aklınızı başınıza devşirin, Adalar Denizinde cirit atmaya kalkarsanız size kimse kurtarmaz” dedi.
Bunlar yaşanırken Yunanistan’a ilk destek yine CHP’den geldi. CHP milletvekili ve eski Büyükelçi Yalım Eralp, Ege denizinin Yunan gölü olduğunu savundu ve Erdoğan’ın çıkışının haksız olduğunu savundu. Yunan basınında da geniş yer bulan Eralp, "Adalar Yunanistan'ındır. Egemenliği şartlı verilmiştir filan böyle bir şey yok. Şimdi bunu tehlikeye sokmak, Türkiye'yi saldıran bir devlet durumuna düşürür. Akdeniz'de 2400 küsur ada ve adacık var. Lozan Anlaşması'nın bütün bu adaların ismini sayması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı bileşenlerinden birinden dahi çıt çıkmadı bu rezil açıklamalara. Yetmedi, CHP’nin ünlüsü Sezgin Tanrıkulu, ekonomik darlık ve ABD’nin desteğiyle kendilerini iktidarda hayal ederek, Dışişleri Bakanı olduğunda İHA ve SİHA üretimini durduracağını, hatta Selçuk Bayraktar’ı yargılayacağını açıkladı. Yine 6+1 masadan çıt çıkmadı.
Net tespiti ise Gazeteci ve aynı zamanda doktor olan Hulki Cevizoğlu yaptı. Cevizoğlu; ABD 15 temmuzda indiremediği Erdoğan’ı, Yunanistan’ı kışkırtarak indirmek istiyor, bunun için içerde muhaliflerle görüştüler, muhaliflerde armut ağacının altındakı kuş gibi armut piş ağzıma düş diye bekliyorlar”
Metin Feyzioğlu bir tivitle durumu özetlemiş, diyor ki; “Sezgin Tanrıkulu dün yayınlamış. Bakanlık fantazisi değil konu. SİHALAR ve İHA'lar PKK'lı alçaklara göz açtırmıyor. Bu kişi bundan nefret ediyor. PKK'yı da savaşan taraf olarak Devletin eşiti görüyor. Ve bu kişi anamuhalefet partisinde maalesef hala çok etkin. Vahim”
Müstafi Amiral Cihat Yaycı ses getiren açıklamaları sonrası bu vatandan yana zerre bağı olmayan ABD kayığına oturan 6+1’in hezeyanlarına tepki gösterince Erdoğan yanlısı olmakla suçlandı. Adeta linçe kalktılar, linçin başında ise FETÖ bulunuyor. Yaycı, “Benim sözlerim hiçbir siyasi parti ile ilgili değildir. Sözlerim, Türkiye’nin hakları yerine Yunan tezlerini savunanlara, Yunan TV’lerinde manşet olanlara, “Adalar Yunanistan’a kayıtsız şartsız verilmiştir” diyenleredir.” Diye nokta koydu.
En sert tepki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi. Soylu, konuşmasında, "Ben Dışişleri Bakanı olursam 'SİHA'ların üretimine son vereceğim' diyor. Ulan bu millet seni Dışişleri Bakanı değil Dışişlerinin lağımcısı yapmaz."
İnsan sormadan edemiyor, 6+1 masanın bileşenlerinin bu vatandan yana hiç mi ünsiyetleri ve hassasiyetleri bulunmuyor. Birileri Yunan tezlerini savunurken, birileri bu ülkenin gururu olan Selçuk Bayraktar’ı yargılamaktan söz ederken, SİHA üretimini durduracağını beyan ederken hiç mi vicdanı sızlamıyor.
Neden başta CHP Lideri olmak üzere, bu densizliklere en küçük bir tepki göstermiyor?!
Unutmayın, bu millet at tersinden arpa seçerek ayakta kaldı, ama vatanı düşmana çiğnetmedi.!
Aklınızı başınıza toplayın!..