
(Dünkü yazının devamı)
Hurt Raporu, daha girift risklere de dikkat çekiyor…
Bunlar, Hurt Raporu’nun altını çizdiği çarpıcı bulgular.
Bugün, öğrenmeye hevesli motorsiklet sürücülerine ileri sürücülük eğitimi veren profesyonel eğitmenler, bu raporda geçen 55 maddeyi, benim yaptığım gibi kırpmadan, kısaltmadan, her birinin üzerinde saatlerce durarak ve her biri hakkında gerçek dünyaya uygun simülasyonlar içinde pratikler, tekrarlar yaptırarak ‘trafikte hayatta kalma becerisine sahip’ sürücüler yetiştiriyorlar. (…)
(Devamı gelecek)
Hurt Raporu, daha girift risklere de dikkat çekiyor…
- Hız hakkındaki genel kanının aksine kaza öncesi ortalama hız 48 km/s olup, kaza anındaki ortalama hız 34 km/s olarak tespit edilmiş. Ölümle sonuçlanan kazaların çok azında hız saatte 138 km/s'nin üzerindedir.
- Tipik bir motosiklet kazasında tehlikenin görüş açısının içinde olması, kazanın engellenmesine katkı sağlamamaktadır. Önden çarpışma yaşanan tipik motosiklet kazalarının dörtte üçünden fazlasında, kaza sürücünün 45 derecelik görüş alanı içinde meydana gelmektedir.
- Motorun ve motor sürücüsünün karşıdan görünürlüğü, kazaların engellenmesinde önem taşıyan en kritik noktadır.
- Araç imalat kusurlarının kazaya neden olduğu durumlar çok nadirdir. Çoğu vaka, eksik veya kusurlu bakım kaynaklıdır.
- Motosiklet kazasına karışanlar, büyük oranda 16-24 yaş aralığındaki sürücüler arasından çıkmaktadır. 30-50 yaş arasındaki motosiklet sürücülerinin kazaya karışma oranı önemli ölçüde düşmektedir.
- Motosiklet sürücülerinin büyük çoğunluğu (% 96 oranında) erkek iken veriler kadın sürücülerin daha yüksek oranda kaza yaptığını ortaya koyuyor.
- Daha önce trafik cezası almış ve geçmişte irili ufaklı kazalara karışmış motosiklet sürücüleri, can kaybıyla sonuçlanan kazaları daha çok yaşıyor.
- Kazaya karışan sürücülerin %92'si motosiklet eğitimi almamış ve motosiklet kullanmayı arkadaşlarından veya aile bireylerinden öğrenmiş kişilerden oluşur. Motosiklet Sürüş eğitimi, kazaya karışma oranını ve kaza durumunda yaralanma riskini çok büyük oranda azaltmaktadır.
- Kazaya karışanların yarıdan fazlasının üç yıldan fazla tecrübeye sahip sürücüler olmalarına rağmen, kaza yaptıkları motoru beş aydan daha kısa süre kullandıkları tespit edilmiş. Motokros tecrübesi olan sürücülerin kazaya karışma oranının ise oldukça düşük oluşu dikkat çekmiş.
- Motosiklet kazalarına sebep olan ortak faktör, %80’in üzerinde bir oranla sürüş esnasında yaşanan anlık dikkat dağınıklığıdır.
- Ölümcül kazaların %50’ye yakınında sürücüler alkol etkisi atındadır.
- Kazaya karışan motosiklet sürücüleri, çarpışmayı önleyecek manevralarda başarı olamamışlardır. Çoğu sürücü aşırı frenleme ile arka tekeri bloke ettiği, freni yeterli güçte sıkamadığı için çarpışmayı önleyecek şekilde hızı düşürmeyi başaramamıştır. Kontra viraj (countersteer) ve direksiyon hakimiyetleri kesinlikle yoktur.
- Tipik motosiklet kazasında motosiklet sürücüsünün çarpışmayı önlemek için 2 saniyeden daha kısa süresi vardır.
- Büyük hacimli motosikletler kazalara fazla karışmamakla beraber, bu sınıf motorsikletlerde kaza sonucu yaralanmalar çok daha şiddetli olmaktadır.
- Motosiklet renginin kazalarda herhangi bir etkisi olup olmadığı kesin olarak tespit edilememiş ve kazaya karışan diğer araç sürücüsü açısından bu faktörün önemli olmadığı sonucuna varılmış.
- Ön camlı ve kaportalı motosikletler daha az kazaya karışmaktadır. Bunda büyük oranda, sürüş eğitimi almış ve tecrübeli sürücüler tarafından tercih edilmeleri ve daha dikkat çekici olmalarının etkisi fazladır.
- Kazaya karışan motosiklet sürücüleri büyük oranda motor ve otomobil ehliyeti olmayan veya ehliyetine el konulan kişilerden oluşmaktadır.
- Semi-Chopper ve Cafe-racer olarak modifiye edilen motosikletler, kazalara daha büyük oranda karışmaktadırlar.
- Crash Bar'lar (çarpışma bariyerleri) özellikle motorsikletler söz konusu olduğunda yaralanmalara karşı çok da etkili bir önlem değildir. Bu önlemle ayak ve bilek yaralanmaları azalırken, uyluk, üst bacak, diz ve alt bacaktaki tehlikeli yaralanmalar artmaktadır.
- Ağır çizme, ceket, eldiven vb. koruyucu ekipmanların kullanımı, sürtünme ve kesiklerden kaynaklanan yaralanmaları azaltmaktadır. Koruyucu ekipmanlar düşük hızlarda yaralanmaları önlemekle beraber, ağır yaralanmaları önlemede daha az etkilidir.
- Normal hızın üzerinde birden fazla aracın çarpışması sonucu motorsikletin önden darbe aldığı kazaların en az %13'ünde motosiklet sürücüsünün kasık bölgesinde yaralanmalar görülmüştür.
- Kazalarda meydana gelen yaralanmaların ciddiyeti, yüksek hız, alkol ve motosiklet büyüklüğü ile aynı oranda artmaktadır.
- Kazaya uğrayan motosiklet sürücülerinin %73'ünün gözlerini korumak için bir tedbir almamış olmadıkları görülmüştür. Rüzgarın da etkisi ile görüşü etkileyen bu tedbirsizlik yoldaki tehlikelerin algılanmasını geciktirmektedir.
- Kaskının kullanımı kafa travmasının önlenmesi veya azaltılmasında tek kritik faktördür. Standartlara uygun olan kasklar, yaralanmaları önemli ölçüde önlemektedirler.
- Kask kullanımının, kritik trafik seslerini azaltmadığı, çarpışma öncesi görüş alanını kısıtlamadığı, yorgunluk ve dikkat kaybına yol açmadığı ve kazaya neden olan bir etki yaratmadığı anlaşılmıştır.
- Tam kapalı kasklar, koruma düzeyini çenesi açılan ya da yüzü tamamen açık bırakan kasklara oranla %80’den fazla arttırır ve yüz yaralanmalarını kayda değer oranda azaltırlar.
- Kask kullanılmasından kaynaklanan boyun yaralanması bulunmamakla beraber, kask kullanan sürücülerdeki boyun incinmelerinin kask kullanmayanlara nazaran daha az olduğu gözlemlenmiştir. Kask kullanılmasına rağmen boyun incinmesi tespit edilen dört kazada ise kaskın ölümcül kafa travmalarını önlediği tespit edilmiştir.
- Motosiklet sürücülerinin %60'ı kaza sırasında kask kullanmamaktadır. Bu sürücülerin %26'sı rahat edemedikleri, %53'ü ise kaza ihtimalini akıllarından geçirmedikleri için kask kullanmadıklarını belirtmişlerdir.
Bunlar, Hurt Raporu’nun altını çizdiği çarpıcı bulgular.
Bugün, öğrenmeye hevesli motorsiklet sürücülerine ileri sürücülük eğitimi veren profesyonel eğitmenler, bu raporda geçen 55 maddeyi, benim yaptığım gibi kırpmadan, kısaltmadan, her birinin üzerinde saatlerce durarak ve her biri hakkında gerçek dünyaya uygun simülasyonlar içinde pratikler, tekrarlar yaptırarak ‘trafikte hayatta kalma becerisine sahip’ sürücüler yetiştiriyorlar. (…)
(Devamı gelecek)